Yalnızız! Etrafa savrulmuş yapraklar gibiyiz.Esen rüzgarla kimimiz araba altlarına,kimimiz parklara,kimimiz caddeye savrulmuş.Yalnızız! Tek bir ağaçtayken,kardeşçe,kuş seslerini dinlerken mevsimimiz bitti.Yerle yeksân olduk.Düştük, dağıldık.Yalnızız! Ayrılık mevsimi geldi.Dünyaya düştük, yuvarlandık.Yalnızız! Rüzgar,sokaklarda,yollarda kovaladı;biz kaçtık. Sonra yorgunluk bastı.Durduk;dinlenirken rüzgar esti.Âşina sokaklardan bilinmez yerlere süpürüldük.
Yalnızız! Dayanılmaz ayrılıkla savrulurken,rahmet üzerimize aktı.Ayaklar altında ezildik, çocuklar bizle oynadı,çöpçüler süpürüp çöplerin arasına kattı.Hislerimizi sormadı hiçbiri.Niye düştünüz diyen olmadı.
Yalnızız!Bazılarımız ağaçlar altında durmak için direndi.Belki tekrar yeşil olanlarımızın arasına karışırız dedik.Olmadı.Yeşiller de soldu.Bize benzeyen yüzleriyle yerden yere çalındı.
Yalnızız!Kızgın güneşlerde kavrulduk.Sığınacak gölge aradığımızda,birimizi bile kıpırdatacak rüzgar esmedi.Yardım görmedik.Çaresizce kavruldu yüzümüz.Sonra hazan mevsiminin gözyaşları değdi kızgın yanağımıza.Serinledik.Rahmetle yıkandık.
Yalnızız!Yalnız ölüyoruz.Yağmalara,esmelere,güneşe daha fazla direnemedik.Liğme liğme kopmakta göğsümüz,suratımız.Hep yalnızdık.Yalnız ölürken teselli buluyoruz.Nice yapraklar yetiştirecek ağaca fayda olacak çürümüş bedenimiz.Toprakla yanak yanağayız.
Yalnızız! Ayaklar altında ezilmekten daha huzurlu bir şey bulduk.Toprak sıcacık,toprak şefkat dolu.Yalnızız! Kimimiz başka bahçelerin,tarlaların,yol kenarlarının koynunda huzurla çürümekte.Yalnızız! Ama bu sefer huzurla ölüyoruz...