YANLIŞLARIMIZ YÜRÜDÜĞÜMÜZ YOLDA REHBERİMİZ OLMASIN
Başımıza gelen ,bir an olsun unutmamamız gereken olaylardan ders
çıkarmaktan neden uzak kalmayı tercih ediyoruz?
Yine siz değerli okurlarıma ,yaşamakta olduğumuz hayat içerisinde
insanlar hakkında ,yapmakta olduğum büyük önem arz eden gözlemlerime
dayanarak bir yazı sunmaya karar verdim.
Umarım, ders çıkarmadığımız yanlışlar yüzünden israf etmekte olduğumuz
vaktimizin, bir daha bize geri dönmeyeceğinin bilincine varmışızdır.
insanlar ilk yanlışı yapmaktan kendisini alamazlar. Yaptıkları bu
yanlış kazanılması gerektiğine inanılan bir tecrübe olmaktadır.
Bir de şu var insanlar yanlış yapmayacak diye bir kaide yoktur.
Büyüklerimiz tarafından boşuna söylenmemiştir.
Hatasız kul olmaz. Sözü fakat bu güzel söz insanlar her zaman
yanlışları tekrar edebilir babında söylenmemiştir.
Bunun bilincinde olmakta ders çıkarmak yerine, aynı yanlışların
içerisine düşmekten kendisini geri çekmeyen insanların yararına
olacağının bilinmesi gerekmektedir.
Yalnız, aynı yanlışa ikinci defa düşmemek için de büyük uğraşlar
vermeleri ,kendilerinin yararına olacaktır.
Hayatımızda ders almamız lazım gelen fakat bir türlü yaşadıklarımızdan
pay biçmediğimiz olaylarla karşılaşıyoruz .Yine de önümüze kendi
ellerimizle indirmekte olduğumuz perdelerin kaldırılmasına müsaade
etmiyoruz.
Bahsi geçen perdeleri kaldırmak isteyen kimseleri de ,çok bilmişlikle
itham etmek yanlışlarından ders çıkarmayanların kolayına geliyor.
İnsanlar her zaman yaptıkları bir yanlışın üzerine giderek aynı hatayı
tekrar yapmaktan ,onu ağızlarına almış oldukları bir sakız misali
çiğnemekten geri durmuyor ,yaşadıkları acıları yeniden yaşayacaklarını
hiç düşünmüyorlar.
Yani dediğim dedik ,çaldığım düdük mantığı ile hareket etmeyi yineleme
yolunda yürümekten bir türlü vazgeçmek istemiyorlar.
Ağızlarından atmak istemedikleri o sakızın ,kendilerini boş bir çukura
götürmekten geri durmayacağını hesap etme düşüncesine kafalarında yer
vermiyorlar.
Bahsetmekte olduğum fikri kafalarından attıkları anda benliklerinden
bir şeyler kaybedeceklerinde ısrarcı oluyor ,yollarını değiştirmeyi
tercih etmiyorlar.
Yükte hafif ,fakat pahada ağır bir hata yüzünden ,uğradıkları zararı
görmezden gelerek ,yapmakta oldukları yanlış tercihlerinin götürdüğü
karanlığa sürüklenmenin doğruluğu inancını ,kafalarından silme fikrinin
gereksizliğine inanıyorlar.
Beyinlerinde yer verdikleri yanlış üzerine yanlış yaptıran boş
fikirlerine bağlılıkları, insanların yaşamlarında olumsuz etkileşimlere
sebep olduğuna da şahit oluyoruz.
Uğramış oldukları kayıpların büyüklüğünün göz ardı edildiği ,fark
edilen önemli bir gerçektir.
İnsanoğlunun ders çıkarmak istemediği konulardan bir tanesi ,kendisini
telafisi imkansız yanlışlara sürükleyen kapıldığı elinden bir oyuncak
misali bırakmak istemediği hırslarıdır.
Hırsları yüzünden ,zamanı geldiğinde bulunduğu yerden al aşağı olacak
kendisine sunulan fırsatlardan yoksun kalarak ,bir varmış bir yokmuş
denilen bir masala dönüşeceğinin idrakinde olmuyor.
İnsanın bilincine varması lazım gelen hayatını bir deprem etkisi ile,
enkaza dönüştüreceği göz önünde olan yanlışlara düşmeden önce,
yapacaklarını en az iki defa düşünmesi gerektiğidir.
Bunun yolunun da başımıza gelenlerden ders çıkarılmasından geçtiğini
gayet iyi biliyoruz.
Büyüklerimizin bizlere vermekte olduğu tavsiyeleri kulak arkası
etmemiz de bizim yaptığımız yanlışları tekrar ettiğimizin
göstergesidir.
Düşünülmelidir ki ,bize yapılan konuşmaların hiçbir tanesi boşa değil,
hepsi yerinde edilmiş sözlerdir.
Biz ne yapıyoruz ,atalarımızın vermiş olduğu öğütleri hiçe sayarak,
kendi yolumuzda yürümeyi seçiyor ,bir daha elde edemeyeceğimiz
kayıplara uğrayacağımız yollara yöneliyoruz.
Burnumuzun dikine gitmemiz yüzünden ,nelerden olduğumuzun farkında bile
olamadığımızın en büyük şahidi yine kendimiz oluyoruz.
Rotamızı ders almadığımız hatalarımızın çizmesine izin verdiğimiz için,
avucumuzun içinden kayıp gidenleri gözümüzden kaçırdığımızı fark
edemiyoruz.
Onun için diyorum ki bize ait olan geminin dümenine ,hiçbir zaman başka
birisinin geçmesine müsaade etmeden kendi yolumuzu alma seçiminde
bulunmak ,hayatımızda yaptığımız en iyi şey olacaktır.
Biz bu söylediklerimi dikkate almayıp ,arkamıza bakmadan hayatı
sürdürme yolunu seçersek ,her daim kendimizi idame ettiremez ,ders
çıkarmadığımız yapmış olduğumuz hatalarımızın içerisinde kaybolur
gideriz.
Düşünülmesi lazım gelen tek şeyin, içerisinde sürüklendiğimiz
yanlışlarımızdan ders çıkarmak ve aynı yanlışların hayatımızı yanması
beklenen ışığa hasret bırakacağıdır.
Yalnızlığa mahkum olmamak için, önünüzde size yol gösteren ilim
güneşinin batmasına engel olmanız ,yapmış olduğunuz her yanlışınızdan
bir ders alarak tecrübe sahibi olmak ,hayatınız boyunca sizi bir adım
daha ileriye götürecektir.
Yanlışlarınızla başbaşa kalmak yerine ,rotanızı onların çizmesinin
önüne geçerek ,hayatınız boyunca kazandığınız deneyimlerinizi kendinize
pusula olarak kullanmaktan vazgeçmemeniz gerektiği inancını idrak
etmek ,yaşamakta olduğunuz hayatınızın tek doğrusudur.
Yanlışlarımız Yürüdüğümüz Yolda Rehberimiz Olmasın
başımıza gelen, bir an olsun unutmamamız gereken olaylardan ders çıkarmaktan neden uzak kalmayı tercih ediyoruz?