bulup kendini
bir kuyunun dibinde
gecenin en karanlık anından
sırtlayıp taşımış yanıbaşına
gizli gizli
ne kadar ağırmış
insan eti
uzanıp bırakmış kendini
bir derenin kenarına
suya karışırken her bir damlası
arınmış yüklerinden
ve akıp karıştığı denizler
biraz tuzlu biraz acı
biraz da ferahlatıcı
tenini
hem yakıp
hem de yavaşça iyileştirirken
bir yunus öper en son
en derin yaralı yerinden