'Son Ölmeme Günü' şerefine!
Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Açar mısın menekşeli yazların seyir defterini:
kadehlerle cem âyini yeniden elden ele
Ansızın bir dudakta iki kişi olmanın serhoşluğu
bir bakışta ikiz başdönmesi yeniden elden ele
Yetişir denizlerde gezindiğin göçmen çocuk
mavi/semavi çocuk bağışla kendini
Bîr iyilik et anı ört boynunda açan lâlelerle
sonra yele ver gençliğini yeniden elden ele
Günyüzünü gözlerinin dağınık kaygısıyla izliyorsun
biliyorsun kalbini yani herşeyin kalbimizde olduğunu
Upuzun bir sergüzeştin uykusuz vaktidir, uçuralım
saklı güzellikleri şimdi yeniden elden ele
Umutsuzlar Parkı'ndasııı her kuşluk vakti yine
-aslolan mutsuzluktur- ip atlayan çocukluğunu erteleme
Kirli Ağustos'ları geç., solgun çimenliklerde aşkları
seç: ötedünya sevinci yeniden elden ele
Çaresi yok, yüzünü okşadıkça yeni duyumlarla yeni
rüzgârlar esiyor yine kıyışız denizlere
Ve diplerde her yenilgi dönüşü kendisiyle sevişen bir
'acı bahriyeli' sanki yeniden elden ele
Sonra bir yağmur yaz sonu çilenen çocuklar misali kedisiz bir
evdesin sonra hüznünle yeniden evlisin
Funda Oteli'dir ebedi adresin ne kadar gizlesen
isimli mektupların belki yeniden elden ele
Sevda ile Sevgi'dir anılar yer değiştirse de, yeniden
ilk aydınlık, aynalı hasret seninledir, dinle:
Uçan kuşlu mendilin, uçurumlar ormanı kalbin-- derken yine
aynı karanfil sureti yeniden elden ele
Hüseyin Cahit