Yüzüne Yazılan Yazgı

Şimdi sen, Sigaranı yakarken Gözüne kaçırdığın duman Ve hüzün ile Islatıyorsun kirpiklerini. Şimdi sen gidiyorsun Bütün umutların gidiyor.

yazı resimYZ

son kez kapatıyorum kapımı
son kez
belki bu dünyanın içinden sıyrılarak
dönüyorum en başa
başladığım yere
yüzüm, gözüm karanlık.

Yüzünü dön toprağa
Ellerini al benden
Yukarıdan sallanan gökyüzü
Hazinesi içinde saklı bir mezar gibi
Ölü toprağıyla süslenmiş bir güzellik
Bir aç gözlü çocuk gibi
Rüzgarsız bir coğrafya
Yağmursuz bir bereket gibi
Ve yalnız kalmış,
Bakımsız bir bakire.

Ellerini al benden
Yüzünü dön toprağa.
Çekil önünden karanlıkların
Sen bir ortaçağ şairisin,
Sen bukleli saçlarında
Sesini sessiz bırakmış
Hikayesi mitsel bir
Romantik bir acemi
Ve tahrip edilmiş
Saltanatı sadakatsiz bir saray çocuğusun.
Eskimiş bir kahramansın belki
Sen belki, yakılmış bir Yahudi
Külü havaya savrulmuş bir Hindu
Ve belki sen
Totemsiz ilkel bir dinsin.
Sen içinde barındığın dünyada
Yüzünü saklayan,
Korkudan karanlıklara kapılan
Bir acemi aşıksın
Terk edilmiş bir aşkın
Bilinmez yokluklarısın.

Şimdi sen
Onca sessizliğin arasından çıkıyorsun
Şimdi sen,
Katledilmiş bir tarihin sararmış yapraklarından çıkıyorsun.
Unuttuğumuz masumluklarla,
Dudağında alımlı ruj,
Saçlarında kıvrımlar var
senin olmayan.
Şimdi sen,
Benim olmaktan çıkıyorsun.
Eğilip öpmek istiyorsun son kez
Son kez,
Dokunup,
Öpüp,
unutmak.
Şimdi sen
tırnaklarını kemirirken acıdan
Unutkanlık saadettir diyorsun.
Şimdi sen,
Parlak kırmızı rujlu dudaklarınla
Tıraşlanmış koltuk altının güzelliği
Ve kadınlığına yakın gül dövmenle
Ateşli kızıl saçlarını,
Savuruyorsun terden
Sarılıyorsun,
İsmini, cismini bilmediğim bir adama.

Son kez öpmeliyim seni,
Dokunup
Yaşlanmalıyım sonsuz kere
Ve kaldırıp ellerimi
İstiklalin ortasında,
Tanrıya küfretmeliyim, tanrısızca.

Şimdi sen,
Sigaranı yakarken
Gözüne kaçırdığın duman
Ve hüzün ile
Islatıyorsun kirpiklerini.

Şimdi sen gidiyorsun
Bütün umutların gidiyor.

Başa Dön