Zaman Yok

umutlarım trabzanlardan kendini bırakıyor. gişelerden geçemiyorum trafik hiç bitmiyor. Elbette vakit var elbette hayatım. senin için, benim ve onlar için düşünmek için çok vakit var ben de biliyorum. fakat üzgünüm ki benim düşlerimde zaman kavramı yok.

yazı resim

hala vakit var!
saate yeni baktım
bir sevenim var beni düşünüyor
'sevgisinden bihaber olduğun biri var.' diyor
kol saatim
'vakit var.'
ben sessiz kalıyorum.
son yarım saattir, Sirkeci Garını düşünüyorum
okuduğum bir şiir hatırlatıyor.
şiir, İstanbul' u anlatıyor.
o an eminönün'den Kadıköy vapuruna biniyorum.
saat üç'ü çeyrek geçiyor.
ben de eminim eski bir sevgili beni düşünüyor.
ama artık ben onu düşünmek istemiyorum.
indiğim yerden uzun uzun yürüyorum,
durmaksızın, umarsızca
omzuma insanlar çarpıyor,
ben rüzgara çarpıyorum, kulağıma doğru sövüyor.
sessiz gülümsüyorum
birileri beni deli sanacak!
yanılmayacak oldukları geliyor aklıma kimseyi tınmıyorum.
yanıldım ve yalnızım fakat hala vakit var
Beşiktaş'a gitmek için hava aydınlık
ama durum vahim. bir sorun var.
ben bozkırdayım. İstanbul saatlerce uzak
gitmeye gücüm yok hem dönemeyecek kadar yalnızım
dönmem gerek.
Artık vakit yok, ders başlamış.
Hoca beni içeri almaz.
umrumda değil.
Kütüphane çok sessiz
hayaletler gürültü yapıyor. susun desem birileri beni deli sanacak
yanılsınlar istiyorum, susuyorum.
hatırlamamam gereken biri sürekli aklımda
hatırlayamıyorum çünkü henüz unutmadım
muhafazakar birinin bir sokak kadınına aşkı gibi korkutuyor.
imkansızlığına imkan bulmak istemiyorum.
aşk takıntımı tedavi ediyor. ona her an aşık oluyorum.
sesi sessizliğin içinde sanki bana yaklaşıyor
kadıköy-beşiktaş vapur iskelesinde buruk bir gitar sesi
arkamı dönüyorum şarkı söyleyen o mu ne! ?
'burada ne işin var.' diyorum
herkes onun gibi gülümsüyor. insanların yüzüne dikkatle bakıyorum.
birileri beni deli sanacak diye korkuyorum.
o susuyor.
ben telefonu elime alıp gizliden sesini dinliyorum. 'alo, aloo...'
mutluluk bu! benim olsun istemeden sevebilmek
onun için güzel şeyler dilemek sevgisini değil.
bu yüzden ' seni seviyorum.' demiyorum.
Kütüphanedeyim. Şairler masanın üstünde her devirden
her biri ağlıyor ben de ağlamalı mıyım?
İstanbul çok çok uzak gidemeyecek kadar yalnızım.
tekil çoğul ayrımı yapamadığımda
yalnızlığa kelepçeledi galiba beni tanrım.
yine de umut var. ve umutlar 'vakit var! ' diyor.
ben susuyorum. çünkü ne zaman konuşsam:
umutlarım trabzanlardan kendini bırakıyor. gişelerden geçemiyorum
trafik hiç bitmiyor.
Elbette vakit var elbette hayatım.
senin için, benim ve onlar için düşünmek için çok vakit var ben de biliyorum.
fakat üzgünüm ki benim düşlerimde zaman kavramı yok.

Başa Dön