Zamansızım
geldin zamansız
gidiverdin habersiz
geldiğinde çalmadın kapıyı
geldin girdin içeri
tanrı misafiridir dedim
paylaştım bir lokma ekmeğimi
hayıflandığım da oldu
‘’nereden çıktı’’ dediğimde
bazen kafamı duvarlara da vurdum
bir defasında aynayı kırk parçaya böldüm
geldiğin gibi gittin
arkana bile bakmadın
hissettim yokluğunu
boş kaldı odam
aradım
bazen oturup ağladım
gelişine kızdığım gibi
gidişine de kızdım
kor ateş olup da yandım
ne çare bilemedim
bilemedim varlığında kıymetini
gittiğin günden beri
bekliyorum geleceğin günü
28.12.2004