dimdik durduğumu sanarak
yalnızlıkta
yaşayacaktım ne güzel
ışığın vurmasaydı
görmeyecektim eteğimde eğri gölgemi
eğilmiş toplarken ezilmiş karamutlarımı
botanik bahçenin üzerindeki ay kal sen
balkon korkuluğuna dayanmış adam ben
ne olur kaçır gözlerini
baktığım yerden
say ki uyur geçtin gecemden
say ki sadece rüyaların kurşun yedi dilimden
sabah oldu
her şeyi yeni baştan düşünmeli şimdi
her anı masal kılan gerçeğin kendisi
ve simdi bu saatlerde
günün en taze yerinde
gözlerin gerçeğin en tepesinde
dilim intihar ettiğinin bilincinde
bir öpücük bırakıyorum
mermer yataklarımın dağıldığı yerde
sana bir acem türküsü yakıyorum