Ýskeleler ve Ben
(Abdullah Mehmed Özçam) 1 Þubat 2010 |
Yerler |
| |
Þimdi yapayalnýz bir iskeleyim. Hiçbir vapurun uðramadýðý bir iskele. Seçiciyim elbette, öyle her önüne gelen vapur yanaþamaz bana. Ben vapurunu kaybetmiþ bir iskeleyim, seferleri iptal edilmiþ bir iskele.
Deniz kýyýsýnda beklediðim sürece, bu deli denizin bu garip iskeleye hangi vapuru yanaþtýracaðý belli olmaz diye, bir ümitle bekliyorum. |
|
Yalnýzlýðýn Ýlacý
(Abdullah Mehmed Özçam) 1 Þubat 2010 |
Yaþam |
| |
Ýnsanoðlu bu dünyada yapayalnýz ve her geçen gün biraz daha yalnýzlaþýyor, ilerliyor ve ilerledikçe daha da yalnýzlaþýyor, yalnýzlýðýna bir türlü çare bulamýyor.
Peki niçin? Bunun cevabý çok basit aslýnda; insanýn yalnýzlýðýný ancak diðer insanlar giderebilir ve insanlarlar her geçen gün birbirlerinden biraz daha kopuyor, maddeten kopmasalar dahi manen kopuyorlar birbirlerinden. Arkadaþlarýyla, dostlarýyla, aileleriyle, komþularýyla iletiþimleri zayýflýyor. Peki niçin?
|
|
Aþký Dinlemek
(Abdullah Mehmed Özçam) 16 Mayýs 2010 |
Sevgi ve Aþk |
| |
Aþký öðrenmek ancak dinlemekle mümkün. Sadece seyretmek, bize içi boþ aþklar yaþatýyor. Aþk görmeden yaþanabilir, ancak dinlenmeden yaþanmaz. |
|
|
Unuttum sandýn, deðil mi?
Unutmadým.
Sen de unutmadýn, deðil mi?
Unutma beni.
Beni unutama diye,
Sana hep bir hediye vermek istemiþtim ya hani;
Ýþte bu, benim sana
Geç verilmiþ hediyem olsun.
Sana söz vermiþtim,
Pek çok söz,
Beraber olduðumuz zaman içinde hiçbirini tutamadým,
Þimdi sana verdiðim bütün sözleri yerine getiriyorum.
Ayrýlýrken sana son bir söz vermiþtim,
Hatýrlýyor musun?
Ýþte bu, benim
Geç tutulmuþ sözüm olsun.
Senden çok kýzgýn ayrýlmýþtým,
Hala çok kýzgýným sana.
Belki sen de bana kýzmýþsýndýr,
Ama senin bana kýzmaya hakkýn yok.
Benim ise, sana kýzmaya da,
Senden intikam almaya da hakkým var.
Ýþte bu, benim senden
Geç alýnmýþ intikamým olsun.
|
|