John Ford'un Gazap Üzümleri Filmi Üzerine
(Hakan Bilge) 28 Mart 2012 |
7nci Sanat (Sinema) |
| |
Amerikalı yazar John Steinbeck’in Pulitzer ödüllü, 1929 ve sonrasındaki Büyük Bunalım (Great Depression) yıllarını fon alan oylumlu, iç burkan romanından uyarlanan The Grapes of Wrath (1940, Gazap Üzümleri); metne (text) genel olarak sâdık kalsa da nihaî sonu itibariyle iyimser (optimist) vizyonunu koruyan ve bu bağlamda da bireyin varlığına, aidiyetine bir liberal olarak saygı duyan yönetmen John Ford’un Amerikan halkına olan güvenini, hayranlığını ortaya koyan çok etkileyici bir sinema klasiği... |
|
Stanley Kubrick'in Otomatik Portakal Filmi Üzerine
(Hakan Bilge) 28 Mart 2012 |
7nci Sanat (Sinema) |
| |
A Clockwork Orange’ın kesin ve net bir biçimde sorduğu sorular/çağrıştırdığı konular işte bu aşamada yüzeye çıkıyor. Ait olduğu sosyal sınıf gözetilmeksizin toplumu oluşturan ya da toplum dışındaki öznelerin düşünme kalıplarına, benimsemiş bulundukları kimliklerine dış ve kontrol edici bir tahakküm/müdahale gerekli midir? Bu tür bir müdahale nasıl sonuçlar doğurabilir? Dışarıdan müdahaleye maruz kalan bireyler ne kadar özgür olabilirler? Bu ve buna benzer uygulamalar devlet erkinin asal görevleri arasında kabul edilebilir mi? |
|
Delilik ile Aşk Aynı Şey
(Hakan Bilge) 20 Mart 2012 |
7nci Sanat (Sinema) |
| |
Soru:
“Kadınlar erkeklerden daha mı duygusallar sizce?”
Yanıt bu kez belkide filmin finaline ışık tutacak cinsten; ama son kertede ironik:
“Duygu sadece pek az kadının karşılayabileceği bir lüks.” |
|
Aşk ve Kin
(Hakan Bilge) 18 Mart 2012 |
Sinema ve Televizyon |
| |
Güçlü cinsel çağrışım ve erotik detaylar bununla sınırlı değil elbet... Ateşli kadın tiplemesi ise Leyla Sayar’ın bedeninde cisimlenmektedir. Kuşkusuz Leyla Sayar dönemin vamp ve femme fatale koleksiyonunda ilk sırada yer almaktadır. Metin Erksan’ın burjuvazi eleştirisi Suçlular Aramızda (1964), Ümit Deniz’in romanından uyarlanan, senaryosunu Attila İlhan’ın yazdığı ve Atıf Yılmaz’ın yönettiği Ölüm Perdesi (1960) ve Halit Refiğ imzalı Şehrazat (1964) adlı filmlerde de üst düzey bir oyun sunan Sayar, hırs ve tutkusunun tükettiği bir kadını canlandırmaktadır. Şoför ile seviştiği sahnede, pastanın üzerindeki iki mum birbirine yapışarak erirler… |
|
Sinemada ‘savaşın Çocukları’
(Hakan Bilge) 17 Mart 2012 |
Sinema ve Televizyon |
| |
Ya çocuklar? İktidar savaşlarından, emperyal-kolonyalist planlardan, değişen haritalardan, sinema filmlerinden ve propagandadan bihaber çocuklar? Çocuklar bir şeyden haberdar değillerdi fakat sinema onları unutmayacaktı. Birçok filmde boy gösterdiler. Kullanıldılar. Cephelerde su taşıdılar. Orduya yardım ettiler. Gaz odalarında sabun yapıldılar. Öldürüldüler. Sömürüldüler. Kafalarına bombalar yağdı. Tankların paletleri altında kemikleri çatırdadı. Ajan veya muhbir olarak, haberci veya ulak olarak, hizmetçi olarak, çeşitli görevlerde saf tuttular. Evet, evet, haberdardılar birçoğu olan-bitenlerden. Haberdardılar… |
|
|
"Belki de mutluluk, en basit şeylerden haz almakta gizli, aile yaşamının gösterişsiz çekiciliğinde saklıdır."
(Hakan Bilge)
"Belki de Tanrı; en saf haliyle, sade ve süssüz bir hayatın ardında bizi bekleyen 'sevgi'dir."
(Hakan Bilge)
|
|