Hayat notlarýma, bana göre, dünyanýn en büyük þairinden,
Nazým Hikmet'ten alýntýyla baþlýyorum.
Hayatý "Anlamaða çalýþýyorum, inanmayý yitirmenin pahasýna".
Etrafýnda gerçek dostlarý olanlar, yalancý dostlardan kendini arýndýrmayý baþaranlar, zaman ve para gibi maddi kayýplar yaþamazlar. Gerçek dostlarý olanlar, genelde kýsa süreli depresyon ve can sýkýntýlarý yaþayýp, dostlarý sayesinde bunlarýn da üstesinden gelirler.
Her gece baþýmý yastýða koyduðumda ruhum bedenimin uyku isteðine isyan etti. Bedenimle ruhum iç çatýþmaya girerken uyku benden uzaklaþtý.
Her sabah yataktan çýkmam gerektiðini düþündüðümde, gece boyunca uykunun çok az beni bulduðunu hissederek ve bütün gece boyunca gözlerimi defalarca açýp, defalarca yataktan kalkýp kitaplara sarýldýðýmýn farkýna vardým...
Ýki insanýn birbirine verdiði deðer bir bütün olarak deðerlendirilmelidir. Bir tarafýn verdiði deðer, diðer tarafý dengelemelidir.
Bir kiþiye ne kadar çok deðer verirsen, o kiþinin sana verdiði deðer o oranda azalýr. Ya da bir kiþinin sana verdiði deðer ne kadar azsa, bu senin daha fazla deðer vermene sebep olur ki bu da insaný çok yorar.
Bir Çin atasözü der ki, "Yazlarý uzun okuyun, kýsa yazýn."
Yýl içinde derslerimin yoðunluðu nedeniyle çok fazla okumaya zaman ayýramadýðým için bu yazý okumaya, özellikle de Çaðdaþ Türk Edebiyatý üzerine yoðunlaþmaya ayýrdým.
Yýl içinde okumayý düþünüp de okuyamadýðým kitap sayýsý 70'i geçmiþ. Ne yazýk ki yaz tatili boyunca hepsini okuyamadým. 52 kitapla yazý tamamladým.
Romandan þiire, öyküden denemeye, felsefeden resime; Orhan Pamuk'tan Tezer Özlü'ye, Enis Batur'dan küçük Ýskender'e, Bilge Karasu'dan Ferit Edgü'ye, Ayfer Tunç'tan Aslý Erdoðan'a, Nâzým Hikmet'ten Can Yücel'e; Sessiz Ev'den Haberci Çocuk Cinayetleri'ne, Suya Seng'den Ne Kitapsýz Ne Kedisiz'e, Dört Köþeli Üçgen'den Kapak Kýzý'na, Taþ-Kâðýt-Makas'tan Aðda Zamaný'na kadar yoðun bir okuma döneminden sonra sýra yazmaya geldi...
Þiirle ilgilenen insanlarýn, özellikle de þiir yazmaya çalýþan insanlarýn, çok iyi edebiyat ve þiir bilgisinin yanýnda, felsefeden müziðe, resimden mitolojiye, sosyolojiden sinemaya, psikolojiden tarihe kadar çok geniþ bir ilgi alanýna sahip olmasý gerekir.
Unutulmuþ aþklarýn külleri savruluyor günlerime. Hatýralar birbirine giriyor. Ýçimde büyük bir sýkýntý oluþturup öyle uzaklaþýyorlar benden. Bir fotoðraf karesi, hiç tanýmadýðým bir insanýn gözündeki ifade, þarkýlar, þiirler ve tabii ki þu anda yaþadýðým karþýlýksýz aþkýn büyüklüðü...
Her yaþadýðým aþktan geriye bir sürü acý kalmýþ. Ya da her aþk acýtmýþ aslýnda zayýf yüreðimi.
Þimdi yinelenme zamaný...
Ýçimdeki sýkýntý bunun göstergesi.
Sanatý halka indirmek için ucuz ya da bedava etkinlikler düzenliyorlar. Gerçek birer sanatsever olanlar da sanatýn ne olduðunu bilmeyen bir sürü insan da geliyor böyle etkinliklere. Sanata, sanatçýya, estetiðe deðer vermeyen kiþiler, kendini sanatýn kollarýna býrakmak için gelen kiþilerin de konsantresini bozarak sanatýn deðerinin anlaþýlamamasýna sebep oluyorlar.
O nedenle sanatsal etkinlik biletleri bazý insanlarýn gelmesini engelleyecek bir fiyat düzeyinde olmalý ki sanata ve sanatçýya deðer verildiði anlaþýlsýn.
Ne yazýk ki toplumumuzda anlam veremediðim bir gariplik var. Hem de çok yaygýn bir þekilde.
Birinin yaptýðý þeyi eleþtirenler çok kýsa bir süre sonra ayný þeyi kendileri yapýyor ve bir de bu yaptýðýný savunabiliyor. Bu ne yaman çeliþki böyle!
• Bu yýlki Nobel Edebiyat Ödülü'nü Fransýz yazar Jean-Marie Gustave le Clezio kazanmýþ. "Yenilikçi þiirsel macerayla ve duygusal coþkunlukla dolu, þu anki medeniyetin sahip olduðunun ötesinde bir insan sevgisini ele alan" eserler çýkardýðý için ödüle layýk bulunduðu açýklanmýþ.
Clezio'nun Türkçe'ye çevrilen kitaplarý: "Çöl", "Göçmen Yýldýzý", "Altýn Balýk", "Okyanus Kokusu ve Angoli Mala", "Tutanak" ve "Ourania".
• Acaba Fransa'da da yazarlar, þairler ve sanatçýlar tarafýndan "Clezio'ya Nobel ödül olarak deðil, siyasi bir ücret olarak verildi!" denilerek imza kampanyasý baþlatýlacak mý?
Bir aþkýn ayrýntýlarýný saklamanýn hüznü peþimi hiç býrakmadý: sinema biletleri, yemek fiþleri, gidilen lokantalarda peçetelere yazýlan küçük hatýrlatma notlarý, özel tarihler, birlikte yürünen sokaklara verilen isimler, hediyeler, onun için yazýlan þiirler, otobüs biletleri...
Elimde kocaman bir kutuyla, þimdi, yýllar önce onun yaþadýðý evde, ondan geriye kalan küçük ayrýntýlar ve ölümün yaklaþtýðýný hatýrlatan saat sesiyle geçmiþin izini sürüyorum.
Ben birini sevsem, o kiþinin her þeyini merak ederim. Hayatýndaki her þeyi... Doðduðu günden bugüne bütün yaþadýklarýný... Evini, ailesini, arkadaþlarýný, düþündüklerini, okuduðu kitaplardan dinlediði müziklere, her sabah uyandýðý anda hissettiklerinden günün sonunda uyumak için baþýný yastýða koyduðu anda düþündüklerine kadar her þeyi...
Ama hiç kimse beni merak etmiyor. Neler yaþadýðýmý, neler hissettiðimi, neleri niçin yazýya döktüðümü, þiirlerimi yazarken neler düþündüðümü...
hiçbir þeyi...
hiç kimse...
merak etmiyor...
1 Aðustos / 3 gündür Afyonkarahisar'dayým. Buraya gelirken, yolculuk boyunca, 2 kitap (Nedim Gürsel "Sevgilim Ýstanbul", küçük Ýskender "Pop H'art") okumuþ olmama raðmen, 3 gündür tek sayfa okuyamadým.
Burada yaptýðým en güzel þey blog sayfamý düzenlemek oldu. Yeni yazýlarýmý, þiirlerimi ve hayat notlarýmý ekledim (Eylülde, Dostluk, Bilinçsiz Sayýklamalar -I-, Hayat Notlarý X, Deðinmeler 3) ve birkaç yeni alt baþlýk açtým (Okuma Defteri, Ýçebakan, Seyir Defteri, Kýrýntýlar) Okuma Defteri, okuduðum kitaplar üzerine aldýðým notlardan; Ýçebakan, "Bensel Yazýlar" alt baþlýðýyla kiþisel yazýlardan; Kýrýntýlar, güncel olaylar üzerine aldýðým notlardan; Seyir Defteri de sinema yazýlarýndan oluþacak.
4 Aðustos / "Artistik ve ahlâki deðerlere asýrlar boyu bir türlü eriþemedikleri için bunlar uðruna bir ömür harcamayý enayilik olarak gören ve güzelliði üretmek yerine onu para, þiddet ya da kurnazlýkla elde etmeyi fazilet sayan insanlarýn ülkesindeki okullarda, en az raðbet gören ve pek ciddiye alýnmayan bir ders de resimdi." Ýhsan Oktay Anar'ýn "Efrasiyâb'ýn Hikâyeleri" isimli kitabýný okurken altýný çizdiðim bu cümle bütün gün aklýmý kurcaladý durdu. Sanattan yoksun bir eðitim anlayýþýyla yetiþiyor olmamýzýn verdiði üzüntü bir kez daha kendini belli etti. Picasso, Van Gogh, Salvador Dali, Monet, Da Vinci, Michelangelo, Goya; Nuri Ýyem, Fikret Mualla, Abidin Dino, Bedri Rahmi Eyüpoðlu gibi ressamlardan bihaber insanlarý, özellikle de üniversite öðrencilerini görünce insanýn içi nasýl da derinden sýzlýyor.
8 Aðustos / Hayatýmda, ilginç bir þekilde, 8'lerin etkisini hissediyorum. Farklý zaman dilimlerinde, farklý yerlerde, farklý þekillerde bir 8 karþýma çýkýyor ve hayatýmý derinden etkiliyor. Daha önce 8 Aralýk, 8 Haziran, 8 Ekim ve 8 Mart gibi günlerde yaþadýklarým bugün de tekrar etti. Belki de bugünün 8'lere özel bir tarih olmasýndan ve ard arda sekizlerin dizilmesinden kaynaklanýyor bu durum.
10 Aðustos / Hayat Notlarý -XI- tamamlandý.
Bir þiir olarak tasarladýðým, 10 kýsa bölümden oluþan metnin, hayat notlarýna daha uygun olacaðýný düþündüm. ... son ve ilk
nerde baþlar, nerde biter bu gidiþat hep eksik kalacak yýkýntýlar arasýnda bu hayat ...
14 Aðustos / SalâhBirsel'in yazar olmak istediðini söyleyen genç bir bayana verdiði cevap; "Çok okuyacaksýn, çok yazacaksýn. Fransýz eleþtirmenlerinden Alain'in öðrencisi André Mourois'ya salýk verdiði þeyi uygulayacaksýn. Usta yazarlarýn kimi yazýlarýný alýp, noktasýna, virgülüne varýnca kopya edeceksiniz."
Bu sözler bana Gus van Sant'ýn "Forrester'in Peþinde" isimli filmini hatýrlattý.
19 Aðustos / Bir aþkýn ayrýntýlarýný saklamanýn hüznü peþimi hiç býrakmadý: sinema biletleri, yemek fiþleri, gidilen lokantalarda peçetelere yazýlan küçük hatýrlatma notlarý, özel tarihler, birlikte yürünen sokaklara verilen isimler, hediyeler, onun için yazýlan þiirler, otobüs biletleri... Elimde kocaman bir kutuyla, þimdi, yýllar önce onun yaþadýðý evde, ondan geriye kalan küçük ayrýntýlar ve ölümün yaklaþtýðýný hatýrlatan saat sesiyle geçmiþin izini sürüyorum.
24 Aðustos / Bir Çin atasözü der ki, "Yazlarý uzun okuyun, kýsa yazýn." Yýl içinde derslerimin yoðunluðu nedeniyle çok fazla okumaya zaman ayýramadýðým için bu yazý okumaya, özellikle de Çaðdaþ Türk Edebiyatý üzerine yoðunlaþmaya ayýrdým. Yýl içinde okumayý düþünüp de okuyamadýðým kitap sayýsý 70'i geçmiþ. Ne yazýk ki yaz tatili boyunca hepsini okuyamadým. 52 kitapla yazý tamamladým. Romandan þiire, öyküden denemeye, felsefeden resime; Orhan Pamuk'tan Tezer Özlü'ye, Enis Batur'dan küçük Ýskender'e, Bilge Karasu'dan Ferit Edgü'ye, Ayfer Tunç'tan Aslý Erdoðan'a, Nâzým Hikmet'ten Can Yücel'e; Sessiz Ev'den Haberci Çocuk Cinayetleri'ne, Suya Seng'den Ne Kitapsýz Ne Kedisiz'e, Dört Köþeli Üçgen'den Kapak Kýzý'na, Taþ-Kâðýt-Makas'tan Aðda Zamaný'na kadar yoðun bir okuma döneminden sonra sýra yazmaya geldi...
27 Aðustos / Cennet nedir ki? Adem'le Havva için yaratýlmýþ, sonra da yasak bir meyve yüzünden bütün insanlara mükafat olarak sunulmuþ ‘aþk bahçesi'nden baþka nedir ki?
29 Aðustos / "... zaman ki sonsuzdur bitmemiþ þiirler gibidir
bazý hüzünleri bazý nehirleri tutup anlatmak gibidir
biz ki zamaný týrnak içine alýp yaþadýk ..."
Ýlhan Berk
30 Aðustos / Çok uzun zamandýr aþk ve dostluk üzerine kafa yoruyordum. Ýki þiirsel karalama ve bir de hayat notu düþmüþüm bir kenara bu konu ile ilgili... ...
bir dostluðun deðirmeninde öðüterek kurduk aþkýmýzý zamansýz bir metnin satýr aralarýna gizledik kaybolduk ne zaman yakýnlaþsak ruhlarýmýza aramýzda hep virgül boþluðu yarattýk ...
... yorgun zamanlarýn gece vardiyasýnda kaçamak bir sigara dumaný kadar gizemli yalnýz bir yýldýz gibi þehir ýþýklarý arasýnda kaybolan yazdýkça çoðalan bir aþk mýydý dostluk deðirmeninde öðüttüðümüz bir aþk mýydý ürkekçe yaklaþtýðýmýz bir aþk mýydý farkýnda olmadan büyüttüðümüz ...
Bu iki þiirsel karalama belki bir þiire yön verebilir.
Hayat Notu ise þöyle; "Eðer bir gün birine aþýk olacaksam, dostluk deðirmeninde öðütülmüþ olsun bu aþk."
Tuna BAÞAR
/ aðustosikibinsekiz izmir-afyonkarahisar /
Ayýn Kitaplarý
- Ýlhan Berk "Kitaplar Kitabý" Þiir Yazko 1. baský 1981 120 syf - Ýhsan Oktay Anar "Efrasiyâb'ýn Hikâyeleri" Roman Ýletiþim 15. baský 2005 245 syf - Salâh Birsel "Nezleli Karga" Günlük Remzi Kitabevi 1. baský Haziran 1991 119 syf - Nâzým Hikmet "835 Satýr" Þiir Adam Yay. 9. baský Temmuz 1993 243 syf - Enis Batur "Kurþunkalem Portreler" Deneme Sel Yay. 1. baský Ekim 1999 150 syf - küçük Ýskender "Ýskender'i Ben Öldürmedim" Þiir Sel 1. baský Ekim 2005 104 syf - Aslý Erdoðan "Kýrmýzý Pelerinli Kent" Roman Everest 6. baský Kasým 2006 143 syf - Edip Cansever "Ýlkyaz Þikayetçileri" Þiir Adam Yay. 1. baský Nisan 1984 70 syf - Bilge Karasu "Ne Kitapsýz Ne Kedisiz" Deneme Metis 5. baský Ekim 2001 94 syf - Ahmet Muhip Dýranas "Þiirler" Þiir YKY 10. baský Nisan 2006 161 syf - "Van Gogh", Resim Boyut 2008 191 syf - Halil Cibran "Deli" Deneme Arion Yay. 3. baský Aralýk 2003 64 syf - Ömer Hayyam "Dörtlükler" Þiir Ýþ Bankasý 7. baský Ocak 2008 196 syf - Salâh Birsel "Dört Köþeli Üçgen" Roman Özgür Yay. 3. baský Kasým 1985 140 syf - Metin Altýok "Soneler" Þiir Korsan Yay. 1. baský Kasým 1994 59 syf - Mario Levi "Bir Þehre Gidememek" Öykü Afa 2. baský Temmuz 1990 - Hikmet Çetinkaya "Alaca Bir Öfke" Deneme Cumhuriyet 1. baský Ekim 2000 172 syf - Halil Cibran "Gezgin" Deneme E Yay Ocak 1191 88 syf
2 Mart / Renkli bir Eskiþehir yolculuðu… Günün sonunda büyük bir karanlýk çöreklendi üzerime.
5 Mart / S.’nin okumam için verdiði Elif Þafak’ýn “Siyah Süt” isimli kitabýný bitirdim. Niçin okudum bu kitabý diye kendi kendime soruyorum. Bana ne kattý bu kitap? Tek ilgimi çeken S.’nin kitabýn ilk sayfasýna yazdýðý þu cümleydi: “saniyeler gözümde bir can ve her saniye bir can kaybediyorum” Sadece bu cümle nedeniyle kitabý, bitirene kadar, elimden býrakamadým.
8 Mart / Dünya Emekçi Kadýnlar Günü… G. ve arkadaþlarýnýn Kadýnlar Günü için yazýp oynadýklarý “El ele” isimli oyunu seyrettim. Uzun zaman olmuþ tiyatroya gitmeyeli. Amatör bir oyun da olsa çok keyif aldým.
“Olasýlýksýzlýk” baþlýklý bir þiirsel karalamam vardý. Ýlk yazdýðým þekliyle bir köþede duruyor olmalý. Ne diyordu; aþk bir olasýlýksýzlýk hesabýymýþ, çok geç fark ettim. Sanýrým artýk tamamlayabilirim bu þiiri.
9 Mart / Bütün gün Attilâ Ýlhan þiirleri okudum durdum. Özellikle “Üçüncü Þahsýn Þiiri” ve bu þiirin yarattýðý karþýlýksýz aþk düþüncesi beni rahat býrakmadý. Bir ara “Karþýlýksýz Aþk Üzerine Çeþitlemeler” baþlýklý bir deneme yazmýþtým. Ona son halini verip yayýnlama vakti gelmiþ olmalý. R.’nin bir sözü de aklýmdan çýkmadý hiç: “Acaba Attilâ Ýlhan’a bu þiirleri yazdýran kiþiler, bu þiirlerin yazýlmýþ olmasýndan ve bu kadar kiþiyi böyle derinden etkilemiþ olmasýndan memnun muydular?” acaba??
12 Mart / Bir çikolatanýn nelere sebep olabileceðini çok iyi biliyorum. Bir çikolata tanesinin üzerinden bir melek hayatýma girerken, onun farkýna varmadan yýllar geçirebileceðimi ve çok sonra hiç ummadýðým bir zamanda o meleðin hayatýma kattýðý güzellikleri görünce neler kaçýrmýþ olduðumun piþmanlýðýný yaþayacaðýmý asla tahmin etmezdim. Ama oluyormuþ, hiçbir zaman ummadýðýmýz güzellikler de baþýmýza geliyormuþ. Ne mutlu ki bana böylesi bir mutluluðu yaþadým.
14 Mart / Týp Bayramý… AKÜ Týp Fakültesi I. Öðrenci sempozyumu sonucunda bizim hazýrladýðýmýz postere Baþhekimlik Özel Ödülünü verdiler. Ödülümüz de biri dolma, biri de tükenmez olmak üzere iki kalem oldu. Diðerlerini bilmem de bana verilecek en güzel hediyelerden biri bu olsa gerek? Ne zaman birilerine kalem hediye etme fikri gözümde canlansa, aklýma hemen “Akýl Oyunlarý” filmi gelir. Yýllar sonra eðitim verdiði fakülteye þizofren olduðunu kabul ederek gelen John Nash’in oturduðu masaya tüm öðretim üyelerinin kalem býrakmasý…
kalem saygýyý, kalem karþýndaki kiþinin baþarýsýný kabul etmeyi de temsil ediyor.
15 Mart / Sigarasýz 21. gün… Bir alýþkanlýktan vazgeçmek ya da bir alýþkanlýk edinmek için en az 21 gün gerekir derler. Acaba artýk sigarayý býraktýðýmý söyleyebilir miyim?
Güven Turan’ýn aforizma kitabý “Bakýr Çalýðý”ný sonunda okuyabildim. Ne diyor Güven Turan: “Acý çekmekten mutlu olmalýyýz. Bu, yaþýyoruz anlamýna gelir çünkü.”
19 Mart / Kum dergisinden Suna Dündar mail gönderdi. “Öleyazýlan Aþk” baþlýklý þiirimi yayýnlayacaklarmýþ. Daha önce de bir yazýmý yayýnlamýþlardý. Evrensel Kültür yazdýðým þiirleri beðenmemiþ ve benden toplumcu þiirler yazmamý istemiþti. Yoðun olarak Nâzým Hikmet, Ahmed Arif, Þükran Kurdakul, Enver Gökçe, Ataol Behramoðlu, Sennur Sezer, Gülsüm Cengiz, Þükrü Erbaþ okumasý sonrasýnda yazdýðým “Çaresiz Þiir”i Evrensel Kültür’e gönderdim.
24 Mart / Bir daha hiç kimseye “Caným benim!” demeyeceðim.
25 Mart / Enis Batur’un “Gönderen: Enis Batur” isimli kitabýný bitirdim. Niyeyse birilerine mektup yazmak geldi içimden. Ya da kartpostal atmak. Maillere cevap vermek heyecanlandýrmýyor beni. Keþke evime mektuplar gelse ve ben de büyük bir heyecanla cevaplasam.
Geçen sene “Ýlter Su’ya Mektuplar” diye bir projem vardý. Acaba o projeyi tekrar gündeme mi alsam?
26 Mart / Yýllar önceki bir otobüs yolculuðu… Özel tarihleri bir türlü unutamýyorum. Bir ara hayatýma giren ve bana güzel anlar yaþatan bir kiþinin hayatýmdan çýkmasýndan sonra, onunla ilgili olan her þeyi unuttuðumu düþünmüþtüm ve þöyle bir not yazmýþtým: Bana en unutulmaz mutluluklarý yaþatan kiþileri unutmanýn verdiði mutluluðu yaþýyorum. Ama ne yazýk ki kýsa bir süre sonra benim için bir zamanlar özel olan günleri de unutmamýþ olduðumu gördüm. Þu günlerde baþka bir kiþinin anlam kattýðý tarihleri yaþarken, hâlâ yýllar öncenin bir otobüs yolculuðunu hatýrlamýþ olmak ilginç.
28 Mart / Renkli bir Ýzmir yolculuðu…
Hayat Notlarý -X- tamamlandý. Daha önce Hayat Notlarý -VIII- ve -IX-‘u yayýnlayan Taflan dergisine bunu da göndermeliyim.
30 Mart / “Birazcýk bilseydin ne kadar çok sevdiðimi dostumu, asla býrakmazdýn dostunu!” Bu sözü bana söyleyen kiþi, þimdi beni býrakýp gidiyor...
Tuna BAÞAR
/martikibinsekiz afyonkarahisar-izmir-eskiþehir/
Ayýn Kitaplarý
- Enis Batur “Gönderen: Enis Batur” Deneme Remzi Kitabevi Ekim 1991 240 syf - Güven Turan “Bakýr Çalýðý” Deneme YKY Aðustos 2006 96 syf - Attilâ Ýlhan “Yaðmur Kaçaðý” Þiir Ýþ Bankasý Kültür Yay. Ekim 2005 92 syf - Oðuz Atay “Korkuyu Beklerken” Öykü Ýletiþim Mart 2004 202 syf - Franz Kafka “Aforizmalar” Deneme Bordo Siyah Yay. 2005 100 syf - Ferit Edgü “Tüm Ders Notlarý” Deneme YKY 2003 217 syf - küçük Ýskender “Bir Daha Bana Benzeme Angel” Þiir Varlýk Yay. 2004 72 syf - Betül Yazýcý “Ýçimde Kirli Kuþlar” Þiir Etki/Dize Yay. Ocak 2008 72 syf - Sevim Burak “Mach 1’dan Mektuplar” Aný/Mektup Om Yay. 2004 280 syf - Ece Ayhan “Aynalý Denemeler” Deneme YKY Nisan 2001 100 syf - Elif Þafak “Siyah Süt” Otobiyografik Roman Doðan Kitap Kasým 2007 3008 syf
Not: Bu günlükler "Mor Taka" isimli derginin Bahar 2008 tarihli 10. sayýsýnda yayýnlanmýþtýr.