Kavuniçi Kiraz Üçüncü Bölüm
(hayriye kafalı) 5 Temmuz 2008 |
Oluşum Romanı |
| |
Havalar güzelleşip bahar güneşinin soğuk toprağa yüz vurduğu zamanlarda daha da arttı bu karşılaşmalar. Kapının önünde otururken, bakkala gidip gelirken, pazardan eve dönerken nerde gördüyse o gözleri kendi gözleriyle birleştirdi hep. |
|
Kavuniçi Kiraz İkinci Bölüm
(hayriye kafalı) 12 Mayıs 2008 |
Oluşum Romanı |
| |
Gözünü aşağıda bulunan elektrik tellerindeki kumrulara dikmiş, otobüslerin, insanların şehrin bu kangren olmuş damarlarına doğru yükselen uğultularını dinliyordu. |
|
Kavuniçi Kiraz
(hayriye kafalı) 31 Mart 2008 |
1. Bölüm |
| |
Trajediler ırsidir bazen.Biz ne kadar normal insanlar gibi yaşamaya çalışsakta, damarlarımızda dolaşan zehir açığa çıkmak için ufak bir delik açmaya çalışır yıllarca etimizde. Çoğumuzun kalın olan derisi damarlar da tutsada bu zehri kimimiz o kadar güçlü olamaz. |
|
Tanrıya Anlat
(hayriye kafalı) 20 Mart 2008 |
Yüzleşme |
| |
Yıllarca konuşmamaktan dudaklarım kuru kelimelerim küflü ve basit. Kendimle beraber kaybettiklerim başkalarında. Başkalarının kazançları umutsuzluğum. |
|
|
Yüzü, gözü, elleri donuk bir gri ile kaplı , burnundan akıp kollarıyla sildikçe yanaklarına bulaşan parlak sümükleriyle etrafı tedirginlikle izleyen küçük bir kız çocuğuydu o.
|
|