Büyüklüðü bir tuz taneciðinden daha küçük olan yumurta hücresi insanýn oluþumundaki en önemli parçalardan biridir. Renksiz ve yarý saydam bir küre þeklindedir. Dýþý, jelatine benzer bir zarla çevrilidir. Erkekten gelen sperm hücresinin yapýsý ise yumurtadan oldukça farklýdýr. Baþ, boyun ve kuyruk olmak üzere üç bölümden oluþur.

Yumurta ve sperm hücresi buluþacaklarý yere ulaþana kadar bir yolculuk yaparlar. Bu yüzden yapýlarý, yolculuðu baþarý ile tamamlamalarýnda çok önemlidir.

Hepimiz uzun bir yolculuk öncesi gideceðimiz yere göre planlar yaparýz. Gideceðimiz aracý, götüreceðimiz giyecekleri, temizlik malzemelerimizi o plana göre hazýrlarýz. Yumurta ve sperm de bu yolculuk için hazýrlýk yaparlar. Ancak sperm için durum biraz daha zorludur. Çünkü daha önce hiç gitmediði ve hakkýnda en ufak bir bilgiye sahip olmadýðý yabancý bir yere, diþi organizmasýna gidecektir. Karþýlaþacaðý sorunlarý ve çözümünün ne olacaðýný bilmesi de mümkün deðildir. Kuþkusuz bu iki hücreye buluþacaklarý yere kadar gitmeleri için gerekli sistemleri kuran üstün bir akýl vardýr. Bu üstün akýl sahibinin gücüne yakýndan tanýk olmak için spermin yapýsýna ve yaptýðý yolculuða kýsaca bir bakmak yeterlidir.

Spermlerin yolculuðu anne haznesindeki güçlü asidik sývý içerisinde baþlayacaktýr. Bu asidik ortam anne rahmini dýþarýdan gelecek mikroplara karþý korur. Dýþardan gelen bir çok organizmanýn ölümüne sebep olan bu ortamda sperm hücresi nasýl sað kalacaktýr?.. Ýþte spermin baþ kýsmýndaki zýrh, onu bu asidik ortamdan koruyacaktýr. Sperm, bu zýrh olmasaydý annedeki asidik ortam nedeniyle daha yolculuðunun baþýnda iken ölürdü.

Yalnýzca zýrh, spermin yolculuðunu yapmasý için yeterli midir? Hayýr! Anne haznesindeki sývý ortamda rahat yol alabilmesi için özel bir hareket sistemi gereklidir. Sperm tam da böyle bir hareket sistemine sahiptir. Sývý içerisinde kolayca ilerlemesini saðlayan güçlü bir kuyruðu vardýr. Ayrýca kuyruk, direncini arttýran liflere sahiptir.

Þimdi bir diðer sorun da yumurta hücresi ile nerede ve nasýl buluþacaðýdýr. Anne adayýnda yumurtanýn geliþtiði iki adet yumurtalýk bulunur ve her ay bu iki yumurtalýktan yalnýzca birinden dýþarý yumurta salýnýr. O halde baba organizmasýndan gelen spermler nasýl olur da asla yanýlmadan hangi yönde ilerleyeceðini bilebilir? Burada mucize buluþmanýn bir baþka aþamasý gerçekleþir. Spermin yumurtayý bulmasý da son derece þaþýrtýcý ve olaðanüstüdür.

Spermler yumurtanýn olduðu yönü hiçbir zaman þaþýrmazlar. Çünkü, spermler yola çýktýðý andan itibaren yumurtacýk sinyaller göndermeye baþlar ve onlara gitmeleri gereken yönü haber verir. Anne organizmasýndaki yumurtacýk, baba organizmasýndaki hiç tanýmadýðý spermi hangi yöntemle çaðýracaðýný nereden bilir? Yalnýzca bunu düþünmek dahi bu buluþmanýn asla tesadüflere baðlý olarak oluþamayacaðýný anlamaya yeter.

Bir sperm, yumurtadan önce üzerindeki koruyucu ve besleyici hücreleri aþar. Yumurtanýn dýþ tabakasýnda, spermin dýþ zarý, burada kendisini tanýyan özel bir maddeye baðlanýr. Spermleri yumurtaya çeken bu madde, temas eden ilk spermin koruyucu zýrhýný eritir. Yumurta, kendi zýrhýnýn da erimesi ve spermin baþýnýn içine girmesiyle, diðer spermleri kendine çeken ve zýrhlarýný eriten bu maddeyi salgýlamayý durdurur.

Spermin yumurtaya giriþi ile birlikte yeni bir mucizeler zinciri baþlar: Yumurtanýn içinde DNA sarmallarýnda saçýmýzýn renginden, boyumuzun uzunluðuna kadar tüm özelliklerimizin kodlandýðý büyük bir bilgi deposu vardýr. Bir hücre DNA’sýndaki bilgileri kitap haline getirebilseydik elimizde 9 katlý bir bina boyunda bir kitap yýðýný olurdu. Ýþte sperm yumurtanýn içine dakikada 1000 kez salladýðý kuyruðu ile girse bu bilgi deposu darmadaðýn olur ve yaþam söz konusu bile olamazdý.

Peki bu aþamada ne olur dersiniz? Sperm, týpký uzay araçlarýnýn kullandýklarý yakýt tanklarýný býrakmasý gibi, artýk iþine yaramayan kuyruðunu koparýp atar. Bu iþlem de asla tesadüfle açýklanamayacak bir planlama sonucudur. Kuyruk tam zamanýnda býrakýlýr; ne biraz erken ne biraz geç. Çünkü kuyruk erken býrakýlýrsa sperm yumurtaya ulaþamaz; ufak bir gecikme ise yumurtayý öldürür.

Yumurtaya ayný anda bir çok sperm ulaþýr ve tümünün hedefi içeri girmektir. Ýçeriye yalnýzca bir sperm girer; peki diðerlerini içeri girmekten alýkoyan nedir? Ayný elektrik yükleri birbirini iter, farklý elektrik yükleri ise birbirini çeker bildiðiniz gibi. Ýþte yumurtacýk da bunu biliyormuþcasýna, içine bir sperm girer girmez elektrik yükünü deðiþtirir. Böylece dýþarýdaki spermlerle ayný elektrik yüküne sahip olur. Böylece diðer spermler yumurtaya yaklaþamaz.

Buraya kadar oluþan aþamalardaki her detay, evrim teorisinin iddialarýn aksine, tesadüflerle gerçekleþmesi mümkün olmayan mucizevi olaylardýr. Ve tümünü ilk aþamadan itibaren denetleyen mutlak bir kudretin varlýðýný hissettirmektedir. Organlar ve hücreler arasýndaki baðlantýlarý kuran, hücrelere nasýl davranacaklarýný ve görevlerini eksiksiz olarak ilham eden Allah’týr. Herþey Allah’ýn buyruðu ile gerçekleþir.

“Sizi Biz yarattýk yine de tasdik etmeyecek misiniz? (Vakýa Suresi, 57)