Hiçbir þey insan kadar yükselemez ve alçalamaz. -Hölderlin |
|
||||||||||
|
Hayrettin, kendi öksürüðüne uyandý. Yatakta doðruldu, birkaç kere daha öksürdü. Üzerindeki yorgan aþaðýya kaymýþtý. Eðildi, aldý ve yorganý üzerine çekti. “Az kaldý, seni yakýnda býrakacaðým lanet þey!” dedi sigaraya. Bu kaçýncý deyiþiydi, o da bilmiyordu. Sigaradan kaynaklanan öksürük, artýk gece uykularýný bölmeye baþlamýþtý. Gece sabaha dönüþmeye çalýþýyordu. Karanlýkla aydýnlýk arasýydý. O nedenle daha erken olduðunu anladý. Tekrar yataða uzandý, yorganý baþýna çekti. Üç-beþ dakika uyuma umuduyla bekledi. Boþuna beklemiþti. Uyuyamayacaktý. Kalktý, odadan salona geçti. Oradan da balkona çýktý. Sokaða baktý. Ýn cin top oynuyordu. Sokakta ne bir araba ne bir insan vardý. Hatta son zamanlarda sayýlarý artmýþ olan sokak köpekleri bile yoktu. Baktýðý yerde sanki hayat donup kalmýþtý; týpký kopan bir filmin son karesi gibi. Sadece, -eðer buna da hareketlilik denirse- rüzgarýn hafifçe oynattýðý birkaç yaprak kýpýrdýyordu. Tekrar içeri girdi.. Üþümüþtü. Mutfaktaki kombiyi çalýþtýrdý. Birkaç dakika sonra evin içi ýsýnýrdý. Bu doðalgaz ve dolayýsýyla kombi doðrusu büyük rahatlýktý. Kovalý sobalarla, kuzinelerle ýsýnmak için az mý uðraþýrlardý. Sabahleyin kalkýnca sobanýn külünü temizleyeceksin, alta tahta parçasý ve biraz ince odun, onlarýn üzerine de kömür koyacaksýn. Bir kaðýt parçasý ile alttan bunlarý tutuþturacaksýn. Öyle bir kerede yakmak marifet isterdi. Münevver yakardý, ama Hayrettin için ayný þeyi söylemek mümkün deðildi. Bu tür iþlerde beceriksizdi. Sobayý temizlerken etrafa külleri döker, defalarca kaðýt yakýp sobayý tutuþturmaya uðraþýrdý. Çoðunlukla Münevver imdadýna yetiþirdi. Gerçi o da evin içine dökülen küller nedeniyle biraz söylenirdi, ama olsun. Hayretttin 55 yaþýndaydý. Beþ sene önce karýsý Münevver’i kaybettiði için yalnýz baþýna yaþýyordu. Münevver öldükten sonra evde hemen hemen hiç deðiþiklik yapmamýþtý. Her þey onun býraktýðý gibiydi. Tabii evin toz içinde olmasý hariç. Salondaki masaya oturdu. Masanýn üzerinde bir paket sigara, çakmak, kül tablasý, iki tane kirli çay bardaðý, akþam yemeðinden kalmýþ ekmek kýrýntýlarý, katlanmýþ bir gazete, tuzluk, kullanýlmýþ bir çatal, hatta bir de boþ ilâç kutusu vardý. Eli sigaraya gitti. “Kahvaltý etmeden içme þu meredi!” dedi kendine. Kalktý mutfaða gidip ocaðý yaktý, çaydanlýðý üzerine yerleþtirdi. En az beþ-altý dakika sürerdi suyun kaynamasý. Demlemek için de birkaç dakika isterdi. Demek ki on dakika kadar beklemesi gerekecekti. Salona dönüp, vitrindeki niþanlýyken çektirdikleri fotoðraftaki Münevver’le konuþmaya baþladý. Bunu son günlerde sýkça yapar olmuþtu: “Hani birbirimizi hiç terk etmeyecektik? Beni býraktýn gittin Münevver. Senden bir gün bile ayrý kalamayacaðýmý sanýyordum. Oysa tam beþ sene, evet beþ koca sene geçmiþ sensiz.” Hayrettin liseyi bitirdikten sonra iki sene orda burda çalýþmýþ, sonra da askere gitmiþti. Askerlik dönüþü vergi dairesinde bir iþe girmiþti. Bir gün iþten eve dönerken evlerinden bir sokak ötedeki iki katlý bir evin önünde komþularýnýn yedi yaþýndaki oðlu Kenan’ýn bir genç kýz ile konuþtuðunu gördü. Önce dikkatini çeken Kenan’dý. Buralarda ne iþi var, diye düþünmüþtü. Sonra kýza da dikkatlice baktý. Çok, ama çok güzel olduðunu görünce adeta heyecandan dizlerinin baðý çözüldü. Adýmlarýný yavaþlattý. Yanlýþ anlaþýlýr diye korkudan baktýðýný belli etmemeye çalýþýyordu. Bir ara kýz ile gözgöze geldi. Bu sadece bir anlýktý. Kýz baþýný önüne eðip evinin kapýsýna doðru yönelmiþti bile… Münevver’le olan iliþkisi böyle baþlamýþtý. Eve geldiðinde gözlerinin önünden uzaklaþtýrmaya çalýþtýðý bu güzel kýzýn hayali, daha sonraki günlerde de onunla beraber olacaktý. Artýk iþe giderken ve gelirken o evin önünden çok yavaþ adýmlarla geçiyordu. Belki gene görürüm umudu vardý içinde. Nedense bu umut hiç gerçeðe dönüþmüyordu! Çünkü bir hafta olduðu halde, bu güzel kýzý bir daha görememiþti. Bir yol aradý ve buldu. Kenan ile konuþacaktý. Yolda Kenan’a ilk rastladýðýnda küçük çocuðun baþýný okþadý ve: -Kenan, sana bir þey soracaðým, ama bu sorumdan kimseye bahsetme. -Tamam. -Þu aþaðýdaki sokakta bir kýzla konuþuyordun. Kimdi o? -Hangi kýz Hayrettin abi? -Hani iki katlý evleri var. -Münevver abla mý? Böylece adýný da öðrenmiþti. Bu konuþmadan üç gün sonra, iþ dönüþü Münevver’i evlerinin camýný silerken gördü. O da Hayrettin’i görmüþtü. Ancak, kaçamak bir bakýþtan sonra camý kapatmasý ve tülü çekivermesi, Hayrettin’in açýsýndan biraz üzücüydü. Bir kýsa mektup yazdý. Yanlýþ anlaþýlmamasýný, niyetinin ciddi olduðunu, görüþmek istediðini, Pazar günü öðlenden akþama kadar parkta onu bekleyeceðini mektupta belirtti. Þimdi yapýlacak iþ, Kenan’ý bulup bu mektubu Münevver’e vermesini saðlamaktý. Kenan’ý bulmasý uzun sürmedi; çocuðun eline biraz para sýkýþtýrdý ve mektubu Münevver’den baþkasýna vermemesi için de sýký sýký tembihledi. Kenan mektubu cebine koyup gitti. Heyecanlý bir bekleyiþ baþlamýþtý. Acaba mektubu almýþ mýydý? Tepkisi ne olmuþtu? Bunlarý soracaktý, ama Kenan’ý da iki gündür görememiþti. Gördüðünde sorularýný Kenan’a yöneltti. Küçük çocuk omuzlarýný silkip cevap verdi: -Bir þey demedi Hayrettin abi. Mektubu verdim, geldim. (Devam edecek)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |