..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Ruhbilim > Fuat Türker




9 Nisan 2012
Ölüm Neden Tadılır?  
Fuat Türker
O halde tatmak ifadesinden kasıt, insanın her hücresiyle hissettiğinin vurgulanması olabilir. Hem azabın, hem serinliğin, hem ölümün insanın her zerresine geldiğinin açıklaması...


:AIEC:
Ölüm Neden Tadılır?


Her nefis ölümü tadıcıdır; sonra Bize döndürüleceksiniz. (Ankebut Suresi, 57)

Yukarıdaki ayette olduğu gibi, Ali İmran Suresi, 185. ve Enbiya Suresi, 35. ayette de "Her nefis ölümü tadıcıdır" buyrulur...

Ayette ölmekten neden ölümü tatmak olarak söz edildiği üzerine düşünelim. Rabb’imiz neden "tatmak" ifadesini kullanmış olabilir?.. (Kuşkusuz doğrusunu Rabb’im bilir.)

Kur’an’da tatmak ile ilgili ayetlere bakarsak, azabı tatmak ifadesi bulunan onlarca ayet olduğunu görüyoruz. Farklı olarak cennetten söz edilen bir ayette ise cennet ehlinin serinliği tattıklarını bildiriyor Allah:

Orada ne serinlik tadacaklar, ne bir içecek. (Nebe’ Suresi, 24)

O halde tatmak ifadesinden kasıt, insanın her hücresiyle hissettiğinin vurgulanması olabilir. Hem azabın, hem serinliğin, hem ölümün insanın her zerresine geldiğinin açıklaması...

Şöyle de düşünebiliriz: Bebekler verilen her nesneyi hemen ağızlarına götürürler. Tadarak tanımaya çalışırlar. Ölümü tanıma, bilme anlamında da tatma ifadesi kullanılmış olabilir.

İnsan ruhu için ölmek diye bir şey yoktur; ruh boyut değiştirir ve sonsuza kadar yaşar. Asıl olan beden değil ruh olduğu ve onun için de ölüm söz konusu olmadığına göre ölüm acı veya tatlı, tadılacak bir şeydir.

İnsanın sonsuzluğu arzulaması için "geçiş kapısı" olan ölümü bilmesi gerekir ki sonsuzluğun ne büyük nimet olduğunu anlayabilsin. Sıcak soğukla, iyi kötüyle, aydınlık karanlıkla, tatlı da acıyla bilinir. Acıyı tadan insan, aklına hep tatlıyı getirir. Ağzında kalan acı tadı hep hatırlaması, aynı şeyi tatmamak için bir uyarıcı/caydırıcı olacaktır.

Diğer taraftan, yenilen içilen her şeyden her insan farklı bir tad alır. Kimse de bir diğerinin aldığı tadı bilemez. Müminlerin canlarının alınma anındaki güzelliği ya da inkâr edenlerin ölüm anında çektiği acıyı onların başındakiler hissedemezler.

Ölen kişinin görünüşte zorlukla can vermesi ya da ani bir kalp kriziyle uykuda bir anda can vermiş olması bir kıstas değildir. Ancak ölen kişi inkarcı ise tadabileceği en kötü şeyi tatmıştır. Yanında bulunan kişilerin gördüğü durumla, onun tadarak yaşadıkları farklıdır.

Ölüm aslında bir nimettir. Hayatın zorlu ve ağır yüklerinden bir tür kurtuluştur. Allah’a derin aşkla bağlı mümini Rabb’ine kavuşturacak olan, ölümdür. Ölüm, cennete açılan bir kapıdır. Mümin için ölüm, cennete vesile olma, Rabb’ine kavuşma yönünde tadılacak bir nimet anlamındadır.

Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir. (Ali İmran Suresi, 185)

Dipnot: Yazım sadece tefekkürden ibarettir. Kuşkusuz doğrusunu Rabb’im bilir. Konuyla ilgili değerli görüş ve yorumlarınızla katkıda bulunursanız sevinirim sevgili Arkadaşlar. Saygılarımla...

Fuat Türker, Cemaat.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın ruhbilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Tüm Evren Beynimizin İçinde...
İnsanları Allah'a Yönelten Büyük Gerçek
Sana Ruhtan Sorarlar - I
Deprem Sonrası

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ahir Zaman'dan Asr-ı Saadet'e
İlk Öğretmenimiz
Merhamet Medeniyeti Örneği; Osmanlı
Çağımızın Hastalığının Tedavisi, Taklîdî İmandan Tahkiki İmana Ulaşmaktır
Kendini İsraf Etmek
Bir Büyük Uygarlığın Yeniden İnşası
Çocuklarımız İçin...
Onların Fazlası Var...
Kur'an'daki Babalar
Şeytanın 'Din'i Olur Mu?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler [Deneme]
Son Perde [Deneme]
Dinin Çıkarlarını Gözetmek [Deneme]
İnsan Neden Kıskanır? [Deneme]
Konuşma Kişiliği Yansıtır [Deneme]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.