Sessizlik Sokağında...

Küçük bir öykü.Keyifle okumanız dileklerimle...

yazı resim

SESSİZLİK SOKAĞINDA...

Seher yeni,yeni kendisini gösterirken,Kasım bir telaş ve anlam veremediği seslerle uyandı.Yattığı yerden kendisini öyle bir hışımla attı ki ! Neredeyse düşecek bir tarafını kıracaktı...
Annesin'in fenalaştığını gördü !
Bir çırpıda annesini kollarına alıp sokak kapısına geldi.Kapının hemen yanında bulunan arabayı açar açmaz annesinin daha fazla zarar görmeyecek şekilde koltuğa dayayıp en köklü ve en prestijli hastaneye götürdü.Yapılan müdahale annesin'in komaya girmesine yetmemişti...

Issız mı, ıssız sessizlik sokağında diz çöküp tenhalara doğru hıçkırıklarla ağlıyordu !
Ve ''İlahından'' Komaya girenin annesinin değilde kendisi olmasını diledi...
Yarı çamur,yarı ıslak bedeniyle
Nasırlı ve ter kokan ellerini sema doğru kaldırıp annesi için en temiz ve en masumane dileklerde bulunuyordu...
Çok geçmedi !
''İlahı' sürpriz ve akıllara zarar bir mucizeyle annesinin yaşama gözlerini açmasına yardımcı oldu.
Aslında Kasım'da biliyordu o boğucu,nefes kesici yoğun bakıp ünitesinin kapısında ağlamayı...
Bu sadece annesinin bırak görmesini hissetmesi halinde onu daha fazla üzeceği ve kahredeceğini bildiği için;
O loş yarı çamurlu ve yarı asfaltlı bu hayat'ta yalnız olduğumuzu defalarca belirten sessizlik sokağında ağlamayı tercih edip münasip gördü.

Öykü:Süleyman Bilgin

Başa Dön