..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Doðru þeritte olsanýz bile, olduðunuz yerde kalýrsanýz er geç ezilirsiniz. -Will Rogers
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > M.Nazým Güler




22 Mayýs 2013
Kemalist "Solculuk" veya "Anti - Emperyalist" Yüzsüzlük  
M.Nazým Güler
Kýsaca, þu taktiklere karþý uyanýk ve duyarlý olmak elzemdir: Solcularýn, proletaryanýn vataný yoktur; sosyalizme geçildikten sonra Kürt sorunu dahil tüm halklarýn sorunlarý çözülecektir, söylemi ile Ýslamcýlarýn “dinde milliyetçilik” yoktur, biz ümmetçiyiz; dolayýsýyla þeriat geldikten sonra Kürtlerin de sorunu kendiliðinde çözülecektir, söylemi birbirine benzeyen sahtekârlýk ve ikiyüzlü birer aymazlýk örneði olarak görmek gerekmektedir.


:ACGB:
KEMALÝST “SOLCULUK” veya “ANTÝ-EMPERYALÝST” YÜZSÜZLÜK

“Anti-emperyalist” söylemle Hatay, Ýstanbul vb. yerlerde eylemler yaptýklarýný iddia eden kimi uçarý “solcu” müsveddelerinin, asýl amaçlarý, özünde, mazlum Kürt halkýnýn statü kazanmasýný ve genelde, mazlum Suriye Arap halkýnýn, zalim bir diktatörlükten kurtulmasýný istememekten öteye bir anlamý bulunmamaktýr.

O tür “Solcu” müsveddelerinin (özünde “Kemalist” ýrkçýlarýnýn), Türkçü- ýrkçý yüzleri, Irak Saddam savaþýnda da kendini göstermiþti; “Anti-emperyalist” söylemleri kullanmalarý, onlarýn yüzsüzlüklerinin sadece bir “sol” maskesidir. Irak’taki telaþlarý da Kürtlerin statü kazanma endiþesiydi. Þükür ki, korktuklarý da oldu; Irak Federal Devlet oldu, Federal Kürdistan da kuruldu ve adalet kýsmen de olsa yerini buldu.

Þimdilerde o tür “solcu”larýn tekrar piyasaya arz-ý endam etmeleri, Türkiye’de gündeme gelmiþ olan Kürt sorununu çözmeye yönelik barýþ sürecini, hazmedemeyip, yeni bir kaos sürecini canlandýrmak isteyen uluslararasý derin güçlerin maþalarý olduklarýnýn bariz bir tezahürüdür. Bu “solcu” müsveddeler, pratikleriyle, Beþþar Esed barbarlýðýnýn safýnda yer aldýklarýný bilemezler mi? Bence, yönetici konumda olanlar mutlaka net biliyorlardýr. Bunlarýn, Esed sömürgeciliðinin uyguladýðý, katliamlarý, tecavüzleri, diri diri insan yakmalarý, sivillere karþý kimyasal silah ve füze kullanýmlarýný görmezden gelmeleri “sol” deðil, nasyonal sosyalist/ faþist gözlük takmýþ olmalarýndan olabilir mi acaba? Ne yazýk ki, iþin gerçeðinin bu olduðu görülüyor. Gözlükleri, diktatörlüðün yaptýklarýný saklayan, ama Kürt halkýnýn statü kazanabileceði endiþesini gösterebilen bir yapýdadýr; geliþen olaylarý, tam da ideolojik kurgularýna uygun fasit bir daire þeklinde göstermektedir.

TC yakýn tarihinde, solculuk kisvesi altýnda, sözüm ona, “anti-emperyalist” söylemlerle mazlumlarýn hak arayýþlarýnýn önünü kesmek için, hep derin güçlerin (solcu) maþalýðýný yaptýlar. Yakýn tarihte, bunlar, Kürtlerin hak arayýþlarýnda, zulüm sisteminin yanýnda ve hep derin güçlerin yedekleri konumundaydýlar.

Günümüzde ise, nerede Kürtlerin bir hak arayýþý olursa, onlarýn önlerini kesmek, statü kazanmalarýný engellemek derdine düþüyorlar. Bunun için, deðiþimden yana olan uluslararasý güçlere karþý, “anti-emperyalist” söylemlerle güya mücadele vermek adýna, pratikleriyle, Saddam gibi zalim diktatörlerin yedekleri oluyorlar.

Þimdi de, Beþþar Esed diktatörünün yedeði gibi hareket ediyorlar. Allah’tan kimse onlara inanmýyor ve þükür ki sahte söylemleri raðbet görmüyor. Özellikle Kürt halkýnýn çilekeþ gençleri bu konuda uyanýk ve duyarlý olmalýdýrlar; “solculuk” tezgâhýna gelmemelidirler.

Solcu olmak, halklarýn ve mazlumlarýn hak taleplerini karþýlayacak mücadelelerde öncülük yapmayý gerektirir. Bu sahte solcular ise, aksine, barýþa karþý, mazlumlarýn hak taleplerine karþý olabilmek ve diktatörlerin safýnda yer alabilmek adýna bin bir takla atýp, “anti- emperyalistçilik", söylemleriyle, sözüm ona, “solculuk” oynamaya çalýþýyorlar. Elbette ki, bu kadar açýk bir yüzsüzlüðe halk inanmayacaktýr ve onlarýn oyunlarýna gelmeyecektir. Ancak birkaç yüz saf genci, kim bilir hangi taktik yalanlarla zor kandýrabiliyorlar. Hedefleri, sadece Kürtlerin statü kazanmasýný engellemek oluyor ne yazýk ki.

“Kemalist” ýrkçýlýðýn perdesiz sahte “solcu” luðu da CHP’de tezahür ediyor. Bu partinin sahte anti-emperyalist söylemlerini, her zaman anti-Kürt olarak okumak gerekiyor. CHP, Baþbakan Erdoðan’ nýn, Kürt sorununu çözmek amaçlý barýþ sürecine karþýdýr. Oysa tersi olmasý gerekmez miydi? Dünya literatüründe, barýþ, demokrasi ve mazlum halklarýn sorunlarýný çözmekten yana olmak, sosyal demokrat/solcularýn göreviyken, Türkiye’de, CHP örneðinde bunun tersi uygulamalara tanýk oluyoruz.

Yaný baþýmýzdaki Beþþar Esed diktatörlüðünden kaçan Arap halkýna, Erdoðan Hükümeti sahip çýkarken ve onlarý desteklerken; CHP ise, bu halka zulüm eden diktatöre destek veriyor ve onun zulmüne meþruiyet kazandýrmak amacýyla da ona heyet yollayabiliyor. Bu ne yaman çeliþkidir ki; asýl solcularýn görevini, saðcýlar (veya muhafazakâr demokratlar)yürütüyor; saðcý ýrkçýlarýn görevin ise, ne yazýk ki solcular, en ideolojik tarzda üstlenmiþ bulunuyorlar.

CHP lideri, sözüm ona, “Kürt” olduðu halde, bunu hiç itiraf edememekte ve yine “alevi” bir aileden geldiði halde bunu hiç dile getirmediði gibi Kürtlerin ve Alevilerin haklarýna çözüm üretecek çözüm sürecine karþý durarak, hep köstek olabilecek bahaneler üretmektedir.

Kýlýçdaroðlu’ nun Brüksel ziyaretinde düþtüðü acýnasý düþkün “solculuk” tavrýyla, (Füzelerle, kimyasal silahlarla, bombalamalarla kendi yönetimindeki halkýndan)120 bin kiþinin katledilmesinden doðrudan sorumlu Suriye diktatörü Beþþar Esed ile ülkesinde barýþ ve çözüm süreciyle, demokratik paketlerle döneme damgasýný vuran Baþbakan Erdoðan’ý ayný kefeye koymasý siyasi bir hezeyan ve diplomatik bir zavallýlýktýr. Öyle ki, Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Baþkaný Hannes Swoboda’nýn net tepkisine ve (ona, Sosyal Demokratlara yaraþýr gerçek sol pozisyonun nasýl olmasý gerektiðini hatýrlatýrcasýna) ders verici protestosuna neden olmuþtur. Ýbreti âlem bir kötü pozisyondur bu!.

Orada, ne yazýk ki, Kýlýçdaroðlu faþist bir diktatör yandaþý konumuna düþerken; Swoboda ise, demokratik süreci destekleyen gerçek bir solcu pozisyonunda olmuþtur. Orada, ne yazýk ki, Kýlýçdaroðlu, Baþbakan Erdoðan’ý, Esed gibi bir diktatörün seviyesine indirmekten çok, faþist diktatör Beþþar Esed’ ý barýþ ve demokrasi sürecinin mimarý sayýlan Baþbakan Erdoðan’ýnýn seviyesine çýkararak adeta o diktatörü aklayýp meþrulaþtýran bir rol takýnmýþtýr.

Onun ýrkçý partisi CHP de, 1 Mayýs’ larda ve diðer sözüm ona “anti-emperyalist” gösterilerde kendilerine “sosyalist” diyen, en az kendileri gibi sahte solcu olan kimi marjinal örgütlerle ayný mitinglerde, ayný cephelerde boy gösterebiliyor. Ýþte Türkiye’deki “solculuk”, sahte ve gerçek yüzüyle bu alanlarda net görülebiliyor; sahte “anti- emperyalist” söylem (gerçekte Kürtlerin statü kazanmasý endiþesiyle, statü engelleyici anti- Kürt) politikalarýyla dünyadaki diðer sol literatürün tam tersi olan “solcu” bir rol üstlenmektedir.

Türkiye’de gerçek solcularýn da, gerçek Ýslamcýlarýn da, gerçek demokratlarýn da denek taþý, Kürt halkýnýn ulusal haklarý söz konusu olduðunda alacaklarý tavýrlarýyla ölçülmelidir. Aldýklarý tavýrlarýyla, söylemlerinin doðruluðu veya özünde gerçek birer ýrkçý (veya “Kemalist” milliyetçi) olduklarý kolayca test edilebilir.

Türkiye’de asýrlýk bir sorun olan Kürt sorununun çözüm sürecine destek olmak, Alevilerin doðal ibadetlerini yapabilmesi ve öðretilerini öðretebilmesi adýna, demokratik çözüm isteklerine saygý gösterebilmek için, sadece insana saygýyý temel alan, gerçek birer insan olmak yeterlidir. Onun için, solcularýn, Ýslamcýlarýn ve demokratlarýn kendi sav ve söylemlerinden önce, gerçek birer insan olduklarýný göstermeleri, yani insanlýk sýnavýndan geçmeleri gerekmektedir.

Kýsaca, þu taktiklere karþý uyanýk ve duyarlý olmak elzemdir: Solcularýn, proletaryanýn vataný yoktur; sosyalizme geçildikten sonra Kürt sorunu dahil tüm halklarýn sorunlarý çözülecektir, söylemi ile Ýslamcýlarýn “dinde milliyetçilik” yoktur, biz ümmetçiyiz; dolayýsýyla þeriat geldikten sonra Kürtlerin de sorunu kendiliðinde çözülecektir, söylemi birbirine benzeyen sahtekârlýk ve ikiyüzlü birer aymazlýk örneði olarak görmek gerekmektedir.

Kürt sorununa çözüm için, kimin ne formülü varsa bugünden söyleyip programlarýna almalarý gerekmektedir. Sorunlarýn çözümlerini yarýnlara öteleyenlerin tüm iddialarý gibi, öteledikleri bu sorunlara çözüm söylemlerini de sahtekârlýk ve yalancýlýk olarak deðerlendirmek gerekmektedir. Yani iddialarýndaki tüm sýfatlar ve söylemler hükümsüz olup, doðrulukla alakasý yoktur.

Ýçerdeki barýþ ve demokrasi mücadelesi süreci; Kürt sorunun gerçekçi ve somut koþullara göre çözüm bulmasý; savaþý, alternatif olmaktan çýkaracak þekilde silahlarýn susmasý ve silahlý çözüm iddialý yolun terk edilmesi, Alevilerin mezhepsel ve inançsal sorunlarýna çözüm bulunmasý vb. demokratik sürece dahil olacak tüm çabalarý desteklemek insanî bir görevdir. Ýnsaným, diyen herkesin bu sürece destek sunmasý; destek olamayanlarýn ise en azýndan köstek de olmamasý gerekmektedir.

Öyle ise, bu demokratik süreç, insanlýðýmýzý test edecek bir süreçtir. Her þeye insan temelli bakabilirsek, kaybolmaya yüz tutmuþ insanlýðýmýzý da geri kazanmýþ olacaðýz. Ýnsanlýða karþý bir suç teþkil eden “derin devlet” sisteminin yakýn tarihiyle -iktidar olarak- yüzleþmek, insanlýðýmýzý geri kazanmanýn ilk adýmý olarak görebiliriz. Bunu yapmaya cesaret edebilmeliyiz. Korkmaya gerek yoktur, zaten korkunun ecele faydasý olmaz. Ýnsanlýðýmýzý kazanmaya çalýþmaktan deðil, insanlýðýmýzý yitirmekten korkmalýyýz. Ýnsanlýðýný kaybedenler, iki dünyasýný da kaybeder.

Her hareketimiz ve davranýþlarýmýz, insanlýk için olmalýdýr. Ýçerde ve dýþarýda insanlýk dramlarýna karþý insanî bir duyarlýlýkla, gerçek bir insan gibi, en doðal tavrýmýzý koymalýyýz. Ýnsanlýðýmýzý diri tutmalýyýz ki, kötülüklere karþý hep birlikte iri olabilelim.

Selam ve sevgiyle kalýn.

M.Nazým Güler -23.05.2013
info@mnazim.com


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Baþarýlý
Gönderen: Mehmet Ali Özler / ,
20 Haziran 2013
Bütün sorunlarýn püf noktasý dönüp, dolaþýp inanmakta yatýyor. Bununla birlikte bazý insan ve gruplar kendilerini insandan fazla sayýyorlar. Ýnsan üstü ýrk, seçilmiþ ýrk, ayrý bir ýrk, özel mezhep, peygamber ailesinden, özel peygamber ailesinden, çok özel peygamber sülalesinden, yeni özel sülale San. Tic. Ltd. Þti.'den. Ve tabii ki uyandýðýnda beyin þalterlerini attýrýp sadece ileri diyen uzuv'lardan. Saygýlarýmla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bu Ülkede Barýþý Ýsteyen Var Mýdýr?
Hatip Dicle Olayý, Açýlýma ve Çözüme Çomak Sokmak Mýdýr?
Demokratik - Kürt Açýlýmý Nereye Kadar?
Kocaman Bir Asýr Heba Edildi; Neden veya Kimler Ýçin?
Kürtleri Temsil Sorunu ve Çözüm Sürecine Dair
Bilge Köyü Vahþetinin Gerçek Sorumlularý Kimlerdir?
Seçimin Sonucu, Halklar Arasý Barýþ ve Diyaloðu Dayatýyor
Bölgemizdeki Elektrik Sorunu, Neden Kesin Bir Çözüme Kavuþamýyor?
Kürd Sorunu Yoksa; Kürdistan Sorunu Olabilir mi?
4+4+4, Bir Gündem Saptýrma Mýdýr?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sadece Yazmak, Yazarlýk Mýdýr?
Tahammülsüzlük, Gelecek Korkusundandýr!
Kendi Ýrademiz Varsa Özgür Olabiliriz.
Seçim Sürecinde "Demokratik" Yalanlar Yarýþý Baþlayacaktýr!..
Yeni Anayasa, Son Anayasamýz Olmayacaktýr.
Tarihsel Aþklar ve Sevgi Üzerine
Kürt Sorunu ve Yerel Seçimler
Van Depremi, Sosyal Yaralarýmýzý Sarabilecek Mi?
Erdoðan: "Ben Kabile Reisi Deðilim"
Ev Bir Okuldur; Eðitim, Oradan Baþlar!.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðime Lehimliyorum Seni [Þiir]
Veda Edemem! [Þiir]
Seni Arýyor Gözlerim [Þiir]
Uyan Ey Zergan Deresi! [Þiir]
Daðlar Yüreðimi, Bu Daðlar! [Þiir]
Esirin Olmuþum [Þiir]
Tu Her Bijî Yilmaz Guney [Þiir]
Sende Buharlaþmaktayým [Þiir]
Ben, Kendim Olmak Ýstiyorum. [Þiir]
Zor Kabulleniriz [Þiir]


M.Nazým Güler kimdir?

www. mnazim. com ------- M. Nazim Güler Kitap okumak, Þiir yazmak, Resim yapmak özel zevklerim arasýndadýr. Vücudumu zinde tutacak ve koruyacak kadar spor yaparým. .

Etkilendiði Yazarlar:
Yoktur, kimsenin günahýný almayayým.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.Nazým Güler, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.