..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm mutsuzluklar yokluktan deðil, çokluktan gelir. -Tolstoy
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > M.Nazým Güler




2 Ekim 2013
Kürtçeyi Seçmeli Ders Seçememe Tuzaðý ve Süreç  
M.Nazým Güler
Bir “Süreç” in karanlýk tüneline sokulmuþuz; ne rotasý belli, ne de getirisi!… Atýlan her bir “demokratik” adým, bir iki adýmlýk ýrkçý tuzak eþliðinde yürüyor sanki. Niyetlerde þüpheler sýrýtýyor. Halkýn önüne ufaktan kýrýntýlar atýlýp, bir hayale çevrilen “çözüm süreci”, muðlaklaþtýrýlarak, süresi belirsiz bir zamana yayýlmaya çalýþýlýyor.


:ADEI:
KÜRTÇEYÝ SEÇMELÝ DERS SEÇEMEME TUZAÐI ve SÜREÇ

Bir “Süreç” in karanlýk tüneline sokulmuþuz; ne rotasý belli, ne de getirisi!… Atýlan her bir “demokratik” adým, bir iki adýmlýk ýrkçý tuzak eþliðinde yürüyor sanki. Niyetlerde þüpheler sýrýtýyor. Halkýn önüne ufaktan kýrýntýlar atýlýp, bir hayale çevrilen “çözüm süreci”, muðlaklaþtýrýlarak, süresi belirsiz bir zamana yayýlmaya çalýþýlýyor.

Hükümete adým at, diyenlerin, vurguladýklarý ve sözde talep ettikleri adýmlarýn nerdeyse toplamý, çözüm süreciyle pek alakasý yoktur. Belki barýþ süreciyle ilgili olabilir. O da PKK ve silahlý güçleriyle sýnýrlý olur; Kürtlerin ulusal taleplerini karþýlayacak bir tarafý yoktur. Yani, bir devlet talebi yok, (Federasyon, Otonomi, vb.) bir statü isteði yok, bayrak talebi yoktur!..

Anadilde Eðitim, talebi ise, sanki Kürtlerin enerjisini tüketmekten öteye bir anlamý ifade etmeyecek gibi görünüyor. Çünkü taliplerin kendileri, anadil Kürtçeyi öðrenmeye muhtaç iseler; talepleri yerine getirilse bile, hangi eðitim kadrolarýyla anadilde eðitim verebilecekleri, doðrusu merak konusudur. Acaba bunun hazýrlýðýný yapmayý, hiç akýllarýndan geçirdiler mi? Öncü kadrolarýn, “Kürt aþký” yoksa ve Türkçe aþký da tavan yapýyorsa (yani her türlü eðitim, yazýþma vb. parti ve örgüt içi çalýþmalarý Türkçe ile yapýlýyor ise) söz konusu talebin inandýrýcýlýðý kalabilir mi?

Önce BDP’ yi Türkiye partisi yapmak istediler; olamayýnca, Kemalist Türk solu adaylarýný, Kürt oylarýyla meclise taþýdýlar. Bu da yetmemiþ olacak ki, þimdi HDP (Halklarýn Demokrasi Partisi) adýyla Kürt halkýnýn oylarýyla Kürtlükten de kopmak istiyorlar sanki. Bu partinin baþýna da( Eþbaþkan olsa da) bir Kemalist Solcu getirdiler mi tamamdýr. Bu giriþim de gösteriyor ki, Kürt ulusu için statü istemeyi akýllarýnda bile geçirmiyorlar. Bu gidiþat, Kürt halký için hayra alamet olabilir mi?

Sýra Kemalizmi güncellemeye mi gelecek? Misakî Millî Komisyonu talebi de zaten varmýþ. TC çatýsý ve Türk bayraðý altýnda, Türkçe tek resmi dil ile bir “Demokratik Cumhuriyet” serüveni için, 40 bin Kürt gencinin katledilmesine, 3-4 bin Kürt köyünün viran edilmesine, 2-3 milyon Kürdün yerinden edilerek göç ettirilmesine gerek var mýydý? Dahasý 30 yýllýk kan ve gözyaþýna neden olan bir “gerilla” ordusuna veya silahlý mücadeleye gerek var mýydý? Yani varýlmak istenen sonuç bu idiyse!.. Neden bütün bu acýlar yaþandý ki?

Umarým bu konular, BDP ve PKK tabanýnda da tartýþýlýyordur. Yoksa bizlerin, maval okurcasýna, konuyu dýþardan dillendirmenin, kendileri açýsýndan, hiçbir anlamý ve önemi yoktur. Sanýrým etkisi de olmaz; belki bizleri karþýya koyup, söylemlerimizi bir eleþtiri yerine bile koymazlar. Çünkü eleþtiri ve özeleþtiri mekanizmasý hiç çalýþmadý, çalýþmýyor ve ne yazýk ki bu önemli kriter, hiçbir Kürt örgütünde hala yaþam bulmamýþ ve geliþememiþtir. Yanlýþlarýmýz ve acýlarýmýz da, iþte bu yüzde çoðalýyor. Hatalar büyüyor, dertler artýyor ve iç barýþ geliþemediðinden halk bilinçlenmesi de dumura uðruyor.

Bir harekette eleþtiri, neredeyse ihanetle eþdeðer tutuluyorsa, o harekette, demokrasiden bahsedilemez. Demokrasiyi kendi halkýna çok gören bir hareketin, kendi düþmanýndan demokrasi talep etmesi ise, abes ile iþtigal olur. Özeleþtiri gibi bir erdemliði, kendine fazla gören bir hareket, kendisine diktatörlüðü layýk görmüþ demektir. Böyle kalmayý uygun gören bir hareket, dünyada kendisini meþru görebilecek bir devlet bulamaz. Kendini, uluslararasý diplomasiden de mahrum býrakýr.

Mesela, iddia edilen, söz konusu bu süreç, neyin süreci; ya da kimler arasýnda yürütülüyor bu süreç? Bir demokratik süreç midir bu? Söylemdeki bu demokrasi kimler için olacaktýr? Halklar için, özellikle Kürt halký için demokrasi olacak mýdýr? Bu bir “barýþ” süreci midir; yoksa “çözüm” süreci midir; sürecin adý net olarak belli olmadýðý gibi, içeriði de ne yazýk ki net deðildir. Cemil Bayýk bile (gecikmiþ olarak) bundan dert yandýðýna göre, vay ki bizim halimize! Keþke ilk günde bu tepkisini dillendirebilseydi, belki mesaj yerine ulaþýrdý ve süreç, daha gerçekçi yöntemlere bürünürdü.

Müzakereler, eþit haklara sahip kimseler (veya taraflar) arasýnda olur. Yani Apo, Kürt halkýnýn ”Serok” u veya temsilcisi ise (ki Apocularýn iddiasý budur), onun, üçüncü bir tarafýn veya ülkenin gözetiminde, (bir kurumdan ibaret olan MÝT ile deðil de), en azýndan bir Türk Baþbakanýyla veya Cumhurbaþkanýyla görüþmesi gerekmez miydi?

Üstelik ortalýkta imzalý bir sözleþme, bir belge bile yoktur. Böylece her iki taraf da bol iddiada bulunabiliyor veya iddialarý inkâr edebiliyor. Ortadaki postacý konumundaki BDP, görüþmeye gidecek temsilcilerini bile seçemeyecek kadar, kendine biçilen rolde özgürlükten yoksundur.

BDP Eþbaþkaný Selahattin Demirtaþ, Ramazan Bayramý öncesinde hükümetten Apo’nun bir yeni fotoðrafýný,(tabiri caizse) dileniyordu adeta. Eðer hükümet buna izin verirse, Kürt halkýna bir bayram hediyesi olurdu, diyordu. Fotoðraf çekinmiþler ama, kamuoyuyla paylaþmalarý bakanlýkça yasaklanmýþtýr. Fotoðraf paylaþýmý için de izin bekleniyor þimdi. Yani ne kadar da acýklý bir durumdur, deðil mi? Ýki taraflý bir müzakere böyle olabilir mi? Kürt halkýna reva görülen bu vaziyet, (bir aþaðýlanma) bir hakaret deðil midir? Böylesi bir durum, bir kazanýmmýþ gibi halka sunulabilir mi?

Süreci pazarlayan iki tarafýn TV’lerinde, hamasi nutuklar atma yarýþý sürmekteydi. Oysa hiç kimse, gerçekte neler oluyor, neler dönüyor; bilmiyor… Her iki taraf da, süreci ben baþlattým, diyor ama; neyi baþlatmýþlarsa artýk?! Gerçekte ise, iki taraf var mýdýr; onu da bilmiyoruz. Demeçlerden ve genel olarak konuya yaklaþýmlar ile geliþmelere bakýldýðýnda tek tarafýn dayatmasý ile sürecin, zaman yayýlarak yürütüldüðü anlaþýlýyor. Kim, kimi kandýrýyor, bilemiyoruz; ancak biz halklarýn kandýrýldýðý pek ala ortadadýr.

Kürtçenin ikinci resmi dil olmasý ve bölgede anadille eðitim hakkýnýn verilmesi en doðal bir hak olmasý gerekirken, seçmeli ders, adý altýnda koca bir saçmalýðýn ve tuzaðýn girdabýna sokulmuþuz þimdi. Nasýl mý; Kürtlerin kendi dillerini çocuklarý için “Seçmeli Ders” olarak bile seçemeyeceði bir tuzak kurulmuþtur da ondan.

Ortaokullar için Haftalýk Seçmeli Ders Tablosu formunda bu sinsi tuzak sýrýtýyor adeta. Yaþayan Diller içinde Kürtçeyi seçenler, Ýngilizce, vb. eðitimde yaþamsal ve vazgeçilemez bir dili seçemiyorlar. Çünkü seçeneklerin önüne konulan dipnot(**) iþaretinin form altýndaki açýklamasýna baktýðýmýzda; ** ”Yaþayan Diller ve Lehçeler” ile “Yabancý Dil” seçmeli ders çeþitlerinden yalnýzca biri seçilebilir. Diðer deyiþle, öðrenci iki farklý seçmeli Yabancý Dil veya iki farklý Dil ve Lehçe dersi alamaz, diye açýklanýyor.

Anlaþýlan, ya Kürtçeyi seçeceksin veya Ýngilizceyi; ikisini bir arada seçemezsin. Veli, çocuðuna belki Kürtçeyi evde de öðretebilir, ama Ýngilizceyi öðretemez. Ancak, Ýngilizce, lisede, üniversitede ve hatta mezuniyetlerden sonra, iþ aramalarýnda gerekli bir dil olduðu herkesçe bilindiði için, bir Kürt öðrenci velisi, haliyle ve sýrf bu nedenle Kürtçeyi seçmekten vaz geçebileceðini hükümet zaten öngördüðü için böyle bir tuzak kuruyor Kürtlere.

Yani þunu demeðe getiriyor; bakýnýz, biz Kürtçeyi seçmeli ders haline getirdik, ama kimse onu tercih etmiyor. Bu ince ve sinsi tuzak, tüm Kürt halkýna açýkça bir hakarettir.

Hükümetin söylemindeki “kardeþliðin” ne kadar aldatýcý olduðu ve “Yaratýlaný severiz Yaradan’ dan ötürü” söylemi de, Kürtleri hiç de kapsamadýðýný ve bu laflarýn da sadece hamasi nutuk tuzaklarý olduðu anlaþýlýyor.
Kürt halkýnýn önüne atýlan kimi “demokratik” kýrýntýlar bile iþte böyle bozuktur, iþe yarmýyor ne yazýk ki. Yani, tek dil, tek millet, tek bayrak, tek devlet, gibi tekçi zihniyetin kolay kolay terk edilmeyeceði ortadadýr Avukatsýz halk veya ümmetin yetimi Kürt halkýnýn daha çok çekeceði vardýr. Kürtlerin, 40-50 milyonluk nüfusuyla, sahte sýnýrlarý cetvelle çizilmiþ Ortadoðu coðrafyasýnda, bu “tek” lerin her birine ihtiyacý yok mudur? Kürtler, ulus deðil midir?

Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkýný niye kimse dillendirmiyor? Devri geçti (!) diye, “ulus devlet”e karþý olanlarýn, eðer Ortadoðu’da bir düzine yeni devlet ortaya çýktýðýnda (ki senaryoda bunlar var), dönüp Kürt ulusunun yüzüne nasýl bakabilecekler? Her ulusa var olan hak, neden kocaman Kürt ulusuna çok görülüyor? “Birlik ve beraberlik” Kürtler için de þarttýr. “Önce Vatan” demek, Kürtlerin de hakkýdýr. Artýk Kürt ulusunu rencide ediciler, frenlerine basmalýdýr; Kürtleri, dilsiz, saðýr ve kör sanmasýnlar. Kürtleri nereye kadar kandýrabileceðinizi sanýyorsunuz? Ki sanýyorsanýz, aldanýyorsunuz.

Kürtlere statü, Kürtçeye resmi dil ve anadilde eðitim hakký verilmeyecekse, sanýrým “apocularýn” bile, artýk Apo’ nun bu türlü misyonunu sorgulayacaklardýr ve süreç ya týkanýr veya daha anlamlý bir tarzda açýlabilecektir. Belki Apo’nun iradesi ipotek altýndadýr veya her seferinde ilaç verilerek konuþturuluyordur, diyecekler. Ýlk yola çýkarken iddia ettiði taleplerden, taa nerelere kadar gerilendi, hala kendilerini kabul ettiremiyorlar çünkü. “Apocular”, kendi liderlerinin her türlü haklarýný elbette savunabilirler, ancak bir halk adýna karar verme iradesinin, her türlü özgürlükten yoksun, sadece bir kiþinin eline býrakýlmasý ne kadar doðru olabilir veya sakýncalý olmaz mý, diye düþünmeye baþlarlar belki. Düþünmezlerse de, bu, onlarýn sorunudur. Çünkü Kürt halký, her þeyi düþünmeye baþlamýþtýr bile.
Onun için, kimse kimseyi kandýrmasýn; taraflar arasýndaki görüþmelerde, her þey þeffaf olmalý, açýk belgeli kanýtlar bulunmalý ve arada yansýz üçüncü bir tarafýn veya bir devletin de bulunmasý gereklidir. Çünkü böylesine nazik bir konuda, güven, çok önemlidir ve þarttýr. Güven olmayacaksa her þey boþunadýr; söylemler, talepler, iddialar vb. bütün çabalar anlamsýzlaþacaktýr.

Her iki taraf da, son derece ciddi, istikrarlý ve halklara güven verici olmak zorundadýr. Söylemlerinde ve duruþlarýnda güvenilir olmalýdýr. Bu zamanda kimse cahil deðildir; yan çizmelerle, dolaylý sahte söylemlerle, hileli tuzaklarla hiçbir halk kandýrýlamaz. Hele Kürt halký hiç kandýrýlamaz. Aksine, çözüm yerine çözümsüzlük ve barýþ yerine kaos ortaya çýkar. Böylesi bir ortamý yaratmak için de, bölgede fýrsat kollayan ve pusuda bekleyen birçok aktör (devlet) vardýr.

Tüm bu yanlýþlara fýrsat vermemek için, her iki taraf da uyanýk, duyarlý ve güven verici olmalýdýr ve çözüm üretmede ellerini çabuk tutmalýdýr. Böyle olursa, halklarýn kardeþliði ve gönüllü birlikteliði hiç de zor olmayacaktýr. Su uyur düþman uyumaz. Eðer ortada dostluk olacaksa, dosdoðru ve dostça davranýþlar görmek istiyoruz.

Selam ve sevgiyle kalýn.

M.Nazým Güler -02.10.2013
info@mnazim.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bu Ülkede Barýþý Ýsteyen Var Mýdýr?
Hatip Dicle Olayý, Açýlýma ve Çözüme Çomak Sokmak Mýdýr?
Demokratik - Kürt Açýlýmý Nereye Kadar?
Kocaman Bir Asýr Heba Edildi; Neden veya Kimler Ýçin?
Kürtleri Temsil Sorunu ve Çözüm Sürecine Dair
Bilge Köyü Vahþetinin Gerçek Sorumlularý Kimlerdir?
Seçimin Sonucu, Halklar Arasý Barýþ ve Diyaloðu Dayatýyor
Bölgemizdeki Elektrik Sorunu, Neden Kesin Bir Çözüme Kavuþamýyor?
Kürd Sorunu Yoksa; Kürdistan Sorunu Olabilir mi?
4+4+4, Bir Gündem Saptýrma Mýdýr?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sadece Yazmak, Yazarlýk Mýdýr?
Tahammülsüzlük, Gelecek Korkusundandýr!
Kendi Ýrademiz Varsa Özgür Olabiliriz.
Seçim Sürecinde "Demokratik" Yalanlar Yarýþý Baþlayacaktýr!..
Yeni Anayasa, Son Anayasamýz Olmayacaktýr.
Tarihsel Aþklar ve Sevgi Üzerine
Kürt Sorunu ve Yerel Seçimler
Van Depremi, Sosyal Yaralarýmýzý Sarabilecek Mi?
Erdoðan: "Ben Kabile Reisi Deðilim"
Ev Bir Okuldur; Eðitim, Oradan Baþlar!.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðime Lehimliyorum Seni [Þiir]
Veda Edemem! [Þiir]
Seni Arýyor Gözlerim [Þiir]
Uyan Ey Zergan Deresi! [Þiir]
Daðlar Yüreðimi, Bu Daðlar! [Þiir]
Esirin Olmuþum [Þiir]
Tu Her Bijî Yilmaz Guney [Þiir]
Sende Buharlaþmaktayým [Þiir]
Ben, Kendim Olmak Ýstiyorum. [Þiir]
Zor Kabulleniriz [Þiir]


M.Nazým Güler kimdir?

www. mnazim. com ------- M. Nazim Güler Kitap okumak, Þiir yazmak, Resim yapmak özel zevklerim arasýndadýr. Vücudumu zinde tutacak ve koruyacak kadar spor yaparým. .

Etkilendiði Yazarlar:
Yoktur, kimsenin günahýný almayayým.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.Nazým Güler, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.