Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
*** Şimdi diyeceksiniz sen ne iş yapıyorsun? Ben en karlı işleri yapıyorum abiler ablalar. Dedik ya paraya tapıyorum. Benim atalar da paraya tapıyordu. Bu devirde namusuyla zengin olanı nerde gördün. Hele benim gibi zenginini... Bizim büyük dedeler ilk voleyi ticaret ve bankacılıktan bundan üç yüzyıl önce vurmuş. Bir iki savaştan öyle tatlı paralar vurmuşlar, öyle tatlı kar götürmüşler... O vakit para öyle bir tatlı gelmiş ki soyumuzu sopumuzu satıp paraya dönüştürmüşüz. Üç kıtada 12 büyük şehirde dedelerin oğulları damatları yerleşmiş finans çarkının içine. Silah kaçakçılığı, savaş çığırtkanlığı derken bu yüzyılda inşaat, petrol, bankacılık sektörlerine tamamen hakim olmuşuz. Bizim olduğunu bildiklerinizin yanında perde arkasından sahip olduklarımızla sektörlerde neredeyse tekel konumuna gelmişiz; tabii siz bunu göremiyorsunuz duyamıyorsunuz çünkü duymayın diye medyaya da el attım. Bu kadar para kolay toplanmıyor cicim. Sen nasıl cüzdanındaki parayı korumak için hesap yapıyorsan, plan yapıyorsan ben de yapıyorum. Seninkisi küçük ölçekli. Benimkisi devasa ölçekli. Ama aynı mevzu. Herkes kesesini kolluyor. Bi de ben parayı çok seviyom biliyon mu... Bankacılık en kıyak işim. Yok böyle bir şey yahu. Kim akıl ettiyse heykelini dikmak lazım. Paradan para kazanıyorum. Senin paranı sana satıyorum gıkın çıkmıyor. Herkesi çılgınlar gibi borçlandırıp sömürüyorum, ne güzel. Bu aralar hedefimde çok yağlı bir ördek var. Senelerdir tam kıvamına gelsin doğru zamanı yakalayayım diye sabrediyorum. Sonunda kıvama geldi. Ülkenin birinin zenginliklerine göz koyduk biz arkadaşlarla... Bir politikacı satın alıp onu büyüttük, şimdi nasipse onunla ülkeyip kesip paylaşıp yiyecez. Arkadaşlar? Söylemedim değil mi? Unutmuşum. Böyle b.k gibi parası olan tek kişi ben değilim tabii ki. Keşke öyle olsaydım -bütün pastayı ben yerdim- ama benim kadar şerefsiz ve satılmış ruhlu paraya tapanlardan başkaları da var. Senede bir kez buluşuyoruz. Köpekbalıklarının centilmenlik anlaşmasına benzer kurallarla oluşmuş topluluğumuz finansal olarak o kadar güçlü ki istediğimizde deviremeyeceğimiz hükümet yok. Borçları yöneten dünyayı yönetir, silahı kimin tutuuğu değil, o adamın maaşını nereden aldığı önemli artık. Bu dünyayı bu kapitalist kıvama getirmek için az seneler emek vermedik hani. Medyada, müzikten, sinemadan, edebiyattan az pompalatmadık kapitalizmi ve tüketim kültürünü. Bu pisliğin bağımslısı yaptık çoğunuzu en sonunda , oh ne güzel. Güç diyordum... Para güçtür. Silah sanayisinin en babaları bizde, inşaat sektörü bizden soruluyor. Petrol şirketleri bizim! İlaç işine de el attığımızı söylemeye gerek var mı? Bunları gizlemek ve sizi uyutmak için medya, sanat-spor dünyasına da büyük yatırım yaptık tabii ama olsun, her kuruşun karşılığını alıyoruz. Bizim ekip gidişten ve kar oranlarından çok memnun. Arada bir bizim işler de küresel manada tökezliyor. Herşeye çok hakimiz dediysek yüzde yüz de hakim değiliz. Zaten öyle olsak siz öldünüz ama neyse... İşte arada işler karışıyor, piyasa tekliyor. Taze nakit gerekiyor. Hemen bir yerlerde bir diktatör ve kriz yaratmamız gerekiyor. Kaos iyidir. Karmaşa iyidir. Savaş iyidir. Ekmek çıkıyor bize. Önce bizim çocuklardan birine diyoruz gir bir politikacı-darbeci general satın al... Sonra ortalığı karıştırıyoruz bu yeni adamımız sayesinde. Bize borçu olan-bizim satın aldığım politikacılar ve ülkeler sayesinde işi kıvamına getirip haklı bir müdahale ortamı-kriz yaratıyoruz. Silahlarını bizden alan iplerini tuttuğumuz ülkelere"tut oğlum, parçala" diyoruz. Oturup dumanları ve ateşi zevkle seyrediyoruz... Merak etmeyin ateşi çıkardığımız gibi söndürmeyi de biliyoruz. Ateşten sonra gelecek itfaiyecileri ve ambulansları da büyük ölçüde ele geçirdik. Hedefimizin kaçması ihtimalini şansa bırakmıyoruz. Olasılıkları çok ayrıntılı düşünmeseydik bu kadar büyük servetleri edinemezdik di mi ama... Senede bir kere toplanıyoruz dediydim ya, orada ne zaman nereyi yakacas, ne zaman nasıl bir kriz yaratcas, nasıl medya ile bu ateşi yönlendireces, onu nasıl söndürüp yerine ne koycas onu konuşuyos. Tabii sen bunları televizyondan ve iplerini benim tuttuğum kukla medya orospularından öyle bir izliyorsun ki bi b.k hissetmiyorsun. Seni öyle haplayıp öyle uyuşturmuşum. Öyle borçlu, öyle eğitimsiz, öyle kolay kandırılıp yönetilebilirsin ki beni cidden iğrendiriyorsun. Cidden ama. Dedik ya yangın kriz savaş. Atılan bombaları benden satın alıyorlar. Bombaların yıktıkları yerleri yine benim şirketlerim inşa ediyor. Ülkenin madenleri, petrolü, karlı şirketleri benim şirketlerime peşkeş çekiliyor. Başa yine maaşını benden alan bir kuklayı da oturdutuyorum.... Hoooop, bir sonraki kriz ve savaşa kadar işler yolunda, dünya uykuda. Komplo teorisi bunlar diye bas bas baarıp duran ve bunun için maaş alan adamlarım sayesinde bu düzeni görüp anlatmaya çalışanları, seni uyandırmaya çalışanları da maymuna çeviriyorum-deli gömleğiyle bağlıyorum-çok ileri giderse kamyon çarpıyor kazaya kurban gidiyor bir şekilde. Oooh, keyfim gıcır. Cidden be cicim, bu koca dünyada koca bir pasta var. Bu pastayı seninle adil paylaşacağımı düşünmüyorsun değil mi? Bu pasta çok büyük cicim, çok çekici. Yedikçe yiyesi geliyor. Yedikçe acıkıyorsun. Çok tatlı kıymetlimisss.. Çok tatlı. Onu sana bırakmam. Açıktan ölün köleler. Siz kölemsiniz, sizin ana-babalarınız da kölemdi. Çocuklarınız da kölem, onların çocukları da kölem olacak. Sizi yiyecem, dünyayı yediğim gibi sizi ve soyunuzu da yiyecem. *** Hani mesela dedik, bu ülkelerin bütçesinden çok serveti olan zenginler aslında sütten çıkmış ak kaşıktır ve bu yukarıda yazdıklarım tamamen hayal ürünüdür diyelim... Ama ben bir an çok kötü havaya girdim lan. https://www.youtube.com/watch?v=VxmJUBDgpyQ (linki güncelledim, pert olmuş eski video)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent Ölçer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |