..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herşeye imgelem karar verir. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Aşk ve Romantizm > Ercan GÜMÜŞ




9 Aralık 2013
Ben Zamanın Takvim Yaprağıyım!  
Ben zamanın takvim yaprağıyım. Zamanı oyuncağında saklayan çocuk gibiyim. İçimde gittikçe kıvrılan bir ip yumağı ve ilmek ilmek örülür sessizce bir visal.

Ercan GÜMÜŞ



:ABHA:
Ben zamanın takvim yaprağıyım!

Ey mesâfeleri aşıp, gönlü ile gönlümü tutan! Hasretiyle yakan. Firakıyla sızlatan… Sızılarıma Büşra olur musun? Gönüle inşirah, fırtınalara sükûn düşüren sadiye olur musun ey yâr… Hayat sanki topraktan tüten bir yeşil buğu. Güz yağmurlarından sonra kırlar, yüreklerini yarıp yeryüzüne zümrüt rengi düşürmüş. Ve mavi Marmara’nın mavi sularını beyaz bir tül örtü gibi martılar kaplamış. Suyun akıntısına set çekmiş gibi.

Ey aziz İstanbul senin raksına dalarken içim titriyor derinden. Hasret çekenlerin ızdıraplı nefesleri, bizde geçer en yanık bir musiki yerine. Duyar gönüller en büyük zevkini Sarayburnu’ndan Kız Kulesine martıların kanadın da uçururken büşrayı. Gül dudaklar öpecek ay yüzlü alnını. Göreceksin bizim diyarımızda binbir baharı. Her an her saniye yedi tepesinde duyarsın O vahyin kutlu sedasını. Davet edilirsin Habeşi Bilal’in sesiyle Sultanahmet’e. Serilir Marmara’ya bir ikindi vaktinde seccaden ışıl ışıl. Dalgalarla oynaşan beyaz martılar, onları seyre dalan yorgun gözlerinden düşer bakışlar. Adalar’dan eser yüreğinin kuytusuna soğuk bir rüzgâr. Hasretini taşır kıyıdan kıyıya vapurlar. Denize iğne oyası gibi işlenir her bakışta bir sadiye ve çeyiz sandığı gibi durur mavi suların ortasında Kızkulesi yâr.

Akşamın ufkuna karışır martılarla vapurların çığlığı. Kelam eyler kutsiyete bürünmüş sessiz kaldırımlar. Güz mevsiminde hasrettir gonca gül kokusuna Aziz Mahmud Hüdai yolu. Bir rüzgar düşer ansızın soluklanır nefesler, seyrine dalar gözler Topkapı Sarayının. Işıkları yanar sessizce gecenin. Duygular tırmanır Galata yokuşunu. Yırtılır zamanın tül perdesinde hasret. Anadolu Hisarında soluklanır İstanbul’un bütün hicranı. Gittikçe siyahlaşan kanatlarımı topluyorum sessizce. Biliyorum yine akşam oldu ve üstümüzü örttü bir perde. Evsizler, kimsesizler, gurbet sılasıyla yananlar, sıla türküleriyle inleyen sineler sessizce bekliyor büşra-ı nidayı. Akşamın bir yanı sevinç bir yanı melal. Hüzün yüklenir şimdi kaldırımlar. Karışıyorum bende ıslak bir kum tanesi gibi yüreğimi sımsıkı tutan hicranın denizine. Son akşamın vedası yazılır üşüyen İstanbul’un semasında uçan martıların kanatlarına. Kırık bir tebessüm düşer günün son sedasından akşamın alacalı merhabasına. Bekler gözler pencerelerde gelecek olan büşrayı sadiyeyi.

Ben zamanın takvim yaprağıyım. Zamanı oyuncağında saklayan çocuk gibiyim. İçimde gittikçe kıvrılan bir ip yumağı ve ilmek ilmek örülür sessizce bir visal.

Saatin titreyen yelkovan ve akrebindeki zamanım. Titreyen kalemden dizelere düşen son bir damlayım. Müjdeleri bekleyen yitik bir maviyim. Aylardan Aralık diyor takvim yaprağı usulca kulağıma… Ben zamanın hicranında hasret türküsüyle avunan kırık bir tebessümüm!



Sadiye: mutlu, uğurlu

Büşra: müjde, sevinçli haber

www.hayalkalpler.com

Ercan Gümüş Vedasız Mektuplar          



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sabret!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kul Yakarır da Rabbi Yetişmez mi? [Öykü]


Ercan GÜMÜŞ kimdir?

Ercan GÜMÜŞ, 1971’de Tokat’ın Niksar İlçesinin Yakınca Köyünde dünyaya merhaba dedi. Öğrenimine köyünde başladı ve onüç yaşına kadar orada okudu. Daha sonra 1984-1987 yılları arasında parasız yatılı olarak Bitlis İmam Hatip Orta Okulunda okudu. 1991’de Tokat İmam Hatip Lisesi’nden mezun oldu. 2003 yılın da Açık Öğretim Fakültesi Basın Yayın Halkla İlişkileri bitirdi. Evli ve iki çocuk babası olan yazar halen kamuda çalışmaktadır. Kendi web sitesinde denemelerini, derlemelerini yazarak yayınlamakta olup; farklı internet sitelerine de yazılar yazmaktadır. . www. hayalkalpler. com ve www. okumaliyim. com resmi web sitedir.

Etkilendiği Yazarlar:
Senai Demirci, sinan yağmur, Sezai Karakoç, Necip Fazıl Kısakürek


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ercan GÜMÜŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.