Aklen, ilmen, realite oluþla ve biyolojik, öznel süren devri daim oluþla; genelde bu böyleydi. Türklük: (Göktürk bugünkü Türk deðildir. Bugünkü Türk’te de Gök Türklük kadar; Sümerlik, Asurilik, Sasanilik vs. de vardýr) adý olmayan, genel manada bir göçerlik Türkmen kültürü oluþla; 1071 sembolizm ekseni ile bu coðrafya içinde bin yýlda oluþan, birlikti sentezin kültürüdür. Kasýrganýn ana unsuru fatihlikti. Fatihlik yerleþirken; zaten yerleþik olanlar da, fatih oldular.

Bu sentezdi ittifaký kültürün tanýmý, 1920 ilk kez yalýn “TÜRK” adý ile yepyeni bir mana anlamalarý duyuþlarla ortaya kondu. Türklük; sentezi olan bu “fark frekansýn”, ürünüdür. Bizlerde olan bu yakýn öznel ve biyolojik katýlýmlý kültürel mana anlayýþý; Orta Asya’da kalan, uzak sosyolojik tanýmlý boy ve soy kültür eþlerimizde, bu fark frekans hiç yoktu.

Kurtuluþ savaþý imparatorluk sonrasý bakiyenin ulusal Türklük savaþýdýr. Adýnýz Osmanlý da olamazdý çünkü ne sentezleyen yapýydýnýz ne o sentezleyen yapý ortada kalmýþtý. Ölümüþteki diriliði taþýmakla siz bambaþka bir þeydiniz. Türklük, Kurtuluþ Savaþý ve sonrasýnýn ittifak lýðýyla ortaya konan bir kültür ürünü tanýmlý lýðýdýr. Tanýmca ortaya konan bu sentezi kavramýn ikmali, bitmemiþ olup; süreç sel bir oluþmadýr.

Millet, sosyal sandanslý imani bir anlama olduðundan, totem eksenlere doðru kayýþla parçalayan, ayrýþan ve nefret duygularý yaratan kavramdýr. Bu nedenle türklük, tüm dünyada olduðu gibi üreten deðerler ekseniyle, emek ekseniyle referanslamanýn adýný alýp; böylece Türk Ulusu kavramý etrafýnda rezonansa gelinmiþtir. Bu nedenle üreten deðerleri ve emeði bunlarýn yansýmasý olan hukuksallýðý esas alan ulus ekseni devinmesini esas alan kýlmanýn ortaklaþmasýný yapmak zorundayýz. Alt tepken oluþla ne Laz, ne Kürt, ne Türkmen, Ne Arap totemi milletleri vs. dünküler deðildirler. Dünden biraz daha fazla olan imparatorluk bakiyesi üretimdirler.

Dünden fazla olan ve dünkü içermelerde bulunmayan bu sentezci üretimin, gündeki aidiyeti baðlacý Türklük bilinç ve öznelliðidir. Milletler üreten yapý da olsalar; ana eksenleri nesep ve iman tanýmý üzerine eksenleþen ve bu eksen dýþýna çatýþmacý olan yapýdýr. Kurtuluþ Savaþý, bu ittifaký oluþmanýn doðum dediðimiz miladýdýr. Otorite merkezi TBMM osilasyonlu oluþun hukukiliðidir.

Alt tepken oluþuyla hiç bir sonraki ittifak ilkece, kendisinden önceki ittifaka; ne zamanca, ne mekânca, ne katký kültür giriþimleri oluþla genelleþemezler, ayrýþamazlar. Ayrýþtýrma, sürmekte olan tarih felsefeli bilimi, bilmemezlik olup; bir cehaletiliktir. Bu bir yapay güç kavgasýdýr.

Olan bütün haksýzlýklar ve zulümlerin nedeni, alt tepken kültürlü olmayýþýnýzdan deðil; emek deðerleri üzerindeki oynanan oyun ve hýrsýzlýklardan oluþla, sizlerin nazarý dikkatlerinizi bu kabil etnik yaygaralar üzerine yöneltiþle, bunun zorunlu yansýmasý olan yaþantýlaþmalardan kaynaklanýrdýrlar.

Bir ittifaký kültürel yapý, tüm kavgasýný; ittifaký hukuk kültürü içinde, eþit yurttaþlýk düzlemli ve emek ekseninde birleþiþin mücadeleleriyle vermelidir. Tarih temelde sýnýf mücadelelerinin tarihidir. Kýlýflanmýþ uyutan, uyuþturan dini imani söylemle; emekleri görmezden, göstermezden geliþleriyle sömürten; görünüþle milleti iman, ýrki bir etnik yapý savaþýdýrlar!

Asla emek deðerinden ve emek mücadelesinden hiç söz edip, emek deðerlerinin yanýnda olmazlar. Emek eksenli hiçbir demokratik, yasal eylemlerin içinde olmazlar. Böyle bir sorunlarý da olmaz. Hak gasplarýnýn karþýsýnda oluþla yasal ve demokratik eylem içinde olmazlar. Laga luga durum karþýsýnda, imani kalýp sözlerin zikircinli söylem köpürmesi içinde olurlar. Sosyal adýnýz ne olursa olsun, kültürel sentez üzerinde emek eksenli mücadele içinde dayanýþma temsilciliklerimizin bilincini oluþturacaðýz.

Bizler adýmýzýn imani veya totemi kavramlý aitlik bilinciyle, Angela ya da Aptullah olmasýyla; imani olamanýn ötesinde hiçbir deðer bulmayýz. Emek eksenli üreten deðerlerimizle bir anlam ve bir kýymet ifade ederiz. Dünün Seyfullahlarý üretemez oluþlarýyla, üretim deðerleri üzerinde bilinç ve aidiyet iliþkisi oluþturamamaktan ötürü, bugünün Conitullahlarý olmuþturlar.

Benim Türkmence konuþmam ne kimseyi aç býrakýr, ne kimsenin karnýný doyurur! Bir emek gücünün, yurttaþ olma aidiyeti gücünün zayýflatýlmasý olmaktan ve sürülmeye çanak tutmaktan baþak hiç bir iþe yaramaz. Ýnsanlýk ala geyiklerin maðarasýnda yaþadýðý geyiklik gururunu, geyiklik þerefini, geyiklik haklarýný býrakalý bin yýllar oldu. Þimdi, ittifaklýn olanýn gururu var. Þimdi ittifaký olan kültürün, üreten kültür dilini konuþmanýn þerefi vardýr. Ve þimdi ittifaký sentezin haklarý vardýr. Olgunlaþma süreçleri ile yeni bir ittifaklýn oluþana dek bu böyle…

Kavramlarýn kafasýný gözünü yarýp, aslý olmayan tekil yalýnlýkla, her biri kendi ön ittifakýnýn ürünü olmuþ bir önceki yapý harcýyla ortaya çýkan bilmezi iðfal, tarih sel sosyolojik yapýlarý bir yanýlmadýrlar. Bu tür yalýn yapýlarý ortaya sürmek, bilimsel olmadýðý gibi geniþ emek eksenli üreten ve paylaþan kitlelerin yararýna bir bilinçlenme de deðildir.

Birinci Dünya savaþý sonrasýnda, Kurtuluþ Savaþý ile güncel hararetten demle; "Bu ülkeyi yani Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ittifaký senteze; "Türk" dendi. Çok doðru olarak "Türk" dendi. Türk adý Türkmen adýndan, ya da Kürt adýndan veya baþka bir addan çaðrýþýyor yansýma dahi olabilir. Ama Türk adý asla kendisini çaðrýþan ön kültürün kendisi ya da genelleþmiþi olamazdý. Bu eþyanýn tabiyatýna aykýrýdýr.

Ýstiklal Savaþý hararetli idealin içinde emek vardý. Satýhta güncel karmaþýk emek eksenli düzenletimleri yapýlmýþ bir yapý devir alýnmamýþtý. Yeni ittifaký yapýnýn geneli güncel endüstriyel emeðe olabildiðince yabancýlaþtýrýlmýþtýlar. Hatta ulus devletleriyle teminat altýna alýnan çalýþma hayatý ve çalýþma barýþý bilincine tamamen yabancýlaþmýþtýlar.

Satýh düzenli, satýh düzlemli giriþendi emek eksenli birleþtiren bilinçten yoksunluk, sosyo toplumsa katýlým ve ittifak içinde söz sahibi olmakla süreci temsili gücünüz oranýda yönetir, paylaþýr olmanýn demokratik haklarý dahi yeterince bir vurgu bile edilmemiþtiler.

Haklara sahip çýkma, uzun süre imani bir vatan, millet kavramý içinde servet düþmanlýðý gibi afaki söylemlerle sindirtilmiþtiler. Üretim eksenli aidiyeti deðerlerin paylaþýmý ve katýlýmcýlýðý ve aitlik eksenleþmesi, bir ahlak; bir onur; bir hak sorunu oluþla bu ittifakýn içinde iyice bilinç edilmelidirler.

Türke dek mana kavramýnýn içine: imani olmayan ulusçu sosyal anlayýþla, emek manalý ve emek üretenliði içinde giriþmelidir. Bu tür giriþmelerin paylaþýþ söz sahibi oluþuyla; ittifakýn öznel aiti oluþla; konjonktürel kazanýmlar içsindirlimelidirler.

UNUTMAYIN KÝ BÝR AKIÞ ÝÇÝNDESÝNÝZ. BU AKIÞ ÝÇÝNDE ZAMAN ZEMN DÜZLEMÝNE BAÐLI OLUÞLA KENDÝ ÝÇÝNDE AÞAMALAR GÝBÝ YANSIYAN AÝTTÝ DÜZENLÝLÝKLER KURUYORSUNUZ. Bu akýþ içindeki yeriniz ve aitliðiniz hiçbir zaman burasý deðildir. Daima geleceðe aitsiniz. Týpký þu anda bir Sümer’e göre, bir Selçuklu’ya göre bir Osmanlý’ya göre yepyeni bir gelecekte olduðunuz gibi.

Var oluþ bir geçmiþ, bir gelecek yaratmak zorundadýr ki; geçmiþe basarak geleceðe akabilsin. Bu akýþta sürüklenmekte olasýdýr. Deðiþip dönüþen geçmiþ, her daim entropi biriktirir. Entropi o haliyle bir daha kullanýlmaz. Geleceði sürekli enerji düzenlemesi (ittifaklar)þeklinde inþa etmek zorundasýnýz. Etiðiniz, ittifaký düzenleþimler sosyal dilde karþýlýðý imanýnýzdýr. Toplumsal iþleyiþte ittifak ahlakýnýz, hukukunuz ve üretim biçiminizdir. Süreç bu akýþa uygun iþledikçe mutlusunuzdur.

Sosyal ve toplumsal yapýlarýn inþasý kendi görece özel ve genel baðýntýlarý içinde; öznel oluþla ittifaký enerji düðümlerini içerirler. Ýttifakýný yaratamayan kültür ve uygarlýklar enerji giriþi yapamayan ittifak ve uygarlýklar oluþla, deðiþen dönüþen ve akan zaman karþýsýnda, uzun sürede tutunamaz olurlar.

Geçmiþ kültür ve uygarlýklar entropisini çok biriktirmiþ oluþla; seçme ayýklamalar eþliðinde yeni enerji (ittifaký) girdileriyle deðiþme ve düzenlemelerini yapmýþ olan, þimdiki kültür ve uygarlýktýrlar.

Kültür Ve Uygarlýk

Osmanlý'nýn kendi iç ve dýþ þartlarýyla biriktirdiði entropi, yeni bir ittifakýn enerji girdili düzenlemesiyle yeni bir ulusal kültür ve uygarlýðýnýn da; ister istemez ön þartý olacaktý. Baþ edilemez entropi biriktiren çevreler, tüm canlýlar için göçme nedenidirler.

Sen at üstünde gelmiþsin? Buralý deðilsin! Gibi kimi ayrýntý özel durum replikleri akýl ve bilim dýþý olmanýn ve tarihsel akýþçý genel yasa olmamanýn, bomboþ argümanýdýrlar.

Entropi sadece sosyo toplumsa süreçlerden birikmez. Tüm çevre ile birlikte giriþen bir zaman akýþýnýn sonucudurlar. Çevredeki ormanlarý birden yok olan bir baðýntý içinde siz; av ve avcýlýk yapamaz oluþla nasýl yaþamsal olup ta, çevreyle baðýntýlý giriþme olmanýn entropisini üreteceksiniz ki?

Yok, olan orman çevresi size avlak olamazla, yaþamsal olamayýþýyla; ormanlýk bölgede oluþunuz gibi nasýl bölge belirlemenizin savunmalarýný yapacaksýnýz ki? Bu halde çevrenin kendi kendisine entropi biriktirmesi etrafa egemen olur. Siz böyle çevreye, doðrudan bir ek entropi katkýsý sunamazsýnýz.

Yine buzlarla kaplanan çevrenizde yaþantýlaþma ve entropi biriktirme baðýntýlarýnýz orman þartlarý gibi olmayýp bambaþka baðýntýlar üzerinde çevrimlenip kültür oluþla akacaktýrlar.

Entropi ile deðiþme dönüþmeyi bir arada görmek gerekir. Entropi düzensizliðe kayýþsa, düzenleme de deðiþme dönüþme de, bunun kaçýnýlmazýdýrlar. Ýnsan genel ve özel baðýntýlý çevreyle birlikte kültür ve uygarlýðýný oluþtururlar. Belli zaman zemin düzleminin kesikli sürekliliðiyle kültürler sentezinin üretimi olan uygarlýklar; genel ve özel baðýntýlý doðal çevresi deðiþmeden de her bir insan kültür, uygarlýklarý da entropi ve deðiþme dönüþme biriktirirler.

Ýþte doðal çevresi henüz deðiþmeden sanki doðal çevre deðiþimine paralel bir deðiþme gibi entropi biriktirme iþini diðer canlýlar pek pek yapamazlar, ya da þimdilik üreten emek yoðunlaþmasý oluþla yapamamaktadýrlar gibidir. Doðal çevre deðiþmesine paralel olmadan yapýlan entropi biriktirmenin aþýlmasý olan aþama aþama deðiþme dönüþmeyi, insanlar; üretim teknikleri sayesinde yapaktadýrlar.

Ýnsanlarýn araç yapan, üretim teknik teknoloji becerileriyle; bunlarýn kullaným prospektüsü olan anlama öznellikli kültürleri, çevre deðiþmesi olmadan çevre deðiþmesi yapýþla entropi yaratmalarý; griþendi geliþmeci kültür ve uygarlýðýn koþuludurlar. Yani çevreye fazladan entropi yüklemenin bir adý da kültür ve uygarlýðýn ta kendisidirler. Þu halde kültür ve uygarlýklar, çevrenin özyineli deðiþmeleri olmadan da doðaya; insan tarafýnda entropi yüklerler. Bu entropinin düzenletilmesi gereði, yeni aþamalý kültür ve uygarlýklarýn ittifaký çözümlemeleri oluþurlar.

Ýþte kültür ve kültürlerin niteliksel sýçramalarý olan uygarlýklar budur. Doðaya, doðal çevreden kaynaklý olmayan bir kendi kültür ve uygarlýðýnýn entropisini bindirmektir. Þimdiki halde insana özgüdür. Her uygarlýk onlarca kültürleri içerir. Kültürler uygarlýðý içeremezler. Bu nedenle uygarlýklar büyük ittifaký özümlenmedirler. Kültürler çok kez uygarlýklar içinde küçük küçük ittifaklarý sindirir alt düzlemdirler.

Kültürler belli bir noktada baþka enstrümantal araçlarla deðiþme dönüþmesini yapmaya baþladýklarý anda, nitelik deðiþtiren uygarlýða dönüþürler. Nitelik deðiþtiren uygarlýk içindeki kültürel süreçler, uygarlýk öncesinin inþasýdýrlar. Ama yeni sürecin baðýntý ve enstrüman araçlarýyla ancak aktive olabilmektedirler.

Ýnsanlýk totem kültürle yola çýktý. Kültürler ittifakýyla uygarlýklarý yarattý. Ve totem kültürler uygarlýðýn bir kültürü olma sürecine girdiler. Her ulus gibi Türk ulusu da bir alt totem kültürü olmayýp; öncesiyle beraber en son Osmanlý uygarlýðýndan sentezle çözümlenen yeni bir ulusal kültürün ürünüdürler.

Yani uygarlýk üzerinde süren kültürler, uygarlýk öncesinin o entropik süreçleri deðildirler. Söz gelimi tüketim kültürü ve tüketim entropisi, yeni uygarlýk döneminde de sürer. Ancak tüketim kültürü nesnesine ulaþmak; erken dönem totemi kültürdeki gibi artýk av yapmakla, ayný kültürün totem eþteþi olmanýzla ele geçirilmesi olasý deðildir.

Yeni uygarlýk içindeki tüketim nesnesi görece kültüre göre kullanýlabilir bir deðiþtirme deðeri olan bir iþte çalýþýp üretmenizle gerektirilecektir. Ve ürettiðiniz donmuþ emeðin, diðerlerinin ürettiði donmuþ emeklerle deðiþimini yapacaksýnýz. Ýþte ancak bu zaman içinde kendi emek ürününüzün deðiþim ve dönüþümü içinde tüketim nesnesi takasýna çevirmenizle, tüketim nesnesini ele geçirmeniz olasý olmaktadýr.

01.01.2014

*Wilson Ýlkesi: 12. Osmanlý imparatorluðunda Türklerin oturduklarý, çoðunluk saðladýklarý bölgelerin baðýmsýzlýðýnýn saðlanmasý, Türk egemenliði altýnda bulunan diðer uluslara da özerk bir geliþme için tam ve engelsiz bir fýrsatýn saðlanmasý, boðazlarýn uluslar arasý garanti altýnda tüm devletlerin ticaret gemilerine açýlmasý.