..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tarihten öðreniyoruz ki tarihten hiçbir þey öðrenmiyoruz. -Hegel
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




30 Eylül 2014
Ekonomik Baðýmsýzlýk Ýlkesi  
Kemal Yavuz Paracýkoðlu
Atatürk ilkeleri 6altý) deðil, 7yedi)'dir.


:ACCF:

ÖNSÖZ:
Atatürk ilkeleri 7 (yedi) tanedir...CHP nin altý oku var, ondan için altýdýr, filan demeyin þimdi, ben yedidir diyorsam yedidir!
Olur sayayým:
1-Cumhuriyetçilik,
2-Halkçýlýk,
3-Devletçilik,
4-Milliyetçilik,
5-Ýnkýlapçýlýk,
6-Laiklik,
7-EKONOMÝK EGEMENLÝK...(*)
* Atatürk bunu Ýzmir Ýktisat kongresinde ve baþka yerlerde defalarca vurgulamýþtýr:
"Ýktisadi Baðýmsýzlýk, tam baðýmsýzlýðýn. en önemli ilkesidir."
"..Tam Baðýmsýzlýk için þu ilke vardýr: Milli Egemenlik, Ýktisadi Egemenlik ile güçlendirilmelidir."
"... Ýstiklal-i tam için ise þu düsturvatdýr: Hakimiye t-i milliye, hakimiyet-i iktisadiye ile tarsin edilmelidir."
Ýktisadi egemenlik Lozan da ilan edilmiþtir.
Lozan da iktisadi baðýmsýzlýðý kabul ettirebilmek için büyük bir mücadele verilmiþtir. Kapitülasyonlarý kaldýrmaya yanaþmayan batý, sonuna kadar direnmiþtir.
ATATÜRK: "Efendiler, görülüyor ki, bu kadar kesin, yüksek ve baþarýlý bir askeri zaferden sonra dahi, bizi sulha kavuþmaktan alakoyan neden doðrudan doðruya ekonomik sebeplerdir, ekonomik anlayýþtýr. Çünkü bu devlet ekonomik egemenliðini saðlayacak olursa, o kadar kuvvetli bir temel üzerine yerleþmiþ ve yükselmeye baþlamýþ olacaktýr ki, artýk bunu yerinden kýmýldatmak mümkün olmayacaktýr. Ýþte düþmanlarýmýzýn olur diyemedikleri , bir türlü kabul edemedikleri budur." (Ýzmir Ýktisat Kongresi açýlýþ konuþmasýndan)
Kemalizm BÝR ÝDEOLOJÝ deðil, YEDÝ ÝLKELÝ bir DÜÞÜNCE SÝSTEMÝDÝR.
KEMALÝZM diye tanýmlamayý kullanmayý Atatürk’ün kendisi bizzat reddeder. Buna raðmen ýsrarla “Kemalizm” diyenlere ne demeli bilmem ki…
Bu konuda ben bir þey katmayayým da doðrudan Atatürk’ün kendisine kulak verelim:
“Ne benim düþüncelerimi benimseyenler ‘Kemalist’, ne baþardýðýmýz devrimler ‘Kemalist Devrim’, ne de benim düþüncelerim ‘Kemalizm’ veya ‘Kemalist Ýdeoloji’ adý altýnda doktrinleþtirilebilir.”
“Biz bir savaþ kazandýk, savaþ alanlarýnda kazandýðýmýz zaferi yaptýðýmýz devrimlerle taçlandýrdýk. Daha da yapacaðýmýz çok þey var. Ancak kazandýklarýmýzýn ve yaptýklarýmýzýn tümü Türk Ulus’una aittir. Her þeyi onun zeka ve maharetine ve çalýþkanlýðýna güvenerek yaptýk, doðrusu budur.”
“Ben arkamda dondurulmuþ, kalýplaþmýþ, deðiþmez doktrinler býrakmýyorum. Aksine yaptýðýmýz ve yapacaðýmýz doktrinlerin tümü geliþmeye ve yenileþmeye açýktýr. Þayet yaptýklarýmýz için ‘Kemalist Devrim’ sizlere de ‘Kemalist’ denirse, benim, ulusumuzun yücelmesi ve yükselmesi için savunduðum düþüncelerim ‘Kemalizm’ adý altýnda doktrin olarak sunulursa, ulus bundan çok zarar görür.”
“Benim düþüncelerim hiç bir zaman kalýplaþtýrýlamaz. Çünkü ben ulusuma medeniyeti ve onu yakalayabilmesinin yollarýný gösteriyorum. Medeniyet de düne bakmakla veya günü yakalamakla elde edilemez. Medeniyet bilimin yolundan geçer. Öyleyse medeni uluslarýn ne doktrinlere ne de kalýplaþmýþ yaptýrýmlara ihtiyacý vardýr. Benim söylediklerim ve bizim yaptýklarýmýz ulusumuzun medeni uluslar arasýndaki yerini almasý içindir. Gerçekçi, akýllý, mantýklý düþünmeyen uluslarýn medeni alem içinde hem yerleri hem de þanslarý yoktur. Medeni toplum olma þanslarý ise hiç yoktur.”

SÖZKONUSU YEDÝ ÝLKE ,“AKILCILIK VE BÝLÝMCÝLÝK”IÞIÐI ALTINDA BÜTÜNLEÞMÝÞTÝR.
,“AKILCILIK VE BÝLÝMCÝLÝK”IÞIÐINDA ÝNKILAPÇILIK ilkesi, bazýlarýnýn ifade ettikleri ve uygulamaya çalýþtýklarý gibi ideolojik bir devrimciliði ifade etmez. Peki, neyi ifade eder diyorsanýz söyleyeyim: doðruyu ifade eder.
Ýki nokta arasýndaki çýzýða doðru denir.
Bir ucundaki noktaya liberalizm, diðer ucundaki noktaya kominizm denilen doðruya KEMALÝZM denir.
Kemalizm, ne liberalist ideolojilere, ne de sosyalist ideolojilere daha yakýn bir ideoloji deðildir. Her ideolojiye eþit mesafede duran, kendine münhasýr bir DÜÞÜNCE SÝSTEMÝDÝR. Saðýndaki yada solundaki, diðer ideolojilerden, o ideolojilerin iþine gelen her þeyinden yararlanýr, onlarý kullanýr ve böyle böyle kendini sürekli yeniler ve ileri taþýr. Ýþte buna ÝNKILAPÇILIK denir…
“AKILCILIK VE BÝLÝMCÝLÝK” ýþýðýnda, DEVLETÇÝLÝK ilkesi, devletin her þeye hâkimiyetini ifade etmez. DEVLETÇÝLÝK ilkesi, özel ve tüzel kiþilerin, devletin kalkýndýrýlmasýndaki sorumluluklarýný ifade eder. Bu vatan için herkes üzerine düþeni yapmalýdýr.
AKILCILIK VE BÝLÝMCÝLÝK” ýþýðýnda, HALKÇILIK ilkesi de demokrasiyi deðil; devletin, vatandaþlarýnýn yaþamlarýný iyileþtirmekteki sorumluluklarýný ifade eder.
“AKILCILIK VE BÝLÝMCÝLÝK” ýþýðýnda, MÝLLÝYETÇÝLÝK ilkesi ýrkçýlýða deðil, ortak kültürel yapýlanmalara dayandýrýlýr.

“AKILCILIK VE BÝLÝMCÝLÝK” ýþýðýnda,
LAÝKLÝK ilkesi, uhrevi inançlarýn, inanç sahipleri ya da devlet otoritesi tarafýndan, diðer insanlar üzerinde baský aracý olarak kullanýlmasýný önlemek içinkurallarý düzenler.
“AKILCILIK VE BÝLÝMCÝLÝK” ýþýðýnda, CUMHURÝYETÇÝLÝK ilkesi, devletin resmi ideolojisini belirler. Devletin resmi ideolojisinin uygulanma biç imi ise KEMALÝZM’dir…
LOZAN GÖRÜÞMELERÝNDE EKONOMÝK EGEMENLÝK...

1838 yýlýnda Ýngiltere ile yapýlan BALTA LÝMANI anlaþmasý ticari alanda Ýngiltere'ye (ve daha sonra Ýrlanda, Fransa gibi 8-9 ülkeye daha) Kapitilasyonlar yoluyla Osmanlý Burada bizi ilgilendiren bu anlaþmanýn detaylarýndan çok, içerdiði bir madde; o maddede ise Türklerin, kapitilasyonlardan tek taraflý olarak vazgeçemeyeceði, yazýlýydý.
Ýþte, 20 Kasým 1922'de baþlayan Lozan görüþmeleri esnasýnda karþýmýzdakiler bu maddeyi ortaya koyarak, "Kapitilasyonlar bizim hakkýmýz, söke söke alýrýz" diyerek ýsrarla direndiklerinden, görüþmeler 4 Þubat 1923'de kesilerek heyetimiz Ankara'ya dönmüþtü.
Bu devlet kurulurken, olmazsa olmazýnýn, EKONOMÝK EGEMENLÝK ilkesi oluþunu düþünebiliyor musunuz? Bu durum dahi, Ekonomik Egemenlik ilkesinin, 7.ok olarak Altý Okun yanýnda yer almasýný gereðini göstermez mi?
Lozan Anlaþmasýyla Kapitülasyonlarýn kaldýrýlmýþ olmasý, sadece ve sadece, EKONOMÝ BÝLÝMÝNÝN ÇOK ÖNEMLÝ BÝR KURALINI iþletmek içindi. Enteresan, deðil mi? Bir ekonomik kuralý iþletilebilmek için savaþlar yapýlýyor, binlerce þehit veriliyor, savaþlar kazanýlýyor, yenilen ülkelerle kýran kýrana sürdürülen pazarlýklar ve hatta restleþmelerle masadan kalkmalar yöntemiyle anlaþmalar yapýlýyor...
Neydi bu büyük mücadelelerle yürürlüðe konulmak istenilen kural biliyor musunuz? Ben söyleyeyim: "EKONOMÝYÝ DIÞ ALEMÝN MAL, HÝZMET VE FÝNANSAL AKIMLARINA KARÞI KORUMAK!"
ATATÜRK, kapitilasyonlarý Adana çiftçilerine bakýn nasýl anlatmýþ: "Devletler þimdiye kadar bize þu ve bu mesailde alâyiþli esaretle bizi felce uðratýyorlardý. Önceden beri bize bazý þeyleri vermiþ gibi, bizim bazý haklarýmýzý tanýmýþ gibi vaziyet alýrlar, hakikatte ikisatta elimizi kolumuzu baðlarlardý. Bu esarete katlanan rical memnundu. Çünkü zahiren azametli bir Ýstiklal temin etmiþlerdi. Fakat hakikati halde milleti manen hufrei meskenete atmýþlardýr.Bunlar iktisadi mahkumiyeti gayri mudrik bedbaht hayvanlardý." Atatürk bu sözleriyle Ekonomik Baðýmsýzlýktan vazgeçilemeyeceðini göstermektedir (16.03.1923-Adana Çiftçileriyle 16 Mart 1923 tarihli konuþma, ASD II, s. 127. )
Atatürk, Lozan görüþmelerinden çekilip gelen heyet karþýsýnda Kurtuluþ Savaþý maðluplarýnýn bu kapitilasyon direncini kýrmakta kararlýdýr. Derhal askeri tedbirleri almaya baþlar. Ve, Ýstanbul, Boðazlar,Trakya ve Irak sýnýrlarýnda savaþ hazýrlýklarýna baþlar. Çanakkale'deki birliklerimizi Ýngilizlerin çok yakýnýna sevk eder.
Sadece askeri tedbirlerle yetinmez; görüþmelerin yapýlamadýðý o sürecde ÝZMÝR ÝKTÝSAT KONGRESÝNÝ düzenler.
Ekonomik Egemenliðimizin tanýnmasý karþýsýnda direnen Ýttifak Devletlerinin bu direncini kýrmak için, tam da Lozan görüþmelerine ara verildiði döneme denk getirilerek Atatürk'ün talimatýyla düzenlendiðini yazmýþtým.
K     onumuz açýsýndan Ýzmir Ýktisat Kongresinin detaylarýna girmesek de olur. Vurgulamamýz gereken þey, KONGRE ÝLE TÜRK MÝLLETÝNÝ KAPÝTÝLASYONLAR, DÜYUNU UMUMÝYE VE ÝMTÝYAZLI ÞÝRKETLER ÝLE BOYUNDURUK ÝÇÝNDE TUTMAYA ÇALIÞAN LARA, "EKONOMÝK EGEMENLÝKTEN ASLA VAZGEÇMEYECEÐÝMÝZ," haykýrýlmýþtýr.
O'nun bu tedbirleri karþýsýnda Batý Türkiye'yi yeniden görüþmelere davet eder. Ve, görüþmeler 23 Nisan 1924'de yeniden baþlar. Neticede Lozan Anlaþmasý belgeleri 24 Temmuz 1924 de imzalanýr. 24 Aðustosda da TBMM'de onaylanarak yürürlüðe girer.
Lozan ile ülkemizi kurtardýðýmýz bir boyunduruk da, DÜYUNU UMUMÝYE'nin kaldýrýlmasý ve Osmanlý Devletinden kalan borçlarýn, Osmanlý Ýmparatorluðunun parçalanmasýyla kurulan 16 devlet arasýnda paylaþtýrýlmasý ydý. Bu paylaþým sonucu Osmanlý borçlarýnýn 1912'ye kadar olanlarýnýn %62.34'ü, 1912'den sonraki borçlarýnýn ise %76.53'ünü Türkiye Cumhuriyeti üstlendi. Kalan borçlarý da öteki 15 ülke paylaþtý. 13 Haziran 1928'de ödemenin taksitleri ve hangi para ile yapýlacaðý belirlendi. 1929 krizi sýrasýnda borçlarýn TL ile ödenmesini istedi. Uzun görüþmelerden sonra 22 Nisan 1933 de Paris anlaþmasýyla yýllýk taksitleri düþürüldü. Ve vade 50 yýla uzatýldý. Borç miktarý ise 65 milyon dolar olarak belirlendi. Üç ay önce ihbar þartýyla erken ödeme hakký da alýndý. Türkiye Cumhuriyeti bu borçlarý 1954 yýlýnda sýfýrlamýþtýr. Osmanlý Devletinin Düyunu Umumiye'ye ihraç ettirdiði 7 tip kaðýt parasý mevcuttu. Bunlardan 1.tertip kaðýt paralarýn karþýlýðý olan altýnlar, Lozan anlaþmasý ile Birleþmiþ Milletlere devredildi. Böylece 1.tertip paralar karþýlýksýz duruma düþtü. Bu tertipe düþen tediye zorunluðu da kaldýrýldý. Türkiye,Ýtilaf devletlerinin Osmanlý devletin'den alacaklarýný müttefiklerine ya da birleþmiþ milletlere devir edebilmelerini kabul etmiþti. Bütün borçlardan Türkiye sorumluydu. Böylece Türkiye, Osmanlýnýn ekonomide bulunan karþýlýksýz yaklaþýk 159 milyon lirasýný da üstlenmiþti.
Lozan anlaþmasýna ek Ticaret anlaþmasýyla kabotaj hakký da elde edilmiþti.
1929 yýlýndan itibaren Gümrük düzenlemeleri baþlatýldý.
Evvelce ayrýcalýklý duruma getirilmiþ yabancý þlirketlerin durumu Lozanla çözülememiþ, bu konu ileri býrakýlmýþ ve nitekim bunlar millileþtirilmek ve bir takým ek düzenlemeler yapýlmak suretiyle çözülmüþtür.
ATATÜRK, Lozan sonrasý, Dolmabahçede ziyaretine gelen Hukuk Talebe Birliði öðrencilerine þöyle hitap etmiþtir. 26.07.1927: "Lozan Barýþ Anlaþmasýndaki hükümleri öteki barýþ te4klifleriyle daha fazla karþýlaþtýrmanýn yersiz olduðu düþüncesindeyim. Bu anlaþma, Türk Milletine karþý yüz yýllardan beri hazýrlanmýþ ve Sevr Anlaþmasýyla tamamlandýðý sanýlan büyük bir suikastýn sonuçsuz kaldýðýný bildirir bir belgedir. Osmanlý tarihinde benzeri görülmemiþ bir zafer eseridir!"
LOZAN ANLAÞMASI:"YAÞASIN ÝKTÝSADÝ BAÐIMSIZLIK!"
Kurtuluþ Savaþýnýn finali Lozan Anlaþmasýdýr. Lozan Anlaþmasýnýn finali ise EKONOMÝK BAÐIMSIZLIÐIMIZDIR.
KALKINMA POLÝTÝKALARINDA EKONOMÝK EGEMENLÝK ÝLKESÝ
Kurtuluþ Savaþýmýzý Ýktisadi Savaþýmýz tamamlayacaktýr.
Atatürk'ün 1922'de Kurtuluþ ve baðýmsýzlýk için yaptýðýmýz savaþý tamamlamak ve Tanrý'nýn milletimize doðuþtan verdiði yeteneði en yüksek derecede geliþtirmek ve memleketimize baðýþladýðý bütün kuvvet ve servet kaynaklarýndan e n iyi biçimde faydalanarak zayýflýðýmýzýn M.zamaný ziyan etmeyerek çalýþmaya mecburuz. ancak bu çalýþma yýllarca takip edilecek ve uygulanacak bir programa dayalý olmazsa baþarýzlýða mahkumdur."(Atatürkçülük-1. 1997 s.402)
Ýktisadi kalkýnma, Ýktisadi (Egemenlik temelinde gerçekleþir.
"Ýktisadi kalkýnma, Türkiye'nin hür ve baðýmsýz, daima daha kuvvetli, daima daha refahlý Türkiye idealinin belkemiðidir." (ATATÜRK. 1 Kasým 1937,TBMM Açýþ konuþmasý)
Ýktisadi egemenlik ölçüsü, kalkýnmanýn iç ve dýþ kaynak gereksinimini öz kaynak yaratarak saqðlanmasýdýr..
Türkiye'nin Ýktisadi yapýsýný deðiþtirmenin þartý da kalkýnmanýn finansmanýnýn öz kaynaklarla saðlanmasýdýr. Bunun nedeni, ancak borçlanmayan, alacaklý konumdaki bir ülkenin iç piyasalarýný, dýþ alemin mal, hizmet ve sermaye akýmlarýndan koruyabilmesidir.Bu, bir devletin siyasi sýnýrlarýný korumasý ve kendi topraklarýný milli iktisat alaný olarak ilan edebilmesinin tek þartýdýr.
Kalkýnma finansmanýnýn iç ve dýþ kaynak ihtiyacýnýn öz ÝLKESÝ temelinde uyguladýðý kalkýnma politikalarýnýn sonucu yaratýlmýþtýr.Bu politikalar: 1-Ekonomide borç yaratan süreçleri ortadan kaldýrma politikalarý, 2-Türk Bankacýlýk sistemin kurularak Ekonominin kaynak gereksiniminin saiðlanmasý, 3-Girdi ihraç eden, bitmiþ ürünleri ithal eden iktisadi yapýyý deðiþtirmek üzere tarým ve sanayi sektörlerinin yapýlandýrýlmalarý ve bütünleþtirilmeleri, 5-Bayýndýrlýk politikalarý, 6-eðitim ve bilim politikalarý...

SONUÇ;
Kabul edilmelidir ki, Atatürk'ün ortaya koyduðu EKONOMÝK EGEMENLÝK ÝLKESÝ ve o yolda tespit edilen yukarýdaki 6 maddelik politikalar, o günden bu güne uygulanýr olsaydý, TÜRKÝYE BUGÜN DÜNYANIN EN KALKINMIÞ ÜLKELERÝNDEN BÝRÝ KONUMUNDA OLACAKTI...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumcu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Krallarýn Kraliçesi

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhittin Amca...
Hempa...
Hanýmeli...
Siktiriboktan…
Basgitar...
Balkonlu Ev...
Bizim Köyün Ayýlarý... 2.
Nerede O Eski Öðretmenler…
Nil Kraliçesi.
Kur'an Ayetlerinden

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.