..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Türkiye > Hakan Yozcu




5 Mart 2015
Ara Çayhaneler  
Hakan Yozcu
“Ben buranın en eski esnafıyım” diyor. Tabii burayı önce eski durumu ile karşılaştırıyor. Artık eskisi gibi tadı kalmadığını belirtiyor. “Buraların eskisi gibi tadı yok. Önceden bütün halk, buraya gelirdi. Sohbet ederdi. Oyun yoktu. Gazetelerini okurlardı. Ocaklarda bütün gazeteler alınırdı. Şimdilerde oyunlu kahvehaneler açıldı. Sohbeti ve okumayı öldürdü. Gençler daha ziyade oyunlu kahvehaneleri tercih ediyor.


:AHAE:

     Yaklaşık bir haftadır. Kadirli’deyim. Artık burada son günlerim. Bir haftadır buranın siyasi nabzını yokluyor; ve buradaki insanların KKTC hakkındaki görüş ve düşüncelerini sizlerle paylaşıyorum.
     Burada önde gelen siyasi partilerin vekilleri ve adaylarıyla görüşüp düşüncelerini sizlere aktarmıştım.
     Bu gün size ilginç bir yerden söz etmek istiyorum. Kadirli’de bulunduğum süre bana hep “Ara Çayhanelere git. Siyasi nabzı orada yakalarsın. Türkiye’nin siyasi kalbi orasıdır. Türkiye’deki siyasi yapı orada oluşur ve orada gelişir” dediler.
     Ben de günümün çoğunu burada geçirdim. Zaten siyasi partilerin ilçe binaları da genellikle buralarda. Birbirlerine yakın.
     Ara çayhaneler denilen yer, Kadirli merkezde Tufanpaşa Mahallesinde bulunan ve yaklaşık yan yana 20 kadar çay ocaklarından oluşan “T” harfi biçiminde bir sokak. Sağlı sollu küçük küçük çay ocakları bulunuyor. Sokağa sadece insanlar girebiliyor. Her hangi bir araç veya başka bir canlı giremiyor. Bu nedenle sokağın ortalarında dahi küçük masalar ve etraflarında tabureler var.
     Vatandaşlar buralara oturup sohbet ediyorlar. Belki de böyle bir yer dünyanın başka bir yerinde yok. Bu nedenle ilgi çekiyor. Genelde insanlar siyasi sohbetler yapıyor. Öğrendiğimize göre buranın müdavimleri genellikle hep üniversite mezunları oluyormuş.     
Ben, sokağın “T” -yani üst- kısmında bulunan “Esnaf Çay Evi”ne oturuyorum. Sahibi Mehmet YAREN Bey geliyor. Sohbet ediyoruz. Ben soruyorum, o anlatıyor:
     “Ben buranın en eski esnafıyım” diyor. Tabii burayı önce eski durumu ile karşılaştırıyor. Artık eskisi gibi tadı kalmadığını belirtiyor. “Buraların eskisi gibi tadı yok. Önceden bütün halk, buraya gelirdi. Sohbet ederdi. Oyun yoktu. Gazetelerini okurlardı. Ocaklarda bütün gazeteler alınırdı. Şimdilerde oyunlu kahvehaneler açıldı. Sohbeti ve okumayı öldürdü. Gençler daha ziyade oyunlu kahvehaneleri tercih ediyor.
     Buralarda hükümet kurulur, düşürülür ve devletin siyasi geleceğine yön verilirdi. Hükümetin tüm icraatı burada konuşulurdu.
     Burada herkes şu görüşte hemfikirdir. “Türkiye’nin siyasi nabzı burada atar. Burası TC’nin siyasi kalbidir. Kadirlililerin hepsi buna inanıyor.”
     Burasının sadece devlet politikasının hayat bulduğu yer değil, yerel siyasetin de canlılık kazandığı mekanın olduğunu belirtiyor. “Belediye başkanları bile burada belirlenir, burada seçilir. Belediyenin icraatları dahi burada şekillenir. Belediye Başkanı bir tane olmasına karşın buraya gelen tüm vatandaşlarımız bir belediye başkanıdır ve onun kadar hükmeder.” diyor.
     Devam ediyor “ Burada vatandaşların birçoğu milletvekili, bakan, başbakan ayarında siyasi düşüncelere sahip. Gerçekte de bu çayhanelerden bir çok siyasi çıkmıştır.”diyor. “Burası Kadirli’nin Kültür ve Bilim merkezidir. Bilim adamı dahi çıkardık. Mesela Prof. Dr Ali Erdemir şu anda ABD Nasa’da görev yapıyor. Bir ara Dünya Mühendisler Birliği Başkanlığı da yaptı” diyor.
     Üniversiteden arkadaşım olan Salim Karakuş da söylenilenleri onaylıyor. “Kadirli’nin tek dezavantajı okuyan öğrencilerin geriye dönmeyişi oluyor” diyor. “Öğrenci okulunu bitiriyor. Yetişiyor. Tam verim alıncağı zaman yurt dışına gidiyor. Gidiş o gidiş. Veya büyük şehirlerde iş buluyor. Geriye dönmüyor. Bu nedenle de Kadirli hak ettiği yere gelemiyor” diyor.
     Burada da en çok konuşulan konulardan birinin KKTC olduğunu öğreniyoruz. Buraya gelen insanlar Kıbrıs’a karşı çok duyarlılar. Kıbrıs gündemini çok yakından takip ediyorlar. Zaten konuşmalarıyla, düşünceleriyle bunu hemen fark ettiriyorlar.
     Mehmet yaren “KKTC’yi Kadirli’nin bir mahallesi gibi görüyoruz. Onu kendimizden ayırmıyoruz. KKTC’de yaşayan bir çok Kadirlili var. Hep akrabalarımız. 74 Harekatında Kadirli’den bir çok asker gitti. Ben de gönüllü idim. Yaşım tutmadığı için beni göndermediler. Ama oğlum orada askerlik yaptı. Ben de bununla gurur duydum. Ondan Kıbrıs hakkında bir çok şey öğrendim. Kıbrıs’ı seviyoruz.” diyor.
     Bir vatandaş yan masadan katılıyor: “Kıbrıs’tan bazen çatlak sesler geliyor. Biz referandumda hayır diyeceğinizi umuyorduk. Ama evet çıkardınız. Bu da bizi üzdü” diyor. Hükümete sersenişte bulunuyor: “Hükümetiniz hoşumuza gitmeyecek sözler söylüyor. Ne o, biz birlşemek istiyoruz, KKTC’yi tanıtmak istemiyoruz” gibi sözler?” diyor. “Şahsen ben Rumlara güvenmiyorum. Onların düşüncelerini çok iyi biliyoruz. Onlar, Türkleri Kıbrıs’ta misafir olarak görüyor. Er geç gideceksiniz diyor. Siz de hala birlikte yaşamak istiyorsunuz. Oysa orada çözüm bulunmuştur. İki ayrı devlet olarak yan yana mutlu bir şekilde yaşayabilirsiniz” diyor.
     Mehmet Seyidoğlu adında yaşlı bir amca da konuşmalarımızı dinleyenler arasında. O da düşüncelerini dile getiriyor: “Kıbrıs, bura insanı gözünde çok farklıdır. Kutsal bir dava gibidir. Kıbrıslılara söz söylettirmeyiz” diyor.
     Çay ocağı hakkında bize geçmişten bilgiler veriyor: “şu ana kadar söylenilenlerin hepsi doğru. Eksiği var, fazlası yok. Burası gerçekten bir siyaset okulu. Türkiye’nin seçim arenası. Buradan neçe siyasetçiler, devlet adamları, komutanlar, paşalar çıktı. Siz hatırlamazsınız. 1960’larda buradan meclise tam 7 tane milletvekili gitti. O zamanlar Demokrat Parti ile CHP güçlüydü. Bu iki partiden toplam 7 tane vekil seçildi. Bunlar hep bu çay ocaklarında yetiştiler. Her dönemde de bir-iki vekil çıkıyor.” diyor.
     Evet. Kadirli çok farklı bir diyar. Çay ocakları daha da farklı. İlginç. Üzerinde tezler hazırlanacak bir yer. Mutlaka incelenmesi gereken bir yer.
     Bir de Karatepe çok övülüyor. Orasının tarihi ve doğal güzellikleri olduğu belirtiliyor. Görmemizi öneriyorlar. Biz de hafta sonumuzu orada geçirmeye söz veriyoruz.
     Kadirli’den son yazılarımı belki de Karatepe oluşturacak. Oradan da sizlere seslenmeye çalışacağım.
     Bu arada internetten KKTC gündemini takip ediyorum. Cumartesi yapılacak Girne Mitingine katılamayacağım için üzülüyorum. Düzenleyenelere başarılar diliyorum.
     Herkese kolay gelsin diyorum.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
6. Türkoloji Buluşması
bir Güneşin Yeniden Doğduğu Yer: Samsun
İki VIzdan, Bir Bizden
Bir Uzungöl Hatırası
Çay ve Şenlikler Diyarı Rize
dışarıda Deli Dalgalar: Sinop
Maçka Yolları Artık Taşlı Değil
Trabzon’da Bir Gün
Cennet ve Cehennem
Yine Yeşillendi Fındık Dalları

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Gün Olur Asra Bedel" Üzerine Bir İnceleme
Bir Şiir Emekçisi: İhsan Tevfik Kırca
Yozcuların Kökeni ve Çangaza Köyü
yaşar Kemal’in Ölüm Yıldönümü Münasebetiyle
Çeşitli Yönleriyle Prof. Dr. Erhan Arıklı
Öykü Tiyatro ve Sanat Üzerine
Benim Gözümden "Tutunamayanlar"
"48 Saat" Üzerine
Çakırcalı Efe Üzerine
Âşık Osman Akçay İle Tanıştık

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Acı Ektim [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Vakit Gelince [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.