..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doðaya eklenmiþ insandýr. -Bacon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum > Bayram Kaya




25 Aðustos 2016
Bitmeyen Süreç Aydýnlýkla Karanlýðýn Savaþý 1  
Bayram Kaya
Geliþen sürecin doðru olan deklarasyonuna göre zulmü ve ceberrutluðu içinde baþa gelen köleci deklarasyona uygun olmakla doðruydu, kaderdi. Kadere rýzasýzlýk yanlýþtý, kâfirlikti.


:AFII:
Köleci sistemle baþlamýþtý. Köleci sistemle doðru eðri mana kavramý ortaya çýkmýþtý. Rýzklarýn ve malýn mülkün eþitsiz daðýlýmý fikrini açýk açýk deklare etmek doðruydu. Bunun böyle olmadýðýný söylemek yanlýþ ve zýndýklýktý.

Geliþen sürecin doðru olan deklarasyonuna göre zulmü ve ceberrutluðu içinde baþa gelen köleci deklarasyona uygun olmakla doðruydu, kaderdi. Kadere rýzasýzlýk yanlýþtý, kâfirlikti.

Bu ana düþünceyi de Yüce Tanrý anlamasýna baðlamakla süreci Allah ile aldatmaya ve Allah ile ýskata (Allah adýyla susturma, Allah adýyla konuþamaz etme biçimine) getirmiþlerdi.

Süreç bu postülanýn ortaya konmasýndaki egemence olan kýyaslarýyla neyin doðru neyin eðri olduðunu ortaya koyma mücadelesi içinde geliþip, bunun dýþýnda olan bilimsel doðrulara kadar gelmiþti.

1919 ile 1940 yýllarý arasý süreçler yurdun kurtarýlmasý olmakla, güncel deðerlere göre yeniden yapýlanma inþasýnýn içinde deðer ifade etmesi içindeki en temel hedefi; karanlýða karþý olan aydýnlýðýn savaþýydý.

Karanlýðýn içinde bulunanlar arasýnda, savaþýlmasý gerekenlerden birisi de dinin kendi özü içinde olmayanlardý. Bunlar emperyalizm kadar karanlýðý yaratan tekkeler, zaviyeler ve tarikatlardý. Güncel olan misyonlarýný çoktan tamamlamýþlar. Þimdi zehirli safra olmuþlardý.

Ýþte 1919 ile 1940 dönemi içindeki atýlýmcý süreçlere taraf olanlar, aslýnda aydýnlýðýn karanlýkla yaptýðý savaþa taraf olanlardý. Karanlýða karþý, aydýnlýðýn yanýnda yer alanlardý.

1919-1940 yýllarý arasýndaki sürece karþý çýkanlar da aydýnlýðýn karanlýkla savaþýna karþý çýkanlar olup, karanlýðýn yanýnda yer alanlardý. Örümceklikti. Olumsuzluklarý tartýþmayý mahfuz tutarým. Ne var ki amaç olumsuzluklarý tartýþmak deðildir.

Daldaki meyveye ulaþmak isteyen insan atalarýmýz da amaçlarý bu olmasa da meyveye ulaþana dek börtüðü böceði çiðneyerek amacýna ulaþýyordu. Bu karanlýkçý ihanetler; çað dýþý kalmanýn ve tarihin gerisinde geçilen bir aþama oluþlarý nedenle fosil kalmýþlardý.

Fosiller karanlýkçý ihanetlerini; sömürü kaynaklarý içinde olmanýn propagandasýyla çok kültürlülük adýna, sivil örgüt olma adýna cemaatleþen tarikatlarýn, mezhepti yaklaþýmcý ihanetleriyle yapacaklardý. Demokrasi içinde kendisi demokrasi olmayan tam bir aldatan puttular.

1940 ile 1950 arasý adeta bir bekleme süreci gibidir. Bu bekleme süreci toplamda, kendi öncesinin devrimlerini sürdüremez. Aydýnlýðýn karanlýkla olan savaþýnda toplamda ve büyük oranda oldukça atýl kalýrlar. Ve giderek artan bir ivmeyle 1950 ve 2020 Aralýðý içinde oluþacak olan karanlýktan yana olan oluþumlarýn tezahürüne olan katkýyla, cýlýz ve mýzmýz bir muhalefetin icrasýydýlar.

1950-2020 Aralýðý, karanlýðýn aydýnlýða karþý açtýðý savaþa dönüþtü. Bu yetmiþ yýllýk süreç sinsi bir karanlýðýn aydýnlýða açtýðý mücadele süreçlerini hazýrlamayý ortaya koymuþtu. Bunlar diðer yanýyla özgür dünya, Nato, yeþil kuþak, ýlýmlý Ýslam ve Ortadoðu eþ baþkanlýðý gibi kendi meflûcunu iþleyen süreçlerdi.

1960 ve 2020 yýllarý arsý onca çok iyi þeylere raðmen, totalde konjonktür elliðin de iyice oyuncaðý oldu. Giderek artan þiddetle 1940 öncesinin tersine dönen süreçlerini, önce; gýdým gýdým. Sonra da toptan karanlýðýn aydýnlýða, açtýðý savaþtýrlar.

Evrensel deðerlerin içindeki demokrasilerde karanlýðý yaratan odaklara iliþkin seçme ayýklama kriterleri vardý. Bizde ise "siz isterseniz þeriatý da getirirsiniz" deyiþlerin muhtevasý içinde demokrasi anlayýþlarý ortaya konuyordu!

"Ýþte þimdi baþbakansýn sen. Ýstediðini asar, istediðini kesersin" deniyordu 23 Nisan Çocuklarýna. Bu söz demokrasiyi en afiliden tarifler (!) olmasýyla çok manidardýr. Bu anlayýþlarýn kotardýðý her güzel hareket (!) bizim bu sürecimiz içinde demokrasiyi giderek sýfýrlayan aktivitelerdi.

Tarihsel bilinçten yoksunluk gibi direnç eþiklik bilinci olmayan demokrasi sürecine, demokrasi dendi! Demokrasinin karþý olduðu baský, zulüm ve kana demokrasi denerek yeniden inþa olduk. Seçme ve ayýklamasý olmayan demokrasiler, bizde ve gerici siyasetli Ýslam ülkelerinde oluþuyordu.

Bütün her yer sivil toplum kuruluþu (!) adý altýnda cemaat yapýlarýyla doldu. Her kademede devlet ele geçirildi. Bunlarýn kurduðu vakýflarda çocuklar "bir kere ile bir þey olmaz" diye ya yýllardan beri toplu tecavüze uðruyorlardý, ya da kendisini patlatan canlý bomba olup istismara açýk oluyordular.

Kendisine Âdem’le Hava çocuklarýný örnek aldýðýný söyleyen tarikat þefleri ortamý horoz tavuk kümesi iliþkilerine çevirmiþlerdi.

Demokrasi; köleci tarihin baþlangýcýndan beri gericiliðe, gericiliðin dinsel tasallutuna karþý, tekke, zaviye ve tarikatçý olan sömürü cemaatlerine karþý oluþun umarýný yakýn tarih içinde bulmakla tarihi diyalektiðin bulduðu bir kullanýmdý.

Biz de “Müslümanýn demokrasiyi savunmasý dinsizliktir(!)” demekle, “demokrasi savunucularý cehennemliktir(!)" diyen cemaat ve tarikatlarýn yeþil bayrak açarak, boðaz kesen yaklaþýmý, "ya Allah bismillah", "zafer Ýslam’ýndýr" deyiþiyle Rabia iþareti yapmakla bir darbeye karþý çýkýp; diðer darbeye sahip çýkmanýn irade yoksunluðu içinde demokrasiyi savunanlar þimdi "demokrasi nöbeti tutanlardý!

Bu tür baðýrma çaðýrma içinde þimdi “demokrasi nöbeti tutanlar cennetliktir" deyip, demokrasi mitingleri yapýp; demokrasi nöbeti tutup; demokrasiyi savunuyorlardý! Kumpaslarda, tarikat ve vakýf evlerindeki onlarca tecavüzlere karþý tecavüzcüler yargýlansýn diye demokrasi mitinginde olmayanlar, bir baþka tarikat ve hoca efendi tasallutu olan darbenin tanklarýna terlikle vuruyorlardý.

Ýnsanlarýn aydýnlýktan yana olacak sosyo toplumsa deðer yargýlarýnýn ayarlarýyla oynanmýþtý. Fren tutmuyordu. Bunlar ne demokrasi bilinciydi. Ne demokrasi kültürüydü. Ýçine ezilenlerin emek eksenli emek mücadeleli kazanýmlarý girmeyen hareketlerle, bu kazanýmlarý susturan; tecavüzlere bir kerelik diyen ceberrutluklarla ses çýkarmayanlarla; demokrasi sevdasý oluþamazdý.

Emeði ve emeðin kutsallýðýný savunmanýn baþýnda dinsel odaklý sömürüye karþý duran bilinç içinde olmak gerekirdi. Demokratlýk, dini akit olmayan ve kapitalizmin sopasý olan dinsel odaklý tarikatçý sömürüyü tanýmamakla olurdu. Vah insaným vah...

"Cehennemde yanmayan kefenler" satmakla, emeðin dinsel sömürüsünü yapan; ha keza "sýratta koþarak geçilen terlikleri!" yapýp satanla, "uçak düþüren dualarý" üfleyenle! Güya "siyasetleri yýkacak beddualar" yapanla! baþkanlýk için istiarelere yatmalarla, terörle pazarlýk için "bende daða çýkardým" diyenlerle, yönetiliyorduk

Yer gök imam hatip olmuþtu. Yüzde elliden fazla okulun adý Ýmam hatip bilmem ne okulu oldu. Genel ahvalde iç-dýþ siyasetler meflûç olmuþtu. TÜBÝTAK’ý hayvanat bahçesi müdürü idare ediyor; hastaneye ölü yýkayýcýlar baþhekimdi. Veterinerler öðretmen, öðretmenler de özel harekât polisiydi vs.

Sapla samaný birbirine karýþtýrmayalým. Tercihi, demokrasi açýlýmlý yelpaze içinde olmayan eðilimler demokrasi savunmalý eðilimler deðildir. Faþizm, dinci fanatiklik ve dinci faþizm olan zulümler de bu karanlýkçý olmanýn kapsamýndadýrlar. Demokrasi evrensel bir dildir. Söz gelimi "ya Allah bismillah diyen bir demokrasi dili ve örneði yoktur.

Ya da "zafer Ýslam’ýndýr", "tek yol Ýslam", "Allah’ýn tüm sýfatlarý üzerinde toplanmýþtýr"; "sana ne soyuyorlarsa beni soyuyorlar" vs. diyen bir demokrasi dili evrensel literatür de yoktur. Bu istismara müsamaha eden siyasetlerin de tarihsel rolleri yoktur. Bunlar dinci faþizm ve zulmün ayak sesleridir.

Sözüm ona demokrasi mitingindeki siyasetçisiyle, demokrasi savunuþlarýyla (!) olan "Rabia" iþareti Mýsýr'daki Müslüman kardeþler damgalý dinci zulmün ve dinci faþizm olan "demokrasi maskeli" darbe olmakla demokrasi olmayan diktatörlüðün savunulmasýdýr.

Siz demokrasinin ve demokratik kültürün; sýnýf bilinci olduðunu bilmezseniz. Sýnýf bilincinin de emek dayanýþmasý olduðunu bilmezseniz. Emek dayanýþmasýnýn da ezen bir güce karþý verilen mücadele olduðunu bilmezsiniz. Yine mücadelenin kendisini yasal düzlem içindeki savunmalar yapmasýnýn sonucunda kazanýlan haklarýyla birlikte, savunulur olmasýyla ortaya konduðunu da, bilmezsiniz.

Ezen gücün içinde beþ bin yýldýr dinsel diktacý zulümler de vardýr. Nerede bir emek ve sömürü vardýr; orada sömürünün ideoloji söylemi olan mutlaka bir dini anlayýþlarý da vardýr. Tarih boyunca dinler diðer bir yanýyla da hep ezen gücün sömürüsüne araçla þan bir kullaným da olmuþturlar. Çünkü iki sýnýf arasýndaki lümpenleþme de bunun en büyük sömürü alaný olmasýna aracýlýk etmiþtir. Dinin ve ruhban lýðýn sömürüsüyle dinin tedavülde olduðunu da bilmezseniz. Demokrasinin ve özgür düþüncenin orta çað mücadelesi içindeki var oluþu salt dinsel mücadeleye karþý geliþmekle olasý olmuþtu.

Rýzklarýn eþitsiz daðýlýmý gibi bozuk düzeni savunan baskýcý düþüncelere karþý oluþan bu tür özgür düþünce (Orta çað Avrupa’sýndaki dine karþý düþünce) nedeniyle emek mücadelesinin serbestleþtiðini de bilmezseniz elbette. Bilseydiniz eðer, demokrasi deyince, dini ve þeriatý getirmeyi anlamazdýnýz!

Dindar kesimin demokrasiyi savunma hakký yok mu? Bunu böyle ifade etmek dahi abestir. Elbette ki ve bal gibi de dindar kesimin demokrasiyi savunma hakký vardýr. Demokrasi içindeki her süreç gibi o da yasal düzlemden aldýðý meþruiyetle demokrasiyi savunur, terlikle tanký döver!

Demokrasiyi savunmak, ne kadar dindarlýðýyla da nezih olan kiþilerin hakkýysa; tarihsel bir demokratik bilinci olmak ta dindar insanýmýzýn en az dindarlýðý kadar olmakla, demokratik þuuru taþýyýþla bilmesi gereken eþik düzleminin de o kiþide olmasýnýn hak, olmasý gibidir. Seçme ayýklama kriteri böyle çalýþýr.

Bizlerin hangi temel düzlem bilinciyle, neyi savunduðumuzu bilmeden; Rabia iþaretiyle demokrasiyi savunduðumuzu söylemesi tam bir çaresizlik ve tezattýr. Tekrar edersek demokrasi evrensel bilinçtir. Ve hiç bir evrensel bilinçli demokrasi dilinde "ya Allah bismillah" kavramý yoktur ve olamaz da. Bu demokrasinin kendisini yadsýma olur. Din ise evrensel olmayan, yerel bir sosyolojik bilinçtir.

Demokrasi; ezen egemenliðin basýncýna karþý, ezilenlerin egemenlik alanýný var etme mücadelesi olmakla, demokrasidir. Yoksa rýzklar baþta eþitsiz daðýldý diyen ezen ideolojisi içinde olan ezen ezilen birlikteliðine (köleci kapitalizme ve kapitalizmin dinci fanatizm gibi kullaným unsurlarýna) demokrasi denmiyordu. Renkli tonlar üzerinde ayrýþtýrýlan birleþtirilen imleç hareketlere demokrasi denmiyordu.

1950'den 2020'ye kadar olan sürecin içindeki mücadeleleriyle gerici siyasete karþý olan ileri siyasetler aydýnlýðýn karanlýða karþý açtýðý savaþýn devamýndan yanaydýlar.

Bilinçleri kararttýðýnýz zaman, bilinçleri tarihsel diyalektikten yoksun kýlýp; bütün yollarý istismarýn ve sömürünün kaynaðý olan dine çýkarýr olduðunuz zaman; ahaliyle istediðiniz kadar meþveret yapýp milli sandýk iradesini ortaya koyun. Sonuç baþýnýzý sieg heil kayalýðýna vurmaktan öte gitmez.

Ýþte bundandýr ki, 1950'den 2020 dek olan siyasete sahip çýkan genel çoðunluk ta, karanlýðýn aydýnlýða karþý olan savaþýnýn yanýnda olmakla, karanlýða zemin hazýrlayýp; karanlýða destek olup; süreci iyice "zulmet" yapmýþlardý. Hem de tarihsel bilinçten yoksun, meþru bir halk iradesi olan burjuva ideolojisi içinde. Þu anki demokrasi, halkýn bilinci oluþla deðil; burjuvazi bilinci oluþla sürmektedir.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Anýlarýmla Hasanoðlan Kitabýna Dair Bir Deðerlendirme

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.