Ben bir kuþum; uçtum yuvadan... Artýk ben nerede, eve dönme isteði nerede?.. -Leyla ve Mecnun, Fuzuli |
|
||||||||||
|
Tahtadaki bu süreçler keskindir. Basit adi duyumlarla ölçülür görülürdür. Ama tekilliðimiz asla öyle deðildir. Biz tekillik üzerinde iletime ýsýyý her noktada ayný ölçeriz. Ama tahtadaki iletim süreci akýl almaz küçüklükle tekilliðimiz içinde de vardýr. Çünkü tahtadaki iletime süreçleri tekilliðimizde gelen; büyümüþ, büyütülmüþ, içi, dýþý oluþla birbirine göre kesikli sürekli durumlarla yalýtýlan özel baðýntý süredurumlar olmanýn baðýntý açýlýmýdýrlar. Tekillik olan akýl almaz küçüklük ve yoðunluðun kendisi de noktasal bir iletme, iletmeme gibi bir süredurumla olur. Unutmayýn ki þu andaki birbirine göre olan dýþ dünya süreçlerinin tümü deðilse bile; ýsý, sýcaklýk; dalga parçacýk gibi niceli durumla oluþu gibi durumlarý tekilliðin içine sokuyoruz. Tekillik bu halde sýnýrlý bir, birçokladýr. Sýnýrlý birçok olan tekillik olmasýyla da bu tekilliðimiz; su olamamak, tuz olamamak; kaya, bitki ve insan olamamak; yýldýz olamamakla gibi sonsuz durumlarýn olamamasýna da göre de tekilliktir Ýletme ve iletmeme ile sýcaklýk ayný olurken tekillikteki niceli bile denmez denli ýsý farký olan noktamýz; üzerinde trilyonda bir derece farklý iletim dalgalý parçacýk türü pütürlere döner. Tekillik dalga olan iletimi bizim her yerde ayný okumamýzdýr. Parçacýk olan ise ýsýyý her yerde ayný kesir deðeriyle okuyamadýðýmýz durum olmasýdýr. Trilyonda bir gibi küsurat olan iletme ve iletmeme durum, birbirine bir fren iliþkisidir. Bu nedenle biz belli bir ýsý derecesinden sonra delinen yalýt kanlýkta tahtayý her yerinde homojen ýsý daðýlýmý içinde gibi okuruz. Konuyu uzatmayalým bunlar teorinin gözüdür. Tekillik bir harekete göre trilyonda bir milimle daha az hareket içinde olmakla daha hýzlý hareketli ya da daha sýcak olana göre trilyonda bir deðerle daha az sýcak olmanýn akýl almaz, skala olmaz; deðerleriyle niceliydi. Bu sýnýrlý çokluktaki sýcaklýk içermeli tekilliðe birçok türlü bakma yapmanýn trilyonda bir niceliði içinde olan tekillik dalga parçacýk yoðunlaþmalý durumlaydý da. Bu durum belli niceli oluþlarýn birbirine doðru farklý bir tiril deriþimle perde ve perdelenme etkisini ortaya koydu. Tekillikte bile nokta sýcaklýðý ayný ýsýyý niceli türdeþlikle oluþamadý. Bu durum tekil içi olgu olaylarýn çevrimi nedeniyle tekil noktayý hacim yüzey gerilimli kýldý. Hacim yüzey gerilimiyle tekillik patladý. Sýcaklýðýný kaybeden ýsý farklarý parçalý kesikli sürekliðe dalga-parça baðýntýlý yansýmalar giriþmesi oldu. Kendine olan durum içtir. Tekildi saf enerji akýþý, enerjinin kendi tekilliði olan kendi iç niceli durumlarý içinde dalga parçacýk ve ýsý hareketi gibi nitelik olmasýyla enerji özel baðýntýlý parça akýþýný birbirine göre kesir nicelikle, kesikli sürekli fren etkili (enerji dönüþümü) olmakla tekilliðin içte birkaç tür çevrimler yapmasý, oluyordu. Bu nedenle makro olaylar tekilliðin trilyon derecede patlak olan süreçlerinin -273 derecelik hareket ya da ayný sýcaklýktaki ýsý hareketi üzerinde oluþan iliþkilerine baðýntýlýndýlar. Farklý veya birbirine göre olan niceli nitelikler, zaman mekânla da oldular. Yumurtanýn 21 derece sýcaklýkta belli süre içinde civciv eþmesi gibi her bir ýsý farký kendi içinde farklý bir zaman, zemin, mekân olmakla; çok farklý olay ve olgularýn kotarýcýsý boþluk devinme durumu oldu. Her bir derece fark ve her bir derecenin niceli olan kesri üzerinden yeni bir anlam deðerli; olgu, olay niceliði ve niteliði oldular. Her bir derece deðerler silsile olma özelliðini kazandýlar. Her biri bir baðýntý gerekmesidir. Bu varoluþ olayazmalarda temel skala düzlemiydi. Ýnsan egoizmi tekil düzlemli kuantum altý süreçlere göre deðil de, makro düzlemli -273 derece ve üzeri niceli ve niteli durumlarla belirleniyordu. Bunu altýndaki niceli durumu anlamlandýramýyorduk. Tekillik trilyonlarca derece sýcaklýðýn niceli nitelle olur durumundan; dünyamýz üstünde genelde -70 derece ile 120 derece aralýðýnda olan kendi organik süreçlerimizi yaþýyorduk. -273 derece sýcaklýktan yüzbinlerce derece sýcaklýða doðru ýsý farklý göçlerin gel git olduðu bu aralýk ta; -70 derece ile 120 derece zorunlu olarak uðrak yerleri olmaktadýr. Bizler de zorunlu olarak bu uðrak yerleri içinde, kendi iç baðýntýlý özel þartlarýmýzla; zorunlu bir gel git olmanýn konuklarýyýz. Oysa dünya sadece bu aralýklarda oluþan süreçlerle belirlenmiyordu. Ýçi 5- 6 bin derece sýcaklýðý bulur denli olaylarýn süreciyle de çevrim oluyordu. Yani dünyanýn her yansýmasý bize göre olmamakla bize göre de deðildi. Kaya bize göre olmayan süreçlerle vardý. Kaya bize göre olan süreçlerde de kaya gibi oluþun bir enerji çevrimiydi. Kýsaca dünyanýn bize göre anlam olur, bize göre ölçülür yanýndaki denk düþmelerimiz içindeki dünya; olumlu olumsuz olmakla herkese göre durum ve belirmelerdi. Bencilliðe göre saðlayýþta meþruiyet ve sahiplik olmanýn temel düzlemiydi. Biz bencilliðe göre -70 derece ile 120 derece aralýðý içindeki þartlardan seçme ayýklama yapacaktýk. Bu seçme ayýklamanýn dýþýnda, zorunlu olarak yýldýrým düþmesi de vardý. Ama yýldýrým düþmesi ne bize göreydi, ne da diðer baðýntý olaylar nedeniyleydi (azotlu bileþiklerin oluþmasý gibi). Sosyo toplumsa oluþta ilk geri baðlaným yasasý “herkese göre durum ve belirmelerdi. Bencilliðe göre saðlayýþta meþruiyet ve sahiplik olmanýn temel düzlemi buydu. Bunlarý biz sosyal ve toplumsal oluþun derece aralýðý içinde deðiþme ve dönüþmelerini yapmakla kendimize kazanç ediyorduk. Çevrede kendilikten mal mülk yoktu. Kiþiye mal mülk olan sahiplikle, zenginlikler; bunun içinde yoktu. Çünkü sosyo toplumsa olan; kiþi baþarýsý deðil, kiþiler baþarýsýnýn denklik koymalarla, ortaklaþmasýydý. Ne þimþek ya da yýldýrým havadaki serbest azotu sizin için azot bileþiklerine çeviriyordu. Ne de kendi beslenmesi için organik atýklardaki nitratlarý parçalayan bakteriler; serbest azotu havaya salarlarken bunu, azot tükenmesin diye yapýyordu. Ne de sizin yediðiniz elmalar için amonyak üretiyorlardý. Temel referans düzlemi üzerine, sosyo toplumsa inþacý sahiplikler ve meþruiyetler ortaya konmuþtu. Bu geliþme, köleci sistemle insanýn insana yabancýlaþtýrýlmasý olmuþtu. Ýnsaný kendisine ve sosyo toplumuna ve dahi emeðine yabancýlaþtýran köleci ilke; yine kendi üzerinde insanýn kendisini arayýp bulmasý olmaya yönelmiþti. Temel düzlemli inþa oluþa göre El ile bozulan adalet ve adil oluþ; ayný yaratanýn kulu olma üzerinde doðrultuldu. Takdir olup biten zorunluluklarýn dýþýnda olamazdý. Ayný yaratanýn takdirine göre zengin fakir olan insan; ayný yaratanýn kulu olmayý takdir eden ayný irade üzerinde, ayný yaratanýn kullarýna eþitsiz davranamayacak olan bir ana baba þefkatiyle; kolektif olmayý da akýl etmiþti. Doða tüm olay ve oluþ olgularýna enerji saðlama, atýk ihracý ve enerji nötr eþmesi olmakla zorunlu ve meþruydu. Böylece insan biyolojik temelli meþruiyet ve sahiplik deðerini hemcinslerine karþý empati oluþla skala etti. Bu ölçü üzerine doðadaki saðlamalarýný yeni bir durumun olgu durumun içinde olmakla kendi bilincinden ve kendi iradesinden baðýmsýz olan bir zorunluluðun üzerine bina etti. Bu durum sosyal olmanýn, durumuydu. Sosyal oluþ ta dýþarýda iþbirliði dayanýþmasý üzerinde avcýlýk toplayýcýlýk yapan saðlama hareketiydi. Saðlama hareketi giderek üreten iliþkilerle toplumun hareketleriydi. Bizler erken dönem sahipliðinin ve meþruiyet liginin üzerine eklediðimiz, üreten skala deðerleriyle geliþtik. Üreten emek gücüne sahip oluþ iliþkisi içinde yolumuzu þaþýrýp; kendimize, emek gücümüze ve toplumumuza yabancýlaþtýk. Ýnsan; þimdiki üreten iliþkileri sömürme üzerine oturmakla ölçüyü doðru bir skala deðerleri üzerine oturtamamýþtý. Sömürme kiþi bencilliðinize uygun ama sosyo toplumsa bencilliðe aykýrýydý. Biz dünyayý sosyo toplumsa bencillik üzerinde yansýtmayý ortaklaþan; kadýnlarýyla, adamlarýyla, insanlar olmuþtuk. Sansasyonel olaný (büyük ilgi çeker olaný) sahiplenip, tartýþýyorduk. Dünyada bunca derece farký, aralýklý; olay ve olgular zorunluluðu olan durumlarla varken; bir tek adalet ve adil oluþ biçimi ortaya koyamazdýnýz. Ama El koymuþtu! Adalet, temel düzleme göre gerçekleþir olmakla El’e göre deðil emek temelli denkleþmelerini ortaya koyan insanýn konsensüsüne göre adil olunacaktý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |