Aritmetik ve matematik doðada olup bitenleri, insan anlamasý içine sembollerle anlatmanýn diliydi. Yani doðanýn bir semboller dili vardýr. Karþýnýzdaki bir elmayý; daldaki bir kuþu; 1 gibi sayýlama sembol diliyle eþletmekle, ifade ediyordunuz. Böylece bir kuþ; aritmetiðin sembol diliyle 1 kuþ oluyordu.

Bir kuþun yanýna; ikinci, üçüncü bir kuþ konduðunda; toplaþan, çoðalan kuþ gerçekliði ortaya çýkar. Yine toplaþmýþ olan kuþlarýn içindeki kimi kuþlardan bir kaçýnýn uçup gitmesi ile azalan kuþ gerçekli; sayýlama belirtmeli özne nesne eþletmeli, giriþtirmeler var olacaktýr.

Ýþte azalan ya da artan görünürlüðün içinde olan bu türden devim süreçleri de aritmetiðin rakamlar eþletmeli giriþmenin semboller dili olmakla, insan öznesinin toplama çýkarma iþlemi olmaktadýrlar.

Otlayan ceylan sürüsü gerçekliðine ceylan katýlmalarý olabileceði gibi sürü birbirinden kopmakla; bölük-bölük (parça-bölük veya parça parça) olmakla da bölünüp azalabilir.

Bölünme bir su molekülü içindeki gibi; bir hacim oksijene karþý; iki hacim hidrojene bölünen toplaþmalar içinde de olur. Böylece 5 su molekülü; on hacim tane (parça-atom) hidrojenden oluþur. Ya da bir hacim su molekülü 2 hidrojen atomunda oluþtuðuna göre; on hacim hidrojen de, 10/2= 5 su molekülüne denk gelir.

Bölünme; su molekülündeki gibi düzenli ve ceylan sürüsündeki gibi düzensiz olabilir. Yani düzenli bölünmeler de, düzenli katlanmalar da doðanýn davranýþý içindedir. 2 hacim hidrojen, iki hacim hidrojen gibi ayný sayý tekrarlarýnýn peþ peþe eklenmesi ile 10 hacim hidrojen ve 5 hacim de oksijen sentezi olmasý ile 5 mol (5 hacim) su olmaktadýrlar. Beþ mol su da 15 adet atom vardýr. 5’i oksijen, 10’u hidrojendir.

Ya da 5 mol su 15 molle sentezi içerir. Bu on beþ molekül suyun 5 molu oksijen; on molu de, hidrojendir. Bir su molekülünü oluþan sayý deðerine göre 10 mol hidrojenden; 2 ve 2 ve 2 ve 2 ve 2 sayýlarý art arda beþ kez çýkarýlýr.

Böylece 5 tane ikili öbek parça ortaya konur. Yani on, ikiye bölünerek beþ sayýsý elde edilir. Süreç içinde peþ peþe ayný sayýnýn çýkarýlmasý þeklinde olan giriþmeler doðanýn davranýþýndan yansýma süreçlerdir. Böyle olmakla doðanýn bu nicelce giriþme þekli de insan belleði içinde rakam giriþmeli çarpma ve bölme dilinin sembollerine dönüþür.

Bunu niye anlattýk? El de insanlýk tarihinde olup biten gerçekliðin; sosyal elli semboller dilidir. El kodlu dil, Matematiðin dili gibi doðaya genel kýlýnamaz. Ýnsanýn bir semboller dili daha vardýr ki; o da bilimdir. Bilim dili doðaya genelleþir. Matematik te bilimin içinde olmakla doðaya genelleþtirilir. El dili bu haliyle genelleþtirilemez olmakla bilimdýþýdýr. Ancak El sosyal alan içinde gerçeklikle anlatýlýr.

Sözgelimi, El ben malýmý mülkümü keyfime göre daðýttým dediði halde bir aslan, bir fil ya da Himalya daðý; veya Güneþ, Ay kimsenin deðildir. Yani El dili doðaya ve evrene genelleþemez. El diliyle söylersek, kimse daðýtýlmamýþ olan bu tür malýn! Mülkün! zekâtýný vermez.

El bilimden önce oluþmuþtur. Herkesteki sosyal dile göre olan anlama kalýplarý; herkeste El mantýðýna göre oluþmuþtur. Bu nedenle El mantýðý kullanýmca çok daha yaygýndýr. El mantýðý insan öznesini kararlý duruma geçiriþte en pratik, en kolay yoldur.

Bir zamanlar gerçek olup þimdi mazi olaný; her çeþit insana en kolay anlatma yolu sosyal mantýklý insan öznesidir. Sosyal öznenin en pratik anlama anlatma dili de El mantýðýdýr. Biz süreci El mantýðýna göre anlayýp, anlattýðýmýz içindir ki El mantýðý anlama kalýplarýnýza çok uygun hale gelir. Ýnsan öznesi içinde anlama yapmanýn semboller dili de, El dilidir.

Bu mantýða göre Dünyanýn nasýl oluþtuðunu anlamak gerekmez (anlayýp yorulmak gerekmez). Dünyayý ve içindekileri El insan için yaratmýþtýr. Denmesi sizlerin her þeyi kendinize göre anlamanýza yeterlidir.

Öyleyse El, geçmiþteki doðal akýþý (doðal mecrasý) içindeki bir sürecin; özel mülkiyeti gözeten bir mana anlayýþlý sürece dönüþmesini; insan öznesine anlatmanýn semboller dilidir. Yani El, bir anlama anlatma dilidir. El neyin anlama ve anlatma dilidir? Özel mülkiyetçi köleci süreci anlama ve anlatmanýn dilidir.

Sosyal insan; köleci süreci bu mana diliyle anlar ve anlatýr. Ve sosyal insan sürece bu mana diliyle bakar. Rakamlarýn çokluðu gibi her bir El; her bir özel mülk çokluðunu ifade etmiþ olmasýyla; El de, pek çoktur.

Süreç evrensel yasa gereði ya da sizin dýþýnýzdaki neden sel yasalar gereði sentez (tevhit) ve analiz süreci olmaktan kurtulamaz. Süreç birleþen-ayrýþan süreç olma zorunluluðundan kurtulamaz. Put iki El süreci arasýnda ortaya konan bir direnç alanýdýr. Geçmiþ ile þimdiki El süreçleri arasýna konumlanan devim alanýdýr.

Yeni olan, ön görülemez süreçleriyle tedirgin edicidir. Kiþiler tedirgin olmaktan kurtulmak için daha kolay anlaþýlýr olduðu için, anlamak için fazla gayret gerektirmediði için bir önceki (geçmiþ) El süreçlerine baðlý kalmayý pek yeðlerler. Þimdiki, yeni olan El süreçlerine göre kiþiler geçmiþ El süreçlerini (putu) yeðlemektedirler. Put anlayýþý, devinir olana karþý devinmez olandýr.

Oysaki þimdiki olan da, El sürecidir. Yani put süreci, deðiþen El’in deðiþmeyen El’e karþýlýðý olup El’in El’e karþýlýðý olan El kavgasýdýrlar. Geçmiþte olan da, El sürecidir. Þimdi yeni olan da, El sürecidir. El geçmiþte olup bitmiþ kendi sürecine put uydurdunuz diyordu. El’in geçmiþinde olup ta, þimdiki yeni haline kaplý kalanlarýna “putlar uydurdunuz” diyordu. Þimdisine; "baþtan beri ben böyle söylemiþtim" diyor. Hâlbuki geçmiþteki ilaha karþý olan ilk El sürecine de; "Baþtan beri takdirim budur" demiþti! Þimdiki süreciyle bir önceki sürecine karþý olmasýna da “Baþtan beri takdirim böyleydi” diyor. Bu kadar kusur sistemdeki kadý kýzýnda da olurdu.

Geçmiþi olmadan bugünü olmaz. Her þeyin bir karar olmamakla sürekli deðiþen bir geçmiþi vardýr. Her þey geçmiþine göre oluþur. Ýlke neydi deðiþen dönüþen bir geçmiþle varsýnýz. Þimdiniz geçmiþinizle var. Þimdiniz, geçmiþten fazla olmakla, tümden geçmiþiniz deðildir. Þimdiniz bu yeni farkla geleceðe akar. Bir örnek verelim.

El anlatýmlý sembolce olan dil, ilahi dönemden bölünmüþtür. El, bölünmüþ olduðu ilahi dönem gibi bir kaç totem mesleðini bilir olan köleler veya köleliklerin üzerine inþadýr. Awram, böylesi bir sembol dilinin somut özel mülkiyet sahipliðini anlatmanýn iliþkisiydi. Özel mülkiyetli kiþinin, muktedir olma hýrsý da bu sürecin (Awram’ýn) ideolojisiydi.

Ýdeoloji hedefti. Yani bir önceksine göre bir sonrasýna yansýmaydý. Hedef olanýn, somut olan yanýnda hemen gerçekleþmesi gerekmezdi. Hedefti. Her hedef te, yeni bir kendi hedefini (boþluk devimli zaman zarfýný) ortaya koyardý.

Avram'ýn El'i, Awram'a vaat edilmiþ topraklarý vermiþti! Bu vaat soyuttu. Nasýl, ne þekil oluþacaðý hemen bilinmez olmakla; Awram mülk sahibi olmakla sürece konan davranýþýn, hedef ideolojisiydi. Awram inanýcýlarý hedefi kutsasalar da, hedefi hiç bilemezler. Mal sahibi olmayanlar, mal sahibi gibi düþünüp davranamazlar da ondan.

Awram inanýcýlarý da düþünme kararsýzlýðýndan kaçýnýr bir þekilde böyle Awram inancýný oluklarla kararlý olmaya razý edilenlerin, seçkisidirler. Bu tarz birden kararlý durum içine gecik kiþiler Awram'ýn þartlarýna iyice alýþmakla; neyin nerde, nasýl olacaðýný bilmenin pekin bilgi oluþ kararlýlýðýyla davranmaktadýrlar.

Musa, El takdirli sürecin baþka bir belirimidir. Musa Mýsýr esaretindeki köleleri Hafýzalarda olan baðlýlýða sadakatle köle totem eþlerini kölelikten kurtarmak istemektedir. Firavun olan, El takdirine karþý çýkmaktadýr. Musa, Awram'ýn vaat edilen topraklar ideolojisinin takipçisi olmayý söylemesiyle, kendisini Firavun olan El karþýsýnda, meþru kýlmaktadýr. Bu þimdisini geçmiþle var olma yönelmesidir.

Firavun da baþka bir ideolojik El takdiri (Amon-Ra takdiri) olmakla, sentez ve imparatorluk olan bir yapýdýr. Büyüyen yapý bölünür. Ýmparatorluktu yapý bölünme süreçli kendi öznel direniþlerini ortaya koymaktadýr.

Musa; firavunun (II. Ramses'in) imparatorluðu içinde büyük bir bölünme olayý olmadan; sürecin bölünme stresli islimini almakla imparatorluðun bölünme süreçlerini uzatan bir durum olmuþtur. Diðer yandan Musa Firavuna islim olmaktan öte bir þey deðildir. Ve Musa, Firavunun El oluþuna karþý; kendi El olma iddiasýný ileri sürmen bir süreçtir.

Her iki El de irade yarýþýna girer. Her iki El'in iradesi gerçekleþir. Ama bu yarýþtýr. Birine kaybettirme üzerine olan bir, yarýþtýr. Ne olursa olsun. Sonunda yarýþý yeni olan kazanacaktýr. Eski de kaybedecek. Musa’nýn sembol dili olan El'i Musa ile kaçma iradesi kullanmakla kaçma üzerinde zaferini ilan eder.

Burada görülüyor ki her iki El'in irade gücü birbirine rakip olur denli yaman bir irade gücüdür. Yine de Aton düþüncesiyle iyice hýrpalanan Mýsýr'ýn El sahipliði olan Amon-Ra gücü, ortada çekilmeden; Davut ve Süleyman imparatorluðu; ideolojik vaatlerine kolay kolay, 400 yýl boyunca eriþemeyecekti.

Bu vaat Ýbrani olan Ýsrail oðullarýnýn baþýnýn etini de yiyecek bir süreç olmakla; Ýsraillerin Ýsrail'de, sürgünlerine cevaz olacaktý.

Musa, Awram'ýn sahipliðini deðil, ideolojisini kendi süreçleri içine hedef oluþla aktardý. Arada en az 600 yýl vardý. Bu Awram'ýn Musa'nýn hafýzasýndan çok; tarihi hafýzalý inþanýn, unutmama sürekliliðiydi. Bu hafýza da totem soy baðlýlarýnýn sosyal genetikle oluþmuþ olan bilinciydi. Musa; kendisine verilen vaat edilmiþ topraðý kendi inanýcýlarýna ballandýra-ballandýra anlatýyordu.

Musa’nýn Mýsýr'da çýkardýðý, kendisine tarihi hafýzalý anýlarýyla baðlý totem eþleri; 12 boy (sýbt) oluþla görülmektedirler. Her bir sýbt ayrý ayrý "Baalbek" yaþam tarzýný benimsemiþler ama kölelik kaderini paylaþan inanýrlardýr. Bunlar Samiri gibi, Harun gibi, Karun gibi on iki Baalbek olan boydurlar.

Baalbek; Baal’ler sentezli þehir kültürünü oluþan yapýlardýr. Bunlar eski baal düzlemli hafýzalar üzerinde kendi sosyal yapýlarýna (kabile boya) ayrýþýrlar. Zaten El süreçli minik bir yapý özel mülkü olur El topraðý üzerindeki kabiledir.

Baal, El'in komþu ve karþý kabile yapýlar içindeki bir diðer adýydý. Bu yapýlarýn sentezi; kabileler sentezi olmakla Baalbekler oligarþisidirler. Oligarþin Baal’ler birçok mesleki (me) kurumlarýný içermekle; çoban grup Baal’i, ekici grup baali ya da her bir mesleðin ayrý ayrý El'iydiler. Bir baal topluluðu Baalbeklerdi.

Süreç bu on iki boyu birleþtiren sentezin gücüyle vaat edilmiþ topraklarý iþgale yönelmekti. Bilinmez olanýn tedirginliðine karþý bilinir olanýn kararlýlýðý vardý. Kiþilerdeki vaat edilmiþ topraklar tedirginliði ve eski yapýlý çýkar iliþkisini korumak isteyen El tipi baalleri eskiyi savunmak gibi ayný yerde buluþturup; birlikte, yeniye karþý durup; eski olan Awram-i olan yapýya sahip çýkýyorlardý.

Aslýnda Musa ideolojisini savunurlar; Awram-ý inanýcýlara, putçu ve müþrik düþünceli kiþiler diyordu. Geçmiþe baðlý oluþ sosyal alanda putçu devinmezdiler olurken; geçmiþe baðlýlýk gerçekliðin dilinde de geçmiþ üzerine inþa ile yarýný oluþmakla meþru doðru ve zorunlu olandý. Ýþte Awram’a baðlýlýk yeni inþa için doðru ve meþruiyet yolu olurken; yeni olana dirençle de müþrik oluþla, puta tapma oluyordu.

Ýþte Musa'nýn ideolojik El'i olan YHW; eski Awram-i olan baal topraðý þartlarýndaki yaþamýn sosyal baðýna sýký sýký sarýlan ritüelselere sahip çýkma sürecine put diyordu. Azýp sapýtarak putçuluk yapýyor diyordu. Hâlbuki ne azan, ne sapan oluþla put yapan vardý.

Ne de azýp sapýtarak put yapýp tapýnma vardý. Bunlar yeni olana yer açmak için eski olan bir süreci unutturup; toplum dýþýna atmanýn somut ve doðru gayretleridir. Bir hafýza kaydý silinecek ki silinen alan içine yeni olan kayýtlar yazýlsýndý. Kayýt üzerine kayýt okunmaz, anlaþýlmaz oluyordu.