Umutlarým her zaman gerçekleþmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid |
|
||||||||||
|
Ýlk baþta bir sürecin parça durumlarýný bir arada dayanýþýp giriþen kiþiler gücü grup gücü olukla saðlama hareketiydi. Sonra da üreten hareket içinde o üretimin parça iþi içinde bir kendi kendine organize oluþla finansörlüktü (destekti). Kendi kendisine organize teþebbüs içinde uzman oluþla bulunur olan, üreten emekler koalisyonuydu, Emekler deðiþimi olmaktan öte hiçbir þey deðildirler. Günümüzde üreten iliþkiler büyük oranda tam bir uzmanlýk alanýdýrlar. Ama yine de kimi mesleklerde kiþi o mesleði baþtan sona yapabilir durumdadýr. Bu yetenek kuþkusuz ki toplumsa yapabilir ligin kiþi ve kiþilere toplumsa yansýma içinde genetik aktarýmlarýn geçiþmesiydi. Her bir insan artýk grup emek gücü yerine, kimi mesleklerde toplumsal güçle donanan bir emek gücü ile donanýmlýydý. Bu toplumsa güçlü kiþisi donanýmlar nedeniyle köleci sistemden bu yana grup totem mesleði “baba mesleði” düzeyiyle anýlýr oldu. Yine de iþin özü þudur: tüketmek için deðiþilebilir, farklý bir kullaným deðeri üretmek gerekti. Ve üretilenini de kiþiler tüketmek zorundadýr. Üretilen ve biriken bir otomobil kendiliðinden baþka bir otomobili üretmiyordu. Yarýn yine tüketim yapmasý için yeniden ve yeniden yine üretim, yapýlmasý gerekeceðinden ancak süreç akýþ yapacaktýr. Deðilse organize emek güçleri giriþmeli sürece finansman gibi uyduruk aracýlar sokmak, sürecin esasý ve amacý deðildi. Finansman gibi, temel kolektif çevrimli toplum gücünü sömüren sahiplikler; bu ana sürecin içine enfeksiyon oluþla sokuldular. Paranýn emekler gücü arasýnda kolay ve hýzlý bir deðiþtirme aracý olmasý yerine; paranýn birikme gücünü, emek güçlerini satýn alama ve üretim hareketinin ana nedeni yapýldý. Artýk kiþiler para kazanmak için çalýþýyordu. Para her þeyi satýn alýyordu. Bu dünyayý da öte dünyayý da satýn alýyordu. Para tarlayý ekip biçmiyordu ama tarlayý ekip biçen gibi gösteriliyordu. Para kimdeyse akan suyun baþýnda o vardý! Hâlbuki tek baþýna bir kiþi bir ev dolusu parasý pulu da olsa, sabah kalkýnca bahçede çalýþmak zorundaydý. Çünkü para bahçede çalýþmazdý. Para üretim gücü ve üretim nesnesi deðildi. O emek gücü kadar bir deðer atfiyet olmakla emek güçlerinin deðiþimi içinde hýzlý bir ateþleyiciydi. Deðiþtirmeye konu oluyordu. Böyle olunca eþit emek güçlerini temsil eden saymaca bir nicelikti. Saymaca olan bu niceliðin karþýlýðý bir emek gücü, ortaya konmadan; karýn doyurmayan paranýn hiçbir kýymeti harbiyesi ve hükmü yoktu. Bu nedenle karþýlýðý üretilmeyen paranýn; ne artmasý (kârý), ne eksilmesi (zararý) ne de aktif oluþu vardý. Bir birim emek bir liraysa on birim emek on liraydý. Üretilen birim kadar para vardý ve deðiþimle vardý. On birim emek tüketilmekle, on lira iþlevsiz kalýrdý. Ýþlevsiz kalaný siz bir yanýltma üzerinde iþlev gibi sürdürürseniz sömürü ve paranýn saltanatý olan egemenlik baþlar. Her þey tersi olur. Çalýþan aç kalýr. Parasý olup ta, üretmeyen doyar! Ýnsanlar arasýndaki emek gücü deðiþimleri yerine para gücü üretim hareketinin kendisiymiþ gibi yansýtýlmasýyla sürece iþlerlik verilmesi; süreci tam bir içinde çýkýlmaz, durumun anlaþýlmazý yaptý. Süreci, sürecin içinde olmayana erg ti (indirgemeydi). Böyle olmakla paraya esaretti. Para üretmediði halde üretiyormuþ gibi sanal bir görüntü kazandý. Diyalektik ve tarih sellik unutuldu. Akýl unutuldu. Sürecin kolektif amacý olan bir arada saðlatma; emekler deðiþimi, ittifaký deklarasyonlar unutuldu. Karþýlýklý üretim yapma bilinmez oldu. Karþýlýklý üretimin irade gücü ve takdir etmesi (karar almasý) sürece katýlýp süreci yönetir olmasý, insan olmasý vs. hep unutuldu. Unutulanlarýn yerine, bilginin yerine para kondu. Para kazanma kondu. Süreç bambaþka yansýr olmakla insan kendisine toplumuna tarihsel bilincine yabancýlaþtý. Para kýldýðý emek gücüyle; karþýlýklý üretim yerine para amaç oldu. Para tapýlýr her türden elde edilir bir nesne halini aldý. Paraya kâr saðlatma gibi yalancý illüzyonlar verildi. Emek sömürüsü daha bir vahþi biçim aldý. Bir liralýk emek gücünüz diðer bir liralýk emek güçlerinden her hangi birini almakla tükenecekti. Oysa ortada emek güçleri tükense bile, ortada emek güçleri hiç olmasa bile para durup duruyordu! Ýþte karþýlýðý olmadan, kendisi deðiþilebilir bir emek gücü olmadan durup duran para, sürece akýþ yaptýrdý. Ýnsan üretmeden önce birbirine altýn verip üretim yaptýrmýyordu. Ýnþanýn giriþmesi içinde altýn gümüþ gibi para ifade eder emtia yoktu. Olamazdý da. Bu tür emtia hiçbir þeyin ne bulucusu oldular. Ne üreticisidirler. Bunlarýn süreç içinde araç olmasý olasýdýr. Ama bunlarýn bu tarz aktiflik içinde olmalarý, inþanýn temeline kökten aykýrýdýr. Sömürü için biçilmiþ kaftandýr. Zenginliði olukla, güç yetmezliðe ulaþan hiçbir kiþi kendi emek gücü deðerli çabasý içinde hiçbir zaman toplum gücüne ve toplumun sentez gücü olan uzmanlýk sahipliðine asla ve asla eriþemez. Öyleyse zenginliði olukla kiþilerin; toplumun gücüne ve toplumun sentez gücüne ulaþmýþ olan sahiplikleri nasýl izah edilecekti. Birim süreçte daha fazla üretmekle, filan bunlar izahý kabil þeyler deðildir. Çünkü birim zamanda üretimi artýran durum da, toplumsal güç ve toplumsal zaman katkýlý olmak zorundadýr. Soruyu kestirmeden toparlayalým. Kendi emek gücü payý kadar katýlýmla, bir organizasyonu ortaya ancak koyabilir olmanýn süreci içinde giriþmeye baþlayan kiþiler vardý. Yüz kiþinin bir birimi üreteceði ayný baþlangýç içinde; nasýl olur da, ancak yüz kiþinin ortaya koyduðu bir birimlik zaman içinde yüzde bir pay üretmesi gereken kiþimiz; bu yüz birimlik iþin sahip olabilirdi? Bu ancak ve ancak mal mülk sahipliði adý altýndaki illüzyonla olasý olurdu. O yüz parça iþi sentez eden “bir birimlik alana” siz burasý benim demenizle bu olasý olurdu. Bunu demek içinde araya birçok geçiþ ritüelleri uygulayacaktýnýz. Bu ritüel El mana anlayýþý olmakla adým adým mantýk anlayýþý olukla kiþiler arasý iman (ahit) deklarasyonu olacaktý. Yüz parça durumla iþleyiþ alaný olup; bir birim organize iþ ortaya koyan alaný kamu (kolektif) ortaklýk olmak yerine El’in mülkü yapacaktýnýz. El’in mülkünü de El’e keyfi daðýtacaktýnýz. Sürecin geçiþ ritüeli buydu. Bu ritüel içindeki mana oluþmasý uzun tartýþmalar eþliðinde akýl fikir ve düþünce çevrimli obje biçimlemesi haline getirilecekti. El gücü gibi sömürü için kullanýlan, devlet olan (kolektif emekler gücü toplamý olan) güç te, günümüzde bunu ayný þekliyle olasý kýlacaktý. Bunlar bir gerekliliðin enfeksiyonlu edilmesiydi. Ýttifaklarýn ve kiþilerin bir geliþim seyri vardýr. Bu seyrediþ içinde kiþisi mal mülk sahipliðini uygulamaya koyacak düþünce kolektif sahiplikle çatýþýr. Önce olan geliþmenin parçasý olmayan sonra olanla çatýþýr. Önce olan yanýnda sonra olaný kiþilerin kendi içlerine sindirmeleri gerekir. Ve bu düþünceye zihinsel oluþla kiþilerin alýþma yapmalarý gerekir. Böylece yeni sürecin bir tartýþma evresi vardý. Ýþte bu evreler akýþ yapýlacak duruma göre geçiþ ritüeli olan durumdur. Her bir parça uzlaþý bu ritüelin sonradan ortaya konan uzlaþýlarýna göre ritüelin parça aþamasý (figürü, rekâtý, ayini, motifi vs.) olur. Yani bir ritüeli tekrarlayan süreçler oluþur. Ýnsanlarý ýsýndýrma aþamasýdýr bu. Bu aþama içinde ortak sahipliði olan fiil süredurumlara “Burasý El’in topraðý. Burasý El’in mülkü. Burasý El’in sahipliði ve burasý El’in tasarrufu” gibi henüz fili olmayan düþünce halindeki imaný ya da ahdi oluþun sözlü tekrarlarýydý. Bu tekrarlar düþünce olan duruma alýþmanýn þehadet ligidirler. Bu tanýklýðýn anlamýný tartýþýp ortaya koydular. Ortaya konan görünürdeki öz “El’in mülkünü kullarýna ayrým yapmadan istediði gibi takdir edeceði vaadinde” bulunmuþ olmalarýydý. Kolektif olaný parçaladýðýnýz zaman kolektif bað enerjisi ortadan kalkardý. Kolektif bað enerjisi olmasý gereken zorunluluk olmakla toplumsal bað enerjisinin yaptýran güç olmasýnýn adýna El sahipliði dendi. El hakký denmenin süreç illüzyonlarý baþladý Ýþte bu tekelci olan ittifakýn ilk parçalanmaya gidiþi ve ilk alicengiz oyunu olur kapýsýnýn aralanmasýydý. Ayný El ittifaklý mana süreci; “devlet vatandaþlarý arasýnda ayrým gözetmez” kriptolu transkripsiyondu. Günümüz ihaleleri de, El gibi hükümetlerin tasarruf ve iradesidirler. Bu tasarruf ve irade nereden ileri geliyordu? Hiç kuþku yok ki birbirine gerekme ortak üretim gücü olan uzmanlýklar sentezinden ileri geliyordu. Hiçbir genel yararý gözetilmeyen özelleþtirmelerde, hiçbir genel yarar ortaya çýkmaz. Devlet bugün, devlet ihaleleri içinde yaptýðý kayralarla ve özelleþtirme içinde yapýlanlarla yeni tip El kayralý efendiler yaratmaktan öte bir þey deðildir. Bu kayralar sözde siyasi, hukuki eþitliði olan vatandaþlarýna raðmen; týpký El’in keyfi rýzk saçan kayýrmalarý gibi açýktan olmayan ama gizli gündemle olan kayýrmalar içinde yapýlmaktadýr. Akrabalarýna, oðullarýna, yandaþýna; “bunlar siyasetçinin oðlu, kýzý, akrabasý vs. diye devlet ile iþ yapmayacaklar mý? Ayaðý altýnda ihaleler kapýlmaz mý? Ýhale þartlarý bunlara göre olur. Þart name bunlar kazansýn diye 156 kez deðiþmez mi? Papatya efendiler gider, badem efendiler gelir. Hatta ihaleler saydam (herkese açýk, görünür) olmadýðýndan ihaleye fesat karýþýr. Yandaþlar kendi adlarýna ihaleye katýlýr. Ýhale edenle danýþýklýdýr. Ýhale þartnamesine göre katýlýmcýlar ihale yapana (kayýrmacýya) teklifi verirler. Güya taahhüt sunarlar. Zarflar açýldýktan sonra gerçekleþen en iyi teklif þartlarýnýn, beþ kuruþ fazlasýný yandaþ zarfý içiyle deðiþtirmek kaydýyla ihale yandaþlara kalmaz mý? Siyasetçilere bu haksýzlýklarý sorarsak, aynen lümpen propagandistlerin; “inancýn özünde bu yoktur. Bu inancýn (ihalenin) içine sonradan sokulmuþ olan bir bidattir (fesattýr) ” dedikleri gibi demezler mi? Bilmesinler ilik oyunu oynadýklarý gibi siyasetçiler de ayný kripto transkripsiyon taktikleriyle; “ böyle bir kayýrma; böyle bir þey olmaz” demezler mi? “Bak anayasamýz ne diyor; her kes yasalar karþýnda hür ve eþittir” demezler mi? Bu süreç ayný plânýn geliþen düzlem içinde her düzlemle uygulanýþýydý. Ýktidarda da olsalar, muhalefette de olsalar; demokrasi de olsa; siz bilmezi süreç içinde olduktan sonra; baþka baþka yollardan da olsa süreç köleci sistemin düdüðünü çalar. Ýktidar da muhalefet te aynýdýr. Sistemin lümpenleri, sistem yararýna konuþurlar. Sistemin meþru tavassutçucu El'dir. "Her hâlimizde, her tavrýmýzda, her davranýþýmýzda, bu tavassutla; iman-ý ekmel, ihsân-ý ekmel, ihlas-ý ekmel, rýza-yý ekmel, yakin-i ekmel demeli, hayatýmýzý bu atkýlar arasýnda bir dantela gibi düzgün iþlemeye bakar olmalýyýz” demezler mi? Muhalefette bu görüþün temsilcisine izafeten imaný ekmel olan birini “ekmek için ekmeleddin’e”, “týpýþ týpýþ gidip oy kullanacaksýnýz” demezler mi?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |