..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, seçmek ve gizlemek sanatıdır. -Chateaubriand
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > serdar adem işler




26 Ekim 2017
Öğretmen Performans Değerlendirme Sistemi  
Öğretmenin Çilesi

serdar adem işler


Eğitimde yıllardan beri işler tersine gitmektedir. Sıkça değiştirilen sistemler, her sistemle öğretmenin yetki ve otoritesi alınması,sözde öğrenci merkezli eğitim yöntemleriyle şımartılan öğrenciler, maaşıyla değer biçen bilinçsiz veliler ile arakablosu kullanarak bypas yollarla koltuğunu kadastro eden idareciler elinde öğretmen ne yapacağını bilemez haldedir.


:ABEG:

     Ben bu olayı da çok olumlu görmüyorum, kimse kusura bakmasın. Yıllardan beri eğitimde görülen aksaklık ve başarısızlıkların düzeltilmesi hususunda atılmaya çalışılan bütün adımların sonuç itibariyle akamete uğramasında aynı sebebin etken olduğunu düşünüyorum. Sürekli yeni sistemler ortaya atılması hiçbir şeyi değiştirmediği gibi, ne yazık ki işleri iyice Arap saçına çevirmektedir.
     Neden böyle düşünüyorum? Bir kere eğitimle ilgili radikal kararlara imza atanların hayatlarında bir gün bile eğitimin kışlasında yani okullarda eğitim neferi olarak çalıştığını sanmıyorum. Ve böyle bir şeye asla inanmıyorum. Nereden mi yapıyorum bu çıkarsamayı? Hemen söyleyeyim efendim. Hangi akla hizmetle yapıldığı anlaşılamayan ve neredeyse iki yılda bir ortaya atılan projelerden biri olan bu yeni projenin de dikkatle incelendiğinde eğitimin en önemli ayaklarından bir olan öğretmeni hiç hesaba katmadığı görülebilir. Bu bile iddiamın ispatı için fazlasıyla yeterli bir örnektir.
     Öğrenci üzerinde otorite ve itibarı iyice zayıflayan öğretmenin çalışmadan geçmeyi hedefleyen kimi öğrencilerle şımarttığı öğrencisinin lafıyla öğretmeni hafife alan velinin ve arakablosu kabilinden öznel ilişkilerle koltuğunu kadastro gasp etmiş idarecinin insafına bırakılması öğretmenin elini bağlar mı bağlamaz mı? Allah rızası için bir kere de vicdanınızın sesini dinleyerek cevap verin. Yoksa vicdana da insafa da inancım kalmayacak.
     Evet eğitimde bir şeyler ters gidiyor. Bunu kimse inkâr edemez. Ama getirilen her yeni proje ve uygulamaya konan planlara rağmen iyileşmek şöyle dursun durum daha da kötüye gitmektedir. Çünkü bütün proje ve planlar öğretmenin öğrenci ve veli karşısında daha bir yalnızlaşması ve aciz duruma düşmesine sebep olmaktadır. Bakanlığın bu gerçeği anlaması ne kadar zaman alır bilemem. Ama bu gerçeği anladığı güne kadar eğitim sisteminde işlerin düzelmesine imkân ve ihtimal yoktur.
     Mesleğe başladığı andan itibaren ekonomik ve siyasi arakablolar vasıtasıyla öğretmenlik yapmadan merkez teşkilattaki kuş tüyü koltuklara tüneyen ya da aynı kutsal rabıtaları kullanarak taşra teşkilatlarının yüksek irtifalarını kadastro ederek hayatında bir kere bile tebeşir tozu yutmadığı halde eğitimci sayılan zevatın bir milyona yakın öğretmenin ne çektiğini ve eğitimdeki başarısızlığın sebeplerini anlamalarını beklemek abesle iştigal olmaz mı?
     Öğretmen derslerde tam anlamıyla disiplini sağlamakta yeterli olamamaktadır. Bu durum hayatı maddi gözlükle seyreden velinin yoksulluk sınırında maaş alan öğretmeni küçük görmesinden de kaynaklanmaktadır, ailesinden aldığı terbiyeyle öğretmeni ciddiye almayan öğrenciden de, her iki grubun çıkarları zedelendiğinde başvurduğu ihbar ve şikayet salvolarını ciddiye alan özelliksiz ama torpilli yöneticilerden de… Öğretmen arkasını maddi ya da siyasi güce dayanan idareci ile eline verilen kozu Don Kişot gibi öğretmen aleyhine kullanan veli ve velisinin izinden giderek okulu turistik amaçla kullanan öğrenci arasında kalmıştır.
     Yeni gelen sistem başarısızlığın ceremesini yine öğretmene yükleyecektir. Bu durumda öğretmen daha küçülecek ve iyice şamar oğlanı hale dönüşecektir. Halihazırda öğretmenin bizzat kendisinin eğitime inancı kalmamıştır. Daha ötesini karıştırmak sosyolojik intihara benzer. Ne yazık ki bu gerçeği merkez teşkilatı hariç memlekette herkes çok iyi bilmektedir. Bakanlık nedense on yıllardan beri öğretmenlerin dert ve sıkıntılarına, eğitimin açmazlarına uzak durmayı tercih etmektedir.
     Merkez teşkilatın yeni sistemler üretmesi onun okullar düzeyinde eğitimi ve sorunlarını gözlemlediği anlamına gelmez. Hangi okulda, hangi zamanda ve nasıl bir alan araştırması yapılmıştır. Eğitimin sorunları ve açmazları kaç öğretmene sorulmuştur? Ben neden otuz yıldan beri böyle bir şeye rastlamadım?
     Ankara, İstanbul ve İzmir’in zengin ve lüks semtlerinde göstermelik anket ve araştırmalar yapılmışsa bu, gerçeği yansıtmaz. Üst düzey kamu görevlileri, bürokrat, siyasetçi ya da ensesi kalın esnaf ve tüccarın yakınlarından oluşan ve arada bir okula uğramak suretiyle partime çalışan bazı öğretmenlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde yapılmış olsa bile bu araştırmanın geneli yansıttığı söylenemez. Böyle bir araştırmanın geçerliği ve tutarlığı olamaz.
     Eğitim politika ve sistemlerinin döviz kuru gibi sık sık değişmesi bile başlı başına başarısızlık sebebi sayılabilir. Eğitim insan üzerine konuşlanan bir faaliyetler sistemidir. Dolayısıyla deneme yanılma yöntemiyle idare edilemez. Eğer on yılda beş kere sınav şekilleri revize edilmişse bu, eğitim teşkilatının iyi sevk ve idare edilmediğini göstermez mi? Bir sınav şekli eğer bugün itibariyle verimsiz ve gereksiz görülmüşse, yıllar önce öve öve göklere çıkarılmasının manası neydi?
     Hiçbir şeyi eleştirmeyelim, hiçbir hata ve kusuru görmeyelim. İyi de o zaman insan olduğumuza kendi aklımıza nasıl inandıracağız? Vicdanımızın isyanını nasıl bastıracağız? Ortada bir yanlışlık var ve bu yanlışlık yetkililerin eylem ve söylemleri karşılaştırıldığında zaten kabak gibi ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bizim bir kelam etmemize gerek bile kalmamaktadır.
     Lütfen efendiler eğitimde değişiklik yapmayın. Bırakın dağınık kalsın. Her yeni gelen eskiyi mumla aratmaktadır. Her yeni gelen uygulamayla öğretmen iyice köşeye sıkışmaktadır. Yapmayın etmeyin. Allah rızası için çekin elinizi eğitimin yakasından. Bırakın eğitimi kendi haline. Emin olun başarı artmasa bile en azından daha fazla düşmez.
     




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Reza Aşkı Sarraf Sevgisi
İsrail Tekke ve Zaviyelere Güveniyor
Benim Beka Sorunum Pahallılık!
İsteyen Cehenneme Girmeyebilir
Kuzey Irak'ta Referandum Senaryosu

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sel Zararı Devletin Sorunu Değil
Zamlardan Hoşlanıyorum
Düğün Konvoylarına Düzenleme
Düğün Konvoylarına Düzenleme
Mülakat Sınavlarının Yarattığı Çöküntü
Sandıklar Neden Geç Açılıyor?
Şeytan Olmasa Ne Yapardık
Poşet Tepkileri Çok Komik
Hazreti Ömer Aday Olsa
Göreceli Doğru ve Yanlışlar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Düğün Konvoylarına Düzenleme [Şiir]
Üniversite İstiyoruz [Öykü]
Bizim Mahalle [Öykü]
İftira [Öykü]
Nereden Tanışıyoruz [Öykü]
İndirim [Öykü]
Ebemizi Arayınız [Öykü]
Bizim Mahalle [Öykü]
Ben Kendimi Bizzat Vurdum [Öykü]
Kendini Arayan Kadın 1 [Roman]


serdar adem işler kimdir?

SADECE TEFEKKÜR EDİYORUM. AYRICA DÜŞÜNCEYİ YASAKLAYAN BÜTÜN İDEOLOJİLERE HAYRET EDİYORUM. ÖZGÜRLÜKTEN BAŞKA BİR BEKLENTİM VE AMACIM YOK.

Etkilendiği Yazarlar:
AZİZ NESİN TARIK BUĞRA YAŞAR NURİ ÖZTÜRK TURAN DURSUN


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © serdar adem işler, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.