Tüm insanlýk bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Yani El; mal, mülk sahibi olmasaydý biz; ne El'i bilecektik. Ne El’i evren yaratýcýlýðýyla tanýyacaktýk. Ne El’in yaþama verdiði önemi duyacaktýk. Ne "caný ben verdim, ben alýrým" dediðini duyacaktýk. Ne El’in bilim sahibi olduðunu bilebilecektik. Ne de El’i acýyan, baðýþlayan, merhamet eden oluþu içindeki ihsanlarýný bilecektik Varsa ve yoksa El; "Yerde ve gökte bulunan mülkün sahibi benim" diyordu. El önce kendi sahipliðini vurgulamak ve bu sahipliði ile gücünün tanýnmasýný istiyordu. Kiþilerin de bu mülk sahipliðine boyun eðen tevekkül ediciler olmasýný istiyordu. Çünkü biraz sonraki söylemi boyun eðmeyene açýk tehditti. “Ben mülkümü dilediðime, dilediðim gibi veririm. Mülk verdiklerim kendilerinden razý olduklarýmdýr”. El’in razý olunanlar kimlerdir? Aslýnda ilk nefsine uyan uyanýklardý. Ama El þöyle diyordu. El'den, El’in rýzk verip vermeme tehditli sahiplik gücünden korkup; El'e sýðýnanlar da El’in sahiplik gücüne sýðýnýr olanlardýr. El'in kendisine yani El’in gücüne sahiplik gücüne kulluk-kölelik edenlerdir. Sürekli El'i ve El’in mal mülk sahipliðini anma iþiyle kiþi zikir içinde olacaktý. Zikir gibi ezber ve tekrar ediþin bir yansýma biçimi de koþullu öðrenmedir. Ýþte zikir koþullu öðrenmeydi. Zikir El ile yapýlan ahdi yani teslimiyetçi kölelik sözleþmesini sýk sýk ananlardýr. Her þeyin El'den olduðunu bilenler El’in razý olduklarýydý. El (sahiplik gücü) iyiyi de kötüyü de size verendi. El ilk süreçte bu ihsaslarýyla var olmuþtu. El'den geriye doðru (sahiplik gücünün ilanýndan geriye doðru) gidersek; doða milyonlarca yýldýr koyun, inek, meyve, orman gibi sonsuz birçok mülk olucu vs. ilenlerle doludur. Ama üzerinde emek etkisi olmayan bu mülk oluculara hiç kimse benim mülküm diye sahip çýkmamýþtýr. Sadece birçok üst üste olan zaman niþleriyle dolu yaþamlarýn saðlama iliþkileri belli bir çevre içinde kolektif bir bölge edinmiþtir. Sahiplik süreci bir kez ortaya konduðu zaman bu sahiplik etrafýna doðru alan etkisi koymakla sahiplikler hareket için "alan kazanýr". Sahipliði kazanan kolektifse alan etkisi baþka türlü yansýr. Sahip olan El ise El’in kazandýðý bu "alan etkisi" size baþka türlü bir takdir ve irade mana gücü oluþla yansýr. Alan etkisi nereden geliyordu? Üreten emek güçleri üzerinden sizlerin koyuna, ineðe, buðdaya vs. duyduðunuz gereksinmelerinizden (muhtaçlýktan) ileri geliyordu. Sizin doða içinde bu tür gereksinimle bencilliðe göre belirlenir olmanýz vardý. Belirlenir olmanýzýn alan etkisi (sahiplik etkisi) sizlere bir uyaran oluþuyla etki yapar. Bu etki sizi bencillik doðrultusunda eyleme geçirir. Bu eylem sizi çevreye doðru hareketli kýlýyordu. Siz milyonlarca yýl bu nedenle doðada saðlama yaptýnýz. Bu saðlama dönemi içinde kiþisi sahiplik aklýn ucunda bile geçmediði için saðlatým olan nesnelerin hiçbir sahipleri yoktu. Sahip oluþlar ortaya çýktýðýnda da, ben güdenle olan bu uyarýmlar ile siz eskisi gibi doðada saðlama yapmaya doðru yönelmiyordunuz. Birbirine baðýntýlý giriþmenin üretim hareketi içindeydiniz. Bu baðýntý bileþkeyi ortaya koyan giriþtiricilerin kolektif gücü sizden alýnýyordu. Çünkü kolektifin elinde alýnan ormanlar, kýrlar, daðlar, su vs. de bu sahiplik içindeydi. Bunlar arýk El mülküydü, El topraðýydý. Kendisini "Ben Þadday daðlarýnýn da sahibi olan El ‘im" diye tanýtan söylemi hatýrlayýnýz. El sahiplik gücü olmakla sizin yaþam çevrenizin sahipliðiydi. Yaþam çevrenizin bitiþiði olan aþaðý taraf topraklara "yer" deniyordu. Ve yukarýlarý topraklarýna da "gök" deniyordu. Gök kelimesinin ilk kullanýmý biçimi kafamýzýn üstünden itibaren dikey olan boþluðu deðil aksine yaþam çevrenizin bitiþik sürekliliði olan ama sizin orada etkin olmadýðýnýz topraklar olmakla üst yan, üst taraf, üst taraftaki topraklar anlamýna An (gök) deniyordu. Ýþte bu anlamla YER (KÝ) ve AN (GÖK); BAÞKA BAÞKA BÝR EL’ÝN SAHÝPLÝÐÝYDÝLER. Gök denen topraklar Akadlardý. Yer denen topraklarda Sümerlerdi. Yani AN (GÖK) ve KÝ (YER) ÝDÝLER An (gök) ve KÝ (yer) üretim iliþkilerinin ittifak eden birleþme ya da koalisyonlarý nedenle AN VE KÝ birleþmesi olan ANKÝ Ýlahý bu birleþmenin gücü olarak “Gökte ve yerde olan mülkün sahibi benim diyordu. Görüyorsunuz ki Gök yer kavramý tarihsel bildiriþim veren bir ulamdýr ve dönüm noktasýnýn mesajýdýr. Ve entegre içinde kolektif oluþun bilincidir. Oysa Ýleride dinleri de oluþacak El mantalitesi ben özneli muvazaanýn soyut ve gerçek dýþý dayanaðýna, danýþýk olmasýdýr. El zihniyetli sahiplik beyaný, süreci Ýliþkilerinden kopardý. Baðýntýlarýndan kopan süreç entegresi içinde varlýðý kolektif emeðe; varlýðý kolektif emek gücüne; varlýðý kolektif araç-gerece kullanýmýna ve kolektif bilgi giriþmesine muhtaç olmasýyla zorunlu baðýntý olan “arazi” giriþeni arazi (mülk) sahipliði olmakla bu zorunlu baðýntýlardan koparýlýyordu. El bu gizlenen, saklanan, hile olan bu yerlere oynuyordu. Yüz binlerce yýl arazi neden El’ sahipliðinin deklarasyonu olmamýþtý da El þimdi kendi arazi sahipliðinin manifestosunu yapýyordu? Çünkü kolektif bilinç ve bilgiyle, kolektif araç gereç üretimli ile ve kolektif araç gereç kullanýmýyla ve kolektif emek ve kolektif emek gücüyle giriþmeyen bir arazinin ve arazi sahipliðinin hiçbir anlamý yoktu da ondan. Çýplak, doðal olarak verili olan bir araziyi, El ve insan nezdine arazi yapan süreç; toplumun kolektif giriþmeli baðýntýlarýndan kaynaklanýr. Arazi (üretim gücü olan nesneler) toplumcu kolektifin giriþmesiyle arazi olup yine kolektif oluþtur. Kolektif baðýntýlarýndan koparýlan arazi kolektife muvazaa olan üretimi vermez. Bu zorunlu iliþki içinde birinin olmadýðý zaman diðerinin de tam olmadýðý bir iliþkidir. Ýþte El birbirini üreten bu zorunlu iliþkenli içindeki araziyi iliþkilerinden koparýyordu. Sonra da iliþkilerinden kopan araziye (üretim gücü nesnelerine) benim diyordu. Bu sahiplik egemenliði ile emek ve emek gücü sahibi insanlara da kölem diyordu. Böylece sahibi olduðu araziye (üretim gücüne) kölem dediði insan üzerinde kolektif gücü yeniden katýyordu. Hile buradaydý. Üretim hareketi ve kolektifin gücü sahiplikle köle baðýntýlý giriþmeler altýna gizleniyordu. Bu nedenle El mantalitesi içinde bilinmesi istenmeyen aldatma, hile, hýrsýzlýk ve mal mülk iliþkisi vardýr. Bilinme neyle olur? Akýlla, fikirle ve tarihi bilinçle. El tandanslý dinlerde de us yoktu. El zihniyeti içinde kimi kiþilerin mal mülk sahipliði vardýr. Kurnazlýðý, kiþisi tapuya çevirme vardýr. Kolektifin malýný iç etme vardýr. Ýlahi dönemin nesnelliði ve aklý fikri yoktu. Aksine bu mal mülk iliþkisi olan sömürü sorgulanmasýn diye zikir vardý. Ýman vardý. Ýman sömürü sözleþmesinin köle ve sahiplik mantalitesiydi. Ortaklýða ait mal mülk iliþkisi üzerinde kotarýlan kiþisi nefse uymakla sahip olunan kiþisi mal mülk iliþkisi bilinmesin diye El mantalitesinde akýl, fikir yoktu. Demokrasilerde cehalete neden seslenildiðini bildiniz mi? Genel iþleyiþle belirleyiciliðin içinde, tarihi hafýza içinde insanlar birden bire azýtýp, sapýttýklarý için birçok El’lere inanýcý olmakla tapmamýþlardý. Ve birçok El ile ahit sözleþmesi yapmamýþtý. El, ilk toplumcu inþa olan kolektif ittifaklarý parçaladý. Bir kýsým parça üzerinde El kendi sahipliðini ve kendi hükümranlýðýný ilan etti. Her bir ittifak içinde El’in bu güç saðlamasý nedenle bir deðil birçok El'ler vardý. El bir kiþi sahipliði hükümranlýðýydý. Hükme baðlýlýk ve teslimiyet te uyduluk ve iman akdiydi.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |