Bir þehrin tam ortasýnda ölebilirsin
üstüne doðru gelen askerlere ve tanka
bir elin ile dur iþareti yapýp diðer elinle çiçek verebilirsin
duygularý yoktur ne tanklarýn
ne de miðferler ile makineli tüfeklerin
muhtemelen seni vururlar
ya da tam önüne gelip zýnk diye dururlar...


Belki o anda bir kelebek
üç beþ günlük ömrü kaldýðýnýn bilincinde olmadan
özgürce kanat çýrpýyordur ülkemin daðlarýnda
hani bir oyun da vardý bilirsin
''Ýnsanlar deðilse de kelebekler özgürdür.''


Yüreðim gibi hop oturup hop kalkýp çýrpýnan balýklar vardýr
Laz dümenli pos býyýklý deniz kokan adamlarýn aðlarýnda...


Güneþ merhaba demiþse bulutu kenara itip
ve kaldýrýmlar
iþçi kadýnlarla erkekler tarafýndan
sabahýn köründe çiðnenip duruyorsa
üç beþ kuruþ geçimlik için
telaþ yaþam telaþýysa
her þeye raðmen ayakta kalabilmeli
dik durabilmeli eðilmeden bükülmeden...


Ama bil ki þehrin hafýzasý kuvvetlidir
þehir unutmaz asla
kendine ve insanlarýna yapýlanlarý
Tanrý'nýn da unutmadýðý gibi...


Bir þehrin tam ortasýnda ölebilirsin
ya da
bir þehrin tam ortasýnda
sevdiðin kýza sarýlýp dudaklarýndan öpebilirsin
eðer ki
çevrende sana doðrultulmuþ silahlar
baþý miðferli, beli coplu adamlar izin verirse...


Vermeseler de fark etmez
sen yine sevdiðine sarýl ve doyasýya öp dudaklarýndan
aþka silah iþlemez...


Bir þehrin tam ortasýnda ölebilirsin
bir þehrin tam ortasýnda
bir þehrin...