..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapýsý deðil bu kapý. / Nasýlsan öyle gel. -Mevlânâ
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Yazarlar ve Yapýtlar > Hakan Yozcu




5 Mart 2019
"Kadirli Bohçasý" Üzerine  
Hakan Yozcu
“Kadirli’de Geçmiþ yaðmura kepenek almak” diye bir deyim vardýr. Bu eserdeki yazýlar da bu deyime uygun bulunabilir.” diye belirtiyor. Kitabýn yazarý Ýrfan Can, 1952 yýlýnda Kadirli’de doðmuþ. Kendisi “Anam, bilge bir kadýndý ve halk kültürünün taþýyýcýsýydý. Kendisinden halk hikâyeleri, aðýtlar, Karacaoðlan Þiirleri, mantuvar türküleri dinleyerek büyüdüm. Halk kültürüne ilgimi daha çok anama borçluyum” diyor. Ýrfan Can, Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunudur. 1977 yýlýnda öðretmenlik hayatýna baþladý.


:ABDB:


     Kadirli Bohçasý, Emekli Öðretmen Ýrfan Can’ýn yazdýðý, Kadirli’yi çeþitli yönleriyle anlatan bir eserdir.
     Bu eserde Ýrfan Can, Kadirli’nin tarihini, kültürünü, Kadirli’nin yetiþtirdiði deðerleri çeþitli belgelerle ve tanýklarýn anlatýmlarýyla dile getiriyor.
     Yazar, önsözünde “1987 yýlýndan bu yana Kadirli Kültürü ve Tarihi üzerinde araþtýrmalar yapmaktayým.”     
“Emanet edilen belgeler, bilgiler ve sözler vardý. Kaybolmasýn, unutulmasýn diye bunlarýn bir kýsmýný burada toplamak istedim. Ancak belgelerin hepsine yer veremedim.” diye belirtiyor. (Sayfa 7)
Esere “Kadirli Bohçasý” adýný vermiþ. Bohça, “Ýçine çamaþýr, giysi gibi þeyler konulup sarýlan ya da baðlanan dört köþe kumaþtýr.” Genel anlamda, annelerin giysileri sarýp sandýkta veya dolaplarda sakladýklarý kumaþtýr, bunlar.
Geleneklerimizde birbirlerini seven ve fakat aileleri tarafýndan evlenmelerine izin verilmeyen gençler, kendi aralarýnda anlaþýp kaçarlardý. Bu kaçma esnasýnda kýz, yanýna hazýrladýðý bohçasýný da alýrdý. Bu bohçaya en deðerli eþyalarýný, en güzel giysilerini ve kimlik belgelerini koyardý.
Bir de düðün geleneklerimizde “Niþan Bohçasý” dediðimiz bohçalar vardýr. Anadolu’da bu gelenek hala devam etmektedir.
Gelin veya damat, karþýlýklý olarak birer bohça hazýrlayýp karþý tarafa hediye ederler. Erkek tarafý kýz tarafýna, kýz tarafý da erkek tarafýna bu bohça ile çeþitli hediyeler hazýrlayýp götürürler.
Niþan bohçasýnýn asýl amacý, ailelerin birbirini daha yakýndan tanýyarak, samimiyet kurmalarýný saðlamaktýr.
Erkek tarafý, genellikle bohçada kýz için, gecelik, terlik, makyaj malzemeleri, dantelli bornoz takýmý, parfüm seti, iç çamaþýrlarý gibi hediyeler bulundurur. Ayrýca ailenin diðer fertlerine de birer hediye koyardý.
Kýz tarafý ise oðlan için saat, tesbih, ayna, iç çamaþýrlarý, pijama, mendil, namazla, sabun lifi, kese, havlu gibi çeþitli hediyeler gönderirdi.
Kitabýn yazarý, yukarýda anlattýðýmýz gelenek ve göreneklerden hareket ederek “Kadirli’yi ilgilendiren farklý konular bir araya toplandýðý için kitabýn adýný “Kadirli Bohçasý” koydum” diyor.
“Kadirli’de Geçmiþ yaðmura kepenek almak” diye bir deyim vardýr. Bu eserdeki yazýlar da bu deyime uygun bulunabilir.” diye belirtiyor.
Kitabýn yazarý Ýrfan Can, 1952 yýlýnda Kadirli’de doðmuþ. Kendisi “Anam, bilge bir kadýndý ve halk kültürünün taþýyýcýsýydý. Kendisinden halk hikâyeleri, aðýtlar, Karacaoðlan Þiirleri, mantuvar türküleri dinleyerek büyüdüm. Halk kültürüne ilgimi daha çok anama borçluyum” diyor.
Ýrfan Can, Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunudur. 1977 yýlýnda öðretmenlik hayatýna baþladý.
Kadirli Lisesi’nde 30 yýl kadar öðretmenlik yaptý. 2017 yýlýnda emekliye ayrýldý. Emeklilik döneminde bu eserine hayat verdi.
Ýrfan Can, “Kadirli Bohçasý” adlý eserini yayýnladýktan kýsa bir süre sonra Aralýk 2018 yýlýnda Hakk’a yürüdü.
“Kadirli Bohçasý” Adana’da Kasým 2018’de Ekrem Matbaasý’nda basýlmýþ. Kapak tasarýmý Tarihçi Cezmi Yurtsever ile Ýrfan Can tarafýndan düzenlenmiþ. Kitabýn editörlüðü ise Nuri Delikurt ile Mehmet Bal tarafýndan yapýlmýþ.
Eser, yazarýn annesi Fatma Can ile babasý Hasan Ali Can’a ithafen yazýlmýþ. Eser, 457 sayfadan ibarettir.
Kadirli Bohçasý, Kadirli’nin tarihi geliþimi ile baþlýyor. Kadirli’nin Roma Dönemi’nde MS 69-96 yýllarý arasýnda “Flaviopolis” adýyla kurulduðu anlatýlýyor.
“Flaviopolis “Flavienlerin Þehri” anlamýna gelmektedir. Flavienler, MS 69-96 yýllarý arasýnda Roma Ýmparatorluðunu yönetmiþlerdir.” (Sayfa 9)
Kadirli adýnýn tarihi geliþimi verilerek adýnýn nereden geldiði anlatýlýyor:
“Flaviopolis’ten sonra Kadirli’ye “Kars” adýnýn verildiði biliniyor. (Sayfa 18)
Kars-ý Maraþ veya kýsaca Kars, Zül- Kadriye Eyaletinin sancaklarýndandýr. (Sayfa 18)
Yazar, çeþitli ilim adamlarýnýn Kadirli hakkýndaki yazýlarýndan faydalanarak düþüncelerini destekliyor:
“Prof Dr Yýlmaz Kurt ise Kars’ýn (Kadirli) Çukurova’nýn ilk Türk yerleþim merkezlerinden biri olduðunu belirtir. “Kars” sözcüðü eski Türkçemizde ‘Deve ve koyun tüyünden yapýlan dokuma giysi’ anlamýnda kullanýlmaktadýr” der. (Sayfa 18)
Sülemiþ Tepesi, Kadirli’ye kuþbakýþý hâkim olan adeta Kadirli’ye hükmeden bir tepedir. Yazar, bu tepenin adýnýn nereden geldiðini anlatarak, Kadirli Þehrinin yüzyýllardan beri bir Türk þehri olduðunu dile getiriyor:
“Kadirli’de Savrun Çayý’nýn batýsýnda yükselen Sülemiþ Tepesi vardýr.
“Sülemiþ” ismi Kadirli’deki Türk hâkimiyetini 13. Yüzyýla kadar götürmektedir.
“Coðrafyamýzý ilgilendiren iki Sülemiþ’in varlýðýný biliyoruz. Sülemiþ Bey, 1243 yýlýnda yapýlan Kösedað Savaþý’na katýlan ve Anadolu Selçuklularýný yenilgiye uðratan Moðol Komutaný Baycu Noyan’nýn torunudur. Sülemiþ Bey, Ýslamiyeti kabul eder, kaderini Anadoluda’ki Türklerle birlikte kuracaðý devlette arar. Tatarlardan ve Karamanlý Türkmenlerinden oluþan bir ordu kurarak Ýlhanlýlara isyan eder. Sivas, Kayseri ve Maraþ, yakýnlarýnda Moðol ordularý ile mücadele eder.” (sayfa 22-23)
Diðer “Sülemiþ ise Memlük Devleti’nin en güçlü hanlarýndan Melik Emir Baybars’ýn oðludur.
Sülemiþ adý, ister Sülemiþ Bey’den, ister Emir Baybars’ýn oðlu Sülemiþ Han’dan kalsýn, bu adýn Kadirli Coðrafyasýnda 13. Yüzyýldan beri kesintisiz olarak kullanýldýðýný gösterir. (Sayfa 23)
Sülemiþ Türkçe bir kelimedir. Kelimenin kökü “sü” dür Asker ya da ordu anlamýndadýr. (Sayfa 24)
Kadirli’nin Milli Mücadeledeki yeri ve önemi de eserde baþarýlý bir þekilde ele alýnýyor. Çukurova Üniversitesi Öðretim Görevlisi Abdurrahman Kütük’ün yazdýðý yazýlarýndan örnekler veriliyor. Özellikle dönemin Kadirli Müftüsü olan Tayyipzade Müftü Osman Nuri Efendi’nin oðlu Mehmet Saygýlý, babasý ile ilgili çok geniþ bilgiler aktarýyor.
O dönemde Kadirli’de az da olsa Ermeni ailelerin olduklarýný, bunlarýn Kadirli halkýyla Milli Mücadele yýllarý öncesi sorunsuz olarak birlikte yaþadýklarýný öðreniyoruz:
“Kadirli, Mondros Ateþkes Antlaþmasý hükümlerince 7 Mart 1919 yýlýný takip eden günlerde Fransýz Mösyö Subi ve Viyerson adýndaki iki teðmen komutasýnda otuz süvari askerden oluþan Fransýz birliklerince iþgâle uðradý...
O dönemde Kadirli’de 500’e yakýn bir Ermeni nüfusu vardý. Ermenilerle Türkler gayet iyi iliþkilere sahipti. Hatta “Ermeni tehciri sýrasýnda Kadirli halký, Ermenileri Osmaniye yoluna kadar uðurlamýþlardý. Tehcirden dönen Ermenilerle de aralarýnda büyük çaplý bir çatýþma olmamýþtýr.” (Sayfa 85)
Fransýzlarýn Kadirli’ye gelmesiyle Ermenilerin, kendilerine ait olmayan mallarýn kendilerininmiþ gibi davranarak almak istemelerinden dolayý bir komisyon oluþturulur. Ayný durum Kozan’da da ortaya çýkmýþtý. Komisyon baþýnda bulunan Fransýzlar, Ermenileri haklý bularak, Türklere ait olan mallarý Ermenilere vermiþti. Kadirli’de ise Komisyonun baþýna Kadirli Müftüsü Osman Nuri Efendi getirilmiþ, O da çok adil davranarak asýlsýz olan davalarý Türkler lehine sonuçlandýrmýþtýr
Çukurova Üniversitesi Öðretim Görevlisi Abdurrahman Kütük yazýsýnda þöyle dile getirmiþ:
“Fransýzlar, Kozan’da olduðu gibi Kadirli’de de Ermeni mallarýnýn iadesi amacýyla “Tesviye-i Mesalih Komisyonu” kuruldu. Bu komisyon üyeleri Tevfik Coþkun’un abisi Cafer Hoca, Hemite Köyü’nden Halil Efendi Oðlu Mehmet Efendi, Ermenilerden Karamanoðlu Büyük Panis, Çakal Oðlu Arakil seçildi. Komisyon Baþkanlýðýna Müftü Osman Nuri Efendi getirildi. Osman Nuri Efendi, geniþ yetkilerle, Kozan’da Türkler aleyhine cereyan eden komisyon kararlarýnýn aksine, adaletle bu iþi takip etmiþ, sonuçta Kozan’daki gibi büyük haksýzlýklara Kadirli’de yer verilmemiþtir.” (sayfa 86)
Kadirli’nin Çukurova’da baðýmsýzlýðýný kendi imkânlarýyla elde eden ilk þehir olduðu belgelerle ve o dönemi yaþayan þahýslarýn anýlarýndan alýntýlarla dile getiriliyor. Bu konuyu Çukurova Üniversitesi Öðretim Görevlisi Abdurrahman Kütük þöyle anlatýyor:
“Kadirli, Adana Bölgesinde ilk kurtulan Türk topraðýdýr. Adana’dan yaklaþýk iki yýl önce kurtulmuþtur. Kadirli, bir yýldan az bir süre iþgal görmüþtür. Bu bakýmdan Türkiye’de ilk kurtulan, en az iþgale uðrayan þehirlerimizin baþýnda gelmektedir.”
“Kadirli, büyük çatýþmalar yapmadan etkili bir teþkilat ve propaganda ile kurtulmuþ bir bölgedir. Bu bakýmdan üzerinde durulmasý gereken bir konudur. Çünkü psikolojik harp taktiði, direk bir çatýþma meydana gelmeden çok güçlü bir devlet ve orduya karþý baþarýyla uygulanmýþ, hiçbir kayýp vermeden koca bir kaza merkezi düþmandan temizlenmiþtir.” (Sayfa 94)
Kadirli’nin kurtulmasýnda en önemli isimlerin baþýnda Aydýnlýoðlu Tufan Bey geliyor. Kadirlili birkaç vatansever Atatürk’e kadar gidiyor. Kadirli’nin durumunu izah ediyorlar. Atatürk de yanýnda bulunan asýl adý Osman Nuri olan bir yüzbaþýyý Aydýnlýoðlu Tufan takma adýyla “Çukurova Kuva-yý Milliye Komutan Yardýmcýsý” olarak görevlendiriyor.
Tufan Bey veya halk arasýnda Tufan Paþa olarak bilinen Komutan, Andýrýn’a gelerek karargâh kuruyor. Burada teþkilatlanýyor. Halk arasýnda “Yeþil Ordu, Andýrýn’dan Kadirli’ye büyük bir güçle geliyor.” propagandasýyla Kadirli’deki Ermenileri ve Fransýz askerlerini korkutarak Kozan’a kaçmalarýný saðlýyor. Böylece Kadirli, iþgalden kurtulan ilk þehir olarak diðer bölgelere moral kaynaðý oluyor.
Eserde, Kadirli’de Milli Mücadeleden sonra eþkýyalarýn ortaya çýktýðý, hükümetin bunlar için “Men-i Þekavet” adýnda eþkýyalýða son vermek amacýyla bir yasa çýkardýðý belirtiliyor. Bu yasa ile o dönemde ortaya çýkan eþkýyalar affedilince, Kadirli’de eþkýyalarýn arttýðý ve her anasýna küsenin eline silahý alarak daða çýktýðý belirtiliyor.
Kadirli’de eþkýyalýk öyle bir hal alýyor ki halk býkýyor ve çareyi Ýsmet Ýnönü’ye þikâyet etmekte buluyor. Ýsmet Paþa’ya o kadar çok þikâyet gidiyor ki, Ýsmet Paþa, Kadirli’ye Nazmi Sevgen adýnda bir Yüzbaþýyý görevlendirip bir bölük gönderiyor. Nazmi Sevgen’e büyük yetkiler veriyor.
Ýsmail Safa Vayýsoðlu’nun hatýralarýndan alýntýlarla bu olay þöyle anlatýlýyor: “Ýsmet Paþa, Kadirli’den aldýðý þikâyetlerden yýldýðý için Nazmi Sevgen Bey’in istediði bu salahiyetleri (yetkileri) veriyor. Adana ve civar vilayet valileri dahi Nazmi Bey’in emrinde.”(sayfa 134)
“Tekerek Halil Efendi, Belediye Reisi Necati Ünal, Vayýsoðlu Faik Üstün, Zihni Konaklý’nýn verdiði listedeki Coþkun taraftarý aðalar ve adamlarý da Cemil Bey tarafýndan tutuklanarak Kozan’a sevk ediliyor.
Bu arada, aðalarý tutuklayan Nazmi Sevgen’de büyük yetki olduðu inancýyla 31 eþkýya da kendiliðinden teslim oluyor ve tutuklanarak Kozan’a sevk ediliyor.
1928’den 1933’e kadar eþkýya takibi dolayýsýyla 16 jandarma þehit olmuþtu. Bu yüzden Kozan Jandarma Komutaný Necati Bey’in tertibi ile aðalar vasýtalarla Adana’ya gönderiliyor. Eþkýyalar da Çörtül Hacý Veli’nin ýsrarýna raðmen yaya ve birbirlerine baðlý olarak gönderiliyor.
Týrmýlhöyük’te isirahat emri veriliyor. Orada kurþuna diziliyorlar. Oraya da geliþigüzel gömülüyorlar.” (Sayfa 134)
“Kadirli Bohçasý” Kadirli hakkýnda çok geniþ konulara deðinen, belgesel özellik taþýyan bir kitap. Þehrin tarihi geliþiminden tutun, geleneklerinden, göreneklerinden, sanatçýlarýnda, tarihi mekanlarýndan, türkülerinden, þiirlerinden belgelerle örnekler veren bir eser.
Kadirli, adeta bir sanatçý yetiþtiren bir þehir. Yazarý, þairi, sinema sanatçýsý, tiyatro sanatçýsý, ses sanatçýsý gibi birçok sanatçýyý baðrýndan çýkarmýþ.
Bunlarýn içinde en önemlisi Dünyaca ünlü yazar olan Yaþar Kemal. Yaþar Kemal’in yanýsýra Aþýk Halil Karabulut, Abdulvahap Kocaman, Aþýk Kul Hüseyin, Behice Batur, Aþýk Feymani (Osman Taþkaya) gibi sanatçýlar sadece Kadirli’nin deðil, tüm Türkiye’ye mal olmuþ ve Tüm Türkiye’nin tanýdýðý sanatçýlar olmuþtur.
Eserde bu sanatçýlara ve onlarýn eserlerine de yer veriliyor. Tüm Türkiye’nin bildiði zevkle okuduðu veya dinlediði gerek roman olsun, gerek þiir veya türkü olsun hikâyelerine kadar anlatýlýyor. Diyebilirim ki bu kitabý okudukça bu konularda bilgilerim o kadar zenginleþti. Birçok þeyi bilmediðimi gördüm. Ve okudukça hayretler içinde kaldým.
Yazar Ýrfan Can, geniþ bir þekilde Yaþar Kemal’e ve onun birkaç eserine yer vermiþ.
Mesela “Ýnce Memed” adlý eserini ele almýþ. Bu romanda Kadirli’de o zamanlar son derece yaygýn olan eþkýyalýðý anlatmýþ. Öyle ki Ýnce Memed romaný sadece Türkiye’de deðil, tüm Dünya’da okunan ve tanýnan bir roman olmuþtur. Artýk Dünya klasikleri arasýnda yerini almýþtýr.
     Yazar, Ýnce Memed adlý eþkýyanýn Kadirli’de “Safiye Mehmet” adýnda bir eþkýyanýn olduðunu ve Yaþar Kemal’in bu kiþinin adýný deðiþtirerek romanda Ýnce Memed olarak yazdýðýný anlatýyor. Ve Kadirli’de de bu görüþün hemen hemen herkes tarafýndan kabul edildiðini ve böyle bilindiðini söylüyor.
     Burada araya girmem gerekirse, Annem ve Rahmetli babam Yaþar Kemal’i çok iyi tanýyorlar. Çünkü geçmiþte birlikte yaþamýþlar. Hatta uzaktan akrabalýk bile var. Yaþar Kemal’in kardeþi olan Recep, annemin ablasýnýn kýzýyla evlidir.
     Teyzemin büyük kýzý olan Fatma Abla aile içinde Kürt Recep diye anýlan ve Yaþar Kemal’in kardeþi olan Recep ile evlidir.
     Annem, babam ve teyzem Yaþar Kemal’e hep “Kör Kemal” derlerdi. Her konusu açýldýðýnda “Bizim Kör Kemal” derlerdi.
     Babam da hep “Bizim gençlik yýllarýmýzda Safiye Mehmet diye bir eþkýya vardý. Yiðit, yaðýz bir delikanlýydý. Köy aðasýna karþý geldi. Daða kaçtý. Eþkýya oldu. O zamanlar Kadirli’de çok eþkiya vardý. Ýþte Bizim Kör Kemal, bu eþkýyanýn hayatýný yazdý. Safiye Mehmet’in çocuklarý hak istemesinler diye kitabýnýn adýný Ýnce Memed koydu” diye anlatýrdý.
Yaþar Kemal, yukarýda verilen iddiayý kesinlikle kabul etmemiþtir. Ýnce Memed’i tamamen kendi yarattýðýný ve hiç kimsenin hayatýný örnek almadýðýný söylemiþtir.
Bu konudan önce Yaþar Kemal birçok beyanatýnda kendisinin kürt olduðunu söylemiþtir. Ama “Kadirli Bohçasý” adlý kitapta, akrabalarýnýn bunu kabul etmediðini ve kendilerinin Türk olduðunu söylemektedirler.
Bir akrabasý olan Hasan Yücel þöyle demektedir: “ Dedemin adý Hasan Aða’dýr. Yaþar Kemal’in kitabýnda “Peri kýzýna aþýk olan” Hüseyin Bey’in oðlu Mehmet Bey’in oðludur.
Köyün adý Ernis. Þimdiki adý Ünseli. Aþiretin ismi Liva. Livanýn yöneticisi olduklarý için bu ismi almýþlar.
Ailenin Erciþ havalisinde kalanlarýna “Tounlar” da denir. Oðuz Han torunlarý olduklarý için böyle söylenmiþtir.” (sayfa 286.)
Hasan Yücel anlatýyor: “Yaþar Kemal, 1985 yýlýnda Kadirli’ye gelmiþti. Kemal amcaya sordum: “Anan kürt deðil, baban kürt deðil. Þimdi bu nereden çýktý?” dedim.
O da cevap olarak bana “Dünya bizi böyle tanýdý. Þimdi kendimizin ne olduðunu söylesek, Dünya bizi taþa tutar” dedi.
Biz, kendimize hiçbir zaman “Biz kürtüz” demedik. Kadirli’de bize kürt dediler. (sayfa 288)
Kadirli’deki iddiaya göre Yaþar Kemal, Ýnce Memed’in ilhamýný, Remzi Özdemir’den ve yaþlýlardan dinleyerek almýþ ve romanýný yazmýþ. Buna baðlý olara Ýnce Memed romanýný annemin köyü olan Binboða ve Dikirli Köyü’nde yazmýþ.
Dikirli Köyü de Rahmetli Teyzemin yaþadýðý köydür. Köylüler tarafýndan Koda Fadýma namýyla anýlan teyzem Fatma Kara evlendikten sonra bu köye yerleþir ve burada yaþamaya baþlar. En büyük kýzý da bu köyde Yaþar Kemal’in kardeþi Rahmetli Recep ile evlenir.
Ýleriki yýllarda teyzemin kýzý da Yaþar Kemal’in Ýnce Memed adlý romanýný bahçede bulunan bir aðacýn gölgesinde yazdýðýný anlatýr. Aðacýn gölgesine bir masa kurduðunu, masaya bir daktilo koyduðunu ve bununla romaný yazdýðýný anlatýr. Kendisinin de çay, ayran, soðuk su gibi içecekler verdiðini belirtir.
Eserde, Tarihçi Cezmi Yurtsever þöyle anlatmaktadýr: “Yaþar Kemal, Remzi Bey’in anlattýklarýný Binboða Köyünde not alýr. Remzi’nin mücadelesini Ýnce Memed romanýna konu eder. Kadirli halkýnýn Safiye Mehmet olarak bildiði eþkýya, Yaþar Kemal’in destanlaþtýrýlan halk kahramaný Ýnce Memed’dir. Romandaki Ýnce Memed ise Remzi Bey’in anlattýðý bilgiler üzerine hayallerde yaratýlan bir eþkýyadýr.” (sayf 325)
Yaþar Kemal, tüm bu iddialarý yalanlayarak þöyle diyor: “Roman, hayal gücüyle yazýlýr. Ben de öyle yaptým. Anlatýlanlar doðru deðil. Bunlar roman nedir bilmiyor.”
“Ýnce Memed’i yazmadan önce, ya da sonra, yaþayan ya da yaþamýþ Ýnce Memed adýnda hiç kimse yok. Deðil Çukurova’da, Toroslarda ben hiçbir Ýnce Memed bilmiyorum. Ýnce Memed adý benim bu romaný yazmamla ortaya çýktý.” (sayfa 333)
Yýllar önce Kadirli’de Elmacýk adlý bir yaylada bir Aða misafiri olmuþtum. Sonradan rahmetli olan Ahmet Kastal Aða’nýn misafiri idim.
Ahmet Kastal Aða, çok misafirperver biriydi. Yaylada bize yer göstermiþ ve bir ay kadar bizi orada misafir etmiþti. Hemen hemen her gün görüþürdük. Sohbetlerimiz çok derin olurdu. Çoðu kez edebi sohbetlerde bulunurduk.
Edebi sohbetler diyorum. Çünkü Kastal Aða gerçekten çok okuyan biri idi. Yaylada geniþ bir kütüphanesi vardý. Akþamlarý ne zaman çayýný içmeye gittiysem mutlaka kitap okurken bulurdum. Karacaoðlan, Yunus Emre, Dadaloðlu gibi þairleri okurdu. Türk ve Dünya Klasikleri diyebileceðimiz romanlarý okurdu. Doðrusu geniþ bir bilgisi vardý. Okuduðu kitaplar üzerine sohbetler ederdik. Okuduðu þiirleri bana da okurdu. Ýlginç bulduðu söylemleri anlatýrdý.
Bir defasýnda da Ýnce Memed’i konuþtuk. Yaþar Kemal’i çok iyi biliyor ve çok iyi tanýyordu. “Ona burada Kör Kemal derlerdi. Ortaokul sýralarýnda yazmaya baþlamýþtý. Bir ara Kadirli Mahkemesinin önünde arzuhalcilik yapýyordu. Geçimini öyle saðlýyordu. Küçükken, bir Kurban Bayramýnda koyun kesilirken, býçak gözüne deðmiþ. Bir gözü arýzalanmýþtý. Bu nedenle adý Kör Kemal kalmýþtý. Bir gün kominist kitaplarý okuyor diye polis evine baskýn yapmýþ. Tutuklayýp hapse attýlar. Kadirli’de bu duyulunca halk ayaklandý. Hapishaneyi bastýlar. O dönemin kaymakamý da onu o gece Kozan’a kaçýrmýþ. Öyle dediler. Sonra halk yatýþtý. Tabii Yaþar Kemal, ondan sonra buralardan gitti. Ýstanbul’a yerleþti. Bir gavur avrad ile evlenmiþ dediler. Hiç çocuðu da olmamýþ.
Yaþar Kemal, Ýnce Memed’i burada senin anneyin köyünde yazdý. Annen baban onu çok iyi bilirler. Bizim buralarda Safiye Mehmet diye bir eþkýya vardý. Onun hayatýný yazdý. Meþhur oldu. Safiye Memed de yani Romandaki Ýnce Memed de bu yaylada öldürüldü. Duyduk ki, Safiye Memed’i vurmuþlar. Yaralanmýþ. O da kaçarak bu yaylaya gelmiþ. Az ilerde bir deðirmen var. Onun yanýnda bir eve gelmiþ. Ev boþ. Kimse yok. Evde uyuyup kalmýþ. Takatsiz. Sonra bir çoban gelmiþ. Bakmýþ ki Safiye Mehmet, yaralý, kýpýrdamadan yatýyor. Elinde gümüþten yapýlmýþ bir tüfek var. Çoban, “Bunu öldüreyim de tüfeði alayým” demiþ. Sessizce içeri girip Safiye Mehmet’i býçaðý ile öldürmüþ. Tüfeði alýp kaçmýþ”
Artýk doðru olan hangisi bilemiyorum. Kadirli halkýna göre Ýnce Memed, Binboða Köyü’nde yaþayan ve sonra daða çýkýp eþkýya olan Safiye Mehmet adlý biri, Yaþar Kemal’e göre ise kendisinin yarattýðý hayal ürünü bir roman kahramaný.
Her ne olursa olsun, Çukurova gibi bir yerden böylesine yiðitlik timsali bir kahraman yaratýlmýþ ve bu kahraman adeta tüm Dünyaya mal edilmiþ. Bu da Kadirli’nin gururu olmuþtur.
Kadirli, sadece yazarlarýyla deðil þair ve ozanlarý ile de ünlü bir þehir olmuþtur.
Aþýk Hüseyin’in Acem Kýzý adlý türküsü, Rahmetli Üstat Neþet Ertaþ tarafýndan tüm Türkiye’de ünlü olmuþtur. Yine “Ya beni de götür, ya sen de gitme” türküsü Kadirli’nin baðrýndan çýkan Aþýk Hüseyin’in bir türküsüdür.
Aþýk Halil Karabulut, Abdulvahap Kocaman, Aþýk Feymani gibi þairler Kadirli’nin yetiþtirdiði ünlü aþýk ve ozanlardýr.
Hatta kitaba göre ünlü Halk Þairi Karacaoðlan’da Kadirli’dendir. O’nun da Kadirli’nin Binboða köyünden olduðu iddia edilir.
Kitapta hikayelerle ve baþýndan geçen ilginç olaylarla Karacaoðlan yer almaktadýr.
Kadirli Bohçasý, tüm sanatçýlarý ve onlarýn hayat hikayelerini ve serlerinden örnekler vermektedir.
Her Kadirlili’nin zevkle okuyacaðý ve baþ ucu kitabý etmesi gereken bir kitap diye düþünüyorum.
Kitabýn yazarý Rahmetli Ýrfan Can hocamýzý bir kez daha rahmetle anýyorum. Bu esere emek veren herkesi kutluyorum.
Mutlaka okumanýzý salýk veriyorum…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yazarlar ve yapýtlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Cevahir Caþgir’den "100süz Þiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romaný
"Bitemeyen Proje" Üzerine
"Kýrmýzý Pazartesi" Romanýnýn Düþündürdükleri
"Beyaz Gemi" Aytmatov
sabahattin Ali’nin Ýçimizdeki Þeytan Üzerine
Masumiyet Müzesi ve Orhan Pamuk
Kadirlili Þair Mehmet Yozcu’nun Þiirleri
Dýþardakiler
Talip Güvel Anýsýna Þiirler

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
ve Ýlk Bölüm Yayýnlandý
ve Ýlk Bölüm Yayýnlandý
Boyacý’ya Büyük Ýlgi
Beþik Gibi Sallandýk
Nkl Sanat Gecesi Büyük Ýlgi Gördü
Ýlk Yerli Operamýz: Arap Ali Destaný
Olcay Kýraç Ýle Kýbrýs Sorunu
Adanalýyýk Allah’ýn Adamýyýk
Nkl’de Edebiyat Sokaðý
Erdinç Akgür Ýle Devlet Tiyatrolarý’ný Konuþtuk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.