Efsane diye anlatýlýyordu ama anlatýlar gerçekti. Milattan dokuz bin yýl önce geçmiþti ölümsüzlüðe. Adý Muhterem’di. Yaþadýðý binlerce yýla raðmen geçmiþini gayet iyi biliyor ve hatýrlýyordu. Tarihini her yýl inzivaya çekildiði maðarasýnda yazýyor ve istifliyordu.
Peþinde ona düþman olan ve ölümsüzlüðü bulduðu için onu, yok etmeye çalýþan Kaya isimli kiþinin takibindeydi. Kaya için ölümsüzlük onu önce bulanýn hakkýydý. Kaya’nýn mahiyeti on dokuz kiþiydi. Ve Kaya en sadýk arkadaþýna,
“Gizlimizi bulan Muhterem ile karþýlaþtýðýmýz an yargýlamadan yok etmeliyiz. Ona kendini savunma hakký vermemeliyiz. Bizim biricik ölümsüzlük kaynaðýmýzýn keþfediliþi binlerce yýl oluyor. Söyle bana biz ölümsüzlüðü baþkalarýna mý kaptýracaðýz?” diye konuþtu.
Kaya’nýn sadýk arkadaþý Mansýz “Ey ölümsüzlüðün koruyucusu arkadaþým, biliyorum ki Muhterem kendini yenilemek için yeniden gizli pýnarýmýza gelecek. Týpký bizim her yýl içtiðimiz ab-ý hayattan o da içecek. Diyorum ki bir tuzak kursak.”
Kaya “Bizlere bu yakýþmaz. Yücelik suyu içene izin vermektir. Ýçenin hakkedeceði ise içtikten sonra olmalý.” Ýki arkadaþ uzun süre tartýþýp durdular. Ama bir sonuca varamadýlar. Onlarda biliyordu ki ölümsüzleri koruyan gizli bir güç vardý. Bu kendilerinde de vardý. Ýsteklerine kavuþmak için kendilerini çevreleyen görünmez gücün üstüne çýkmalarý gerekiyordu.
Muhterem mahiyetine yeni bir kiþi katmakla meþguldü. O her sene ölümlü birini bulur ona ab-ý hayattan içirtir ve ordusunun sayýsýný artýrýrdý. Mahiyeti ona itaatin yemek içmek gibi gerekli olduðunu bilirlerdi.
Muhterem bir köye girmiþti. Yolda koyun sürüleri ve bir çobanla karþýlaþtý. Muhterem selam verdi. “Ey çoban sana ihtiyacým var. Ve benim koyunlarým içinde çobanlýk yapar mýsýn?” dedi.
Çoban “Ben seni tanýmýyorum. Sen hangi köydensin?”
Muhterem “Farz et ki bu güttüðün koyunlar benim. Ve ben sana ikramda bulunmak istiyorum.”
Çoban “Ýkramsa o zaman deðiþir. Bana ne ikram edeceksin?”
Muhterem “Ben senin ismini bile biliyorum. Senin adýn Yaver. Ve ben sana þerbetimden sunmak istiyorum.”
Çoban Muhteremin verdiði içi su dolu kýrbayý baþýna dikti. O an çoban ölümsüzlerin arasýna karýþmýþ oldu. Ve içtiði sudan dolayý soracaðý suallere zihninde hemen cevap bulmaya baþladý. Kendisini dinç ve saðlýklý buldu.
“Bana ne içirdin öyle?” dedi. “Ýçtiðim su deðil miydi?”
Muhterem “Ýçtiðin ab-ý hayattý. Artýk sende diðerleri gibi ölümsüz oldun”
Çoban “Olabilir ama buna inanmam için aradan yýllarýn geçmesi gerekiyor. Hakkýný yememek lazým. Ýçtiðim sudan sonra kendimi çok iyi hissediyorum.”
Muhterem “Þimdi söyleyeceklerime inan ve beni iyi dinle. Sana daha çok açýklamada bulunurdum ama ben sana ab-ý hayatý içirdiðimde Kaya isimli benim gibi ölümsüz olan birine sinyal göndermiþ oldum. Bu sinyal nedir ve kaya kimdir diye boþuna þimdilik sorma. Acilen buradan gitmemiz gerek. Hem de dünyanýn öteki ucuna.”
Yaver “Bu koyunlar ne olacak peki?” Demiþti ki Muhterem Yaver’in kolunu tuttu. Bir anda gözden kayboldular. Hemen ardýndan Kaya ve yardýmcýlarý belirdi. Kaya koyunlara þöyle bir baktý. Kararýný verdi.
“Kaçýrdýk onlarý. Ama bu gün mutlaka burayý düþüncelerinden geçirecekler. Bizim en iyi takibimiz düþüncelerdir. En ufak düþündükleri an biz onlarý bulduk demektir. Bu gece buradayýz. Köylülerin hiç birine görünmeyin. Ve kaçanlarýn düþünce sinyallerine yoðunlaþýn.” Dedi.
Bir anda gözden kayboldular. Bir yere gitmemiþlerdi. Yine o bölgedeydiler. Sadece görünmez olmuþlardý.
Muhteremin yeryüzünde kimsenin bilmediði hepsi, ayrý ülkelerde on beþ adet maðarasý vardý. Ve o maðaralara insanoðlunun maðara devrinden bu yana hiç girilmemiþti. Muhterem Ýngiltere’deydi. Ve güvendiði maðaradaydý. Yardýmcýlarýna konuþma yapýyordu.
“Yaptýðýmýz her yeni iþte düþmanlarýmýza bizi, takiplerinde iþlerine yarayacak kýrýntýlar býrakýrýz. Ve ben bu maðarama ilk defa sizlerle birlikte giriyorum. Þuna eminim ki bir þeyi ne kadar çok yaþarsak o þeyin daha çok sahibi oluruz. O yüzden burada fazla kalamayacaðýz. Sizlere þunu söylüyorum. Aramýza yeni bir ölümsüz katýldý. Ona bilmediklerini öðrenmede yardýmcý olun. Bilmediði en önemli þeylerden biri uzak mesafelere uzak ülkelere anýnda mekan atlamak. Diðeri ise harcamak için kullanacaðýmýz altýnlar. Bu ölümsüzlüðe ilk baþlayanlar için gerekli. Yaver’e taþý nasýl altýna çevirdiðinizi öðretin.”
Mesut isimli ölümsüz araya girdi. “Arkadaþým Ýsmail ve ben Yaver’i en iyi þekilde eðiteceðiz. Ve kusursuz bir ölümsüz yapacaðýz. Onu bize verin.”
Muhterem “Peki istediðiniz gibi olsun. Onu size havale ettim.”
Mesut “Efendim burada haddinden fazla sinyal verdik. Buraya Kaya ve yardýmcýlarýnýn gelmesi an meselesi.”
Yaverin kolunu tutan bu sefer Ýsmail oldu. Ve bir anda orada bulunan hepsi göz ününden kayboldu. Hemen ardýndan Kaya ve yardýmcýlarý peyda oldu. Maðara yeni gelenlerle kasvetli bir ortama büründü. Mekan atlamadan dolayý bir duman sarmýþtý içeriyi.
Kaya maðaranýn içini gözleri ile þöyle bir süzdü. “Artýk Muhterem ve yardýmcýlarý buraya gelemez bir daha. Ýþte bu iyi bir þey. Bir bir maðaralarýný ele geçiriyoruz.”
Yardýmcýsý Mansýz Efendim biz bu düþünce takibini boþ versek. Biz onlarý düþünerek kendimizi bizden daha kadim ölümsüzlere yem etmiþ oluyoruz.”
Kaya “Doðru söylüyorsun. Bu uzun zamandýr benimde aklýmda. Yeni bir yönteme geçmeliyiz. Bu sefer içimize ayan olan duygularla hareket edeceðiz. Peþinde olduðumuz Muhteremi bu yol ile de takip edebiliriz. Yani düþüncenin peþinden deðil hislerimizin peþinden gideceðiz. Zaten biz ölümsüzlerin en iyi duyusudur hislerimiz. Gidiyoruz.” Ve bir anda maðara bomboþ oldu. Gözden kayboldular.
Mesut ve Ýsmail yeni ölümsüz çoban Yaver’i Rusya’ya götürmüþlerdi. Rusya’da gece yarýsý olmuþtu. Bir bardaydýlar.
Mesut “Yaverciðim biz ölümsüzlere içki alkol fena halde dokunur. O yüzden ilk öðrenmemiz gereken alkole hayýr diyoruz. Ýkinci býrakacaðýmýz þey undan yapýlan her yiyecek. Üçüncüsü yok. Bunlara dikkat etmezsek ve kazar alkol alýrsak burnumuzdan kan akmaya baþlar.”
Çoban Yaver “Peki bara niye geldik. Burada biradan baþka içecek yok. Söyleyin bana. Ne yiyelim ne içelim?”
Mesut “Bizim için burada sadece müzik söz konusu. Ama istersen sigara içebilirsin. Yiyeceðe gelince yalnýz bozdurduðumuz altýnlarýn parasýný kullanabiliriz. Baþka türlü para kullanamayýz. Ve þu an caným fena halde pizza çekiyor.” Dedi. Gece onlarýndý artýk. Müzikte dinleyecekler pizza da yiyeceklerdi.

Tuna M. Yaþar