..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir önyargýyý yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > Tuna M. Yaþar




19 Mayýs 2019
Aðaçlara Fýsýldayan Adam  
Tuna M. Yaþar
Ferhat her zaman ki yaptýðýna nokta koymak istiyordu. Bunu nasýl yapacaðýný bilmiyordu. Bir çaresi olmalýydý. Ya odunlarý kýrarken kulaðýna gelen seslere aldýrmayacak veya artýk aðaçlara fýsýldamayý kesecekti. Ferhat aðaçlara fýsýldamayý biliyordu. Yapmasý gereken aðacýn içinden kendi içine görünmez bir ýþýðýn nurun aktýðýný düþünmekti.


:ADIB:


Ferhat her zaman ki yaptýðýna nokta koymak istiyordu. Bunu nasýl yapacaðýný bilmiyordu. Bir çaresi olmalýydý. Ya odunlarý kýrarken kulaðýna gelen seslere aldýrmayacak veya artýk aðaçlara fýsýldamayý kesecekti. Ferhat aðaçlara fýsýldamayý biliyordu. Yapmasý gereken aðacýn içinden kendi içine görünmez bir ýþýðýn nurun aktýðýný düþünmekti.
Bu rabýtayý yýllardýr yapýyordu. Enteresan bir þeyle de karþýlaþmýyordu. Ama inancýný da yitirmiyordu. “Bir gün mutlaka enteresan bir þeyle karþýlaþacaðým.” Diye söylendi. Ýþin nazik olduðunu da biliyordu. Ýsteði ne kadar da naçiz olsa da aðaçlarýn manevi atmosferini de incitmek istemiyordu. Biliyordu ki aðaçtan düþünerek içtiði nur içine akarken teklifsizdi.
Elinde ki baltayý býraktý. “Bu kadar vahþi kýyým yeter.” Dedi. Ama kulaðýna gelen kimliksiz seslere de engel olamýyordu. Duyduðu sesler hiçbir kulaðýn duymadýðý bir canlýlýðýn ürpertme sesleriydi.
Karýsý Ayþe evden çýktý. Kocasýný görünce içi cýz etti. Ferhat’ýn güneþte kavrulan tenine mi yansýn yorgunluðuna mý.Ne yapacaðýný bilemedi.Ama onun en sevdiði þeyi dillendirmek istedi.
“Kulaðýna o garip sesler geliyor mu hala.” Dedi.
Ferhat Her zamanki halim. Ama bir deðiþiklik var. Aðaçlar sanki bana beklediðine sarýl seninleyiz, der gibiler.”
Ayþe “Þu fýsýldama iþini bana bir türlü açmadýn gitti.”
Ferhat “Caným Ayþe'm sana bunun ne olduðunu açarsam her gün benim gibi fýsýldaman gerekir. Bunu yapmazsan maneviyatýn aç kalýr. Her gün maneviyatýný beslemen gerekir.”
Ayþe “Senin bildiðini ben de bilmek istiyorum, ne var bunda?”
Ferhat “Henüz hazýr deðilsin. Zamaný gelince sana bunu detaylýca anlatacaðým.”
Ayþe “Dediðin gibi olsun. Yalnýz mantýklý bulmazsam söylediklerini yalan kabul ederim.”
Karý koca eve girdiler. Ferhat duþ almak için banyoya girdiðinde seslendi. “Ayþe çocuklar niye gelmedi hala. Akþam olmak üzere. Kurt köpek olur. Saldýrýrlar korkmuyorlar mý?”
Ayþe “Haklýsýn. Þimdi gidip onlarý getiririm. Ama bana bu aðaçlara fýsýldama iþini ne zaman anlatacaðýný söyle.”
Ferhat “Ucu kulaðýnda. Ben anlatmasam da sen keþfedeceksin yakýnda.”
Ayþe “Nasýl olur.Ben bir þey bilmiyorum ki.”
Ferhat “Ýþte bilgi öyle bir þey. Sana çok yakýn olduðu için içinden çýkýp kendine bakamýyorsun.”
Ayþe cevap vermedi. Evden çýkmýþtý. Ferhat “Ayþe Ayþe.” Diye seslendi. Ayþe’nin gittiðini anlayýnca sustu.Ferhat soðuk duþ altýnda her zaman ki, ormanda ki o özel aðacýna rabýta yolu ile yine baðlandý. Aðacýný düþünüyordu. ‘Destur ya benim aðacým’ dedi. Aðacýn içinden kendi kalbine çay renginde ki kýrmýzý nurun aktýðýný düþünmeye baþladý. O an coþkusu hat safhaya çýktý.
Fenafiaðaç yaþamaya baþladý. Bu makam aðaçta yok olmaktý. “Evet diye söylendi. Her bitkinin poleni olur. Ya baðlandýðým çamýn poleni nerede, bana gösterin. Evet çamýn poleni.” Diye söylendi. Hemen duþtan çýktý. Alelacele geceliðini giydi. Evden dýþarýya çýktý. Hemen yakýndaki çam aðacýna yöneldi. Aðacýn yanýna geldiðinde ona týrmandý. Dallarýna çýktý.
Henüz yeni açmýþ yeþil kozalaða eðildi. Üfledi kozalaða. Yeþil kozalaktan yoðun bir toz çýktý. “Ýþte bu. Rabýtanýn esrarý. Nicedir böyle bir iþaret bekliyordum. Nihayet oldu. Þükürler olsun.” Ferhat yeþil çam kozalaðýnýn böyle yoðun bir polen taþýdýðýný ve bunu üfleyince tozun kalktýðýný, onca yaþýna raðmen, onca ormanla içli dýþlý olmasýna raðmen bilememiþti. Bunu rabýtanýn esrarýna baðladý.
Bu esrar neyi vermezdi ki. Aslolan rabýtada baðlandýðý þeye tam teslim olmaktý. “Heyt be seni irþat eden bir aðaç oldu. Aslolan nur içmek deðil mi. Hem aðaç kötülük yapan insan gibi bir canlý deðil.” Diye söylendi.
Sonra “Ben bu makamýn en yükseðine çýksam ancak ‘ben aðacým’ diyebilirim. Bunda da bir günah yoktur. Rabýtamý direkt Allah’a yapsaydým neler olurdu kim bilir. Evet biliyorum ki her þey Allah’tan. Ben de Allah’ýn nurunu böyle alýyorum. Dur bir dakika.” Diye söylendi. Devam etti. “Daha önce niye düþünemedim. Nuru direkt aðaçtan deðil de ‘destur ya rab’ diyerek nurun Allah’tan aktýðýný, aðaçtan içtiðimi düþünsem. Ýþte yeni bir esrarý daha keþfettim. Adýn keþfettin olmalýydý.” Dedi.
O an Ayþe ve iki oðlu Ferhat’ýn çam aðacýnýn tepesinde, kendi halinde konuþmasýna bir anlam veremedi. “Anne babam aðacýn tepesinde köpekler kovaladýðý için mi kaçýp týrmanmýþ.” Dedi oðlu.
Ayþe “Dur bakalým oðlum. Anlarýz þimdi.” Dedi. “Ferhat.” Diye seslendi. Ferhat duymamýþtý. O manevi atmosferde süzülüyordu hala.
Ayþe oðluna “Git þuradan uzun merdiveni getir. Babana bir þeyler olmuþ. Ýnmiyor baksana.” Dedi. Oðlu fýrladýðý gibi merdiveni kaptý getirdi. Anne ve iki çocuðu merdiveni aðaca dayadýlar. Ferhat ancak o zaman onlarýn farkýna vardý.
Ayþe “Söyle bakalým ne arýyorsun aðacýn tepesinde. “
Ferhat “Kuþ avlýyordum.” Dedi.
Oðlu “Baba ne biçim kuþ avlamak. Hani tabancan nerede?”
Ayþe “Oðlu da babasý gibi. Oðlum hiç tabanca ile kuþ avlanýr mý.Tabanca polislerde olur. Ona tabanca deðil av tüfeði denir. Tüfek.”
Ferhat yerinden doðrulup adýmlarýný merdivenin basamaðýna koydu. Yavaþ yavaþ aþaðýya indi. Ferhat “Sorma Ayþe neler keþfettim. Aklýn hayalin durur.”
Ayþe “Ben de öyle zannediyorum. Gerçi sýrlarýndan bizimle paylaþtýðýn yok ama neden aðaca týrmandýðýný bilirsem içim rahatlayacak.”,
Ferhat “Keþke bütün köy beni aðaçta görseydi. Neden aðaca çýktýðýmý onlara da anlatsaydým. Ama onlar da senin gibi buna hazýr deðil.”
Eve girmiþlerdi.Ayþe sofrayý kurmuþ elinde ki tencere ile mutfaktan yemek getiriyordu. Evin büyük oðlu kaþýðýný siniye vurmaya baþladý. “Anne ekmek getir su getir.” Dedi.
Ayþe “Hadi oðlum kalkta onlarý da sen getiriver.”
Oðlu kalktý mutfaða girdi. “Baba bu ne?” diye elinde bir þeyle içeriye girdi. “Mutfaðýn çekmecesinde buldum.”
Ferhat oðlundan yeþil kozalaðý aldý. “Al Ayþe þuna kuvvetlice üfle.” Ayþe yeþil kozalaðý eline aldý. Üfledi. Sofrada hayret nidalarý yükseldi.
Ferhat “Ya ben size demedim mi. Bunda bir iþ var. Boþuna aðaca çýkmaz diye düþünmeniz içindi bu.”
Ayþe “Ýlk defa yeþil kozalaðýn polenlerini savurdum. Ne diyeceðimi bilemedim. Bu yaþýma geldim ilk defa böyle bir þeyle karþýlaþýyorum.”
Ferhat “Neyse býrakalým bunu. Yemeðimize baþlayalým.”
Gece olmuþtu. Ayþe çay demledi. Bardaklarý hazýrlýyordu. Evin iki oðlu da yalvar yakar birer bardak çay içmeyi annelerinden istediler.
Ferhat “Býrak Ayþe okula gidecekler uykularý kaçacak diye engelleme. Ýnsan önce dener, sonra yapar. Yaptýðý kendisine iyi ise devamýný getirir. Çocuklarýn çay istemesi kadar doðal bir þey yok. Biz içerde onlar bakarsa içtiðimiz çay zehir olur.”
Ayþe bu savunmaya sessiz kaldý. “Bir bardak içeceksiniz ama.” diye çocuklarýna söylendi.
Çocuklar yatmaya gitmiþti. Ayþe Ferhat’ýn önünde diz çöküp oturdu. Ferhat “Bak Ayþe sana anlatacaklarým güzelinde güzeli. Ama nur denen þeyi içmezsen yandýðýn gündür. Nuru her gün içmez uzun süre ihmal edersen psikolojik arazlar yaþarsýn.”
Ayþe “Sen anlat ben dinliyorum.”
Ferhat “Zaten söylemek istediðim bunlardý. Yarýn seni irþat olduðum aðacý görmeye götüreyim. Ne zamandýr rabýta dýþýnda aðaçla temasým yok.Bir ziyaret etmiþ oluruz onu.” Dedi.
Gece dolunayýn ýþýðý ile Ferhat esrarlara daldý. Arada bir balta baðlandýðý aðaca deðiyordu. Ferhat o an vesveseyi zor atlatýyordu.

Tuna M. Yaþar



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Reptilian 1
Reptilian 2
Reptilian 3
Reptilian 4
Reptilian 5
Savaþ Trafiði 2
Savaþ Trafiði 1
Savaþ Trafiði 3
Savaþ Traiði 8
Savaþ Trafiði 6

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Masa [Þiir]
Göbeklitepe 5 [Roman]
Göbeklitepe 4 [Roman]
Göbeklitepe 3 [Roman]
Göbeklitepe 2 [Roman]
Göbeklitepe 1 [Roman]
Çok Eskiden 9 [Roman]
Çok Eskiden 8 [Roman]
Çok Eskiden 4 [Roman]
Çok Eskiden 6 [Roman]


Tuna M. Yaþar kimdir?

Voltaire


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Tuna M. Yaþar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.