..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Düşgücü güzelliği, adaleti, mutluluğu yaratır. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




27 Ekim 2019
Uygarlık ve İnsan 2  
Bayram Kaya
Ancak bu zorunluluk sosyal anlayışa takılıyordu. Grubun sosyal anlayışlı nedenleriyle kendi grubu dışındakilerle temas etmemesinin tabusu vardı. Grubu dışındakinin dokunduğunu yememek gibi bir yığın sosyal manalı totemdik tabucu yasaları vardı.


:EHA:
İnsan kolektif grup içinde üretim hareketi ile yavaş yavaş "avcı toplayıcı kültürü" bırakıp; “üreten kültür denen" uygarlığa başlatmıştı. Ama hemcinslerimiz uygarlığı başlatsa da henüz insan değildiler. Henüz insan olamamıştılar. İnsan olma koşulları içinde değildiler.

Süreci ve koşulları olmadan kendi kendisine insan olmak gibi bir anlamaları, insan olmak gibi bir dertleri, insan olmak gibi bir istekleri yoktu. Dahası insan olmak bilinen; hedef bir şema diyagram da değildi. Kimse de şu insanlıktı, şöyle insan olunur demiyordu. Böyle bir şiar da yoktu.

Totem yapı, kendileriyle hiçbir ortak anılı yaşantısı olmayan ittifakı yapı içinde olan grubun adet ve kültürleriyle çatışıyordu. İşte insan olmak bu çatışmayı aşmakla başlayacaktı. Çatışma insan bağlaçla, grupların ortak melezleri üzerindeki aitlik ahdiyle aşılacaktı.

İttifak edenler karar alanlardı. Yani irade sahibi olanlardı. Üreten totem grubun kendisiydi. Geçmiş tarihlerin de üreten ilişkileri ile ayrılan totem gruptu. Yani ilah dediğimiz ittifak eden bu totem gruplar, üreten ilahlardı.

İttifaklar üreten ilişki nedenle bir araya gelmek, ittifak edip; ittifak alanı içinde birlikte yaşamak istiyordu. Oysa ittifak eden grupların bir de sosyal yaşamları vardı. Sosyal yaşamla olan kültür, zorunlu üreten ilişkileri anlayamıyordu. Üreten ilişkinin zorunlulukları sosyal mantık ile anlaşılamazdı.

Sosyal totem kültür, ittifak gruplarıyla, kültürel bir kimlik çatışması içine girecekti. İşte insan olmak, önce bu sosyal çatışmayı aşmak içindi. Sonra da insan olmak, üreten kültürlü, üreten yetenek donanımına bağlı biyo sentezle, bilişsel öznel gelişmeyi, bu insan kapsamı içine almak içindi.

Kısacası yeni kardeşlik “ittifak kardeşliğiydi”. İttifakla insan kardeşliğiydi. Yeni kardeşlik tabu kardeşliğine göre kendisine özgü sınırlarla meşruiyet ve yasak getiriyordu. Totemi tabu yerine şimdi ittifakın yasakları vardı.

Ve yeni kardeşlik ittifakı; üreten sentez içindeki insan söylemli anlam dahilinde ve insan söylemi üzerinde inkişaf ettirilecekti. İnsan olmak ittifak eden sürecin, sosyo toplum sal çatışmasını aşıcı bir çabaydı.

Dışa dönük temas etmezdik (tabu) ilkesini, ittifak içinde gruplar arası temas etme ilkesine (meşruiyetine) dönüştürdü. İlahlar dönüşen biyo genetik ilişkiyi, kendi aralarında yani kendi totem kardeşleri arasında yasaklıyordu. Seksi ittifak eden karşıt gruplar arasında meşru kılıyordu.

İşte insan olmak totemi tabu olan biyo genetik ve sosyo kültürel temassız olmayı temas haline getiren somut eylemli adımlardaki sorunsal anlayışı; açıklığa kavuşturmayı tamamlayacak olan algılatmaydı.

Ortada ne insan diye tanımlı bir gaye, ne insan olmak gibi bir ufki adım yoktu. Ne de böyle insan olmak gibi bir ölçü de yoktu. Bir totem grup içinde başlayan üreten ilişki, dışa açılan üretim hareketine doğru yöneldi. Böylece gruplar arası zorunlu bir ürün değiş tokuş girişmesi başladı.

Zorunlu ürün değiş tokuşu söz gelimi; kendi dışındaki kolektif birim zamanlı, kolektif üretim hareketi olmakla, zorunluydu. Akış buydu.

Ancak bu zorunluluk sosyal anlayışa takılıyordu. Grubun sosyal anlayışlı nedenleriyle kendi grubu dışındakilerle temas etmemesinin tabusu vardı. Grubu dışındakinin dokunduğunu yememek gibi bir yığın sosyal manalı totemdik tabucu yasaları vardı.

Sosyal engelleri aşmanın bir yolu vardı. Bu yol da karşı grubun “ilanen totem kardeşi” olmaktı. Yani totem kardeşliğin benzerini sürece uygun biçimde ittifak içine göçtürmekti. Kısacası totem kardeşliği içinde kişiler grubuna veya totem kardeşlerine cinsel bağlamla dokunan kişilerdi.

Yine totem kardeşlik kendi grubu içinde grubuyla paylaşma yapan sorumluluktu. Grubu içinde doğup, grup doğurucularının göğüslerinde emmek te temel bir totem kardeşlik ilkesiydi.

Üreten totem gruplar arasında yapılacak ilanen kardeşlik, büyükçe bir ittifaktı ve ittifakı bir İLAH grubuydu. İlahi grup, biraz değişen totemi sosyal kurallarla, totem kuralların benzeri tutumla ittifak içinde olacaktı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.