..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilim þaþkýnlýkla baþlar. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Toplumsal Olaylar > Hakan Yozcu




6 Þubat 2020
Sosyolog Nihal Salman Ýle Aile Üzerine Bir Sohbet  
Hakan Yozcu
Kadýna toplumda büyük bir görev verilmiþ. ‘Yuvayý diþi kuþ yapar’ derler. Buna dayanarak kadýna büyük bir yük verilmiþ. Yüzyýllardan beri kadýn, geri plana atýlmýþ. Ailesine bakmak, çocuk bakmak, erkeðin arkasýnda olmak… Yýllarca erkek ile kadýn yan yana gitmezdi. Kadýn erkek eþitliði yeni yeni konuþulmaya baþlandý. Kadýn çalýþýyor. Çünkü günümüzde sadece erkeðin çalýþmasý yetmiyor. Maddi kültür hýzlý deðiþirken, manevi kültür dediðimiz insan davranýþlarý ve öðrenilmiþ davranýþ kalýplarýnýn deðiþmesi daha uzun sürelidir. Kadýnýn eve yardýmý artmýþ olmasýna raðmen, kadýnýn ev iþleri sorumluluðu daha fazla. Evde çamaþýr yýkamak, bulaþýk yýkamak, temizlik yapmak iþleri kadýna görev olarak düþünülüyor. Oysa kadýn da dýþarýda çalýþýyor ve akþam olunca eþi ile birlikte o da eve geliyor. Evde iþbölümü kadýna daha çok düþüyor. Erkek, evde oturmuþ televizyon seyrediyor. Çay içiyor, kahve içiyor, þunu getir, bunu götür diyerek eþine buyuruyor… Kadýn ev iþlerini de yapýyor. Peki, eþitlik burada nerede?


:AJCI:

     Geçtiðimiz Salý Hakikat WEB TV’de yayýnlanan “Hakan Yozcu Ýle KKTC Güncel” adlý programýmýzýn konuðu, ülkemizin tanýnan Sosyologlarýndan biri olan Sayýn Nihal Salman idi. Sayýn Salman ile toplumun temel taþý olan, en küçük bireyi olan Aile konusunu ele aldýk.
Aile nedir? Ailede yaþam nasýldýr? Anne, baba ve çocuklara düþen görevler nelerdir? Aile bireylerinin birbirlerine karþý tutumlarý nasýl olmalýdýr? Evlilik gerekli midir? Çocuklar, ergenlik sorunlarý, aldatmalar, boþanmalar ve aile içi þiddeti konuþtuk. Doðrusu dolu dolu bir program oldu. Nihal Salman Haným, sorduðumuz tüm sorulara açýk yüreklilikle cevaplar verdi. Çok eðitici ve öðretici bir program oldu desek yalan olmaz. Her anne ve babanýn mutlaka izlemesi gereken bir program oldu…
Sosyolog Nihal Salman, Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu. 20 yýldan beri Felsefe Grubu öðretmeni olarak çalýþýyor. Aile Danýþmaný olarak görev yapýyor. Yakýn Doðu Üniversitesi’nde Lisans Bölümlerinde, Bilim Tarihi, Felsefeye Giriþ, Eðitim Sosyolojisi, Yetiþkin Eðitimi gibi çeþitli dersler verdi.
Katip Çelebi Üniversitesi’nde Yüksek Lisans eðitimini tamamlamýþ. Doktorasý ise þu an tez aþamasýnda. “Eþlerin Boþanma Nedenleri Ve Eðitimi” adlý eseri Pegem Yayýnlarý arasýnda yayýnlanmýþ.
Çeþitli Uluslararasý Hakemli dergilerde birçok makaleler yayýnladý. Birçok seminerlere katýldý.
Sosyolog Nihal Salman “En büyük zenginlik huzurdur. Huzuru kendinde bulan insanýn hayatta kaybedeceði bir þeyi olamaz.” diye sohbete baþlýyor. Devam ediyor: “Huzur, kendinizde. Huzuru dýþarda ararsak zorlanýrýz. Huzuru içimizde bulduðumuz zaman mutlu oluruz. Sevgi, insan için çok önemli bir vasýftýr. Ýçimizde sevgi taþýmalýyýz. Çocuklarýmýzý sevgi içinde yetiþtirmeliyiz. Sevgi ile büyüyen çocuklar saðlýklý olurlar. O nedenle sevgi her þeyin baþýnda gelir.”
Ailenin toplumun çekirdeði olduðunu, temel taþý olduðunu belirtiyor. “Aile olunmasý için evlilik, mutlaka gerekli midir?” sorumuza samimiyetle þöyle cevap veriyor: “Evlilik için nikâh, sadece yasal bir sözleþmedir. Kiþiler, nikâhtan önce birlikte olduklarýný düþünüyorlar, hissediyorlar. Nikâh bitmeden önce ayrýlýyorlar. Bugün mahkemelerde devam eden binlerce boþanma davasý var. Evlilik resmi olarak daha bitmemiþ; ama artýk ayrý yaþamaya baþlamýþlar. Evliliði artýk hissetmiyorlar. Evlilikle bir araya geliyorlar ve evliliðin bitmesiyle de ayrýlýyorlar. Her þeyin baþý duygudur.
Günümüzde nikâh da deðiþim gösteriyor. Nikâh hukuki bir sözleþmedir. Gerekli midir? Bu, kiþilerin bakýþ açýsýna baðlýdýr. Gerekli gören de var, görmeyen de…
Kadýna toplumda büyük bir görev verilmiþ. ‘Yuvayý diþi kuþ yapar’ derler. Buna dayanarak kadýna büyük bir yük verilmiþ. Yüzyýllardan beri kadýn, geri plana atýlmýþ. Ailesine bakmak, çocuk bakmak, erkeðin arkasýnda olmak…
Yýllarca erkek ile kadýn yan yana gitmezdi. Kadýn erkek eþitliði yeni yeni konuþulmaya baþlandý. Kadýn çalýþýyor. Çünkü günümüzde sadece erkeðin çalýþmasý yetmiyor. Maddi kültür hýzlý deðiþirken, manevi kültür dediðimiz insan davranýþlarý ve öðrenilmiþ davranýþ kalýplarýnýn deðiþmesi daha uzun sürelidir. Kadýnýn eve yardýmý artmýþ olmasýna raðmen, kadýnýn ev iþleri sorumluluðu daha fazla. Evde çamaþýr yýkamak, bulaþýk yýkamak, temizlik yapmak iþleri kadýna görev olarak düþünülüyor. Oysa kadýn da dýþarýda çalýþýyor ve akþam olunca eþi ile birlikte o da eve geliyor. Evde iþbölümü kadýna daha çok düþüyor. Erkek, evde oturmuþ televizyon seyrediyor. Çay içiyor, kahve içiyor, þunu getir, bunu götür diyerek eþine buyuruyor… Kadýn ev iþlerini de yapýyor. Peki, eþitlik burada nerede?
‘Yuyayý diþi kuþ yapar’ diyoruz; ama diþi kuþu bitiriyoruz. Bunlarla bitmiyor. Bir de kadýna güzel ol, bakýmlý ol, zayýf ol, aktif ol, þöyle ol, böyle ol… Peki, kadýn bunlarýn hangisine yetiþecek?
Bütün yükü kadýna atarsak, kadýn artýk isyan eder. Yorulur. Ve sonunda patlar. Yükümlülükleri çoktur. Çatýþmalar, kavgalar baþlar. Ve bu da boþanmaya kadar gider.”
Kadýn, haklarýný almak için ezilerek uðraþýyor. Kadýnlarýn sýkýntýlarý devam ediyor. Meclisimize bakalým. Kaç tane kadýn var? Þu an 9 tane. Oysa mecliste 50 vekil var. Beþte biri bile deðil. Oysa demokrasi nedir? Ýnsanýn kendi kendini yönetmesidir. Peki, eþitlik burada nerede? Kadýn için kota konmuþ ama o da yeterli deðil. Kadýn kotasý da çok tartýþýldý.
Mecliste kadýn oraný yarý yarýya olsaydý belki daha saðlýklý kararlar alýnabilirdi.” diyor.
“Çocuk konusunda da bilinçsizce hareket edildiði taktirde zor bir nesil yetiþeceðini” belirtiyor. “Çocuða anlayýþla yaklaþýrsak, hoþgörü ile yaklaþýrsak, anlayýþlý ve hoþgörülü olmalarýný saðlarýz” diyor.
Çocuklara yakýn olmamýzý, onlarla oynayarak vakit geçirmemizi, onlara geniþ zaman ayýrmamýzý öneriyor ve onlara bildiklerimizi zorla yaptýrmaya çalýþmaktansa hoþgörü ile yaklaþýp anlayýþla karþýlanmasý gerektiðini söylüyor. Devam ediyor. “Otoriter, sert, hatalarýnda anlayýþsýz yaklaþtýðýmýz çocuklar, o kadar anlayýþsýz olur. Çocuklara baskýyla deðil, hoþgörü ile yaklaþmak gerekir. Çocuk da ailenin bir üyesidir. Bir bireydir. Ona deðer verilmelidir. “Sen sus”, “Sen çocuksun”, “Anlamazsýn” düþüncesi çok yanlýþtýr. “Aðaç yaþ iken eðilir” derler. Çocuðu susturursak, susan bir toplum yetiþir. Çocuðun fikirlerinin deðerlendirildiðini ona hissettirirsek onun daha demokratik bir düþünceye sahip olmasýný saðlarýz. Ayaklarý üzerinde duran, haklarýný arayan bireylerin yetiþmesi gerekir. Demokratik bir aile yapýsý kurmalýyýz. Çocuklarýmýzý susturursak haklarýný aramayan bir toplum yetiþtiririz.”
Nihal Salman, “Anne ve baba olmayý herhangi bir eðitimle almadýðýmýzý, anne ve babamýzdan ne gördüysek öyle hareket ettiðimizi” belirtiyor. “Aile ile ilgili bir kurumun olmadýðýný, dolayýsý ile anne ve baba olmayý kendi anne ve babalarýmýzdan öðrendiðimizi” söylüyor. Bunlarý yaparken de aynýsý gibi olmadýðýmýzý deðiþiklikler yaptýðýmýzý anlatýyor.
“Farklý iki insanýn tanýþarak arkadaþ olduðunu sonra evlenerek bir çatý altýna girdiðini bunun da birçok sorunlarý beraberinde getirebileceðini” söylüyor. Burada doðru eþi bulmanýn önemini dile getiriyor. Ýnsanýn önce kendini tanýmasý gerektiðini, sonra karþýdaki kiþiyi tanýmasý gerektiðinin önemini belirtiyor. Karþýdaki kiþiye maskesiz yaklaþýlmasý gerektiðini anlatýyor. “Kiþiyi tanýmak için önce onunla vakit geçiririz, konuþuruz, sonra çevresine sorarýz, ailesine bakarýz. Ailesini tanýmaya çalýþýrýz. Annesini sevmiyorum, babasýný sevmiyorum derseniz, peki, o kiþiyi nasýl seveceksiniz? O kiþi de genellikle annesi veya babasý gibi olacaktýr. O nedenle iyice tanýmak gereklidir.” diyor.
Aile içi þiddet ile ilgili sorumuza da kesinlikle “Þiddet hiçbir þekilde kabul edilebilecek bir þey deðildir” diye cevaplýyor. Þiddetin birçok türü olduðunu ama genellikle fiziksel þiddetin bilindiðini söylüyor. Özellikle kadýna uygulanan fiziksel þiddetin asla kabul edilmeyeceðinin altýný çiziyor.
Sohbetimizin son kýsmýnda boþanma konusunu ele alýyoruz. “Biz, evlilik, aile, iletiþim nedir bilmiyoruz. Kendi ailemizden gördüðümüz kadarýyla biliyoruz. O da yeterli olmuyor. Doðru bilgiyi almýyoruz. Yanlýþ bilgiler aldýðýmýz için birbirimizi kýrýyoruz. Bu da boþanmaya kadar gidiyor.” diyor.
“Mutsuzluðun aldatmaya bir eðilim olduðunu” belirtiyor. Uyumun olduðu yerde çatýþmanýn olmadýðýný söylüyor. Günümüzde sosyal medyanýn aldatmayý körüklediðini belirtiyor. Burada birçok kiþi ile iletiþim kurulduðunu, bunun da aldatmalara kadar gittiðini söylüyor. Ama bazen aldatmanýn olumlu bir dinamite sebep olacaðýný belirtiyor. “Aldatma, çoðu kez ayrýlýðý getirir. Aldatmanýn kadýný erkeði yok. Eþlerden biri kendini suçlu hissederse, ben, eþimi seviyorum derse, bu durum, bazen olumlu yöne sürükleyebilir. Kaybedeceði þeyler, daha az ise aldatmanýn evliliði olumlu yöne götürdüðünü de görebiliriz. Ama aldatan kiþinin de neler kaybedeceðini bilmesi gerekir. Çünkü bu iþin sonunda boþanma gerçekleþecektir.”
Sayýn Nihal Salman ile o kadar akýcý bir program yapýyoruz ki sürenin gelip geçtiðinin farkýna dahi varamýyoruz. 50 dakikalýk program 70 dakikayý buluyor. Yönetmenimiz de uyarmasa daha soracaðým o kadar çok soru var ki… Artýk onlarý da baþka bir programa saklýyoruz.
Sayýn Salman’ýn da yorulduðunu hissediyorum. Ama “Ýmamý bulmuþken nikâhý kýyalým” deriz ya iþte o cihetten ben de sorularýmý sordukça sordum. Sað olsunlar kendileri de býkmadan, usanmadan açýk yüreklilikle cevap verdiler.
Programa katýlým o kadar çok fazla oldu ki daha ilk günden izlenme sayýsý rekoru kýrdýk. Daha canlý yayýnda 2500 kiþiye ulaþtýk. Bu da Hafta içerisinde 6 binleri geçecek anlamýna geliyordu.
Gerçekten çok zevkli, çok eðitici, öðretici bir program oldu. Büyük bir keyifle sunduðum ender programlardan biri oldu.
Ýzleyicilerden oldukça olumlu tepkiler aldým. Hala da almaya devam ediyorum. Eðer bu programý izleyemediyseniz veya tekrar izlemek istiyorsanýz, facebook sayfasýndan Hakikat Gazetesi’ne gidip izleyebilirsiniz. Veya You Tube’den de izleyebilirsiniz.
Öncelikle davetimizi kabul edip programýmýza katýlan Sayýn Nihal Salman Haným’a sonsuz teþekkürlerimi sunuyorum. Sizlerin de bizi yalnýz býrakmayýp gösterdiðiniz ilgiden dolayý sizlere teþekkürlerimi sunuyorum.
Görüþmek üzere hoþçakalýn…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumsal olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sosyal Medyayý Amacýnda Kullanmak
Arap Ali Türküsü
Türksoy Tiyatro Toplantýsý

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Gün Olur Asra Bedel" Üzerine Bir Ýnceleme
Yozcularýn Kökeni ve Çangaza Köyü
Bir Þiir Emekçisi: Ýhsan Tevfik Kýrca
yaþar Kemal’in Ölüm Yýldönümü Münasebetiyle
Çeþitli Yönleriyle Prof. Dr. Erhan Arýklý
Öykü Tiyatro ve Sanat Üzerine
"48 Saat" Üzerine
Çakýrcalý Efe Üzerine
Benim Gözümden "Tutunamayanlar"
Âþýk Osman Akçay Ýle Tanýþtýk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.