..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan melek olsaydý dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Tarihsel Olaylar > Salih Zeki Çavdaroðlu




26 Haziran 2020
Osmanlýca’ Nýn Tüketiliþi Dilimizi Tarzanca’ Ya Çevirdi  
Salih Zeki Çavdaroðlu
Dil inkýlâbýnýn yanlýþlýðý...


:GGH:
Türkler olarak Ýslâmiyet’ i kabulümüzün baþlangýcý olan XI. Yüzyýl, ayný zaman da, kitleler halinde bir göç dönemimizdir. Batýya doðru baþlayan bu yoðun göç hareketlerinde, özellikle Anadolu’ ya yöneldiklerinde, güzergâhlarýndaki Ýran’ dan, önemli kültür etkileþimleri ile birlikte, dil konusunda da bayaðý bir alýþveriþleri olacaktý.

Osmanlý Türkçesi, 13. yüzyýldan itibaren þekillenmeye baþlar,
15. yüzyýlýn ortalarýnda Osmanlý Devleti’ nin coðrafî sýnýrlarýnýn alabildiðine geniþlemesi ve siyasî birliðin mükemmelliði, Türk topluluklarý arasýndakidil birliðinin saðlanmasýnda en önemli bir etken olacaktý. Bu yüzyýlda Türkçe, devletin resmî dili, ilim, kültür ve sanat dili özelliðini kazanacaktý.

17. Yüzyýlda,Osmanlý mûsýkîsi ile paralel bir þekilde mükemmelleþir ve 20. yüzyýlýn ilk çeyreðini de içine alarak, özellikle yazý dilinin vazgeçilmez formatý haline gelir.

Devlet nezdinde; Osmanlýca yazý dilinden rahatsýzlýk, daha, 20. yüzyýlýn baþlarýnda Ýttihat ve Terakkî’nin iktidarda olduðu yýllarda tartýþmaya açýlýr.

Daha 1905’ de “arý” Türkçeye yöneliþin yeni yeni görülmeye baþlandýðý bir dönemdir. O günlerde okul dergisi nitelikte bir dergilan “Çocuk Bahçesi” yayýn hayatýna baþlar. Dergi, bir süre sonra, Celal Sahir Ali Ulvî, Âkil Koyuncu vd. yazarlarýn katýlýmýyla Yeni Türkçecilik akýmýnýn en radikal savunucusu bir edebî dergi olacaktýr.
1908’den sonra, edebir dergiye dönüþecek olanak “Servet-i Fünun”,Halit Ziya Uþaklýgil ve Celal Sahir Erozan, yeniTürkçe hakkýnda ses getirecek yazýlara imza atacaklardýr.
Yayýn hayatýna, 1911 yýlýnda Selanik’te yayýmlanmaya baþlayan Genç Kalemler dergisi ile “Millî Edebiyat” akýmý ile Türkçe’ nin de tartýþýlmaya baþlanacaktýr.

Millî Edebiyat akýmýnýn mensuplarýnýniddialarýna göre; Divan Edebiyatý, Arap ve Fars edebiyatýnýn etkisi ortaya çýkýp geliþen taklidî, yapay bir edebiyattýr. Tanzimat sonrasýnda ortaya çýkan edebiyatlarý ise her þeyi Batýlý karakterdedir.
Daha sonra , yeni dil konusunu iþleyen, oldukça bol bir yayýn, Türk okurlarýnýn hizmetine sunulacaktýr.

Yine 1911 yýlýnda Türk Yurdu Cemiyeti’nce; “Türk Yurdu” dergisi, yayýn hayatýna baþlayacaktýr . Derginin toplamda, 20 yýllýk faal yayýn hayatý olacaktýr.
Bu derginin önemli yazarlarýndan olan Ziya Gökalp, Cumhuriyet’ in kuruluþu ile, yeni rejimin ideologu olarak ortaya koyacak bütün fikirleri gibi dil konusundada görüþlerini daha bu yýllarda ortaya koyacaktýr.
Ayrýca; Ömer Seyfeddin ve Ali Canip Yöntem de ayný dergide hararetli yazýlar yayýnlayacaklardý.
Meþrutiyet döneminde gündeme getirilen, Farsça ve Arapça kökenli kelimelerin dilden atýlarak, Türkçenin sâdeleþtrilmesi konusu, Cumhuriyetin kuruluþunun hemen ardýndan, diðer inkýlâplarda olduðu gibi, dilde de, Türk halkýnýn bu konudaki görüþ ve tercihinin alýnmasýna da lüzum görülmeden Türk Dili, tarihte eþi benzeri görülmeyen bir istilâ ve talânla birlikte, âdeta bir yýkým yaþayacaktý.
Atatürk’ün; “Bedenimin babasý Ali Rýza Efendi, hislerimin babasý Namýk Kemal, fikirlerimin babasý ise Ziya Gökalp'tir' dediði anlatýlagelir.
Bu sebeple Cumhuriyeti kurduktan sonra, Türk toplumu üzerinde uygulanacak olan siyasî, sosyal, kültür vd. reformlarda, önemli bir zaman dilimi içerisinde Ziya Gökalp’ in fikir ve görüþleri doðrultusunda uygulamalarda bulunacaktý.
Türkçe’ de yapýlmasý plânlanan deðiþikliliklerde müracaat edecekleri ilk ismin Ziya Gökalp olmasý kaçýnýlmazdý.
Türkiye’ nin hemen hemen bütün meseleleri üzerine yazdýðý onlarca kitabýn içerisinde, onun en bilinenkitabý “ Türkçülüðün Esaslarý”nda, Türkçe konusuna sayfalarca yer verilir.
Gökalp, dilimizde gerekli düzeltmelerin yapýlmasý için, dikkate alýnmasý gereken hususlarý sýralarken; Arapça ve Farsça bütün kelimelerin stýlmasý ile yerine mevcut olan, ya da türetilecek Türkçe kelimelerin kullanýlmasýný, konuþma dilinde halk edebiyatýndaki dilin, yazý dilinde ise, Ýstanbul lehçesindekadýn aksanýnýn temel alýnmasýný önermektedir ki; bunlar ülke gerçekleriyle baðdaþmayan, fevkâle ütopik tesbitlerdir.
Osmanlý’yla beraber Ýslâmiyet’ in mevcut uygulamasýndan da oldukça rahatsýzdýr Gökâlp.Bir dünya dini olan ve temelde Arapça ile anlatýlan ve ibadet edilen Ýslâmiyet’ ten de oldukça rahatsýzdýr.Bütün bu rahatsýzlýklarýný ve buna karþý ne yapýlmasý gerektiði konusunda kendisine söz hakkýný Cumhuriyet’ in ilân edilmesiyle bulur.Ayný sene kaleme alýp yayýnladýðý “TÜRKÇÜLÜÐÜN ESASLARI”yeni rejimin âdeta “âmentü”sü olur.
Bundan sonra Cumhuriyet’in Din, Dil,Hukuk,Eðitim v.d.devrimlerine esas teþkil eden fikirlerin ana ekseninde,bazen de bütün detaylarýnda Gökâlp’in etkisi açýk bir þekilde görülür.Lâiklik,Türkçe Kuran,Türkçe Ezan,Türkçe ibadet gibi kavramlara yüklediði anlamlar ile Mustafa Kemâl’in bu konulardaki görüþleri bire bir örtüþür.
Ziya Gökâlp Osmanlý ile ilgili analizlerinde , Türk toplumunun yeryüzündeki diðer akrabalarý ile farklýlýklarýný hiç göz önüne almamýþ,baþta dini,geleneksel deðerleri ve bulunduðu coðrafyaya hep at gözlüðü ile bakmýþ ve tabiî ki yanýlmýþtýr.
“…Gökâlp Türk harsý ile Osmanlý Medeniyeti’ ni birbirinden ayýrmaya çalýþýrken,Ýslâm dini ve Osmanlý Ýmparatorluðu’ nun,Türklüðün bünyesi,vicdan ve harsý(medeniyeti)üzerinde yaptýðý köklü deðiþmeleri unutmuþ görünür.Meselâ bir Yakut Türk’ ü ile Anadolu Türk’ü arasýndaki hars farkýný düþünmek lâzýmdýr.Gökâlp gerçi bu farký görmüþtür ama,Anadolu Türk’ünü öteki ‘soydaþ’larýndan ayýran sebepler arasýnda,kudretli,egemen bir Ýmparatorluðun etkilerini söylemek istememiþtir…”
Bu bilgiler ýþýðýnda Gökâlp’i :
“…Cumhuriyet’i yüceltmenin yolunun,Osmanlý’yý aþaðýlamaktan geçtiðine iman edercesine inananlarýn fikri önderi konumundaki isimlerimden biri…” olarak deðerlendirmemiz de herhaldeyanlýþ olmayacaktýr.


12 Temmuz 1932’ de Türk Dili Kurumu kurulur.Bu kurumun oluþumundan önce Osmanlýca’yý ortadan tamamen kaldýrmak amacýyla “teori”olarak hayal mahsulü düþünceler üretilir.Bu düþünceye göre dünyadaki bütün diller Türkçe’den üretilmiþ idi.
”…Hiçbir ülkenin eþine rastalamadýðý bir vandalizme inkýlab adý verilir.Dil inkýlabý.Bu aþýrý tasfiyecilik çýkmaza saplanýnca sahneye yeni bir nazariye çýkarýlýr:’Güneþ Dil Teorisi’.Bu dahiyâne buluþ intelijansiyanýn namusunu kurtarýr.Türkçe bütün dillerin anasý olduðuna göre özleþtirmeðe ne lüzum var…Ama bir kere ok yaydan fýrlamýþtýr.Ýntelijansiya ebedî þef’in ölümünden sonra büsbütün gemi azýya alýr.Dil Devrimi politikanýn emrindedir artýk.Ona dil uzatmak,devlete karþý koymaktýr.Aydýn’ýn tek hürriyeti vardýr :dili tahrip.Mektepler nesillerin hâfýzasýný neseb-i gayr-ý sahih ‘tilcik’lerle doldurur…
…Dil’de inkýlab olmaz.Ýhtiyar tarih,dünyanýn hiçbir ülkesinde böyle bir çýlgýnlýða þahit olmamýþtýr.Toplum geliþtikçe,dil de geliþir.Osmanlýca diye bir dil yoktur.Osmanlýca,Anadolu’ya yerleþen ve Ýslâmiyet’i benimseyen Türkler’in dilidir.Yani hâlis Türkçedir,Batý Türkçesi…””
Bütün bu inkýlâplar yapýlýrken tabiidir ki TBMM’nin oluru alýnýyordu.A

https://ferahnak.wordpress.com/2020/06/21/osmanlica-nin-tuketilisi-dilimizin-tarzanca-ya-cevirdi/?preview_id=585&preview_nonce=0e5977e2f4&preview=true



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn tarihsel olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mukaddes Kitabýmýz’daki Âyetler ile Tarihî Veriler Iþýðýnda: Türkiye’de Yahudicilik Hareketleri
Tarih Boyunca Türkçemiz’ E ‘sadeleþtirme’ Adýna Yapýlan Ýhanetler ve Bunun Sonuçlarý
1923’ Te Okullarda Türk Mûsýkîsi Öðretimi Yasaklanmýþtý!..
Türkiye’ Nin 'Batýlýlaþtýrýlma 'Projesi Kapsamýnda Radyo’ Nun Misyonu Neydi?
Ziya Gökalp
Türkiye" de "Müzik Inkýlâbý" Nýn Gerçekleþmemesini, "" Bunu Karþý Devrimciler Engelledi "" Tezi Bir Çaresizliðin Ýtirafýdýr
Ayasofya' Nýn Müze Olarak Kullanýlmasý Bir Mülkiyet Hakký Ýhlalidir
Türkiye’ de Yargý 27 Mayýs Darbesi Ýle Birlikte Bir Anda Guguk’ A Dönüþtü ve Meydana Gelen Hasar Bir Daha Asla Tam Anlamýyla Giderilemedi…
Ziya Gökalp’' In Musýki Ýnkýlâbý Günlerinde Kendinden Menkul Müzikologluðu
Sultanü'þ Þuara Necip Fazýl’a Dair Hatýrlayabildiklerimiz…

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yazdýklarý Ýle Yaþadýklarý Aykýrý Bir Sanat ve Edebiyat Adamý
Cumhuriyetimizin Kuruluþ Felsefesi
Türkiye’ Nin Önüne Konmuþ ‘batýlýlaþma’ Hedefinin Ne Kadar Yanlýþ Bir Hedef Olduðunu Artýk Anlamamýz Gerektiði Günlerdeyiz
Chp Ne Kadar Solcu Ya da Sosyal Demokrat; Daha Doðrusu Bu Ýddialarý Ne Kadar Doðru?
Emperyalist Dünyanýn Himayesindeki Piyanist Yine Sara Nöbetlerinde
Cinuçen Tanrýkorur
Türkiye’nin Siyaset Kroniði Piyanocusu Gene Hariçten Lied Okuyor!
27 Mayýs 1960 Darbesini Öncesi ve Sonrasýnda Sýcaðý Sýcaðýna Yaþamýþtýk
Münasebetsiz Muhtar Efendi
Ülke Olarak Yýllardýr Sosyal Þizofrenlerimizle Uðraþýyoruz…

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Vefatýnýn 67. Yýlýnda Ziya Osman Saba’ Yý Rahmetle Anýyoruz... [Þiir]
Ýki Bedene Tek Ruh [Þiir]
Adý Konulmamýþ Duygular [Þiir]
Aþk Bir Terennüm Ýse [Þiir]
Hayal Bazan Gerçeði Aþar [Þiir]
Sensizlik Beyitleri [Þiir]
Yaðmuru Beklerken [Þiir]
Her Þey Geçmiþte Kaldý [Þiir]
Vesvese [Þiir]
"" Mâzi Kalbimde Yaradýr "" [Þiir]


Salih Zeki Çavdaroðlu kimdir?

Otuz yýldan fazla bir süredir Geleneksel Türk Musýkisi eðitimi aldým. Üsküdar Musýki Cemiyeti' nde 20 yýl korist - solist olarak görev yaptým. Bu güz Türk Musýkisi üzerine makaleler yazýyorum. (bkz. www. musikidergisi. com)

Etkilendiði Yazarlar:
N.Fazýl , C.Meriç, B.Ayvazoðlu,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.