"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Bunlardan biri de; Türkiye’ de ne zaman ülke ve millet lehine büyük bir iş başarılsa; yıllardır Avrupa’ nın kucağında beslenen POLİFONİK çalgıcı; dağların ardından, efendileri adına açıyor ağzını, yumuyor gözünü… Tabii ki piyanist Fâzıl Say’ dan bahsediyorum. Bu gün de gazete haberlerine göz atarken; MÖSYÖ’ nün, Ayasofya’ nın yeniden camii statüsüne kavuşturulması karşısındaki, kustuğu öfkesini okudum. Majestelerinin çalgıcısı buyuruyor ki: “intikam’ mı alıyoruz? ‘Dünya mirası’, koruması, müze olarak kalması felsefi olarak doğru olandı” Yani biraz daha cesaret bulsa diyecek ki ; “ İstanbul’ un özellikle sur içi tarihi itibariyle tam bir Bizans mirası, orayı bütünüyle, tarihten silinmiş olsa bile, Bizans ile hiçbir ilgisi olmasa da en yakın Hıristiyan devlet olan Yunanistan’a özür dileyerek iadeten teslim edelim.” Kendisi çok bilmiş bir cahil ama, sığındığı, ekmek yediği, Avrupa’ dan, dünyanın “kültür mirası” olarak nasıl bir furya, talân, işgal, kıyım yaşamış bunları belli ki hiç öğrenmemiş. Sadece, her seferinde, Türkler olarak; bizim işgalci bir kavim olduğumuz anlatılmış bu devşirmeye. Ama biraz göz atalım; Piyanistin velinimeti, “ uygar” Avrupa, Dünya genelinde kültür değerlerini nasıl korumuş, bu hususta neler harcamış ve karşılığında kazançları ne olmuş, bir bakalım… Avrupa’ nın zulümlerle dolu karanlık tarihine uzaktan olsa bile, baktığımızda gördüklerimiz; hep işgal ve kıyım. Sonrasında, o beldelerin halklarını, tarihleri ve hayat tarzlarından bertaraf ederek, kendi dinlerinin ve geleneklerinin sâdık köleleri haline getirmek… Literatürde daha çok “ Emperyalizm” olarak dile getirilen sömürgeci Avrupa zihniyetinin 15. yüzyıldan başlayan ilk faaliyetlerinde , İspanya ve Portekiz’ in, başta Meksika olmak üzere Orta ve Güney Amerika’ da yaptığı ekonomi ve kültürde meydana getirdiği hasarlar, daha sonra Seylan, İran, Hindistan, Çin ve Malaya’ da devam edecektir. 17. ve 18. Yüzyılda İngiltere, Fransa ve Hollanda da, bu sömürge hareketlerine, Afrika, Karaibler ve Kuzey Amerika’ daki acımasız faaliyetleri ile katılacaklardır. Emperyalist güçler bütün bu faaliyetleri yaparken; Weber’ in, “protestan ahlâkı” tezinde öngördüğü bütün faktörleri de kullanmaktan geri durmayacaktı. Özellikle kâinat tarihinin belki de en kanlı olan devri olan 20. Yüzyılda Avrupa’ nın sömürgecilik ihtirası , mazlum milletlerin ekonomik ve sosyal değerleri ile birlikte kültür varlıklarını talân ettiğini görüyoruz. Ey Fazıl Say !.. Sen Türk devletine bu eleştirileri yaparken; Yunanistan’ da 1920’ lerden sonra, başta Selanik olmak üzere, Atina ve diğer şehirlerde, Osmanlı’dan bakiye camilerden kaç tanesini ayakta bıraktı , onu öğren diyeceğim ama, aynı familya mensuplarısınız, bunu benden daha iyi bildiğini tahmin ediyorum… Haddini bil; aklının ermediği işlere karışma, çalgını çalmaya bak mösyö… Salih Zeki Çavdaroğlu 12 Temmuz 2020 https://ferahnak.wordpress.com/2020/07/12/emperyalist-dunyanin-himayesindeki-piyanist-yine-sara-nobetlerinde/
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |