..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Başka dillerle ilgili hiçbir şey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir şey bilmiyorlar. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Tarihe Yön Verenler > Salih Zeki Çavdaroğlu




18 Ekim 2020
Cumhuriyet’ İn Ürettiği Bir Ütopya :  
Türk Tarih Tezi

Salih Zeki Çavdaroğlu


1930' larda tartışılan bir tezin incelemesi...


:AJDH:
Altı yüz senelik Osmanlı Devleti, yıkılmış, saltanat ve hilâfet kaldırılmış, yerine kurulan “Cumhuriyet” hükümeti daha kurulduğu günden itibaren , hedeflediği “ Garp Medeniyeti” istikametinde hızla önemli ve radikal kararlar almaya başlamıştır.
1923’ den 1930’lara kadar aralıksız devam eden bu zecrî “inkılâplar” ile Türk toplum hayatı, gelenekten koparılıp, giyim kuşam, alfabe, dil itibariyle tamamen Avrupa taklitçisi bir topluma dönüştürülmeye çalışılır.
Bütün bu “inkılâplar” yapılırken, Osmanlı’dan kalan ne varsa redd-i miras eden Cumhuriyet hükümeti, tarihi soy kütüğünü ne Selçuklular’a, ne Gazneliler’ e, ne Karahanlılar’a, ne de Oğuzlar’ a bağlamak niyet ve düşüncesindeydi; ”… Hristiyan Batı’ yla el ele veren şaşkın müstağribler(Batı hayranları), mezbuhâne (boğazlanırcasına) bir gayretle Osmanlı’ ya,İslâm’ a, tarihe saldırdılar. Hititler’ in, Sümerler’ in sahneye çıkarılışı sırf Osmanlı’ yı unutturmak içindi. Bu uğurda her vesile meşrû görüldü,her vesile ve her vâsıta…” 1
Böylelikle, sözüm ona Türk insanına yaklaşık olarak , on asırlık İslâm’ la hemhâl oluşunun bir kıymet-i harbiyesinin bulunmadığı, aksine mitolojik ağırlıklı bir toplum tarafı ağır basan Etiler ve Sümerler’ in aslî selefi olduğuna inandırmaya çalışılır.
     “…T.C.’ nin kuruluşunu tâkibeden yılları şöyle bir hatırlayalm: 1920’ li yılların ikinci yarısı, yeni rejimin oturtulmasına yönelik düzenlemelerin gerçekleştiği yıllardır. 1930’ lu yıllar ise, daha çok yeni düzenin düşünsel temellerinin oluşturulmaya çalışıldığı, başka bir deyişle, yeni Cumhuriyet’ in kimlik ve ideolojisinin temellendirilmeye çalışıldığı yıllar olarak değerlendirilebilir….” 2
     2-11 Temmuz 1932’de toplanan Birinci Tarih Kongresi’ nde alınan kararlardan dikkat çeken hususlara baktığımızda :
     “ -Türkler’ in Anadolu’ ya Orta Asya’ dan geldikleri,
      -Türkler’ in yeryüzünde gözüküşlerinin M.Ö. 9000, belki 12.000 ve belki de 20.000 yıl kadar önceye götürülebileceği,
     -Osmanlı’nın izlediği siyasî ve kültür politikaları sebebiyle, Türkler üzerinde olumsuz etkiler yaptığından; bu dönemin hiçbir şekilde soy kütüğü referansına dahil edilemeyeceği,” ne dair kararlar alındığını görüyoruz.
     Bu tezler çerçevesinde şair Faruk Nafiz Çamlıbel ” ÖZYURT” isimli manzum tiyatro eseri ile Türkiye’ de etkisi uzun yıllar sürecek olan bir “Orta Asya Edebiyatı”nı başlatır.
Daha sonra ismi “ Türk Tarih Kurumu” olacak olan “Türk Tarihi Merkez Heyeti” nin ilk hazırlayıp, 100 adet bastırdığı, 600 küsur sayfalık kitap olan “ Türk Tarihinin Ana Hatları” isimli yayında daha sonra “Türk Tarih Tezi” ismini alacak olan tez bütün detayları ile açıklanır.
     Ancak , Cumhuriyet dönemi resmi tarih görüşünün temellerinin atıldığı kongrede, bu teze en sert eleştiriyi ; Kurultay’a davet edilen tarihçiler arasında bulunan Prof. Dr. Zeki Velidi Togan (10 Aralık 1890-26 Temmuz 1970 )yapacaktır.
Zeki Velidi Bey’ in bu itirazları karşısında, Atatürk’ ün yakın çevresinde bulunan Reşit Galip, Şemsettin Günaltay vd. bazı kişiler kendisine yönelik ağır ithamlarda bulunurlar.
Kendisine yönelik bu linç kampanyası, -belki de sonradan yapılan tehditler- sonucunda İstanbul Üniversitesindeki tarih muallimliği görevinden istifa eder ve Avusturya’ya gider.
      Oradan da bu konuda Mustafa Kemal’ e bir mektup yazacaktır. Cumhurbaşkanlığı Arşivinde 01018843 numara ile kayıtlı bulunan bu mektup ile;
Kongrede sunduğu tebliği sebebiyle. kendisine isnat edilen; mehaz sahtekârlığı, vatan hainliği ve Avrupa ilim çevreleri nezinde milli tarih sahasındaki faaliyetlere karşı propagandada bulunduğu suçlamalarına cevap verir ve bu konuda kendisini kimlerin ve ne maksatla suçlayıp karaladıklarının sebeplerini ayrıntılı bir şekilde açıklayarak, kendisine yapılan suçlamaların doğru olmadığını gerekçeli bir şekilde anlatır.
Kongredeki bu düşüncenin uzantısındaki en dikkat çekici konularından birisi de “kranyometri” olarak bilinen kafatası ölçümleridir. Bir yerde üstün ırk tezine hizmet edecek şekilde Türkiye’de 1931 senesinde Anadolu’daki toplam 64.000 kafatası üzerinde ölçümler ve değerlendirmeler yapılır.
      Benzeri bir uygulamada 1936 senesinde Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Afet İnan’ın emriyle, Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF) Antropoloji bölümünde Profesör Şevket Aziz Kansu başkanlığında bir heyet tarafından Mimar Sinan’ın mezarı açılarak kafatası ölçülür. Amaçlanan husus, Sinan’ın Türk olup olmadığını incelemektir. Ancak Koca Sinan’in kafatası incelendikten sonra tekrar kabrine konmaz.
      Kafatasçı heyet bunca yaptığı araştırmalar sonucunda Türk ırkının kafatasının brakifesal, Avrupa ve Afrika ırklarının ise dolikosefal olduğuna karar verir. Ancak bunun tabii ki dünya bilim literatüründe yeri yoktur. Devlet olarak sadece bizim hüsnü kuruntumuzdur.
Netice itibariyle; sırf Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerini yok saymak üstüne kurgulanan bu tez , zaten bilim çevrelerinde pek itibar görmeyip, kısa bir süre sonra gündemden düşecektir.
Bu sözde Tez’ in, gerçek dışı bir ütopik senaryo olduğunu anlamak için de zaten öyle tarihçi akademisyen olmamıza lüzum olmayıp; aklı başında bir okur-yazar olmak yeter de artar idi…

Salih Zeki Çavdaroğlu
18 Ekim 2020

D İP NOTLAR :

1 Cemil MERİÇ, ” Mağaradakiler”, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 1978, s.5
2 Yücel BULUT, ”Türkiyenin Çağdaş Tarihine İlişkin Bazı Gözlemler”, Divan İlmî Araştırmalar Dergisi, 2005-2, sayı:19, s.29

https://ferahnak.wordpress.com/2020/10/18/cumhuriyet-in-urettigi-bir-utopya-turk-tarih-tezi/



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tarihe yön verenler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mukaddes Kitabımız’daki Âyetler ile Tarihî Veriler Işığında: Türkiye’de Yahudicilik Hareketleri
Osmanlı Düşmanlığı Cumhuriyet Hükümetine Osmanlı Arşiv Belgelerini Dahi Hurda Kağıt Değerinden Sattırmıştı
Evliya Çelebi" Nin "" Seyahatnâme "" Sindeki Musıkî Bilgileri
Roger Garaudy Dalya Demeye Bir Kala Hak’ka Yürüdü…
Hz. Ömer' İn İslâm Devleti' Ni Kurumsallaştırırken İslam Toprak Hukukuna Getirdiği Hüküm ve Yenilikler

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Cumhuriyet' İn Radikal 'İnkilâpları '' Sürecinde Tarihi Musikimiz de Payını Almıştı
Necip Fâzıl" da "Peygamber" Aşkı….
2. Adam İsmet İnönü' Nün Müzik ile İlişkisi
Bir ‘uç Beyi’ : Münir Nureddin Bey
Endülüs İslam Devleti Medeniyeti İçinde Elbette Musıki de Vardı
Yazılışının 600. Yılında Süleyman Çelebi" Nin "" Mevlîd" İ
1930’ Lu Yıllarda Musıkimize Yönelik Tasfiye ve Ayar Sonrası Aralanan Kapı İle Tanışıp Dost Olduğumuz Arap Musıkisi ve Arap Filmleri Maceramız
Ezan Bundan Tam 70 Sene Önce Tekrar ‘rab’ Ça Okunmaya Başlanmıştı.
‘ 2. Adam ‘ İsmet İnönü’ Nün Cumhurbaşkanlığı Döneminde Kültür, Sanat ve Musıki
Türk Musıkisi' Nin Okullarda Öğretim ve Radyolarda Yayın Yasakları Sonrasında Arap Filmlerindeki Müziklerin Müziğimizin Arabeskleşmesine Etkileri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Vefatının 67. Yılında Ziya Osman Saba’ Yı Rahmetle Anıyoruz... [Şiir]
İki Bedene Tek Ruh [Şiir]
Adı Konulmamış Duygular [Şiir]
Aşk Bir Terennüm İse [Şiir]
Hayal Bazan Gerçeği Aşar [Şiir]
Sensizlik Beyitleri [Şiir]
Yağmuru Beklerken [Şiir]
Her Şey Geçmişte Kaldı [Şiir]
Vesvese [Şiir]
"" Mâzi Kalbimde Yaradır "" [Şiir]


Salih Zeki Çavdaroğlu kimdir?

Otuz yıldan fazla bir süredir Geleneksel Türk Musıkisi eğitimi aldım. Üsküdar Musıki Cemiyeti' nde 20 yıl korist - solist olarak görev yaptım. Bu güz Türk Musıkisi üzerine makaleler yazıyorum. (bkz. www. musikidergisi. com)

Etkilendiği Yazarlar:
N.Fazıl , C.Meriç, B.Ayvazoğlu,


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.