Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
Bizler neden başkalarının hayatlarına müdahale etmeye gereksinim duyuyoruz? Yapmaktan vazgeçmediğimiz bir şey var. Yanımızda yer alanların yaşantıları hakkında kendimizi hak sahibi olarak görmek. İçinde sürüklenmekte olduğumuz bu hatalar yüzünden neleri kaybedeceğimizi düşünme zahmetinde bulunmuyoruz. Hayatımızda birçok insan yer almaktadır. Ama bu demek değildir ki biz bu insanların yaşantısına istediğimiz şekilde müdahale edebiliriz. Hayatımıza dahil etmiş olduğumuz insanların, vermekte oldukları kararlarına bizim saygı duymamız gerektiği yaşamın en önemli gerçeğidir. Bu vazgeçilmez gerçeğin göz ardı edilmesi halinde, etrafımızda bulunan insanları kaybetmek bizim için hiç de zor olmayacaktır. Onun içinde diyorum ki hiçbir şahsın hayatına müdahale etmenin doğruluğu düşüncesi ile hareket etmek, haksız olduğumuzun göstergesidir. Dünyamızda yer verdiğimiz insanların hayatlarına müdahale etmenin yanlış olduğu benim sizlerle paylaşmak istediğim düşüncemdir. Onların karşısında haksız duruma düşmemenin tek yolu da kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri muhataplarımıza da yapmamaktan geçmektedir. Yürümek istediğimiz yolun kapatılmasında etki yaratmamız halinde, önümüzde parlamakta olan ışığın bir daha yanmamak üzere sönmesi aşikardır. Yolumuzu aydınlatan güneş önünü kapatan bir bulut halini almadığımız taktirde her daim bize rehber olmaya devam edecektir. Bilinmelidir ki kayıplarımızı tekrar kazanmamız için beklemekte olduğumuz en büyük faydayı sağlayacaktır. Bu örnekleri neden verdiğime gelince de insanların hayatlarına olur olmaz her yerde müdahil olmanın, bize hiçbir şey kazandırmayacağını anlatmak istediğimdir. Sizlerle paylaşmakta olduğum fikirlerimde samimiyetsizliğe hiçbir şekilde yer bulunmamaktadır. Tıpkı güneşin bize rehber olup yolumuzu bulmamızda fayda sağlamış olduğu gibi benimde sizlere fikirlerimle yol göstermek üzerime düşen önemli bir görev olmaktadır. Sizlerden her daim şu ricada bulunuyorum: Hayatınızda yer bulan muhataplarınızın yaşantılarına müdahale etmenin kendinize verilmiş bir hak olduğu fikrinden uzak durun. Çünkü bahsetmiş olduğum insanlar, zaten ihtiyaçları olduğu anda gelip sizlerin kapınızı çalıp sizlerden yardım istemekten çekinmeyeceklerdir. Ama sizler onlara fırsat vermez yardım isteklerini geri çevirmeyi tercih ederseniz bilin ki sizlerden bir an evvel nasıl kurtulabileceklerini planlayarak hareket edeceklerdir. Ben, şahsen karşımda benden yardım bekleyenleri geri çevirmek yerine, onları yürümekte olduğu yolda desteklemeyi tercih ederim. Bana karşımdaki muhataplarım tarafından verilen büyük fırsatı nasıl değerlendirebilirim, düşüncesi ile hareket ederim. Kapımı çalan insanların hayatlarına müdahalede bulunmak yerine onlara en güzel fikirlerimi sunar, deneyim kazanmaları için çaba gösteririm. Hayatımızda yapmamız lazım gelen bir tek şey var. Hiçbir şekilde başkalarının hayatlarına müdahale etmeye gereksinim duymadan kendi yolumuzu çizmektir. Saygı, yaşamakta olduğumuz hayatın en değerli yapı taşlarından bir tanesidir. Bir inşaatın temelleri sağlam atılmadığında bina yerle bir oluyor, saygısızlık da insan hayatının yok olmasında en büyük sebeptir. Hayatımızda yer bulan muhataplarımızın kararlarına saygı duymamamız halinde, bizimde başkalarından saygı beklememizin yersiz olduğu bilinmelidir. Bizler hem elim titremesin hem ayranım dökülmesin düşüncesi ile hareket eder, saygısızlığı elimizden bırakmazsak bizimde aynı saygıyı görmemize imkan bulunmamaktadır. Ben her daim şunu söylemekten çekinmiyorum, hayatımızda yer bulan şahısların yaşantılarına müdahale etmemiz yersiz bir düşüncedir. Bu fikrimi neden idrak ettiğime gelince de yolumuzu bulmamızda en büyük rehber olan güneşin önünde kara bir bulut olmamamız gerektiğini göstermek istememdir. Anlatmak istediğim saygısızlığa meydan vermenin bizleri telafisi mümkün olmayan kayıplara uğratacağıdır. Bizi biz yapan saygıyı hiçbir zaman elden bırakmadan yolumuzda yürümeye devam edelim. Kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri hayatımızda yer verdiğimiz muhataplarımıza yapmayı düşünmeyelim. Fikirlerimizle karşımızdaki şahısların bilgilenerek yollarının aydınlanmasında büyük bir etken olmaktan çekinmeyelim. Karanlığa itmek yerine rehber olup fikirlerimizle ışığın geldiği yolu gösterelim Yaşantılarına müdahil olup başka hayatlarda olumsuz etkiler bırakmayalım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |