..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gerilim > Ömer Faruk Hüsmüllü




16 Nisan 2021
Bir Ölünün Günlüğü - 6  
Ömer Faruk Hüsmüllü
İhbar ediyorum: Vuslat, aşkın katilidir. Gönül gözümle gördüm, kesin delillere sahibim.


:AJFB:

     Güneşin batmasına yakın pansiyona döndü, tabii yürüyerek. Bu küçük kasabada binebileceği bir vasıta ne gezer. Çok yorulmuştu, bir an önce yatmak istiyordu, yatar yatmaz da uyuyacağını sanıyordu. Öyle olmadı.
     Günlüğü okumak ona ölümü, mezarlıklar ise ölüleri hatırlatıyordu. Ölmüş tanıdıklarını, akrabalarını gözünün önüne getirdi, onlarla ilgili hatırında kalan hatıraları bir kere daha yaşadı. Kafası allak bullak olmuştu, tek bir konuda odaklanamıyor, zihni oradan oraya atlama yapıyordu.      Ruhunun geçmişteki dingin halini özlemle andı. Nasıl anmasın? Hele bu yaşa gelinceye kadar yaşadıkları karşısında, o geçmişteki dinginlik ona sihirli bir dünya gibi geliyordu. Mukadderatındaki yani yazgısındaki garabetten, şimdi nasıl kurtulabilirdi? Bir yol, bir yöntem bulmalıydı.


     Boğucu bir gece vaktiydi. Vücudunun her tarafı yapış yapış. Alel acele giysilerini çıkarıp duşa girdi, suyun hışırtısı hoşuna gitti, tabii verdiği serinlik de. Yıkandıktan sonra kurulanırken hıçkıra hıçkıra ağladı sebepsiz yere. Üzücü bir olay olmamıştı, geçmişe ait üzücü bir anı da aklına gelmemişti, öyleyse bu hıçkırıklar neden? Yoksa doktor gibi o da mı delirecekti?
     Ağlamak iyi geldi, rahatlamıştı, göz kapakları kapandı ve uyudu.
● ● ●
     BİR ÖLÜNÜN GÜNLÜĞÜ
19 Ağustos
     Doktor, Gül'ü sık sık ziyaret ediyormuş. Bu gidişler sadece cinsel dürtülerini tatmin etmek için değilmiş; onun yanındayken huzur buluyor, mutlu oluyormuş. Saatlerce kalmak istese de işi buna engel oluyormuş. Gidişleri önce haftada birken sonra haftada üçe-dörde çıkmış.
21 Ağustos
     Çılgınca bir düşünce dolanıp duruyormuş kafasının içinde. Feleğin çemberinden geçmiş bu adam, daha çocukken yerinde duramaz, hiçbir şey yapmasa duvarları tırnaklarıyla kazırmış. Kısacası hiperaktif bir çocukmuş, bir şeylerle meşgul edilmeliymiş, yoksa kontrol edilebilmesi çok zor hatta imkansızmış. Gül'ü içinde bulunduğu bu hayattan çekip almak istiyormuş. Gerekirse onunla evlenebilirmiş. Gül'e bu düşüncesini açıp birlikte yaşamayı teklif edince “Hayır” cevabı almış.
27 Ağustos
     Dünyada yaşarken zaman, bana dedi ki:
     -Aptal şey, beni harcadığını sanıyorsun; oysa tam tersi: Ben seni harcıyorum. Çünk ben hep vardım ve hep var olacağım. Ya sen?
28 Ağustos
     İhbar ediyorum: Vuslat, aşkın katilidir. Gönül gözümle gördüm, kesin delillere sahibim.     
3 Eylül
     Gül, doktora neden hayır demişti? Çünkü korkuyormuş. Daha önce işi bırakmak isteyen iki arkadaşı bunu canlarıyla ödemişler. Kötü yola düşürdükleri kadınları satan üçlü çete, diğerlerine kötü örnek olur diye bu yolu seçmiş. Yoksa onun da doktora karşı bir eğilimi varmış. Bu adamlar, sadece ona değil, doktora da zarar verebilirlermiş.
     Doktor onun hayır demesine rağmen umudunu hiç yitirmemiş ve her gittiğinde teklifini yinelemiş.
4 Eylül
     Hiçbir insan kendi de değildir, “tek bir insan” da değildir. Her insan, diğer insanlardan farklı farklı özellikler almış “çoklu” bir insandır. O nedenle aynı kişi hem kıskanç hem cömerttir, hem merhametli hem gaddardır, hem iyi hem kötüdür, hem.... Yani bir adam hem Sokrat hem de onun idam fermanını imzalayan yargıç olabilir.
     Bu sözler belleğine tabancadan fırlayan bir kurşun gibi gömüldü kaldı.
● ● ●
Devam edecek...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gerilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Ölünün Günlüğü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüğü - 7
Bir Ölünün Günlüğü - 3
Bir Ölünün Günlüğü - 4
Bir Ölünün Günlüğü - 5
Bir Ölünün Günlüğü - 2

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Küçücük Hikâyeler - 2
Deliden Mektup Var
Acayip Bir Hikaye
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Küçük Hikâyeler - 1
Senin Hikayen
Prostat
Dilsiz Fahişe - 8 (Son)
Hırsız Kim?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.