..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Güzellik her yerde karşılaşılan bir konuktur. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Tarihsel Olaylar > Osman AKTAŞ




29 Ağustos 2021
Akif'e Dönüşmek mi Akif'i Dönüştürmek mi  
Osman AKTAŞ
"Âkif'in Mısır dönüşü hasta yatağında verdiği mülakatları sağlıklı bulmak ne kadar doğru? Mısır'a kaçış gerekçesi belli. Kelleyi zor kurtardı. Oradayken de takip altındaydı. Böyleyken, memleketinde ölebilmek için ülkeye zorlukla dönebiliyor. Bütün sağlık sistemi çökmüş birisinin bir gazetede gündeme getirilen sözleri kime ne kazanç veya değer sağlar?" diyor biri. Kimin söylediğinin önemi yok. Bu bir zihniyet meselesi...


:FEF:
"Âkif'in Mısır dönüşü hasta yatağında verdiği mülakatları sağlıklı bulmak ne kadar doğru? Mısır'a kaçış gerekçesi belli. Kelleyi zor kurtardı. Oradayken de takip altındaydı. Böyleyken, memleketinde ölebilmek için ülkeye zorlukla dönebiliyor. Bütün sağlık sistemi çökmüş birisinin bir gazetede gündeme getirilen sözleri kime ne kazanç veya değer sağlar?" diyor biri. Kimin söylediğinin önemi yok. Bu bir zihniyet meselesi...

Kur'an Allah'ın vahyiydi. İndi, ama bunu bir adam çıkıp, Allah bana şunları söyledi, ben de size söylüyorum demeye benziyor. Zihniyetin neye yönelikse, o doğrultuda nefsini tatmin edici kararlar alıyorsun. Akif'i Abdülhamid'i eleştirdiği için sağlığında görüşlerini benimsemeyen varlıklar, hastalığında mı görüşlerini benimseyecekler...

Kafasında hata yaratmak olan birisinin bulamayacağı şey yoktur. Zaten dert de hata bulmak değil, hata yaratmak... Maksat kendi nefsini tatmin ya da birileriyle görüş birliği sağlamak. Bu suni bir felsefi tartışma yaratmaktan başka bir şey değildir.

Cumhuriyet düşmanı bir zihniyet ancak Teğmen Kubilayları katlettirir. "Vurun Kahpeye" adlı romandaki "Aliye" gibi vatanseverleri öldürtür. "İngilizler ve Yunanlar bize Ankara'dakilerden daha fazla dosttur" diyen vaizleri sevindirir ve şımartır.

Eminim Akif, kendi düşünceleri üzerinden yapılan bu cumhuriyet düşmanlığı tartışmalarını duysaydı, ona hastalığından daha çok bu düşünceler acı verirdi.

Bakın ben daha ileri benzer bir fitneyi aktarayım. Peygamber efendimiz hastalığı sırasımda yakınında Hz. Ömer var ve ona fısıltıyla bir şeyler söylüyor. Sonra diğerleri Ömer'e peygamberin ne söylediğini soruyorlar. Ömer de, mealen "Hasta kişinin söyledikleri tutarlı değildir" diyerek konuyu kapatıyor.

Ne peygamber hasta yatağında saçmalamış, ne de Akif hasta yatağında saçmalıyor. Bir röportaj ya da mülakat verecek kadar aklı başında olan biri hasta bile olsa, bu hasta beyinlerden daha sağlıklı düşündüğünden eminim.

Bu zihniyet mensupları Akif'in akıl sağlığı yerine kendi akıl sağlıklarını gözden geçirmeliler.

Benim derdim tartışmak filan değil. Benim derdim bir gerçeği vurgulamak. Âşık Veysel zaten bu tür kişilere gerekli cevabı veriyor.

"İnan sana değil kastım
Cahille sohbeti kestim"

Cevat hocam, bu saçma sapan düşüncelere itibar etmeyeceğine kaniyim. Sanırım, Akif hakkında yozlaşmış iftiralara bir örnek vermişsin. Ama ahuya et, aslana ot yediremezsiniz. Onlar içlerindeki karanlık manzarayı seyretmeye devam edecekler.

Kaan Emiroğlu "Cevat Akkanat⁩ mülakat değil, özel bir mektup. (Mithat Cemal Kuntay'a yazdığı) Ancak mülakat olsaydı dahi, Âkif ülkesine dönmek için olsa bile kişiliğinden taviz verecek biri değil. İnanmadığı hiçbir şeyi söyletemeyecekleri cinsten bir aydın. Ayrıca mektup gazetede değil, Muhittin Nalbantoğlu'nun kitabında yayımlanıyor. Bence Afganistan'ın içler acısı hâlini gören insanlar için tam da bu mektubu paylaşma vakti. Habertürk spikeri Mehmet Âkif Ersoy Afganistan'daki durumu gördükten sonra cumhuriyeti olmayan insanların ne hâle düştüğünü en yakın yerden görüp dile getirdi . İstiklal Marşı Şairi Mehmet Âkif de benzer bir tecrübeyi Mısır'da yaşadı. Bu paylaşımı yapmanın bundan daha iyi bir zamanı olamazdı." diye gerektiği gibi açıklayıp, örneklendiriyor.

İşi sarpa sardırmanın anlamı yok. Osmanlı ne kadar temizdi ve Osmanlı subayı olarak yetişen Mustafa Kemal de peygamber değildi. O da sonuçta bir Osmanlı... Mustafa Kemal Atatürk'ü eleştirenler, önce Osmanlıların tarih boyunca yaşantılarını duygusallıktan kurtulmuş olarak eleştirmeli, sonra Mustafa Kemal Atatürk'e yönelmeliler.

Sütçü İmam Ali Hoca "Her kim ki Mustafa Kemal Paşa ve Kuva-yı Milliye aleyhinde fetva verip düşmanlık yapar, bilin ki onların damarlarında kâfir kanı akar" diyor.

Akif'in kelle kurtarmak için Mısır'a gittiği de yok. Akif düşünceleri yüzü den asılacağını bilseydi, asılır, yine de gitmezdi. Onun gidişi bir gönül kırıklığı ve duygusallıktan ibaretti.

29 Ağustos 21
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tarihsel olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eylül Cinayetleri ve Çanakçılar
Mağdurluk Bilançosu

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
10 Kasım
Sefiller ve Sefilliğe Kefiller
İslam ve Rejim
Millet Olmak İçin Toplumsal Değerler
İrade ve Kudret
Çağın Ütopyası
Kanlı Temmuz
Bu Vatan
Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim
Vicdansız Medya Cahil Toplum

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.