Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Kibir;güçlünün zayıfı ezmekten zevk aldığı, zenginin fakire tepeden baktığı dünyayı, yaşanılabilmesi imkansız bir hale getiren bir duygu yoğunluğundan ibarettir. Lazım gelen tek bir şeyin şu olduğu inancı hayatın göz önünde olan tek gerçeğidir. İnsanların bahsetmekte olduğum duygu yoğunluğundan kurtulabilmesi için kendileri ile kazanmaları gereken çetin bir mücadeleye girmeleridir. Güçlünün zayıf insanların karşısında burada benim sözüm geçer düşüncesini terk etmeleri için sabit fikirlilikle vedalaşmaları gerekir. Dünyayı zenginin fakiri küçültme çabasına girmediği bir şekilde yaşanılabilir hale getirebilmenin uğraşı verilmelidir. Kibrin, insanların elinden vicdani duygularını alıp içinde taşımakta olduğu kalplerini soğuk bir taş parçası haline getirdiği aşikar. Aramızda yaşanmakta olan iletişim kopukluğunun sebeplerinden bir tanesi olduğu görülmektedir. Kibrin insan hayatının bahar yaşamayan güz gülü misali yapraklarına veda etmesinde rolü olduğu unutulmamalıdır. Aklımızdan çıkardığımız takdirde yapılan yanlışların ardı arkası kesilmeyecektir bu gerçeğinde her daim farkında olmamız lazım gelmektedir. İnsanoğlu yanlış yapmaz diye bir kaide yoktur; fakat aynı yanlışa tekrar tekrar düşmesinde de kalbinin en önemli yerine koymuş olduğu kibir çok büyük paya sahiptir. Telafisi mümkün olmayan hatalara düşmenin yolunun da kibirden geçtiğinden hiç şüphe duyulmamalıdır. Bizler vazgeçersek her şeyimizden oluruz, fikri ile içimizden söküp çıkarmaktan korktuğumuz kibrimiz yüzünden içine düştüğümüz hatalarımızı bir türlü görmek istemiyoruz. Halbuki esaretine girmiş olduğumuz sabit fikirden kendimizi bir kurtarabilsek, geç olmadan yapmakta olduğumuz yanlışlarımızdan kurtuluşumuz çok kolay olacaktır. Kibrinden kendisini kurtaramayan insanların hayatın zorlukları ile savaşanları görmezden gelmeleri de ayrı bir hadsizliktir. Aslında bu hadsiz davranışlara sahip olanlar ne oldum değil ne olacağım düşüncesini hiçbir şekilde akıllarından çıkarmamalıdır. Kendilerini kaptırdıkları kibir onların yükte hafif pahada ağır kayıplara uğramasına mal olacaktır. Nacizane fikrim şudur:Dost kolay kaybedilir ;ama kolay dost bulunmaz. Eğer dostsuz kalmak istemiyorsak kibri bir an evvel hayatımızdan atmalı, karşımızda bize kucak açan insanlara karşı davranışlarımızı düzenli bir hale getirmeliyiz. Sevgi ile çağlayan gönül ırmaklarını, bizleri içine alan çamur deryasına çevirmemek için insana insan olduğunu unutturan hayatı tepeden görme huyumuzla vedalaşmanın yolunu bulmalıyız. Kendimizi kibir yüzünden girmiş olduğumuz karanlıktan çıkaramazsak bir ömür yalnızlığa mahkum kalacağımız göz önündedir. Sözünü etmiş olduğum mahkumiyetin içinde bir o yana bir bu yana bocalamamak için kibrin bizi eline alıp oyuncak etmesine müsaade etmemeliyiz. Evet değerli okurlarım yazımı küçük bir örneklendirme ile sonlandırmak istiyorum. Umuyorum bu küçük örneklendirme yapılan büyük hatalardan önemli dersler çıkarmamıza vesile olur. Mevlana CelaleddinRumi’ye sormuşlar: O kadar okuyup yazarsın ne bilirsin? Mevlana Celaleddin Rumi akıllardan çıkmayacak insanlara ömür boyu ders olacak bir cevap vermiştir:Haddimi bilirim. Şunu hiçbir zaman unutmayın kibir hiçbir zaman kazandırmaz aksine hayatımızda elde edemeyeceğimiz kadar büyük öneme sahip kayıplar olur. Değerli okurlarım mevlana’nın da söylemiş olduğu gibi haddinizi bilin eğer haddinizi bilmezseniz küçümseyerek baktığınız insanlar karşısında gün gelir bir pul kadar değeriniz kalmaz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |