..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Zaman dostluğu güçlendirir, aşkı zayıflatır. -La Bruyere
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Hüseyin İbiş




25 Kasım 2021
Görev Aşkı Yolumuzu Aydınlatsın  
Hüseyin İbiş
hayata karşı verilmekte olan mücadelelerde kayba uğramamak için sonuna kadar yürümemizi gerektiren sonunu başarılı bir şekilde bitirmemiz icap eden engebeli bir yoldur.


:FDI:
GÖREV AŞKI YOLUMUZU AYDINLATSIN
Elimin yettiğince, dilimin döndüğünce siz değerli okurlarım için kaleme
almakta olduğum bu yazımda görevi tanımlamanın gayreti içerisinde
olacağım.
Hayata karşı verilmekte olan mücadelelerde kayba uğramamak için
sonuna kadar yürümemizi gerektiren, sonunu başarılı bir şekilde
bitirmemiz icap eden engebeli bir yoldur.
İçinde barınmakta olduğumuz yaşama karşı büyüklerimiz tarafından bize
verilen çok değerli vazifeler yer almaktadır.
Bize düşen tek şey üzerimize vazife edilen bu işleri noksansız yerine
getirmek sonra da emaneti bizden sonrakilere teslim ederek bizden daha
iyi bir şekilde vazifelerini yerine getirmelerini tembihlemekten
ibarettir.
Yüksekten uçmayı marifet sayan bazı kendini beğenmiş şahıslar, hayatta
hep aynı şeyleri yapmaya mecbur olan insanları monoton yaşamakla
suçlamayı pek ala iyi bilirler.
Fakat akıl etmedikleri bir şey var: yaşamak, o sorumsuz yaşayanların
lüzumsuz yere harcadıkları paraya benzemiyordu.
Uçarı manasız yaşanacak bir dakikaları bırakın dakikayı saniyeleri bile yoktu.
Hayatın zorluklarına karşı zamanla yarışan her anının değerli
olduğunun farkına varan kişilerdi,boşu boşuna yaşadığına kanaat
getirilen insanlar.
Düşünmezler ki bu insanlar neden böyle yaşamak zorunda, akılları
fikirleri ona göre çalışıyor.
Dudak bükerek boş yaşadıklarını ima ederek karşılarında muhatap
aldıkları kimselerle lüzumsuz yere vakit geçirdiklerine dair fikirler
kafalarında yer alır.
Serseriliği marifet olarak gören bazı hayırsız kişiler, ellerinde işi
ile meşgul olanlardan pek hoşnut görünmediklerini bir şekilde belli
ederler.
Ama bilmezler ki işine dört elle sarılanların ayakta durmak zorunda
olduklarını hatta geçindirmekle mükellef oldukları bir aileye
sahiptirler.
Kendilerine hayatın serserilikten ibaret olmadığını yaşamları boyunca
bir çok zorlukla karşılaşacaklarını anlatmak isteyen muhataplarını
çok bilmişlikle suçlamak, serseriliği elden bırakmak istemeyenlere daha
kolay geliyor.
Eğer muhatap oldukları kimselerin fikirlerini benimsemek için adım
atmış olsalar bu onlar için kendi fikirlerine saygısızlık anlamına
gelir.
Nasıl bizler serseriliği boş yaşamak olarak görüyorsak bu hayatı
benimseyenlerin de bizlerin yaşamakta olduğumuz hayata anlamsız
baktıkları aşikar.
Bu iki tercih arasında dağlar kadar fark olduğunu gören ve boş vakit
harcamanın bizim için önemli bir kayıp olduğu gözden kaçırılmaması
lazım gelen tek gerçektir,bu da zihinlerin bir köşesinde yer etmelidir.
Elbette hayatı monoton yaşamanın doğru olduğunu söylemiyorum.
Çalışmak hatta etrafımıza bu yönde örnek olmanın bize verilmiş bir
vazife olduğu kanaatindeyim.
Farklı alanlarda fikirler üreterek, kendimizi geliştirebileceğimiz
konulara el uzatarak uğraşlar vermemiz, zamanın tek yönlü akmadığına
dair bir göstergedir.
Yeter ki elimizdeki en değerli hazinemiz olan vaktimizin değerini
bilelim, bir tek saniyemizin boşa akıp gitmemesi için çaba gösterelim.
Yaşamın renkli bir hal alabilmesi için kendimizden sonraki
nesillerin de faydalanabileceği önemli kazanımlar elde edilmelidir.
Monotonluğun elinden kurtulmanın yolu bizi biz yapabilecek fikirlere
imza atılmasından geçer, bu gerçek de unutulmamalıdır.
Bizler aldığımız görevleri yerine getirmez, diğer şahıslar gibi amaçsız
yaşama yönelirsek hayatımızı inşa etmek için uğraşlar verenlerin bu
güne kadar yaptıkları hiçbir anlam ifade etmeyecektir.
Karanlıklardan aydınlığa yol almamız için kendi geleceklerini heba
eden büyüklerimize ödemesi mümkün olmayan ama onlara karşı ödememiz
gereken bir borcumuz olduğu bir an olsun akıllardan çıkarılmamalıdır.
Bahsetmiş olduğum bu borcu ödemenin yolunun da üzerimize düşen
sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmekten geçtiği beyinlerin bir
köşesinde bulundurulmalıdır.
İsteyen bizleri suçlamaya devam etsin ,aldığımız görevleri bir tamam
yerine getirip büyüklerimizin bize bıraktıklarına eklemeler yaparak
kendimizden sonraki nesillere daha iyi bir yaşam bırakmanın uğraşını
vermekten vazgeçilmemelidir.
Emanete hıyanet etmemiz ,çocuklarımıza kötü örnek olacağımıza işarettir.
Bunun için de emanet bize nasıl hıyanete uğramadan verildi ise bizim de
üzerine yapmış olduğumuz kazanımlarla küçüklerimize öyle teslim etmek
hayatımızın tek ve vazgeçilmez koşulu olmalıdır.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kim Olduğunuzu Unutmayın
Asaleti Gösteriş Olarak Görmeyin
Hayatınız Çelişkilerden İbaret Olmasın
Rotanızı Öfkeniz Çizmesin
Emanete Hıyanet Etmeyin
Maneviyattan Yoksun Kalmayın
Yanlışlarımız Yürüdüğümüz Yolda Rehberimiz Olmasın
Kendinizle Yüzleşmekten Kaçmayın
Engellere Yenilmeyelim
İmtihanlarımız Başarısızlıkla Sonuçlanmasın

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kalplerinizi Hoşgörüsüzlüğe Mahkum Etmeyin
İradenizin Prangalanmasına Müsade Etmeyin
Kalplerde Kirlilik Yer Bulmasın
Dostum Diyenlere Sırt Çevirmeyin
Pişmanlık Rüzgarında Savrulmayın
Haklı Mücadelemizde Kayıplarımız Olmasın
Sözlerinizin Ağırlığı Altında Ezilmeyin
Kalplerinizi Nefret Rüzgarına Bırakmayın
Hayatımızda Geç Kalmışlıklar Yaşanmasın
Sadakatiniz Daim Olsun

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sönmeyen Bir Işık Yak [Şiir]
Hayatımda Umutsuzluklar Son Bulsun [Şiir]
Yaşamımda Haklı Mücadelem [Şiir]
Dostum de Sahip Çık [Şiir]
İnsan Hayatı Şiirlere Mısradır [Şiir]
Bütün Güzellikler Senin Olsun [Şiir]
Boş Ver Üzülme [Şiir]
Yüreğinde Menfaatin Yeri Olmasın [Şiir]
Meydan Verme [Şiir]
Vatanım Uğrunda Ölmek İçin Hazırlandığım [Şiir]


Hüseyin İbiş kimdir?

Kalp gözü açık bir şairim

Etkilendiği Yazarlar:
Yavuz Bahadıroğlu,Ahmet Günbay Yıldız,Cengiz Aytmatov,Mehmet Rauf...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.