"Bana ev hikayesinden söz açmayın. Artık benim oraya gideceğim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Bakmak ve görmek, bu iki kavramı birbirinden şu şekilde ayırt etmemiz mümkündür: Bakmak, etrafımızdakilerin nasıl bir biçimde olduğunu anlayabilmek için yaptığımız ;fakat farkına varamadığımız uçsuz bucaksız bir boşluğu meydana getiren olumsuz bir işlevdir. Görmek ise hayatımızda yer alan bütün olayları en küçük ayrıntısına kadar incelediğimiz, bu ayrıştırmanın sonunda önümüze çıkan olumsuzlukları elememize yardımcı olduğu düşünülen elektir. Hayatımızda büyük etkiye sahip bu iki kavram arasında yer bulan ince bir çizginin var olduğu da unutulmamalıdır. Sözünü ettiğim çizgi ,insana kullanması gerektiği yerde kullanabilmesi için lütfedilmiş olan akıldan ibarettir. İnsanoğluna verilen akıl gerektiği yerde kullanılmayıp mantıksız düşüncelerin hayat bulmasına sebep olursa kuşkusuz etrafımızda görenler değil, gördüğünü sanan bakar körler yer alacaktır. Bizler için büyük önem arz eden bu iki kavram arasındaki farkı anlayamamamız halinde gece ile gündüzü birbirinden ayırt etmemiz imkansızlaşır. Karanlıkla aydınlığı ayırt edebilmek, hayatımızda büyük boşluklara yer vermemek için bakmakla görmek arasındaki fark iyi bilinmelidir. Etrafına bakıp da gördüğüne inanan şahısların aslında hiçbir şey görmedikleri aşikar. Yaşamlarını karanlığa çeviren bayat fikirlerin, beyinleri olumsuz bir şekilde meşgul ettiğini inkar etmek, yapılan en büyük yanlış olur. Fakat birçok şahsın bu hataya düştüğüne şahit oluyoruz. Demek değildir ki; hiçbir yanlışlığın dönüşü olmaz. Yapılan hatanın erken farkına varılması halinde mutlaka dönüşü vardır. Egoist fikirlerle aklımızın karışmasına müsaade edersek dönülmesi mümkün görünmeyen hatalar hayatımızda yer bulacaktır. İnsanoğlunu ağına düşüren cehaletin, bakar körlüğün en önemli sebebi olduğu akıllardan çıkarılmaması gereken bir bilgidir. Geçirdiğimiz her anı, işimize geleni görmekle israf ettiğimiz takdirde yaşamımız boyunca güzelliklerin hasretini çekeceğimiz hakikat, göz önünde bulundurulmalıdır. Manasız bakmaya devam eder, görüyoruz iddiasından vazgeçmezsek bize kesilen faturanın ağırlığını taşıyamaz, cehalet adlı çürük binanın enkazı altında kalırız. Eğer bu yıkıntının altında ezilmek istemiyorsak etrafımızda yaşananlara sadece bakan değil görüp sorunlara çözüm arayanlardan olmamız icap etmektedir. Çevremize faydalı insanlardan olmak istiyorsak yapmamızı gerektiren tek bir şey var: Bakar körlüğü hayatımızın başköşesinde tutmak yerine, kurtulmak için icap eden çabanın gösterilmesi lazım gelmektedir. Yolumuzu karartacağını bildiğimiz bakar körlüğün esaretinden kurtulamamak, dünyamızın beklediği bahar mevsimine hasret kalacağının göstergesidir. Bizler sadece kendimizi düşünerek hareket eder, bencilce davranışların sahibi olursak etrafımıza boş, karanlık gözlerle bakanlardan oluruz. Fakat bencillikten feragat etmemiz halinde yaşamımızda meydana gelen gerçekleri görenlerden olacağımız akıllarda bulundurulmalıdır. Egoist fikirlerimizi kafamızdan çıkarmak, çevremizde yer alan kimselere yapacağımız en büyük iyilik olacaktır. Şunu da gözden kaçırmamak bizim üzerimize düşen en önemli görevlerden bir tanesi olmalıdır: Cehalet adı verilen perdenin, bizim ve çevremizde yaşayan şahısların önüne çekilerek hayatları karanlığa çevirmesine engel olunmalıdır; yoksa insanoğlu bakmakla görmek arasındaki farkı hiçbir zaman hiçbir şekilde kavrayamayacaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |