..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karþýsýnda zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Hakan Yozcu




19 Mayýs 2022
Öykü Tiyatro ve Sanat Üzerine  
Hakan Yozcu
Hakan Yozcu ile Öykü, tiyatro, sanat üzerine bir söyleþi


:GBI:


SORU:1 Klasik bir soru ile baþlayalým. Sizin aðzýnýzdan Hakan Yozcu kimdir?
1964 yýlýnda Osmaniye’nin ilçesi Kadirli’de doðmuþum. Ýlkokula önce burada baþladým. 1976 yýlýnda ailemin Kýbrýs’a göçmen olarak gelmesiyle Kýbrýs’a yerleþtim. Burada Güvercinlik Ýlkokulu’na giderek ilköðrenimimi tamamladým.
1977 yýlýnda Namýk Kemal Lisesi’ne yazýldým. Okul tiyatrosunda 3 yýl baþrolde oynadým. 1983 yýlýnda bu okuldan mezun oldum.
1984 yýlýnda Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü’ne girdim. Burada da Bölüm Tiyatrosu’nda tiyatro oyunlarý çýkardým. Oyunculuk ve yönetmenlik yaptým. 1988 yýlýnda bu okuldan mezun oldum.
1990 yýlýnda öðretmenliðe baþladým. Çeþitli okullarda Türk Dili Ve Edebiyatý öðretmenliði yaptým.
Öðretmenlik yýllarýmda birçok defa tiyatro oyunlarý çýkardým. O zamanlar Milli Eðitim Bakanlýðý tarafýndan düzenlenen Okullar arasý Tiyatro Yarýþmalarýnda yönettiðim oyunlar birincilik ödülü aldý.
2007 yýlýnda Namýk Kemal Lisesi’nde kendi yazýp yönettiðim “Sevgili Amcam” isimli oyunla Ýstanbul’daki “2. Genç Oyuncular Tiyatro Festivali’ne” katýlarak KKTC’yi en iyi þekilde temsil ettik. Ayný oyunu Edirne Anadolu Lisesi’nin daveti üzerine Edirne’de de sahneledik.
Ýki yýl KTOEÖS’ de Denetleme Kurulu’nda görev aldým.
Güvercinlik Ýdman Yurdu Spor Kulübü’nde yýllarca baþkanlýk görevinde bulundum.
Daha sonra KKTC Göçmenler Derneði Baþkanlýðýný yaptým.
Gazimaðusa Çanakkale Spor Kulübü’nün Yönetim Kurulunda 2008 yýlýnda görev yaptým.
Ýki kez milletvekilliði seçimlerinde aday oldum. 2009 Temmuz ayýnda ise Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Müdürlüðü’ne atandým.
KKTC Ulusal Gazetelerinden “Güneþ” ve “Yenivolkan” “Haberal Kýbrýslý” “Haberdar” ve “Hakikat” gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þimdi de ara ara edebiyat sitelerinde yazmaya devam ediyorum. Ýz Edebiyat ve Edebiyat Defteri sitelerinde yazýlarýmý yayýnlýyorum. Facebookta Türkçe, Þiir ve Edebiyat Sayfasýnda yazýlarým çýkýyor Þiir Seli sayfasýnda þiirlerimi yayýnlýyorum. Bunun yanýnda 2 yýl www.kktcguncel.com, www.cukurovaguncel.com, www.haberyurt.com, www.cukurovapostasi , www.cetinozbey.com gibi sitelerde birçok yazýlarým ve makalelerim yayýnlandý. www.tiyatrom.com, www.trakyaguncel.com sitelerinde de yazýlarým yayýnlandý. Hakikat TV’de 2 yýl kadar program yapýmcýlýðý yaptým. Kültür ve sanat üzerine canlý yayýn olarak “Hakan Yozcu ile KKTC Güncel” adlý bir program yaptým.
Evli ve 2 çocuk babasýyým.

SORU: 2 KKTC’de öykücülüðünüz iyice biliniyor. Kitaplarýnýz ve ödülleriniz var. Eserleriniz ve ödülleriniz konusunda bilgi verir misiniz?
“Güzel Bir Dünya” “Mesele Baþka” “Gecenin Karanlýðýnda Üþümek” adlý 3 ayrý öykü kitabým bulunmaktadýr. Bunun yanýnda “Folklorcunun Bir Günü” adlý eserim Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Tiyatro Eserleri arasýnda yayýnlandý. “Sevgili Amcam” adlý eserim TÜRKSOY tarafýndan kuruluþunu 20. Yýlý nedeniyle hazýrlanan Türksoy Almanak kitabýnda yayýnlandý. Bu kitapta 12 Türk Devletinden 12 Tiyatro eseri yer aldý. Benim de Sevgili Amcam adlý oyunum yer aldý. Bunun yaný sýra “Rum Mezalimi”, “Baba-Oðul”, “Ormanda” “Düðünümüze Buyurun Dostlar”, “Acil Servis Maðusa” ve “Sevgisiz Sevgi” adlý tiyatro eserlerim bulunmaktadýr.
2006 Nisan-Mayýs aylarýnda Kýbrýs Edebiyatçýlar Birliði ve KIBATEK Vakfý tarafýndan Ortaklaþa Düzenlenen Mapolar Öykü Yarýþmasýnda “Emanet” adlý öykü ile üçüncülük derecesi aldým.
2008 Aðustosunda TMT’nin 50. kuruluþ yýldönümü nedeniyle Mücahitler Derneði’nin düzenlediði öykü yarýþmasýnda “Son Dua” adlý eserim ikincilik ödülü aldý.
“Sevgili Amcam” adlý oyunum 1990 yýlýnda KKTC Milli Eðitim Bakanlýðýnýn düzenlediði Ortaokullar arasý Tiyatro Yarýþmasýnda birincilik ödülü aldý. Yine bu oyun, Ýzmir’de Konak Anadolu Lisesi tarafýndan oynandý ve Türkiye üçüncülüðü ödülünü aldý. “Folklorcunun Bir Günü” adlý oyunum 1992’de Özgürlük Ortaokulu tarafýndan Milli Eðitim Bakanlýðý Tiyatro yarýþmasýnda en iyi ödüle layýk görüldü. Yine bu oyunum Atatürk Üniversitesi ve Hatay Samandað Lisesi tarafýndan oynandý.
“Ormanda” adlý çocuk oyunum Türkiye’de birçok yerde oynandý. Sakarya 75 yýl ortaokulu, Bitlis Belediyesi bu oyunla Uluslararasý Karadeniz Tiyatro çocuk Oyunlarý Festivaline katýldý. Geçen Yýl da bu oyunu Ýskenderun Belediye Tiyatrosu oynadý.
Öðretmenlik yýllarýmda çeþitli okullarda yazýp yönettiðim oyunlar Okullar arasý Tiyatro yarýþmalarýnda birincilikler aldý.

SORU: 3 Yazmaya ve üretmeye nasýl baþladýnýz? Öykülerinizde ne anlatýrsýnýz? Örnek aldýðýnýz yazar var mý?
Aslýnda lise ve üniversite yýllarýnda küçük küçük karalamalarým oluyordu. Ama öyle çok iddialý deðildim. Üniversiteden rahmetli hocam, Prof. Dr Muhan Bali kompozisyon derslerinde yazýlarýmý beðenmiþ ve beni odasýna çaðýrmýþtý. “Yazýlarýn akýcý. Kendine has bir üslup yakalarsan ilerde iyi bir yazar olursun. Yazmaya devam et. Ne olursa olsun býrakma” demiþti. Onun bu sözleri benim için rehber oldu. O gündür bu gündür yazmaya çalýþtým.
Ýnsanýn günlük hayatý yazý yazmaya büyük bir kaynaktýr. Ben, yazmak için hiç zorlanmadým. Aslýnda yazmak çok kolay bir iþ deðil. Hele köþe yazarlarý için bu daha da zor. Çünkü her gün yeni konular, deðiþik malzemeler bulmak zorundasýnýz. Her konuya eðilmek zorundasýnýz. Her gün ayný þeyleri yazarsanýz okuyucuyu býktýrýrsýnýz. Tekdüzelikten kurtulamazsýnýz. Bu nedenle her konuda bilgi sahibi olmak ve her konuda bir þeyler yazmak zorundasýnýz. Bu da okuyucunun hoþuna gider.
Okuyucunun sizi bilgili görmesi onu etkiler. Deðiþik konularý ele almanýz ona heyecan ve zevk verir. Her gün sizi büyük bir heyecanla bekler. “Acaba bu gün ne yazdý? Hangi konuya eðildi?” diye merak eder. Baþka arkadaþlarýyla yazýnýzý tartýþýr. Bu da okuyucu sayýnýzý artýrýr.
Ýnsanlarýn iþ yerlerinde, evlerinde, parklarda sizin yazýnýzý okuyup onun üzerinde tartýþmasý ve bugün þunlara deðinmiþ demesi sizi mutlu eder.

Ben, yazýya öykü ile baþladým. Ýnsan, düþünen bir varlýktýr. Diðer canlýlardan ayrýlan en önemli yaný budur. Ýnsanýn düþünce alaný, ufku geniþtir. Sýnýrsýzdýr. Ýçindeki duygular, bir çalkantý halindedir. Bunlar bir þekilde dýþa akseder. Çünkü içerde duramaz. Dýþarý çýkmak için can atarlar. Týpký denizin dalgalarla kýyýlarý dövmesi gibi. Özgürlüklerine kavuþabilmek için adeta çýldýrýrlar.
Edebi eserlerin ortak amacý okuyucuya zevk vermek, onu eðlendirmek ve ona bilgi vermektir. Yazar, kendi dilini ustalýkla kullanarak duygu ve düþüncelerine hayat verir. Etrafýndaki olaylar onun için bir kaynaktýr.
Yazarýn çok iyi bir gözlemci olmasý gerekir. O, madalyonun öbür tarafýný görebilmelidir. Farklý gözle bakýp, farklý hissedebilmesi gerekir. Herkesin gördüðünü görmek ve anlatmak okuyucuya heyecan vermez. Farklý söylemler ve ilginç anlatýmlar daha çok dikkat çeker.
Yazmak için öncelikle bir birikimin olmasý gerekir. Gerekli birikim olmazsa baþarý olmaz. Yazarýn bu birikimi önceden elde etmesi gerekir. Bana göre birikim üç þekilde elde edilir. Okuyarak, dinleyerek ve görerek.
Bu üç özelliði baþaran ve dilini de kusursuz kullanan bir yazarýn baþarýlý olmamasý için hiçbir neden yoktur.
Ben, öykülerimde genellikle çevremdeki kiþilerden etkilenerek yazdým. Gördüklerim, dinlediklerim ve okuduklarým bende bir birikim yaptý. Olaylarý zincir halkalarý gibi düzenli bir þekilde arka arkaya getirerek bu iþi baþarmaya çalýþtým.
Farkýndaysanýz birikimin üzerinde çok duruyorum. Birikim olmazsa olmaz. Hani elinize boþ bir bardak alýrsýnýz. Ýçi boþtur. Size bir þey vermez. Fakat içine su doldurursunuz damla damla. Biraz sonra bardaðýn içinde su birikir. Son damla da düþünce bardaktan su dýþarý taþar. Ýþte yazmak da buna benzer.
Etrafýmýzdaki olaylar benim için bitmez tükenmez bir kaynaktýr. Ýnsanlara bakmak yeterli oluyor. Çünkü her insanýn bir macerasý var. Her insanýn bir hikâyesi var. Onlarý dinlemek, onlarý anlamak ve görmek yetiyor. Geriye sadece dili kullanmak kalýyor. Dilinizi de ustalýkla kullanýyorsanýz iyi bir öykücü olabilirsiniz.
Ben neden öyküyü seçtim? Sýkýþýk bir yapýsý olan öyküler daha etkili oluyor. Bunlarýn okunmasýna ayrýlan zaman da daha az oluyor. Bir romaný elinize aldýðýnýzda günlerce sürebiliyor. Okuyucu bundan korkabilir. Zaten toplum olarak okumayý nedense pek sevmiyoruz. Bu doðru deðil. Okumak gerekiyor. Ne olursa olsun okumadan vazgeçmemek gerekir.
Öykülerin okunmasý daha az zaman almaktadýr. Okuyucu okumaktan býktýðý zaman veya yorulduðu zaman, bir-iki öykü sonra býrakabiliyor. Parça bölünmemiþ oluyor. Üstelik böyle kýsa kýsa okumalar her gün yapýlýrsa bunun insana okuma alýþkanlýðý kazandýracaðýna da inanýyorum.
Ben, önce usta yazarlarý taklit etmekle iþe baþladým. Bu, bana hocamýn nasihati idi. Ben de uyguladým. Daha ziyade Ömer Seyfettin, Sait Faik Abasýyanýk, Refik Halit Karay, Tarýk Buðra, Yaþar Kemal, Tarýk Dursun K. gibi yazarlarý okudum. Onlarýn hikâyelerine benzer yazýlar yazmaya çalýþtým. Tabii onlar sadece alýþtýrma ve uygulama çalýþmalarýydý.
Ýnsan zamanla kendi üslubunu buluyor. Kendi yazý þeklini yaratýyor. Farkýnda dahi olmadan bir çizgi yakalýyorsunuz. Geriye baktýðýnýzda önceki yazdýklarýnýza gülüyorsunuz. O yazýlanlar, basit ve çocukça geliyor. “Bunlarý ben mi yazdým?” demekten kendinizi alamýyorsunuz.

Öykülerimde daha ziyade yaþanmýþ olaylarý anlattým. Etrafýmdaki insanlarýn baþýndan geçenleri veya kendi yaþadýðým olaylarý dile getirdim. Bunu yaparken de sade dil kullanmaya, halkýn konuþtuðu dili kullanmaya özen gösterdim.
Hayatta insanýn baþýndan o kadar çok olay geçiyor ki bunlarý yazmakla, anlatmakla bitiremezsiniz. Çünkü yaþam insan için bir mücadeledir. Ýnsanýn yaþamý hep ileriye dönüktür. Her geçen gün de yeni olaylarý beraberinde getirmektedir. Ýnsanýn yolu zor ve güçlü bir yoldur. Çetin bir kavgadýr.
Daha sonra tiyatro eserleri yazmaya baþladým. Çünkü bu alanda KKTC’de gerçekten bir eksiklik var. Oyun yazarý sayýlacak kadar az. Neredeyse hiç yok. Birkaç ismi geçmiyor.
Özellikle okullarda oyun bulma sýkýntýsý çekiliyor. Ben öðretmenliðimde bu konuda çok sýkýntý çektim. Çözümü de “Kendin yaz kendin oynat” þeklinde buldum. Bu da beni oyun yazarlýðýna itti. Geriye dönüp baktýðýmda 7 tane tiyatro oyunumun olduðunu gördüm. Bunlardan “Sevgili Amcam” isimli oyunum ülkemizin birçok okulunda oynandý. Ýzleyenler oyunu çok beðendi. Kahkahalara boðuldular.

SORU: 4 Kýbrýs Türk Edebiyatýný nasýl buluyorsunuz? Etkilendiðiniz ya da beðendiðiniz Kýbrýslý yazar var mý?
Kýbrýs Türk Edebiyatý bana göre artýk kimliðini bulmuþtur. Yüzyýllardýr adada yaþayan Kýbrýs Türkü duygularýný, düþüncelerini en iyi þekilde dile getirmiþtir. Özellikle þiir alanýnda bu daha da ön plana çýkmýþtýr. Bu gün Kýbrýs’ta o kadar çok þiire ve þaire rastlýyorsunuz ki adeta bir þiir edebiyatý oluþmuþ diyebiliriz.
Tabii bunun yanýnda Kýbrýslý Türkler, edebiyatýn, sanatýn her alanýnda kendilerini göstermiþlerdir. Osmanlý döneminden günümüze kadar Kýbrýs’ta birçok yazar yetiþmiþ ve eserlerini yaratmýþlardýr. Öykü, roman, tiyatro ve diðer tüm alanlarda Kýbrýs sanatçýsý kendi gücünü ortaya koymuþtur. Güzel ve zevkli edebi eserler yazýlmýþtýr. Yýllarca bunlarýn birikimiyle de bir Kýbrýs Türk Edebiyatý oluþmuþtur. Bunu hiç kimse inkâr edemez. Çünkü ürün ortadýr ve bir gerçektir.
Özellikle günümüzde artýk öykü ve roman alanýnda da ilerleme saðlanmýþtýr. Ben özellikle Sayýn Ýsmail Bozkurt’un yazdýðý romanlarý çok beðeniyorum. Özellikle “Bir Gün Belki” adlý romaný beni çok etkiledi. Bu eseri üzerinde uzun bir inceleme yazýsý hazýrladým. Bu yazýyý çeþitli dergilerde ve gazetelerde yayýnladým.
Yine Sabahattin Ýsmail’in, Ali Nesim’in eserlerini çok beðeniyorum. Öykülerini zevkle okuyorum. Bunlarýn dýþýnda Mehmet Kansu, Mustafa Gökçeoðlu, Bener Hakký Hakeri, Nevzat Yalçýn, Gülgun Serdar, Özden Selenge, Bekir Kara, Filiz Naldöven, Fatma Akilhoca, Zafer Þirinyýldýzý… gibi isimler Kýbrýs Türk Edebiyatýnda beðendiðim, takdir ettiðim ve eserlerini zevkle okuduðum sanatçýlardýr diyebilirim.
SORU: 5 Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrosu Müdürlüðü yaptýnýz. O dönemden söz edelim. Neler yaptýnýz? Kýbrýs Türk Tiyatrosu hakkýnda neler söyleyebilirsiniz?
Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý’nýn temeli 1963 yýllarýnda atýlmýþtýr. Kurucusu Üner Ulutuð konservatuardan mezun olduktan sonra “Ýlk Sahne”yi kurmuþ, Büyük Usta Kemal Tunç ve o zamanlar öðretmen olan Hilmi Özen ile birlikte Devlet Tiyatrolarý’nýn geliþmesi, büyümesi için çaba harcamýþlardýr. Yokluklar içinde sanat yapmýþlar ve seyircilerin karþýsýna her þartlarda çýkabilmeyi baþarmýþlardýr. Devlet Tiyatrolarý varlýðýný zor þartlar altýnda sürdürerek bu güne kadar gelmiþtir.


Yaklaþýk 20 yýl önce talihsiz bir kaza sonucu yanan Devlet Tiyatrolarý salonu maalesef hala daha yapýlamamýþtýr. Bu da bizleri derinden üzmektedir.
Salonu olmayan Devlet Tiyatrolarý sanatçýlarý, göçmen kuþlarý misali gibi nerede salon bulursa oraya koþmuþ, orada çalýþmýþ ve oyunlarýný orada sahnelemiþlerdir. Daha ziyade Atatürk Kültür Merkezi kullanýlmýþ. Bu sene bakým ve onarýma alýnan AKM yerine YDÜ salonlarý tahsis edilmiþ ve oyunlar orada oynanmýþtýr. YDÜ, salonlarýný Devlet Tiyatrolarýna açarak bu sene bizleri büyük bir sýkýntýdan kurtarmýþtýr.
Devlet Tiyatrolarý her türlü zorluða ve yokluða raðmen oyunlarýný oynamaya devam ediyor. Her sene en az 3 oyun ile seyircilerin karþýsýna çýkýyor.
Kýbrýs Devlet Tiyatrolarý kurulduðundan bu yana yüzlerce baþarýlý oyuna imza atmýþtýr. Atmaya da devam etmektedir.
Benim müdürlüðüm dönemimde ilk önce Amerikalý yazar Neil Simon’un yazýp Ýslam Bahçe’nin yönettiði “Aykýrý Ýkili” adlý komedi oyunu ile perdelerimizi açtýk. Oyun, çok beðenildi. KKTC genelinde turneye çýktýk.
Ýkinci oyunumuz çocuklar içindi. Minik izleyicilerimizi asla unutmadýk. Zerrin Akdenizli ve Funda Özþener’in birlikte yazdýðý, Özlem Özkaram’ýn yönettiði “Oyuncaktaki Sýr” adlý oyunumuzla adadaki tüm ilkokul öðrencilerine “Merhaba” dedik. Oyunlarýmýzý onlara ücretsiz sahneledik. Bunun yaný sýra bir de çocuk gazetesi hazýrlayarak herkese ücretsiz daðýttýk.
Son oyunumuz Turgay Nar’ýn yazýp, Zerrin Akdenizli’nin yönettiði “Þehrazat’ýn Oyunu” isimli oyunumuzdu. Bu oyun da diðer oyunlar gibi çok beðenildi. Lefkoþa’da sahnelendiði süre içinde hep kapalý giþe oynadý.
Bu oyun ile Ankara’da yapýlan Uluslararasý Tiyatro Festivaline katýldýk. Oyunumuz Ankara’da büyük ilgi gördü. Ankara basýnýnda eleþtirmenler tarafýndan taktirle karþýlandý. Hakkýmýzda övücü yazýlar yazýldý.
O sene, sezonu iki ödülle kapattýk. Lions Tiyatro Ödülleri olarak bilinen ve Ýstanbul’da verilen ödüllerden iki ödül aldýk. KKTC’ye ilk defa o sene bu ödüller verildi.
“Aykýrý Ýkili” Oyundaki rolüyle Özlem Özkaram “En Ýyi Kadýn Oyuncu”, “Þehrazat’ýn Oyunu” ile de sanatçýmýz Hüseyin Özinal “En Ýyi Sahne Tasarýmý” ödülünü kazandýlar. Bu da bizleri çok mutlu etti. Doðru yolda olduðumuzu ve iyi iþler yaptýðýmýzý gösterdi.

SORU: 6 Sizce özgün bir Kýbrýs Türk Tiyatrosu’ndan söz edilebilir mi? Kýbrýs Türk Tiyatrosu’ndaki kurumlaþma yeterli midir? Deðilse eksik olan nedir?

Tiyatro, insaný, insana insanla anlatan en etkili sanat dallarýndan biridir. Hayat olaylarýný sahnede canlandýrma sanatýdýr. Görseldir. Görsel olduðu için izleyici üzerinde çok daha etkili olmaktadýr. Eðitici ve öðreticidir. Eðlendiricidir. Vatan Þairimiz Namýk Kemal, tiyatro türü için: “En faydalý eðlence biçimidir” demiþtir.

Tiyatro türü Kýbrýs Türkü tarafýndan çok sevilmektedir. Hiçbir dönemde tiyatrodan vazgeçilmemiþtir. En zor þartlar altýnda dahi tiyatro yapýlmýþtýr.
Daha Osmanlý döneminde Maðusa limanýnda ambardan bozma salonlarda tiyatro oynanmýþtýr. Özellikle Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda Kýbrýs Türkü, çeþitli dernekler tarafýndan tiyatro oyunlarý oynayarak gelir elde etmiþler ve bu geliri Anavatan Türkiye’ye yardým olarak göndermiþlerdir.
Yine en karýþýk dönemlerde Kýbrýs Türkü tiyatro yapmýþ, halka moral depolamýþ, yol göstermiþ, rehberlik etmiþ, milli birlik ve beraberliði saðlamýþtýr.
Kýbrýs Türk Tiyatrosu önceleri geleneksel tiyatroya ilgi duymuþtur. Ortaoyunlarý, gölge oyunlarý ve sonradan Anadolu’dan gelen Meddahlýk gibi gösteri oyunlarý ile tiyatronun ilk temelleri Kýbrýs’ta atýlmýþtýr.
Batýlý anlamda ilk tiyatro 1890’lý yýllarda görülmüþtür. Bilgilere göre Kýbrýs’ta yazýlan ilk oyunun Ahmet Tevfik’in 1895 yýlýnda yazdýðý “Hicran-ý Ebedi” oyunudur. Kýbrýs’ta sahnelenen ilk oyun ise Namýk Kemal’in “Vatan Yahut Silistre” adlý piyesidir. Bu oyun, 1908 yýlýnýn Ocak ayýnda Maðusa ambarlarýnda oynanýr.
1920’li yýllardan sonra Kýbrýs’ta tiyatronun canlandýðý ve eserlerin artýk bol miktarda yazýldýðý görülür.
1963’ ten sonra iki toplum arasýnda yaþanan huzursuzluklar tiyatro oyunlarýna da yansýr. Konular hep bu olaylara kayar. Bu yýllarda tiyatro halkýn milli bilincini artýrmak, daha da geliþtirmek, insanlarýn direnme güçlerini canlý tutmak, birlik ve beraberliði saðlamak için bir araç olarak kullanýlmýþtýr. Ve bu dönemlerde tiyatro Kýbrýs’ta çok daha ilgi görmüþ ve sevilmiþtir.
74’ten sonra da tiyatroya ülkemizde oldukça önem verilmiþtir. Devlet Tiyatrolarý varlýðýný sürdürmüþtür. Bunun yaný sýra Lefkoþa Belediye Tiyatrosu kurulmuþtur. Bu iki kurum profesyonel olarak çalýþmalarýný sürdürmüþlerdir.
Daha sonra Güzelyurt Bölgesi’nde GÜSAD, Girne Bölgesinde GÝBETSU, Lefkoþa’da Andaç, Gazimaðusa’da Maðusa Sanat Tiyatrosu gibi ekipler kurulmuþtur. Kendi imkânlarýnca varlýklarýný sürdürmeye devam etmektedirler.
Amatör olarak çalýþmalarýný sürdüren ve fakat imkânsýzlýklar içinde yüzen küçük çapta tiyatrolarýmýz da vardýr. Ýskele’de Sami Yakar yönetiminde faaliyet göstermiþ ve fakat sonradan faaliyetlerine son vermiþ kýsa adý ÝSDER olan Ýskele Sanat Derneði bunlardan biridir. Bu gün Sami Yakar yönetiminde Ýskele Belediyesi Tiyatrosu adý atýnda faaliyetlerine devam etmektedir.
Daha önceleri Maraþ Emek Tiyatrosu, Çaðdaþ Tiyatrosu faaliyetlerde bulunmuþ ama onlar da zamanla imkânsýzlýklar nedeniyle yok olup gitmiþlerdir.
Maðusa’da Komedi Tiyatrosu, Zalihe Susuzlu Tiyatrosu, Ýlke Susuzlu tiyatrosu, Beyarmudu Belediyesi Halk Tiyatrosu gibi ekipler direnmeye devam ediyorlar. Ýnadýna tiyatro yapmayý sürdürüyorlar. Ve hayli de ilgi görüyorlar. Girne’de Gibetsu, Çatalköy Belediyesi Su Tiyatrosu, Güzelyurt Belediye Tiyatrosu gibi tiyatro gruplarý varlýklarýný sürdürmeye devam ediyorlar.
Tüm bunlara baktýðýmýzda Kýbrýs’ta bir tiyatrodan söz edebiliriz. Yani Kýbrýs Türk Tiyatrosu vardýr diyebiliriz. Ama bana göre bu daha tam kývamýna gelmemiþtir.

Kurumlar yeterli deðil. Salonsuzluk ve kadrosuzluk en büyük etmenlerdir. Seyirci gerektiði gibi ilgi göstermiyor. Dýþarýdan gelen tiyatrolara çok büyük paralar verip izdihamlar yaratýrken, kendi çocuklarýnýn sahnelediði oyunlara büyük ilgi duymuyorlar.
Oysa bir tiyatroyu ayakta tutan seyircidir. Onlarý besleyen ve büyüten seyircidir. Seyirci olmazsa tiyatro da olmaz. Salonsuz, kostümsüz tiyatro olur. Ama seyircisiz tiyatro asla olmaz.
En büyük eksiklerden biri de kadrosuzluktur. Gençlerimiz bu alana pek fazla yönelmiyor. “Ýþ bulamayýz. Aç kalýrýz” endiþesini taþýyorlar. Bu nedenle daha ziyade amatör kiþilerle bu iþler yapýlýyor. Tabii onlara da destek vermek gerekiyor.
Tiyatro zor bir iþtir. Pahalý bir iþtir. Geliri pek olmayan bir iþtir. Bu da bu iþi yapmak isteyenlere korku veriyor. Gençlerin devlet güvencesi altýnda olmasý gerekir. Konservatuarlara giden öðrenci genelde okulunu bitirince Kýbrýs’a gelmiyor. Türkiye’de ünlü olmak veya orada iþ bulmak düþüncesiyle orada kalýyor. Tabii bunlarý baþaranlar da oluyor. Ama genelinde sonunda tekrar adaya dönmek zorunda kalýyorlar. Oralarda dikiþ tutturamayanlar burada da bir þeyler yapamýyor.
SORU: 7 Devletin kültüre, sanata, edebiyata ve tiyatroya bakýþ açýsýný nasýl buluyorsunuz?
Anayasamýz, devletin sanatý korumasýný, özendirilmesini, desteklenmesini ve ödüllendirilmesini öngörüyor. Devlet bu anayasa kurallarýný uyguluyor mu? Sizce devlet bu konuda ne yapmalý?
Anayasamýzda madde açýktýr. Sanata ve sanatçýya önem verilecek ve bunlar devlet güvencesi altýnda korunacaktýr.
Devletimiz, kültüre ve sanata önem veriyor. Vermezse yasaya böyle madde koymazlardý. Ama iþin aslý kaynak bulmaktýr. Kaynak olmazsa bunlar sadece sözde kalýyor.
Devletimizin bütçesi bellidir. Bütçemizi zorlayamayýz. Bu nedenle yeteri kadar kaynak ayýrmak bazen zor oluyor. Bütçe kaynaksýzlýktan dolayý yeterli olamayabiliyor. Bu da ister istemez sýkýntý yaratýyor. Bunu ancak çok geliþmiþ ülkeler baþarabiliyor. Dediðim gibi tiyatro aslýnda zor ve pahalý bir iþ. Devlet bu iþi yaparken kar amacý gütmez. Yapýlan bir kültür hizmetidir. Ülkemiz tüm eksiklere raðmen bu konuda hassas davranmaktadýr. Sanata ve sanatçýya gereken önemi vermektedir. Ama imkânlar dâhilindedir.
Tiyatro alanýnda bir yasa mevcuttur. Ama yetersizdir. Bu tiyatro yasasýnýn yeniden gözden geçirilmesi ve yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Konservatuar mezunu gençlerin güvence altýna alýnmasý gerekiyor. Onlara iþ istihdamýnýn saðlanmasý gerekiyor.
Bildiðim kadarýyla ülkemizde hala bir telif yasasý yok. Bu nedenle sanatçýlarýmýz kendi eserlerini koruma altýna alamýyor. Böyle bir yasanýn da çýkmasý gerekiyor. Sanatçýmýz ürününe sahip çýkabilmeli ve onu koruyabilmelidir.
SORU: 8 Amatör tiyatro sevdalýlarýna ne önerirsiniz?

Tiyatrodan bir karþýlýk beklememelerini, özveri ile çalýþarak iþlerini yapmalarýný isterim. Gerçekten tiyatro zordur. Pahalýdýr. Tiyatroyu ekmek kapýsý olarak deðil de zevk veren, eðlenceli, modern yaþamýn bir parçasý ve güzel bir iþ olarak görmelerini isterim.

Her þeyden önce sabýrlý olmalarýný ve tiyatroyu sevmelerini isterim. Zaten sevmeselerdi bu zorluða katlanmazlardý. Sahnenin tozunu yutmuþ bir insan, kulis heyecanýný yaþamýþ bir insan tiyatrodan bir daha asla vazgeçemez.
Tiyatroyu bir tutku derecesinde, bir aþk derecesinde sevmelerini isterim. Her þeye raðmen tiyatroya devam etmelerini bundan da asla taviz vermemelerini isterim.
Zaten amatör, bir iþi zevk için yapan kiþidir. Onlarýn da tiyatroyu zevkle yapmalarýný ve yapabildikleri kadar, gidebildikleri yere kadar iþlerini sürdürmelerini isterim. Tiyatrodan asla vazgeçmesinler. Alkýþlar onlarý besleyecektir.

SORU: 9 Gazetemizin baþlattýðý kültür sanat sayfalarý konusunda deðerlendirmeniz nedir? Bize bu sayfalarla ilgili olarak ne tavsiye edersiniz?

Gazetelerimizin kültüre ve sanata önem vermeleri okuyucu açýsýndan çok sevindiricidir. Kültür, bir toplumun meydana getirdiði deðerler bütünüdür. Bunlarýn sanat sayfalarýnda yer almasý önemlidir.
Sanata ve sanatçýya önem verilmesi gerekir. Gazetelerimizin bu anlamda sayfalar düzenlemesi sanata gösterilen saygýnýn bir ölçüsüdür. Bu anlamda Gazetenizi kutluyorum. Sizleri kutluyorum. Güzel iþler yapýyorsunuz. Sanatýmýzý ve sanatçýlarýmýzý toplumumuza tanýtýyorsunuz. Böylece sanatçýlarýmýz halkýmýzla buluþuyor. Duygu ve düþüncelerini onlarla paylaþýyor. Sizler de buna vesile oluyorsunuz. Sanatýmýz geliþiyor. Sanatçýmýz büyüyor.
SORU: 10 Eklemek istediðiniz bir þey var mý?
Bana burada duygu ve düþüncelerimi okuyucuya iletme fýrsatý verdiðiniz için çok teþekkür ediyorum. Ulu önderimizin þu sözleriyle bitirmek istiyorum: “Sanatsýz kalan bir toplumun hayat damarlarýndan biri kopmuþ demektir.”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"48 Saat" Üzerine
Çakýrcalý Efe Üzerine
Benim Gözümden "Tutunamayanlar"
Âþýk Osman Akçay Ýle Tanýþtýk
Çukurovalý Þair Ya da Çukurova Çocuðu
Þair Selçuk Üstün′ün Þiir Bahçesinden
Kalbim Bakü"de Kaldý
Aykýrý Oyuncular Topluluðu
Samsun'da Kktc Etkinliði
Angela'nýn Külleri Üzerine

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Gün Olur Asra Bedel" Üzerine Bir Ýnceleme
Yozcularýn Kökeni ve Çangaza Köyü
Bir Þiir Emekçisi: Ýhsan Tevfik Kýrca
yaþar Kemal’in Ölüm Yýldönümü Münasebetiyle
Çeþitli Yönleriyle Prof. Dr. Erhan Arýklý
Kayacý Vadisi (Doktorun Yeri)
Ýskenderun Belediyesi Tiyatro Topluluðu
Diyetisyen Olmak
6. Türkoloji Buluþmasý
Angela’nýn Külleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.