..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Deney, herkesin hatalarına verdiği addır. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Hüseyin İbiş




9 Aralık 2022
İnsanlığı Korkularınıza Mahkum Etmeyin  
Hüseyin İbiş
neden kendimizi korkularımızın etkisi altında bir karara varmaya zorluyoruz?


:CFC:
İNSANLIĞI KORKULARINIZA MAHKUM ETMEYİN
Neden kendimizi korkularımızın etkisi altında bir karara varmaya zorluyoruz?
Elbette hayatımızda önemli etkiler yaratacağına inandığımız,
başarılarla tanışacağımız bazı kararlar almakla yükümlüyüz.
Bizi hayata hazırlayan, altına girmekte olduğumuz yükümlülüklerin
önemini kavrayabilmek de bilmemiz gereken doğruların başında
gelmektedir;fakat kararlarımızı, irademizi eline alan korkularımız etkisinde
verirsek hayallerimizi gerçekleştirmek şöyle dursun, yerimizden
kıpırdayabilmek için bir arpa boyu yol almamız, imkansız bir hal
alacaktır.
Bahsi geçen imkansızlıkları bertaraf etmek için mantıksız fikirlerin
kafaları karıştırmasına müsaade edilmemelidir.
Zihinlerin boş düşüncelerle bulandırılmamasını engelleyemediğimiz
takdirde, korku insan hayatındaki etkisini kaybetmeyecektir.
Unutulmaması gereken bir şey var: Cesareti olmayan bütün insanlar bir
ömür kaybetmeye mahkumdur.
Başarılı olmak istiyorsak her daim, cesur bir şekilde korkularımızla
başa çıkmamız lazım gelmektedir.
Kendimizi ilgilendiren kararlar alırken kafamızı ,mantığımıza yön
vermek isteyen korkularımızın karıştırmasına müsaade etmemeliyiz.
Cesareti elden bırakmamız halinde etrafımızda ateşe kendi ellerini
sokmak yerine maşa ile tutmak isteyenlerin peydah olmasına izin vermiş
oluruz.
Bu da yaşamımıza çöreklenmek için ufak bir açık bekleyenlerin, cirit
atacağı anlamına gelir.
Bahsetmekte olduğum durumların meydana gelmemesi için tek yapmamız
gereken, bizim için büyük önem arz eden kararlarımızı, cesaretimiz
eşliğinde almaktır.
Korku eşliğinde alınan hiçbir kararın, insanoğluna fayda
sağlamayacağının da bilinmesi icap etmektedir.
Kararlarımızı alırken emin olmamız gereken tek şeyin, yüreğimizde
korkunun yerine kırmızı çizgimiz diyebildiğimiz cesaret olduğudur.
Bahsetmekte olduğum çizginin dışında kalmamız, hayatımızı akbabaların
teslim alacağını, her daim önüne katan bir fırtınada savrulmaktan
kurtulamayacağımızı gösterir.
Korkaklık, insanoğlunun hayatının bir deprem etkisi ile enkaz halini
almasının, diri diri mezara girmesinin sebebi olacaktır.
Cesaretin ise hayatı boyunca kollarına kendisini bırakabileceği toprak
gölgesinde, hayatı ile alakalı kararlar almak için dinlenebileceği koca
bir çınar olduğu, akıllardan çıkarılmamalıdır.
Neden bu örneği verdim?Ttoprağa bastığımız anda üzerimizde olumsuz
etkiler yaratan elektriği dışarı attığımız bir ağacın gölgesinde
dinlenerek hafiflediğimiz, herkes tarafından bilinmektedir.
Korkaklık üzerinde yaşamakta olduğumuz hayatın her zerresinde yer alan
olumsuzluklar yaratan fazla elektriktir.
İnsan yaşamında bu kadar büyük etkisi olan cesaretin hiçe sayılması,
önüne çizilen rotanın dışına çıkması anlamı taşımaktadır.
Bir şahıs korkuların esareti altında aldığı kararların hayrını
göremeyeceğini, her daim aklının bir köşesinde bulundurmalıdır.
Yüreklerin kapanmayan yaralar almasına yol açacağının önemli bir
göstergesidir, insanları yalanların içine sürükleyen korkaklığın
pençesinde alınan mantıksız kararlar.
Mantığımızı korkuların ellerine teslim etmemenin tek bir yolu
olduğunun, elbette bütün insanlık farkındadır.
Kollarına kendimizi bırakacağımız, şevkatli toprağın; gölgesinde
dinleneceğimiz koca çınarın yani cesaretin güdümünde olmak bizim için
en doğru olandır.
Aldığımız hiçbir kararı gözden geçirmeden uygulamaya koymamalı,
yapacağımız bir tek hatanın dünyamızı al aşağı edeceğini düşünerek
adımlarımızı hesaplı atmalıyız.
Bilinmelidir ki kendimizi korkuların etkisi altında bir karar almaya
zorlamak, hayatımızın çorak bir tarla haline dönüşmesinde en büyük rolü
oynadığımız anlamına gelmektedir.
Yaşamakta olduğumuz hayatı düzene sokabilmek için yapmamız icap eden
korku ile değil, cesaretle hareket etmektir.
Cesaretle zulmün insanlar tarafından birbirine karıştırıldığı bilinen
bir gerçektir.
Bu iki gerçeği ayırt edemeyen insan müsvetdelerinin cesaret adı
altında çevresinde yaşayanlara zulüm etmesine göz yumulmamalıdır.
Bahsetmekte olduğum zulme göz yummak, kırmızı çizgimiz diye dilimizden
düşürmediğimiz rotamızın dışına çıkmak demektir.
Cesur olmanın hayatımızdaki yarattığı olumlu etkileşimleri görmezden
gelmekse kararlarımızı uygulamaya koyma yolunu kesen etkendir.
Onun için diyorum ki; aldığımız hiçbir karar ,korkaklığın esareti
altında verilmemelidir.
Büyük hayal kırıklıkları yaşamak istemiyorsak; kendimizi, korkularımızın
etkisi altında karar almaya zorlamamamız gerekmektedir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Asaleti Gösteriş Olarak Görmeyin
Hayatınız Çelişkilerden İbaret Olmasın
Rotanızı Öfkeniz Çizmesin
Emanete Hıyanet Etmeyin
Maneviyattan Yoksun Kalmayın
Yanlışlarımız Yürüdüğümüz Yolda Rehberimiz Olmasın
Kendinizle Yüzleşmekten Kaçmayın
Engellere Yenilmeyelim
İmtihanlarımız Başarısızlıkla Sonuçlanmasın
İnsanlığı Kinin Karanlığına Bırakmayın

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İradenizin Prangalanmasına Müsade Etmeyin
Dostum Diyenlere Sırt Çevirmeyin
Pişmanlık Rüzgarında Savrulmayın
Haklı Mücadelemizde Kayıplarımız Olmasın
Sözlerinizin Ağırlığı Altında Ezilmeyin
Kalplerinizi Nefret Rüzgarına Bırakmayın
Hayatımızda Geç Kalmışlıklar Yaşanmasın
Kalplerde Kirlilik Yer Bulmasın
Sadakatiniz Daim Olsun
Kalplerimiz İsyana Kapılmasın

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayatımda Umutsuzluklar Son Bulsun [Şiir]
Dostum de Sahip Çık [Şiir]
Yaşamımda Haklı Mücadelem [Şiir]
Bütün Güzellikler Senin Olsun [Şiir]
Yüreğinde Menfaatin Yeri Olmasın [Şiir]
Boş Ver Üzülme [Şiir]
İnsan Hayatı Şiirlere Mısradır [Şiir]
Meydan Verme [Şiir]
Vatanım Uğrunda Ölmek İçin Hazırlandığım [Şiir]
Zaman Ömürden Alıp Gidiyor [Şiir]


Hüseyin İbiş kimdir?

Kalp gözü açık bir şairim

Etkilendiği Yazarlar:
Yavuz Bahadıroğlu,Ahmet Günbay Yıldız,Cengiz Aytmatov,Mehmet Rauf...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.