Gerçek bir sevgide diğer insanın iyiliğini istersin. Romantik sevgide diğer insanı istersin. -Margaret Anderson |
|
||||||||||
|
Hayatımızı gereksiz yere işgal eden kuşkularımızın bizi kemirmesine neden müsaade ediyoruz? İnsanoğlu,üzerinde yer aldığı dünyasındaki ışığın kaybına sebep olan kuşkuları ile başbaşa yaşamaktan inatla vazgeçmiyor. Kalplerini işgal etmesine engel olmanın yolunu, bir türlü bulamamaktadır. İnsanlar, hayatlarının bir köşesinde yer vermekten geri durmadıkları kuşkuları yüzünden yaşamlarını istedikleri biçimde idame ettirememektedir. Bu da sabahlarının, akşamlarının birbirine karıştığının önemli bir göstergesidir. Gözleri önünde vuku bulan gerçekle yüzleşmenin göstereceklerini görmekten kaçıp önlerine indirilen perdelerin arkasına saklanmayı daha cazip görmekteler. Kaldırılmasına müsaade etmedikleri perdeler yüzünden, hayatlarına yön vermesi gereken güzelliklerden uzak kalmayı tercih etmekten kaçınmamaktadırlar. Nasıl aşırı şekilde harlanan ateşin üzerinde pişmeye bırakılan her hangi bir yiyeceğin kömür halini alarak yanmakta olduğu görülür, kuşkuya kapılan bir şahıs da aynı şekilde yanar kavrulur. İnsanoğlu, kuşkuya kapılmadan yürümekte olduğu yolun sonlandırması icap ettiği inancı ile adımlarını hesaplı atmasını bilmelidir. Kafasındaki karışıklıklardan sıyrılmadığı müddetçe, eline aldığı hiçbir işten başarı ile çıkıp zafer elde etmesi imkansızdır. Bir koyun sürüsünün çobansız bir başına bırakıldığı anda, kurtların saldırısına uğrayarak telef olmaktan kurtuluşu olmadığı, herkes tarafından bilinmektedir. İnsan kalbi ve beyninin de aynı şekilde kuşku denen kurdun elinden alınamayacağı aşikar. Onun için diyorum ki kafalardaki karışıklıkların meydan bulmasının bir an evvel önüne geçilmelidir. Bunu da yapmamızı gerektiren tek bir yol var: O da kuşkuların beyinleri ele almasına izin vermemekten geçer. Yeni başlayan her bir günümüze iyi bir adaptasyon süreci takip edeceğimizi düşünerek uyansak, mantıksız fikirlerden kafalarımızın temizlenmiş bir halde çıktığı göz önünde olacaktır. Bizi doldurulması imkansız boşluklara sürükleyen kuşkularımızın, yaşamaktan keyif aldığımız hayatımıza yön vermesine engel olunmalıdır. Bizler buna meydan vermeye devam ettiğimiz müddetçe, mutlu, huzurlu geçireceğimiz bir dakikamızın bile olmayacağı göz ardı edilmemesi gereken en önemli gerçektir. Karanlıkların yerini doğan güneşin alması için yaşamımızda yer bulan kurt misali bizi kemirmek için fırsat kollayan kuşkularımızdan sıyrılmanın çabasını göstermemiz lazım gelmektedir. Bahsetmekte olduğum gayrete girilmediği takdirde, kendimizi boş bir çuval halinde bir kenara bırakılmış olarak göreceğimiz, akılların bir köşesinde bulundurulmalıdır. Kuşkunun, insanoğlunun yaşamı ile alakalı önemli kararlar alırken önüne geçen önemli bir rolü bulunduğu herkes tarafından görülmekte olan büyük bir etkendir. Hayatımızı ilgilendiren kararlarımızı uygulamaya koyarken kuşkularımızı sonlandırmamız gerektiği bilinmelidir. Bizim açımızdan önemli bir etkiye sahip olan kararlarımızın önüne kuşkularımızın geçmesine müsaade ettiğimiz takdirde, kazançlarımız, elimizden kayıp gidecektir. Kayıplarımızın büyük olmasını istemiyorsak kararlarımızın önüne kuşkularımızın geçmesine izin vermemek, altına girmemizi gerektiren en büyük sorumluluktur. Yapmamız gereken hayatımızla alakalı bu konunun önemini kavrayarak içimizden kalbimize, beynimize yön veren kuşkuları söküp atmaktır. Eğer hayatımızın düzene girmesi için yerine getirmemiz icap eden sorumluluklarımızı çözüme kavuşturamazsak, sevincin yerini her daim hüzün alacaktır. Sevinçlerimizi hayatımızda değişiklikler yapmamıza engel olan kuşkularımızın elimizden almasına, hiçbir şekilde müsaade etmemeliyiz. Siz değerli okurlarıma son tavsiyelerim ;hiçbir şekilde yaşamınızın ışığı olacağını düşündüğünüz kararlarınızı, kuşkularınızın bozmasının önüne geçin. Çünkü hayatınızda lüzumsuzluklara sebep olacağını bildiğiniz kuşkularınızın beyinlerinizde yer bulmasına engel olmamanız, sizi doğru yola götüren bir rota çizmenize müsaade etmeyecektir. Her daim sizi karanlığın içinden çıkaracağınıza inandığınız kararlarınızla hareket etmek, tek ve en önemli şartınız olsun. Kuşkularınızın götürdüğü yere gitmeyi tercih etmeniz halinde, hiçbir işinizin rast gitmeyeceği gerçeğini değiştirmenizin mümkünatı olmaz. Kuşkularınızla değil size yol göstereceğine doğru olduğuna inanarak aldığınız kararlarınızla hareket etmeniz, hayatınız açısından büyük önem taşımaktadır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |