Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
İsyan, yürekleri taştan farkı olmayan şahısların sığındığı göz önünde bulunan bir limandır. İnsan kelimesinin de kökü olduğunun bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Hayatımızda ters giden bir çok şeyin, biz insanları isyana teşvik ettiği gerçeği de gözden kaçırılmamalıdır Değerli okurlarım, bu yazıyı kaleme almamdaki en önemli sebep vazgeçilmesine izin verilmeyen isyanın etrafımızda yer bulan kötülüklerin başında geldiğini anlatmak istememdir. Bilinmelidir ki insanoğlunun yaşamında iyilikler olduğu kadar kötülükler de yer almaktadır. Bizler ne yapıyoruz; bir güzelliğe kavuştuğumuz zaman sevinçten göklerde geziyor, etrafımızda yer bulan kimselerle sevinçlerimizi paylaşıyoruz. Hatta daha ileri gittiğimiz oluyor, bazı şahısların kıskançlıktan etraflarını yakıp yıkmaları için elimizden gelen her şeyi yapmaktan geri durmuyoruz. Bazılarımız ise hayatımızı alt üst ettiği düşünülen kötülüklere her daim isyan ederek yol almayı tercih ediyoruz. İsyanla yol alınamayacağı, hiçbir farkındalığının olmayacağı düşüncesine kafamızda yer vermiyoruz. Düşünsek yanlış bir yol izlediğimizi, hayatımızda değişmez denilen o kadar çok şeyi- isyanı- terk ederek değiştirebiliriz. Ancak bu fikirle hareket etmek yerine, çamur deryasında bocalayarak yol almayı daha çok tercih ediyoruz. Dillere pelesenk olmuş şarkıların içinde bir söz mutlaka isyan olarak duyulmaktadır. Fakat bahsetmekte olduğum limana sığınmak, hiçbir zaman hiç kimseye fayda sağlamamıştır. Ancak insanoğlu kendisini yorgunluğun içerisine bırakmakla kalmış, yüreklerinde karamsarlıkların peydah olmasında büyük bir rol oynamıştır. Elbette insanların dertleri tasaları vardır; yalnız isyan ederek kurtulabilecekleri düşüncesine kapılarak yaşamak, kendilerini avutmaktan başka bir işe yaramamıştır. Kalplerimizin bir taş halini aldığını göz ardı etmek, kendimize yaptığımız en büyük kötülüklerin başında gelmektedir. Bizler isyanla bir yere varacağımız inancı ile hareket etmeye devam edersek, içimizde doldurulması mümkün olmayan boşluklar yaratacağımızı unutmamamız icap etmektedir. Onun için diyorum ki; yanlış inançlara kafamızda yer vermekten ziyade fikirlerimizi bir elekten geçirme yoluna giderek hayatımızı işgal eden faydasız fikirlerden sıyrılma çabası gösterilmelidir. Bizler zihinlerimizi boş fikirlerin meşgul etmesine müsaade ettiğimiz müddetçe, üzerinde yaşadığımız dünya içinde barındırmakta olduğu güzelliklerle vedalaşmak zorunda kalacaktır. Buna da en büyük sebep yine bizim yapmakta ısrarcı olduğumuz yanlış tercihlerimiz gösterilecektir. İçinde bulunduğumuz yanlışlardan kendimizi kurtarabilmek için tecrübeli insanların hayata ışık tutan zihinleri aydınlattığı bilinen fikirlerinden yararlanmamız gerekmektedir. Bizler kendimizi aydınlatma yoluna gitmez, isyanın pençesinde yol almaya devam edersek; bir fırtına etkisi ile dağılıp yok olacağımız aşikar. İsyan fırtınasının bizleri önüne katarak savurmasına müsaade etmemiz halinde, hayatımızda uğradığımız kayıpların önünün alınamayacağı akıllarda bulundurulmalıdır. Hayatı boyunca uzatılan yardım elini geri çevirmekle, insan yine en büyük zararı hiç düşünmeden kendisine verir. Büyük kayıplara uğramak istemiyorsak; bizleri düştüğümüz yerden kaldırmak isteyen her kim olursa olsun uzattığı eli geri çevirmemeliyiz. Görmezden geldiği gerçeklerden kaçmayı büyük bir marifet sayarak etrafındaki canlıları attığı tehlikenin farkına varmadığı, o kimseyi kaderine terk etmek istemeyenler tarafından görülmektedir. İsyan ederek bir arpa boyu yol alınamayacağı, insanlar tarafından bilinmelidir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |