Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Bizim solcuların da yıllardır kurtulamadıkları bir saplantı var; Kürt faşizmi. Türkiye solcuları ben kendimi bildim bileli Kürt faşistliği yapıyorlar ya da solcu denen kesimin önemli bir kısmı Kürt. Solcularımız gerçek anlamda solculuk yapacaklarsa, Kürt faşistliğinden kurtulmaları gerek. Rahmetli yaşar Kemal gibi, Ahmet Arif gibi, Deniz Gezmiş gibi, Hüseyin İnan gibi. Yusuf Aslan gibi, Sinan Cemgil gibi... Kürt'ün, Türk'ün, Arap'ın değil, ezilen her insanın yanında olmalılar. Bizim solcular Kürt oldu, Ermeni oldu, Filistinli Arap oldu, Rus oldu, ama Osmanlı denilen gerizekalı bir toplulukta olduğu gibi bir tek Türk olamadılar. Osmanlı zamanında da Türk olduğumuzu söylemekten utandık, bugün de yine Türk olduğumuzu söylemekten utanıyoruz. Ben iki elin parmak sayısını geçmeyecek kadar bir solcunun soyundan utanmadığını gördüm. Geri kalanı "Türk" kelimesini iğrenç bir kavrammış gibi telaffuz etmemeye özellikle özen gösteriyor. Siz, en çok yazar ve şair yetişen solcular tarafından Doğu Türkistan'da öldürülenlerin, Yunan ve Bulgar yöneticilerin zulmüne maruz kalanların, Sovyetler'de Stalin denen azgın yaratığın zulmüne maruz kalan Türkler için protesto edilmesini bırakın, bu zulümleri dillendirdiklerini duydunuz mu? Yok, duyamazsınız, Türk kelimesinden sıyrılmış olmak ya da Türk varlığını küçümsemek, aşağılamak sanki Türk solunu entellektüel yapıyor gibi bir anlayış var. Benim gözümde diğer ulus ve azınlıkların haklarını gözetmeyen ve sadece ben merkezli Türkler ne kadar tehlikeliyse, Türk'ü hakir gören solcular da o kadar tehlikelidir. Dünyada sınırlar olmasın. İnsanlar gözgürce birbirleriyle kaynaşsın derken, beni hakir gören, varlığımı inkâr eden birileriyle nasıl kaynaşabilirim? Dün Osmanlı, Türkmenleri aşağılıyordu, bugün solcular... Dünün Osmanlısı acaba bugünün solculuğuna mı soyundu? Bu mantığı sağlıklı olarak nasıl değerlendireceğiz? Umarım bu kısır döngü bir gün gerçek bir devrimin zeminini hazırlayan kordur. 19 Haziran 23 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |