Eðitim Bakaný Yusuf Tekin'den yeni inciler... "Öðrencilere 12 yýl boyunca yabancý dil öðretmek için ayrýlan zamanýn yetersiz. Dünya ülkeleriyle karþýlaþtýrýldýðýnda Türkiye'nin yabancý dil için daha fazla eðitim süresi sunuyor." diyen Eðitim Bakaný Yusuf Tekin "Öðretmen sýkýntýsý yok, materyal sýkýntýsý yok. Bir yerde týkanma var demek ki. Bütün akademik çalýþmalar gösteriyor yabancý dilin saðlýklý öðrenebilmesi için anadil çok önemli. Anadilini kullanamayan öðrenci yabancý dilde pedagojik sýkýntý oluyor. Önce anadilini saðlýklý bir þekilde öðretelim sonrasýnda yabancý dili halledelim.'' diye konuþmasýný ek ders sayýsý ve saatlerinin artacaðýný sürdürdü.

Bu söylenenleri, mevcut eðitim sisteminin bozukluðunda kasýt yokmuþ gibi, anlamadan anlatmanýn sýkýntýlarý üzerinde duralým.

Anadilini öðrenemeyen öðrenci kitlesi... Ýçinde bulunduðunuz iktidar, ne kadar süredir bu ülkeyi yönetiyor Sayýn Bakan? Bunca yýl ne ile uðraþtýnýz da þimdiye kadar fark etmediniz? Siz bu kurumun içinde kaç yýldýr bulunuyorsunuz? Bugüne kadar neden önlem almadýnýz? Bu sorun birden bire mi ortaya çýktý, daha önceden yok muydu?

Ýlkokul dördüncü sýnýftan sonra Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatý dersi haftada beþ saat ve buna raðmen öðrenci kendi anadilini gerektiði gibi öðrenemiyor. Neden acaba? Bütün kurumlarý yok ettiðiniz gibi, Türk Dil Kurumunu da mahvettiðiniz için olmasýn. Türk Dili hakkýnda hiçbir boktan haberi olmayan garip yaratýklarý kurumun baþýna atar ve dil kurallarýný bozdurursanýz, dili anlayacak kimse de kalmaz. Sonra da þimdi sizin yaptýðýnýz gibi kendi kendinizden yakýnýr durursunuz.

Eskiden kendine mahsus ilke ve eðitim sistemi olan Anadolu Liseleri vardý. Bu liselerin mezunlarý anadili gibi yabancý dil konuþurlardý. Bu ülkede öðrenilen ve konuþulan Ýngilizce, Fransýzca ve Almanca vardý. Þimdi ne Anadolu Lisesi kaldý ne de Fransýzca ve Almanca... Mensubu olduðunuz iktidarla yirmi yýlda ülkeyi getirdiðiniz durum bu Sayýn Bakan. Kime dert yanýyorsunuz? Bu sistemi olduðundan daha kötüye siz götürdünüz, ama hâlâ kabahatli birini siz arýyorsunuz. Kendi kurduðu hükümeti bir sonraki kurduðu hükümetle eleþtirmek AKP taktiði. Siz de ayný taktikle önceki bakaný, yönetmelikleri ve eðitim sistemini mi eleþtiriyorsun, üstelik bu bakanlýðýn eski bir müsteþarý olarak?

Kurumuþ aðaca su vermekle aðaç yeþermez. Eðitimin önce sizlerden ve sizin zihniyetinizden kurtulmasý lazým ki, kiþiler anadillerini mi, baþka dilleri mi öðrenmenin gerekliliðine inansýnlar.

Þu an yaþattýðýnýz bir kaos Sayýn Bakan. Sizin getirdiðiniz eðitimin ne dili, ne milliyeti, ne insaniyeti var. Önce toplumda ötekileþtirmeyi kaldýrýp sevgi dilini topluma benimsetmeniz lazým. Her gün insanlar birbirini öldürüyorsa, kendi ailelerini öldürüp intihar ediyorlarsa ve bu iktidar kendi seçmenini var edecek kadar uzun kalmýþsa iktidarda, materyalleri deðil, zihniyeti sorgulamak lazým. Çözüm kendiliðinden gelecektir.

Her þeyi bitirilmiþ bir toplumun yabancý dil öðrenmesini nasýl bir mantýkla izah edeceksiniz? Afrika'daki kabileler bile bizlerden daha çok ülkeler arasý seyahatlerde bulunuyorlar. Ben kullanmadýðým bir dili öðrensem ne olacak, öðrenmesem ne olacak.

iktidarýnýzýn sayesinde insan gibi yaþamayý unuttuk. Ben bir eðitimci olarak tiyatroya gitmeyeli yýllar oldu. Ýktidarýnýzýn baþlattýðý baský sayesinde tiyatrocular ve tiyatrolar da iþlevini yitirdi. Tabiri caizse, hallaç pamuðu gibi savruldular.

Sinema dersen hak getire. Televizyonlar ya yamalý tarih, ya Brezilya'nýn eski dizileri ve programlarýyla besleniyorlar. Kimin eli kimin cebinde belli deðil. Ýktidarýnýzýn el attýrdýðý klasiklerden müteþekkil dizi ve filmler "Züðürt Aða" filmindeki haraptar köyden daha kötü durumda.

Bakýyorum da, bir zulmün karanlýk koridorunun kapýsý sayýlacak 12 Eylül imalatçýlarý, o gün nasýl düþünen ve sorgulayan insanlarý durdurma ve yok etme çabasý içinde hareket ettilerse, sizin iktidarýnýz da aynen bunu yaptý. Onlarýn aklýndan geçen sizin süzgecinizden geçti. Ýþte bu sebeplerden dolayý bugün yakýndýðýnýz noktadayýz. Ama aklýmda acaba daha fazla bu ülkeye nasýl kötülük yapýlýrý mý hesap ediyorsunuz, diye de bir kuþku var içimde.

Bilirsiniz Sayýn Bakan senaryosunu Mehmet Aydýn'ýn yazdýðý, yönetmenliðini Remzi Jöntürk'ün üstlendiði, baþrolünü Cüneyt Arkýn'ýn oynadýðý "Yarýnsýz Adam" filmini iktidarýnýz ülkemize uyguladý. Yarýný karanlýk olan bir ülke olduk. "Yarýnsýz Türkiye".

Þimdi siz kalkýp Türkçe, Türk Dili ve Edebiyatý ile yabancý dil eðitimini haftalýk ders saatini artýrarak kurtarmaktan söz ediyorsunuz Sayýn Bakan. Ben de diyorum ki, bu toplum siz ve sizin gibilerin zihniyetinden kurtulup, fabrika ayarlarýna döndüðünde Türk Dili ve yabancý dil eðitimi zaten normal seyrine dönecek.

Benim sizden beklentim ve isteðim, düzelteceðim mantýðýyla her zaman yaptýðýnýz gibi berbat etmeyin, yeter.

Sürç-i lisan eyledikse, affola.

14 Eylül 23
Gölcük